26 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

26 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Kadıköyde kkak Bir Deline Var Yazan; Hatice Hatip Şişan Bekçi, Bir K 96 -8B- 935 '[ | enara Bırakılş al Bul i — Yerdeki Esrarlı Kâğıtları Çuvala Dolduruyordu... Şişman adam; — Peki dedi... Peki.. Haydi dostum Vladmir haydi şu mose- leyi hallediniz. * Pazarlık garip oldu. Adamın verilen flata itiraz etmeğe me cali var miydi. Revolver daima şakağında du- ruyordu, Revolver şakağında ol- duğu halde neden kendisinden bu kâğıtları bu üzumsuz eski küğıtları satın almak istiyorlardı. Ne isliyorsan diye kendilerine sordukları zamanı — Beş Hra. Diye kekeledi... Kara sakallı papar: — Beş lira m dedi. Bu eski kâğıtlara boş lira olmaz. — İsterseniz bodava alınız. — Hayır bür fiat söyle. — Siz neyi münasip görürse- nİz muhterem babam. — Bir lira kâfi. — Peki birlira olsun efendim. x Ne müthiş bir gece idi bu gece.. Ne gürültülü ne evhamlı bir gece., Şişman — bekçi yine oraya kenara atılmış bir çuval bulmuştu kâğıtları çuvala boşaltiyor ve paları boşaltırken her tarafı fare- ler tarafından didim didim didik- lenmiş bu kâğıtları bu ecnebile- rin niye istediklerini kendikendine Boruyordu. Genç kiz ayakta idil Mumu yine elinde tutuyor ve kalkık burnunda zeki gözlerinde ince ve kızıl dudaklarında eğlenen - bir gülümse titrerken bu pazarlığı we şimdide kâğıtların çuvala dok durma ameliyesini seyrediyordu. Bu iş bitince bekçiye sordu : — Bu kilisenin gezilecek gü- rüğcek başka bir yeri yok mu ? — Var efendim eski ayazması yar. — Bir de orayı görelim. Demir kapıyı açtılar yine kill- Benin içine girdiler.. Bekçi kenara gitti bir başka elektrik düğmesi çevirdi. Birden- bire yerde demir — parmaklıklı bir mabzen kapağının içinden yak çıktı... Şişman adamın gözü hep şakağımın yanında ilerleyen revolverin namlusunda idi... Âdeta dili biribirine karışarak 1 — İşte dedi buyurunuz... Bu. yurunuz ayazma burasdır. Titreye, Wtreye eğild. Ve demir parmaklıklı kapâğı açtı. On, on iki ayak bir Merdiven vardı. Galtba bu mordiven top- şaktı... Kısa boylu adam genç kıza Almanca : — Geçiniz öne dedi... Genç kiz bir saniye tevakkuf etti ve onların yüzüne baktı. — Siz önden ininiz beni tw tarsınız. Diye mykabole etti, Genç kız onu takip — etti. On yirmi mumlük bir ampul kizli bir ışıkla buraları aydınlatmıştı. Duvarların — küreçleri düşmüştü.. Merdiven biter bitmez tam karşı da karzıalık bir yer vardı. Şişman bekçi de onlarla bera- ber iniyordu kısık bir seslet — Ayazma soldadır. Diye kekeledi. Sola döndüler burası dar bir deblizdi. Ik! adamın beraber çık- masına imkân yoktu. Hele yürü- mek için bir kirpi gibi büzülmek bir sarı — salkım gibi — eğilmek lâzımdı. On adım kadar ileride yerde bir şamdan duruyordu ve şam- danda bir tek mum, kocaman bir mum yanıyordu — ve şamdanın yanından itibaren — taş bitiyor. Su orası su idi. Ve bu su - karşı: daki duvarın oyuk — kalan bir kısmından buraya geliyordu. Hepsi birden bu yola gele:- memişlerdi, sıra İle merdivenlerde duruyorlardı : : Genç kız geldi. Suya yaklaştı. Suya .:;ilö. B.