HocH Komşular Ihtiyar mavnacı: — Şahsene abla dedi... Herif yanılıp bizim mahalleye düşmüş buradan da kasa çalamazdı ya yâ kısmet demiş eski küpü sırt- layınca fırlamış gitmiş. Bu ara omuzuna bir yeldirme alan mahalle kadınları da dışa- rıya uğramışlardı: — Ne o... Ne olmuş... — Haydi buyurun ayol içeri fşte olanlar olmuş. Eski üfürükçü Mümine Molla İçini çektiz — Hırsız küpü ne yapsın a Şahsene Hanım diyordu... Ben Baua ©o zaman da söyledim.. Mez- beleden çıkan küpü ne diye evceğzine getirirsin. getirdin. ne diye —akşam ezanından — sonra yanına sıcak su dökersin? — A... Tövboler olsun sıcak su dökmüşsem ne olacak sanki? — Nemi olacak?.. Allah biz- leri onlardan onları kurttan kuş- tan muhafaza buyursun İyi saatte olsunlar... — Söyleme —Mitmine Molla korkudan bayılırım! Eski hoca hanım İçini çekti: — Haydi.. haydi zaten ben bu gece böyle bir şey - olacağını biliyordum, gözüme uyku girmdi, Bir polia hafiyesi gibl içeri girmişti, mumu aldı küpün çıktığı yerin etrafına bakındı : — İşte, işte.. Nah sabunlu su izleri. Şahsene Hanım kabahat iş lemiş yakalanmış bir çocuk mah- cubiyetile : —A kardeş dedi artık bu son su İdi... Musluğa götürmiye balim kalmamıştı. — Kalmamıştı.. Kalmamıştı amma işte ne ise bu kadarla sakit olsun... Bu gece ben oku- rum Üflerim, yarın da çocukla gel de size birer nlisha vereyim.. Kendim için değil hal. Malüm ya paras z veremem... Bana yirmi beşer kuruş getirirsiniz... Ve acaip bir şeyler okuyarak şamdanı — küpün çıktığı deliğe tuttu 1 — AÂn... Aa,. Şuraya bakınız ! Hepsi eğildiler... Orada fey- kalâde güzel bir - kol düğmesl vardı... Kadm erkek — cümlesi oyuğa bakıyorlardı : — Altın bir kol düğmesi,. Atların oğlu da uyanmış o ncele ile bir pantalon çekip küp oyuğunun başına geçmişti. — Mümine Molla — senin İyl Baatte olsunlar maşallah pek ala- franga şeylermiş dedi.. kol düğ- mesi de kullanıyorlar. kol düğmesini tetkik ettiler ba: kikt altımdan bir kol düğmesi idi bunu üzerinde küçük bir pir- lantadan bir N harfi vardı. Pır« lanta.. hepsi biribirine baktılar., Sozra Mümine Molla: — Bunu bana ver dedi İşte tılsımı buldum. Artık duasını yap- mak kolay... Onu hemen defede- riz. Şabsene Hanım: — Yo... Mümine Molla dedi... İn olşun cin olsun evime altın kol düğmesi getirip bırakan —tanri goisaliri a başımla yeri var bes anım, Bir Poîis Mumüu Alıp Küpün Boşluğu Etrafında Gezindi.. -26 — Hıfiyesi gülmiye başladılar | nim senin ıınıîıu Ihtiyacım yok.. Kergün buyursun, Ve kadının elindeki düğmeyi kaptı... — Böyle misafir her akşamı buyursun. Ben onlardan çekin- mem. Komşu kadınlar gülüşyor. — Şahsene Hanım hepimir kahve isteriz... Diyorlardı. — Vallahi — hepinize yetişle kahvem yok benim... Haydi baka- hm Cemile Hanım sen bizim gibi değil tücear karısısın git bize bir parça kahve ile şeker getir... Erkekler.. bahçeyi ararken Bbiz de birer kahve içelim merakımız kalktı uykumuz kaçtı. Aktarın karısı Cemile Hanım (tlccar karısı ) sözünü |İşitince koltukları kabarmıştı: — Getiririm amma kardeş evden nasıl alaytm kurkarım. O zaman on alti yaşlarında ve henüz çapkınlığa başlayan oğlu yılışık, yıışık Huriyeye bakarakı — Şahsene teyze dedi bana da bir kahve yaparsan ben getiririm. — Peki yumurcak, poki sana Spor: Bisikletçilerimiz Romanyaya Gidiyorlar Orada Büyük Bir Müsa- bakaya Girecekler Romanya turu camile bBüyük bir müsabaka tertip etmiştir. 1725 kilometreden ibaret olan bu mü- sabaka 25 ağustosta Bükreşten başlıyacak, tahmin edildiğina göre müsabaka 8 eylüle doğru yine Bükreşte bitecektir. Bisiklet fede- rasyonu bu müsabakalara iştirak etmek Üzere Ankaradan Talât, Galip, Niyazi, Eyüp. ç Yunus, Orhan, Romanya — vapurile Köstenceye hareket edeceklerdir. İstanbuldan İzmire Gidecek Ti İzmir Altınordu kulübü tara- fından büyük tenis maçları tertip edilmektedir. Bu müsabakalar için Istanbul- dan Sedat, Suat, Şirinyan Izmire davet edilmiştir. Yapılan teklif kabul edildiği takdirde — Istanbulla — t& yakında Izmire gideceklerdir . Acı Bir İtiraf ! Tenis Heyetine Hiçbir Ku- lüp Cevap Vermemiş T.k C. L İstanbul bölgesi Tenis Hey: Heyetimiz'in 16/5/1935 — tarihinde gazetelerle yapmış olduğu tebliğe hiçbir kulüp cevap vermemiştir. Teniz - birlaciliklerine iştirak ede- cek kulüp üyeleri en son — 5/9/1935 akşamına kadar bölge ine kulüpleri vasıtasile ve yazı ile müra- eaat etmelidirler. Bu tarihden sonra- ki müracaatler hiçbir suretle aazarı Muhakkak Bir Define Var Yazan; Hatice Hatip Gibi İçeri SON POSTA I - 8- 938 Girmişti. da yaparım. Şahsene arkasından seslendi: — Dört tane de fincan getin * Lümi yukarı kattaki odasında arkası Üstü uzanmış Almanca bir gazete okuyurdu. Kapı vuruldu: — Giriniz. Siyah elbiseli beyaz önlüklü küçük bir bizmetçi kız. kapıda göründükr — Ne var! — Alfedersiniz küçük bey şu kâğıdı bana okur musunuz? — Hangi kâğıdı... — İşte Ufak bir kâğıt uzattır — Kız kardaşim getirmiş, Al- manca mı Rumca mı nodir? — Bakayım. Aldı ve okudu... — Fransızca imiş. — Ne yazılı... söyler misiniz acaba?. — “Bu on lirayı size yeni bir küp almanız için bırakıyoruz. Ha- bersiz bu ziyareti affediniz.,, Yine Bolivya ! Aşırı Partiler Hiç Tek Durmayor Barselana, 20 (ALA) — Tramvay kumpanyasının on Önemli garajların. dan birinde büyük ölçüde iki yangın bombası patlamıştır. -ıııııüılııııııhlııı'vıyın- gn çıkmıştır. Yangında ölen olmadığı söylanmektedir. Hâdisenin aşırı partl- lar tarafından yapılanı bir kamıt eseri olduğu söylentisi vardır. Seferberlik Plânı Madrit, 20 (ALA) — Sü Bakanı bir saferberlik projesi hazırlamıştır. Bu proje, parlümento tekrar toplandığı zaman görüşülecektir. ———0 Yeni : Aşlun Motafiziği— Meşhur Alman filozofu Şapenhavr'in eseridir. Lim- nemıza ilk defa olarak Talât Hamdi tarafından çavriliiştir, Bu asar ayıca kadınlara dair, dünya bakkında vö mıııııılıdı.ılnııhuijiıııdı.—. celeri hâvidir. Bw çok enteresan kitabı Kız Mun!. Tim Moktebi Müdür Muavini Bay Hüsad dilimize çevirmiş ve Resimltay Basımeyvi, olarak Basmaştır. Yarımay — Renkli fevkalâde güzel bir kapak içinde 15 Ağartor ftarih ve 13 mumaralı sayısı çıktı. Birçok — değerli — yazılarla — heraber Dinarh Mebhmet pehliyanla Başbuşa, #per, moda ve bilmece — yazıları vardır, Bir kız böyle döştü — Elâziz Kültür Direktörü Cemal Atacın yaz- dığı, Reaimliay Basımevinin büyük bir özenle bastığı bu kitap; lakılâbı- mizin ve asrileşmenin ne demek olduğunu kavrayamıyan — bazılarının, evlâtlarına — verdikleri yanlış terbiye yüzünden — vukua gelen T genkli — tablolarla — süslü || büyük bir ( Baştarafı 1 inci yüzde ) tetkik esnasında şahsan gördük, Konuştuğumuz Museviler arasında semlin en tanınmış tecimenleri vardır. Bunlardan meselâ Motola kurumunun direktörü Bay Nesim şunu söylemiştir: — Ara sıra çıkarılan bu