GÖRDÜKLERİMİZ Acaba Şarap Propagandası Mı? “ Sienne ,, şehrinde toplanan Bir doktor | ©!? kongresinde, Drmlr li şaraptan bahsolun çalışirken | uş. ve içkinin şarap tavsi- içenlerin — çalışma ye ediyor | kuvvetini azaltıp azaltmadığı münakaşa edilmiştir. Profesör J. Defevre yaptığı muhtelif tecrübeler'e, şarabın vü- cuda şekerden daha faydalı oldu- ğunu İşaret etmiştir. Şarap, bazı şartlara rlayot ederek içilmek şartile, insanların çalışma kabiliyetlerini yüzde on beş, hatta yüzde yirmi nisbetinde arttırıyormuş. Tecrübe için çalıştırılan İşçi- lerin yarısına su, yarısına Şarap İçirilmiş, su içerek çalışan ame- leler yüzde yirmi iki, şarap İçe- rek çalşanlar yüzde yirmi beş randıman vermişlerdir. Bu tecrübe neticesinde, kırmızı şarabın, az miktarda ve çalışma esnasında — İçilmesinin — faydalı olduğunda karar kılınmış. Zira çalışmadan önce içilmesi, çalışma kuvvetini eksiltiyormuş. Buna nazarn, İş başında şarap içeceğiz demektir. * Yıkındı.uoloıllderln. Sessİz çalı larına çare buluna- cağı — söyleniyor. Birkaç ay sonra, bu yeni keşfin ses« eserlerini görebilecekmişiz. Fransız gazetelerinden birisi, motosiklet sahiplerinden bazıla- rına, bu husustaki fikirlerini sor- muştur. Bu sorguya cevap verenlerden birisi : — Eh, demiş, artık motosik- letimi satıp bir otomobil alabili- rim. Çünkü İinsanlar arasından sessiz, sedasız, cakasız, nüma- yişsiz. geçecek olduktan — sonra, otomobilin konfüründen mahrum kalmakta mana yok. siz L All Saml Boy : — Kim onlar ? Dedi. — Mezeleri yahu.. Hangi içki vardır ki o kadar mezesi olsun. Kâfir baklava ile bile içilir, amma gün oldu ki biz onu kayotuzu ile de içtik. Hey gidi günler hey. Meb'us Şadan Bey, Ali Sami Beyin iki kadehten fazla içme- mesine rağmen yarımşar kiloluk iki şişeyi hep bu hey gidigünleri anlata anlata bitirdi. Biz salonun ayrı bir küçük köşesinde idik. Öteki masalarda- kiler yemeklerini bitirmişlerdi. Şadan Beyin savaş yıllarına dair anlattığı hikâyeler enteresan- dı, Fakat artık rakı İle beraber onun ilham kaynağı da kurumuş- tu. Yemek yiyemedi. Biz bir par- ça şey yedik, O artık rengi ve İstikameti değişen gözlerini kısmış, kekeli- yerek, peltekleşerek bir şeyler mırıldanıyordu. Ali Sami Bey bir yere tale- fon etmek için müsaade alarak ayrıldı. Misafirimizi oyalamak - için: Edebt Tefrika No: 65 22/39/ 35 ANASININ . KIZI Arnavutluk ihtilâlinin önücü alan — İn- giliz miralayı Berci (Sağda) gökeneerererenmnesen e sean secenaLeAEEERELeLeceRAyEESRELANEN İtalyada : Bir Felâket Daha Oldu Yeni Bir Su Baskınından Ölenler Var Napoli, 21 (A.A.) — Çok şiddetli fırtınalarla karışık — selli yağmurlar, birçok sokakları suya — boğmuş ve Napoll ile Salerne arasındaki yolları harap etmi Kastellamare'de 5, Garanov'da 7 kişi öldüğü ve B kişinin yaralandığı haber verilmektedir. Bu bölgelerdeki ürün mahvo'muştur. Ş Kısa Haberler: Londers, 21 — Olimpik adındakl büyük transatlantik vapuru çürüğe çıkarılmı Parçalanıp — demirleri mezada çıkarılacaktır. $ Paris, 21 — Hükümetin yeni kararnamelerini protesto İçin sükü- metle bir miting yapılmıştır. $ Vaşington, 21 — Kongre baş- kanı vekili Japonyayı ziyaret edea- coktir. $ Moskova, 21 — Yedinci enter« nasyonal — komünlst kongresi — dün çalışmasını bitirmiştir. $ Tunus'un kuüzey - tarafında - bir kasırga olmuş, bir kişi ölmüş, dört kişi — yaralanmış ve bağlar barap olmuştur. y — Boyefendi, — Parisi — nasıl buldunuz ? Dedim. İstikametl ve rengi değişen gözleri güldü. Sağ elinin parmak uçlarını birleştirip toparlayarak: — Nah, dedi. Kum gibi kadın. Sonra eyilip gözlerime bakarak: — Amma nerede bizimkiler?.. Söz tomsili senin bir bakışını bi- tün Paris güzellerine değişmem. Şaşaladım, aptallaştım. Bu adam çıldırdı mı Bana mı söylüyor. Bu sersemlik içinde etrafıma bakıyordum. Sert bir el bileğime yapıştı. — Çok güzel kadınsın billahi. Elektriklenmiş gibi yerimden fırladım. Haykırmak istiyorum. Boğazım kurumuş, tıkanmış gibil. Sesim çıkmıyor. Ne yaptığımı, ne yapa- cağımı bilmeden kendimi büyük salona attım. Hole çıkıyordum ki Ali Sami Bey önüme dikildi: — Nereye? Birdenbire durdum. Hayretle yüzüme bakıyordu. Cahit acaba! Arnavutlukta : Birçok Tevkifler Yapıldı Ve Yapılıyor General Giraldiyi Öldüren Adam İtalyada Bolgrat, 21 ( Özel) — Buraya Ti- randan bildirildiğine göre, Arnavut- lukta isyanın çıkarılmasından makaat, bükümeti devirmekten ve Fan Nolinin başkantığında yeni bir hükümet kur- maktan ibaret olduğu anlaşılııştır. Asiler, Fiyeri'da isyanı, acele olarak ilân etmelerinden dolayı muvaffak olamarmışlardır. İsyan harehötine, birçok sübaylar- dan başka büyük siyasal ilerigelen- lerle zengin çiftlik #ahipleri de yardım etmişlerdir. Şimdi Arnavut önderle- rinden 200 kişi mevkuf bulunmakta- dır. Yine tevkif edilen miralaylardan Talbra İle AN Şevket ve siyasal ön- derlörden — Ramis — Mustafa, — aai sübaylar hakkında mühim ifşaatla bulunmuşlar *r, Sabık mazir - Brioninin — kardeşi Zayta da kaçan İayancıların — erasın- dadır. Arnavutlukta — bugünkü — rejimin kurtarılmasına, sücl teşkilâtı idare etmekte olan İngiliz miralayı Bersi | yardım etmiştir. İhtitStellor İtalya'da Belgrat, 27 ( Özel ) — Arnavutluk leyanının — Öönderleri, İtalya'nın Bari şehrime vasıl olmuşlardır. Bunzların arasında, isyan eden Fiyorl kasabam- ma Jandarma Kumasdanı Mustafa Kurj ile General Ghiraldi'yi öldürmek- ten maznun gazetaci Kosta Çerkezi'de bulunmaktadır. Uzak Şarkta: 2500 Haydut Mogolistanda Zengin Bir Şehre Hücum Etmişler Tokyo, ZI (ALA.) — 2500 haydut Mongollstanın — zengin — şebirlerinden biri olan Tumuteye hücum ettiğinden Japon ve Mançukuo kıt'aları haydut- lar üzerine yürümektedir. Ellerimi tuttu; — Ne oldu, ne yar? Onunla karşılaşmam sinirlerimi kuvvetlendirdi. Kendimi topladım. O sarhoş, © küstah adamın yap- tığım anlatmak için hazırlanıyor- dum. Bir anda düşündüm ki bu kareketim Iki adamı, iki yurtdaşı, yabancı bir yerde biribirine dü- şürecektir. Ecnebi topraklarında iki mem- leketli arasında patlak verecek bir rezalet benimle, bizlmle baerar ber memleketimizin de onorunu kirletecekti. Bir an içinde kafamda çakan bu ışık bana yolumu gösterdi. Kendimi toplamıya çalışarak: — Bir fenalık geldi, dedim. Galiba içki dokandı. Duramıya- ceğım, Sen misafirinin yanına git. Bir şey anladı m, anlamadı mı, gözleri o kadar ifadesiz bak- tı ki hissedemedim. Yavaş, sa- kin bir sesle: — Peki, dedi. Eve dön. Ka- pımın önünde taksi var, Arkama bakmadan yürüdüm. Çantam, eldivenlerim masada kalmıştı. Kendimi otomobile attım, bu dört adımlık yere ilk defa oto- mobille gidiyordum. Eve geldiğim zaman annem yatmıştı. Floraya banyo hazırlattım ve hemem odama çekildim... S- cak su ve massaj sinirlerimi tes- kin edememişti. Gözüme uyku girmedi. _Öıruııdı bu kadar l Rusyada: Siyasal « a Je Bir Hâdise Bir Leh Gazetecisi Hudut Barici Edildi Moskova, 21 ( Özel )— Lehistanda çıkan bir gazetenin aytarı (muhabiri) hudut harici edildi.. Buna karşılık Lehistan'da — Varşova'dakl İrzventiya aytarını — dişan çıkarmıştır. Bunun Üüzerine — Lehistan « nan buradaki aytarı Rusyayı terk Siyamda di Bir Prens Tenkitlerden Müteessir Olarak Kendini Öldürdü Bangkok, 21 ( A. A. ) — Niyabot kuru'u başkanı Pren Anuvaata'nın birkaç gün evvel vukubulan — ölümü- nün, intihar sonucu olduğu saylavlar kuruluna bildirilmiştir. Bu prens eski krafin — mallarını idare ediyordu. Gerek Bu, gerek kendi mhhatı Üzerine yapılan - tenkit- lerden müteessir olup kendini öldür- müştür. Ekvatörde : Bir İsyan Hükümetin Başındakiler Hep Hapis Edilmiş Guayaguil - Ekvatör - 21 (ALA.) — Nevyork Timest gazetesine göre, Cu mur başkanı İbarra ve kabina üyeleri, aakerler tarafından yakalanarak- kışr Tada — hapsedilmişlerdir. Bu sulkast Cuito gerasizana — tarefindan - tertip edilmiştir. ( Eksatöe — cemhuriyoli — Conubt Amerikada küçük bir cumhuriyattir. ) küstahça bir saygısızlığa uğrama- mıştım. Ali Sami Beyin sabaha doğru geldiğini duydum. Zavallı adam muhakkak © müthiş misafirini ayıltmak için bara götürmüş olacak. O geldiği zaman artık halsizlikten gözlerim kapanıyordu. O beni uyandırma- mıya çalışarak yavaşça soyundu, yatbı. Onun barda — sabahlamasını i ikz defa bu gece doğru buldum. * Ali Samli Bey bana bir şey sormadı. Ve ben de o geceyi hatırla- madım. Misalirinden bahsetmedim. Sormadım. Yalnız bu hâdiseden sonra Ali Sami Beylm bana karşı daha çekingen davrandığım hls- settim. Bir gün Bu vak'adan sonra bir gün bana İstanbuldan gele- cek bir kaç ehbbabından bahsedi- yordu dedim ki: — Eğer gezdirilecek, eğler- dirilecek, ziyafet çekilecek misa- firlerin varsa kendi kendinize eğ- lenin, gezin... Ben önce de söyle- miştim ya,. böyle kalabahk, tep rifatlı toplantlardan pek zevk almam. Sesini çıkarmadı. Bunu niçin söyledim. Istam buldan, Türkiyeden gelecek bir ahbap bana İyurdumun kokusunu getirecektir. Onlarla İstediğim a '-:fı 5 'MAHKEMELERDE Bir Vefasızı Kaybeden Siyah Kız Siyahi renge mensup bir genç kızl. Fakat siyah deyip de geç- meyin... Bu, daba ziyade tatlı bh esmeri. O kadar ki, siyah dudak- larına sördüğü ruj bile ona yakı- şıyor. ÂAra sıra mahkeme kori- dorlarında görünüyor. Bazı kapı- lardan başını uzatarak, bazı da- vaları dinleyerek bir iki saat du- rup sonra kayboluyor. Adliyeye geldiği günler orada bulunan diğer insanlarda da ilgi uyandırmıyor değil!. O göründüğü günler başlar biriblrine yaklaşarak, gözler kıvır- cık saçların kıvrımlarına çevrilerek ağızdan ağıza fısıltılar çoğalıyor: — O geldi! — Kâfir, güzel şey bel. — Bak, bak; avukatla da ko- nuşuyor... — Ve o; geziyor, dolaşıyor; gü- lüyor, konuşuyor. Acaba bw genç kız kimdir? Adliyede na işi var? Bir gün merak ettim. Ve ya- mına yaklaşarak hen de sordum. — Bir davanız mı var sizin? — Niçin sordunuz ? edebilirim — Öyle ize yardımmızı bek- İlyorum. — Söyleyiniz davanızı ! — Bir — vefasızı kaybettim; onu arıyorum... Almanyada : İşçiler Ölümden Kurtarılamadı Berlin, 21 (ALA.) — Metropoliten- de yıkıntıların ortadan - kaldırılması içir gece çalışılmıştır. - Fakat işçiler, galerinin — sonuna ulaştıkları - halde, altında işçilerin gömülüp — kalınış oldukları bir kısına rastgelmişlerdir. Direklerle kapalhı olan Bu kısım, işi güçleştirmektedir. gibi doya doya türkçe konuşa- cağım. Bu zevktan kendimi mah- rum ediyorum. Çünkü bu İş adamlarının dostları pek garip insanlar.. Adada neler gördüm.. Noler — işittim. Haşlanmadığım münasebetler, anlaşamadığım in- sanlar için feragat, — fedakârlık etmek manasız bir şey. Alt Sami Bey Prag, Paris, Milano arasında mekik dokuyor, Bahsettiği misafirlerini Viyanada karşıladı. Biri hasta imiş önce Viyanada hastalığına teşhls kon- muş, All Sami Bey Viyanadan yaz- dığı mektupta bu muayene me- selesini şöyle anlatıyordu. — Meşhur profesör onu iki gün muayene etti. Şunları söy- ledi: — Mideniz üç misli büyümüş Çiğerlerinizin uzun zaman teda- viye ihtiyacı vardır. Böbrekleriniz harap bir haldedir. Bu vaziyette yapılacek şey şudur: Ne şekilde olursa olsun ağzınıza bir damla alkol almıyacaksınız. Altı ay ka- dar mutlak bir sanatoryom te- davisi göreceksiniz. Ondan sonra sizi tekrar göreceğim. Profosöre sardum : — Bunu — yapamadığı dirde.. — Kurlulması imkânı yoktur. (Arkası vaz) tak-