ı koyu’ n,nk .'bt:v su İd. Ve yanında zeminde buradan su almıya mahsus bir maşraba vardı. Duvarlardaki gölgeler kanbur sakat adamların gölgeleri mi 1di? Karanlık durgun sudan genç kıza nekadar güzel bir kadın bakıyordu. Genç kız evvelâ irkildi. Fakat sudaki kadın ona tebessüm etti. Sudaki akis âdeta kendi korku- sile eğleniyordu. Galiba.. Başımı — kaldırdı, — duvarlara dikkatli, dikkatli baktı.. Sonra şamadanı kaldırdı, dıvara baktı. Dökülmüş dıvarlarda eski bir takım resimlerin veya işaretlerin müphemleşmiş iİzleri kalmıştı... Fakat hiç bir şeyi hakkile seç- meğe imkân yoktu.. Genç kız bütün duvarlari araştırdı.. Sonra yürüdü. — Burası neresidir? — Burası eskiden kandillerin yağları konmağa mahsus bir mahzendir, Titreyen bekçi bu cevabı ver- mişti. Genç kız oraya kadar yürüdü. Burası basık dört köşe bir yerdi. Kenarda eski hurda eşyalar yı- gılmıştı. Ortada içi bom boş mu- azzam bir küp duruyordu. Genç kız yine elindeki şamdanı divar- larin etrafında dolaştırdı. Diğer üç erkek onun bütün hareketlerini dikkatli gözlerle ta- kip ediyorlardı. Onlar hiç birşey yapmiyorlardı. Onlar İpnotizme tesiri altında acayip bir takım jestler yapan ve birşey bulmiya uğraşan bir medyumun peşindeki meraklılara benziyorlardı... Şüphesizki bu gece Fenerin tepesindeki bu sekiz, on asırlık kilisenin içinde oynanan acayip oyunun baş rolünü şu İncecik genç kız öynıyordu. * Yine o hareket emrini verdi, Elindeki şamdanı culara doğ- ru uzattı. — Haydi gidelim Biraz sonra... uzun boylu adamla şişman bekçi yürüyor - İardı. Arkada rahip, onun arka- sında genç kız ve arkada şişman adam, (Arkası var) Bir Daktilo Aranılıyor Ankarada ilmi bir müessesede devamlı bir iş için Almanca ve Türkçeyi iyi bilir bir Bayana Ihtiyaç vardır. Yazı makinesile doğru ve çabuk yazması gerektir. Stenoğrafi, Fransızca ve İngilizceyi de bilenler tercih olunur. İsteyenler tahsil ve lisan derecelerini, tercümeihallerile beraber 15 Eylülle kadar Ankarada Maden Tetkik ve Arvama Enstitüsü Dokümantasyon kısmına yazı ile bildirmeleri rica olunur. (2131) (4745) I Borsada | Hafta İçinde Neler Duyduk ? Hemün her maddenin genel gi- dişi son yedi gün içinde gev- gektir. Yalmız tiftik Hfiatlarında hafif bir yükselme olmuş diğer maddeler tersine olarak gerile- miştir. Bu durumu her madde için ayrı ayrı olarak aşağıda bulacakaınız. AÂfyon — Afyon piyasası durgün durumunu muhafaza et- mektedir. — Hafta içinde serbest piyasada iş olmamıştır. Bir san- dık, yarım sandık gibi Hcari bir mahiyeti olmıyan partiler kilosu Üç buçuk lira arasında el de- ğiştirmiştir. Uyuşturucu maddeler İnhisar idaresinin bir ay sonra yeni mal- lara fiat vermesi mukarrer olduğu şu sıralarda hükümetin inhisar idaresine üç milyon Ilra kadar bir yardım yapacağı yolunda hafta içinde duyulan haber her tarafta memnuniyet doğurmuştur. Bu su- retle inhisarın mahsulun kıymet- lenmesi ve köylüye verimli