şe- kildeki haberler Almanların yap- makta oldukları Yahudi aleyh- tarlığı — propagandalarının — bir aksinden başka birşey değil- dir. Galata semtinde, ne böy- le bir beyanname yapıştırılmış, ne de en ufak bir Yahudi aleyh- tarlığı görmüşüzdür. Bu yazılar, gelişi güzel yazılmış şeylerdir. ,, Yine aymı semtte sarraflık eden Hayım da şunu söylemiştir: — Bunlar, muhtelif hükümet- leri Yahudilerden soğutmak, ©on- larla aralarını açmak için uçuru- lan- balonlardan başka birşey değildir. Biz her zaman vaziyeti- mizden memnunuz, hem de çok meomnunuz.,, Yine Galatada kundura tica- reti yapan Jak : — " Bu haber, tamamen ya- -b_o-kîı;rlar Arasılda Yılda 10 Bin Lira Kaza- nan Yokmuş Doktorların Etibba Odasında yapılan tasaifleri dün bitmiştir. Bu hususta, Oda Başkanı Niyazi Gözelinün beyanatımı — aynen yazıyoruzr * 1930 senesinden beri — vergi dairelerine - verilen ve bu daire- Terce kabul ile kazanç — vergi- lerine esas teşkil eden Beyan- namelere göre, doktor ve diş tabipleri ve dişçiler arasında yıl- da on Bin lira safi kazanç temin edene rastlamadık. Bizim de yap- tığımız hBusus? tahkikat ve tetkk kat be neticeyi teyit etti. Bun- danm dolayı hiçbir kimseyi fevkalâ- de sınıfa ayıramadık. 543 dok- tordan birinci smıfa 28, ikinci smıfa 79, Üçünçü sınıfa 230 ve dördüncü sımfa da 206 doktor ayırdık. ,, Beş Kumarbaz - Polis dün Yoeşildirekta bir kahvehanode kumar oynadıkları için Haydar, Mehmet, Hüseyin, Kâmil ve Hasan adlı beş arka- daşt Müddeiumumiliğe vermiştir. Suçlular Sultanahmet Sulh Ikinel Tepobaşı Balediye bahçesinde Şeki'liyalenie Dürüki n l SN > Ü« | Ü "İ..'i'::"'ı'ş’&Lâîf*”AZSlmz ÜW “bo'ru ZftonPostâ Türkiyede Yahudi Aleyh darlığı Yoktur! — | .__Ağuı ü o_ı_(.' lj propagandalarından başka birşt değildir. Biz tazyik görmek deği fam bir serbestii içinde çalış yö ve yaşayoruz,, demiştir. Bundan başka, bir Musevi kü rum olan “Türk kültür birliği idare heyetinden bir zat da kü ram namina şu gsözleri söyle mektedir: — Birkaç gündenberi bat Avrupa garzeteleri, güya — Türl Musevilerinin tazyik — gördüklef hakkında bazı yazılar yazdılâl biztakım bedhahların kimbilir n! maksatla işae ettikleri bu habeli biz Türk — Musevileri — nefretli karşıladık. Bu haberleri çıkaranlar, Türk Musevilerinin hakkile Türk harf ve kültürünü hazmetmelerine ta" hammil edemeyenlerdir. Türkiye Muzevileri, dünyadakl bütün Musevilerden daha fazlâ Bir refah içinde yaşamaktadırlar: Türk Musevisi, temamen bif Türkten farksızdır. Bunu bilme" yenlere bir daha tekrar edolim kli Türk Musevilerin kalbi Türklerle birlikte çarpmaktadır. ,, | ea —ii? —ğehîîîiyatrosundlğ Yeni İşler Opııei Kısmı Dram | Kısmile Birleşiyor Bu mevsim, Şehir tiyatrosunda önemli değişiklikler yapılmaktadır. Geçen sene, dram — kısmındal ılındırl.. Yahudilik — aleyhtar'j g Artistler geçen — yılki gibi dram ve operet İçin a ayri bıranşlara ıynhq* dıi[yl'.& ve tiyatronun her üç kısmını da ayni | artistler idara edeceklerdir. Bu yıl, bilhassa — dram repertuvari | çok zengindir ve ilk piyes olarak Şkispirin bir eseri oynanacaktır. Öperet kısmı de, Ekrem ve Cemal Rq'lkthyınl bir operet hazırlamaktadırlar. Tevkif Edildi Polis evvelisi gece sant (23, sularında Beyantta karanlık bir sokak içinde edep ve terbiyeye yakışmaz bir vaziyette Hayrullah adk bir genci yakalamış ve dün vermiştir. — Hayrullab Bürtün Üskeyi HERGÜN