Kaköye uiı Bir Deline Var Yazanı Hatice Hatip al iliıey e Doğru İlorldini on Si - B- 935 Bekçi, On- ların Yüzüne Teker Teker Ve Uzun Uzun Baktı.. Gene kız demir parmaklıklar: la ayrılmış olan ayazma tarafına baktı. Ve sonra kiliseye doğru yü- rüdü: — Kiliseye girmemiz lâzımdır. Yabancıların kiliseye doğru ilerlediğini gören bekçi hepsinin yüzüne teker, teker baktıktan sonra; Önlerine doğru geçtli — Efendiler dedi nereye g diyorsunuz,.. Ayazma yandadır.. Rus papazı; — Bize kilisenin kapısını açı biz oğlum. Dedi, namuslu bekçi on lira Için bir papasa dahi olsa gecenin bu saatinde kapı açacak tıynette bir Insan değildi besbelli. — Siz ayazmayı istediniz muh- terem papaz efendi dedi. Ayarz- maya giriniz.. Fakat kiliseye sizi sokamam. Bu saatte İmkânı yok, Kilisenin ve kilisenin içindeki kıymettar şeylerin yegâne muha- fır. Va kimseye kapı açmak nk yetinde değildi. Papas onun İtirazlarını İşitme» miş gibi tekrarladı: — Bize kiliseyi açınız evlâdım, Şişman sarışın adam: — Aramızda — bir — yalnışlık oldu dedi. Ben kiliseyi size aça- mam,., Ben ayazmaya girmek istediğinizi — zannederek — kapi Açtım... Buyurunuz on lirayı.. On lirayı cebinden çıkardı ve papaza doğru uzattı... Fakat tam bu anda dehşetle irkildi ve hafif bir sayha çıkararak gerl çekildi. — Sus.. Alnıma dokunan soğuk — bir demir bütün vücudünü dondur- muştu. Çünkü en arkada duran uzün boylu adam adetâ bir çekirğe gibl sıçramış ta yanına gelmiş ve tabancasını çıkararak onun ta şakağına dayamıştı. Bu manzarayı gören kız da bir ııyhı’kogırıııi”.â gekildi fakat kısa boylu ı::l onun kolunu sıkarak bir nefes gibi hafifı — Susunuz — diye gürültü etmeyiniz, Genç kız şimdi tırnaklarını onun kollarına âdeta takmıştı, - g; yapıyorsunur? dedi. - şey yapmıyoruz.,, bir şey yıpııııl! ':ılyz!lıdı ol=! dığımızı bilmeniz lâzımdır. Karışık ve dolambaçlı İşler İstemiyoruz.. Genç kadın lemek "f.ı.aı. ıl.'l:ı“ı'...'." ı:î adam : — Gürültü otmeyiniz azizem dedi, Sesimizi mahalleden duya- taklar... Sesimiz duyulur ve eğer bir hâdise çıkarsa... Onun ba« gına gelecekleri elbette tahmin edersiniz, Genç kız hep korkudan bü- yümüş gözlerle tabancaya bakı: yordu. Ne gök gürleyor, ne şim- şek çakıyor; yağmur ne şiddetji yağıyordu. —Rahlp karşısındakl manzarayı —görmüyor muş — gibi sakin bir sesle tokrarladı: — Bize kilisenin kapışını Açı- nız oğlum yağmurdan pek islen- dık... Sırsıklam olduk bir an ev- vel içeri girelim. fisıldadı. * Şişman bekçi — titreyen elini uzattı ve elektrik düğmesini çe- virdi. Kubbeden aşağıya doğru sarkan bir avizenin — ampulleri birdenbire yandı... — İleride bir Meryem resmi altında mum ya- niyordu, Burası bir kuyu gibl loş, se- rindi... Küf kokusuna — karışan kuvvetli bir günlük kokusu ölü: mü hatırlatıyordu. Zemine geniş taşlar döşenmişt. Genç kız ba- gını kaldırdı. Dört yarım kubbe Üstüne oturmuş olan asıl büyük kubbeye baktı... Azixe resimleri bu yarı karanlığın içinde perde- lerin arasından bakan İnsanlara benziyorlardı. — Karşıda duvarda — Meslek bir kısmı tamamile bozulmuş, bir kısmı gayet yi kalmış bir resim. Mahşeri ve son muhakemeyi gör- teriyordu... Siyah sakallı papas ilerledi. — Haçın ve virlerinin hepsinin tavroz çıkardı. Ötekiler başlarından — şapkalarını — dahi çıkarmamışlardı, etraflarına — dik- katli, dikkatli bakıyorlardı. Genş kız sırılsıklam olan beresini çıka- rınca siyah kesik düz saçları mey- dana çıktı.. İncecik bir yüzü kızıl dudakları vardı. Ve alaca karan- hıkta bile gözleri yeşil bir zümrüt gibi ışıldıyordu. önünde İs- ( Arkssıvar ) Adamları Arasında (Baş tarafı 1 imcl yüzde) tim. Başladım garajda çalışmıya. Garajda otomobll, otobs tamir ederler, bazan arabaları yürütmek icap edince arkadan İtmaekliğimi söylerlerdi. Ben otomobilleri ilk önce arkadan — iterek — yürüt- makl: işe — başladım. Sonra yavaş yavaş İşl ilerlettim. Direk- siyona geçtim ve daha sonra da araj —bamallı; bırakıp - şoför :uıâlııl ulduıı'l—btı on ;l %ıcı şoförlüğe böyle başladım. — Anlaşılan — köydeki — çifti çubuğu da — sattın, elindeki avu: cundaki — paraları da verip bu otomobilleri oldın? — Ne çifti çubuğu, ne parası yahu? Bende çift çubukk, çingene çergisinde — musandıra, Meteliğe kurşun atardım ben, Hiç çift gçubuk olsa köyde sırtmaçlık mi yapardım? — Nerede buldun bu otomo- billeri ya?.. — Şoförlükte kazandım. Sen hor görme şoförlüğü. Doktorlar: dan çok para kazanır bizim şoför- lam olmak lânm, Bizlm şoför milleti Iktısadı bilse vallabi her birl. ya her yıl bir. - otomobil alır, — yahut da iki Üç yılda bir tane &; man yaptırır, goförlük kadar çok Bı::h'hıuuduıı iş yoktur Istan- ulda... — Amma ben ne eski, ne us ta şoförler tanırım ki... — Meteliği yoktur. diyecek- sin, Doğru, doğru amma, am- ması var bu işle. Bizlm şoförler gok rakı İçerler, Hovardadır ce. nabetler. Kazandıklarını harce- derler; #sonra da sabaha kadar otomobil içinde ayaz keserler, Ben ömrümde ağrıma rakı koymadım. Sırası geldi rakı sof ralarında sabahladım, bir kadeh içki almam için tabancalarla teh- dit edildim, amma gşaklabanlık yaptım, hile yaptım, allem et- tim, kallem —ettim içmedim. Eşek — gibl — çalışırdır. am- ma, — direkslyonda da — arslan gl'hl otururdum. Üç kazana, 4 kazana para biriktirdim. İlk etomobili aldıktan sonra daha çok kazanmıya, daha çok kaza: nınca İkinel otomoli, dabha sonra Üçüncü otomobili aldım, Bundan sonra da ev aldım, gimdi de dükkân açtım. Çünkü daha çok kazanmıya, bir ikl tane de apar» tıman yaptırmıya fikir ettim, Sayenizde apartımanları da yap- tırırım inşallah, — Vazgeç bu fikirden, oto- mobil al sen. Ne yapacaksın apartıman yaptırıp.. — Lizım — bayım, hem çok lâzım, — Bizim otomobillere bintp, huvardalık yapan, huvardalık için evini köyünü satan müşterilere kiraliyacağım bu apartımanları. Manası Yanlış Anlaşılan Bir Telgraf ( Baştarafı 1 inel yüzde ) ğiran telgraf — ailesindendir. ve daha fanl bir vazife almak Üzere olduğu rivayetl de tamamen asıl- sızdır. Bunu Mahmut Esat dün bizzat söylemiş: — Benim gazetelerde İntişar eden rivayetlerden de haberim yoktur, demiştir. Yirmi, yirmi beş gündür Selçukta çifliğimde dinleniyordum, Telgrafla, oğlumun apandisit- ten rahatsız olduğunu haber ver- diler. Ameliyata yetişmek Için İzmirde kalmıya bile vakit bula- madan İstanbula geldim ve şimdi doğruca Büyükadadaki evime gi- diyorum. Hükümet tarafından buraya davet edildiğim hakkındakl şayk alar doğru değildir. Tekrar ediyorumı Hiçbir şey- den haberim yoktur ve buraya gelişim, sırf oğlumun rahatsızlığı yüzündendir. — Burada çok kalacak mısınız? — Üniversitede, Ankara hu- kuk fakliltesi do açılmak Uzeredir. Burada bir müddet, bu seneki derslerimin hazırlıklarına devam edeceğim ! Kamarasında — akrabaları ve doatlarile bir müddet görlüşen Mahmut Esat Bozkurt, Ada vapu- runa binerek evine gitmiştir. Sokağa Bir Çocuk Bırakıldı Kantarcılarda Sabunhane s0- kağına 15 günlük bir erkek ço- cuk bırakılmış, Üzerinde büviye- tinl Ispat edecek bir şey bulun« madığından çocuğa * Doğan ,, adı konulmuştur. Azlze tas- | guüstot Kurban Listesi Henüz Dolmuş Değildir Bulgaristanda bin bir Işkenceden güç kurtulup anmayurda iltica edon Bulgaristan Türklerinden bir kafile | Baştarafı 1 inol yüzde) teyi şu vehimden kurtarmak İçin Ağustosun başından bugüne ka- dar Bulgarlstanda Türklere karşı reva görülen ağır muamelelerden doğan hâdiseleri anlatıvereyim: 1 — Ağustosun birinci günü sabahleyin burgazda, büyük babası İbrahim Kurt hacı oğlunun yanın: da oturan Aydoslu Ömer -Salih oğlunun 14 buçuk yaşındaki Dür- dâne adındaki — güzel — kızı- ni, — Aydos etfalye — kuman: danı Bulgar Hlebarof — kaçırıp Burğax yanındaki Mesemvriye kasabasına — götürmüştür. Kızın babası Ömer Salih oğlu, kızının daha reşit olmadığına dalr bele- diyeden resmi bir şahadetname alarak Burğaz |Vilâyet mahkeme- sine müracaat etmiş ve kızın kendisine teslim edilmesini, kaçı- ranın da — cezalandırılmasını İste- miştir. Burgaz Vilâyet mahkemesi kızın babasına iadesi tebhlikeli olacağı () kaydile Ömer Salih oğlunun İstidasını reddetmiştir. Mahkemenin bu kararından cesaret alan Aydos İtfaiye kuman- danı Hlebarof'da Türk kızı Dür- dâneyi babasının bulunduğu Ay- dosa götürmüş ve hergün küçük kızı koluna alıp Türklerin en çok çıktığı Ömer ağanın kahvesine götürür ve “bir hafta sonra dür« dâne, artık Todorka olacaktır, bakalım ne yapacaksınız? ,, diye üstelik oradaki Türklerin izzeti- pefislerini de rencide etmiye ko- yulmuştur. Eğer bunu bir. Türk yapmış olsaydı şimdiyokadar Bulgar mah- kemesi o Türkü adamakıllı ceza- landırdığı gibl Bulgar halkı tara» fından da linç edilirdi. * 2 — 15 ağustos perşembe gecosi Eğercilik ( Dobrovolets ) karyesinde Gökgöz oğullarından 50 yaşlarında Feyzullah oğlu Ab- dullah ile kardeşinin çocuğu Ömer Cafer ve kendilerine mk- safirlize gelen damatları, Maçek karyeli bir Türk daha, bostanda uyurlarken silâhlı dört Bulgar gelerek bunları kuşakla bağla- dıktan — sonra — biraz — ötedekl Arda nehri kenarina sürüklemiş- ler ve burada Öönce — sopalarla dövdükten —sonra bıçaklıyarak öldürmüşlerdir. Bunlardan birisi aldığı yarala- rın sonuncunda hastanede Ök müştür. Şimdi Bulgar — gazetelerinin yazdıklarına göre, zabıta, bu zae vallıların öldürülmelerinden maznut olarak, güya Ostrovest köyündes Stoyu Stoyanof ile Günedü Ivanof namlarında iki Bulgarı tevkif, etmişmiş. * 3 — Yine aynı gece Kırcalinin batısında Kidemerler karyesinde bir Türk kızı, o cıvardaki Büle garlar tarafından dağa kaldı« rılmıştır. Zavallı kızın babasının, annee sinin şikâyetine karşı — mes'ul memurlar: *“ne yapalım, karı koca olmuşlar,, cevabını ver« mişlerdir. x 4 — Bu hâdiseden iki gün sonraki gecede Kıreali de - tütün amelesinden iki Türküm — önüne üç Bulgar çıkmış ve kendilerini sebepsiz yere dövmüşlerdir. Dö- vülen amelelerden biri ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır. * 5 — Yine bu ayın 15inel sa- bahı Kırcali kasabasının Gönüllü köyü yakınında bir facia olmuş tur. Köy cıvarındakl tarlada Üş Tük, dört kişilik bir Bulgar çe tesl tarafından güpegündüz dağe kaldırılmış ve dağda öldürülmüş tür. Köylüler bu zavallıların ce- setlerini nehlr. boyunda bulmuş lardır. Yukarda yazdığım vahşet ha« reketleri yalnız”Ağustos ayı içerk sinde yapılanıdır. Eğer bundan daha önceki aylarda, bura Türke lerine yapılan İşkenceleri de bi direcek olursam sütunlarımız ah maz. Şu satırlar * LA Bulgari,, gazetesini — tekzip Için kâfidir sanırım. Kültür Direktörlüğünden: İlk MEKTEPLERDE TALEBE KAYDINA EYLÜLÜN: BIRINDE BAŞLANACAKTIR. &rinci SINIFLA- RA BU SENE 928 DOĞUMLU- LARLA daha evvelki doğumlulardan arta kalanlar alınacak- vr. KÜLTÜR DIREKTÖRÜ 10 EY- LÜLE kadar bulundukları yere en yakın okula, çocukl rını kayıt ettirmelerini velilerden rica eder. “50L5ö,