bir ürün olması Üzerinde bilflil mü- #ssir olabileceği düşünülmüştür. Tiftik — Tiftik piyasası ge- çen hafta yazdığımız şekilde sağ- lamdır. Bu sağlamlık son yedi gün içinde alıcı firmalarıı artma- 61 yüzünden çoğalmıştır. Piyasa- mızda sovyetlerle beraber Ak manya hesabına satın alan fir- manın yanında bu yedi gün için: de iki ticarethane daha görüldü. Bunlardan birisl 150 balya ka- dar Konya- Aksaray beyaz ve yağsız mallarından satın aldı ve seçme mal aldığı için fiya- ti da arttırmak ve — kilosunu 70 kuruştan ödemek zaruretinde kaldı. Bu alışların fiatı kabart- ması bir müddettenberi piyase- mızdan satın alan diğer Almanya alıcısımı da 69-70 kuruştan mal almağa sevketmiştir. Bu suretle piyasamızın sağlamlığı flat arttı- rılmak suretile de tecyyüt etmiştir. Yapağı — Yapağı piyasası durgundur. Ufak tefek işler olu- yorsn da Sovyet Rusya gibi büyük ihracat alıcılarına tesadüf edilmemektedir. Fiatlar normal n ae aa aşama n -a | bir durumdadır. Anadolu malla- rının kilosu 45-47 Rumeli malla- rmın İse 51-53 kuruş etrafındadır. Geçen yıl nisbeten az stoku olan bu piyasada da bu yıl stok birikmeğe başlamıştır. Bereket versin ki elinde yapağısı olan fir- malar sağlam olup Hiatı kırmlya taraftar değildirler. Böylelikle piyasa bu durumda durmakta ve büyük alıcı bekle- mektedir. Buğday — Buğday piyasası yedi gün içinde Anadoludan ve Rumelinden gelen malların kar- şısında gevşemiştir. fiatlarda kilo başına beş on para kadar bir gerileme vardır. Haftanın en yük- sek ekistra Fiatı altı kuruş otuz beş parayı geçememiş ve hafta sonunda bu ayar mallara altı buçuk kuruş etrafında fiat verik miştir. Karışık mellar çavdar nle- petine göre beş otuz para ile altı yirmi beş para arasındadır. Piyasa gevşektir. Arpa — Arpa piyasasinda Anadolu malları artmakta İse de bu yıl henüz İstekleri karşılamak Özere gelmemektedir. Bu durum Trakya ve Marmara arpaları ile Anadolu arpaları arasındaki fiat farkını daha ziyade arttırmıştır. Yedi gün için Pob Marmara limanı dökme buğdaylar 3 buçuk kuruş Istanbulda çuvallı mallar dört kuruş olduğu halde Anadolu mal- Jarına yükleyesiye 4,5 dört kuruş otuz para istenmektedir. Arpa üzerine Italyaya Marma- rsdan ve Mersinden doğru ihra- cat yapılmaktadır. Piyasanın gi dişi iyldir. Fındık — Hafta piyasasındaki gövgeklik fiat kırılmak suretile en son baddini bulmuştur. Yedi gün içinde Karadenizden piyasamıza gelen haberlere göre 3940 ku- ruştan Eylül teslilmi satışlara te- sadüf olunmuştur. Rekoltenin ilk günlerinde 47-48 kuruşa ve daha bir ay önce de 43-44 kuruşa ya- pılan muamelelerin kiloda birinci bakıma göre 8 ve ikinci bakıma göre de 5 kuruş bir gerlleme göstermesi — ilgililerce mahsulün fazlalığı karşısında normal görük mektedir. Piyasanın gidişi sağlam ve bu fiatlarda tutunabileceğe benzemektedir. »Dr. ibrahim Zati Belediye karşısında Piyerlati esddesinde No, 21 Horgün öğleden sonra — hastalarını kabul eder. DOLAŞAMAZSINIZ FAKAT $ BürÜN ÜLkeyİ HER CÜN

Bu sayıdan diğer sayfalar: