Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
' 16 Ağustos — —— — Gimcı kitaplar- hazırlanacaktır, — * Ve ! 5 n i Bi A n Hergün Müstemlekeler Paylaşılıyor © Tasfiye Müstemlekeler Paylaşılıyor Italya- Habeş anlaşamamazlığı artık bir Avrupa meselesi oldu. Uluslar kurumu İşi sırtından attı, meseleyi Avrupanın üç büyük İmperyalist devleti ele aldı. Bu İşl onlar kendi aralarında kotarıp İçinden çıkıverecekler. Uluslar kurumu, kendi âzâsın:- dan birinin imperyalist devletler tarafından paylaşılması İşine de- lâlet etmek suretile de, hem vazifesini iİnkâr etmiş, hem de — Otoritesini kaybetmiş oluyor. Şimdi Fransa, İngiltere ve Italya Pariste toplanıp Habeşls- tanı paylaşma müzakereleri ya- pıyorlar. Fakat konuşma burada blit- miyor. Habeş meselesi vesilesi e dünya müstemlekelerinin ye- niden paylaşılması ortaya çıkmış bulunuyor. Bu suretle Habeş me- telesi bir Avrupa meselesi şek- i alıyor. Iş bu safhaya girdikten sonra da yeni bir vaziyet hasıl oluyor. İmperyalist memleketler ara- tındaki menfaat tezadı kendini bütün çıplaklığile ortaya atmış bulunuyor. Cihan harbini bu —menfaat çarpışması doğurmuştu. ÂAlmanya, #vvelce paylaşılan müstemlekeler- den pay istiyordu. Bulamayınca Bağına soluna saldırmağa kalkıştı. Nihayet bildiğimiz felâket baş- gösterdi. Bugün de tamamen ona ben- ter bir vaziyet karşısındayız. İtal- ya yenli müstemleke İstiyor. İngil- tere Italyanın bu kafa tutmasın- dan kuşkulanıyor. Onu susturmak İçin dünya müstemlekelerini yeni- den taksim etmeği teklif ediyor. Fakat bu defa işe Almanya da karışırsa, o da pay İsterse o va- kit ne olacak? Işte bundan dolayı üÜçler kon- feransının — vereceği — kararların themmiyetl vardır. * Tasfiye Ali Çetinkaya, ecnebi şirket. leri tasfiye işine — metodik bir tarzda devam ediyor. Anadolu- daki demiryollarını elinde bulun- duran ecnebi şirketler birer birer İşten uzaklaştırıldılar. Şimdi —Istanbuldaki — ecnebi Şirketleri likide etmekle meşgul, Telefon şirketi devletin eline ge- Çiyor. Şark demiryolları kumpanya- Bının da satın alınmasına karar verilmiş bulunuyor. Sıra elektrik ve tramvay şir- ketine gelmiş bulunuyor. Ana- dolu yakasındaki — tramvaycilık lecrlibesi, bu İşi bizim de ecne- biler kadar, belki de — onlardan daha muvaffakıyetle başarabildi:- ğimizl Ispat etmiştir. Ecnebi şirketler müstakil Tür- kiyenin sırtında birer tufeyli mü- #ssesedir. Her tufeyli mahlük Bibi, onlar da iktısadi istiklâlimizi kemiren mızır teşekküllerdir. Bu tufeylt müesseseleri bir an #vvel tasfiye, Istiklâlimizin zarurl bir neticesidir. Yardımcı Kitaplar Üniversitede, kitapsızlık talebe İçin en büyük derdi teşkil etti- ğinden ve talebe lâboratuvar ça- lışmalarında bu yüzden — sıkıntı Sektiğinden bazı — dersler için, u ders yılı başına kadar yar- bi di SON POSTA V T T : ğ .. .. ” a —î Resimli Makale El Paylaşam N “Sözük Ka a Savaş Ü | Ek - Ta caaal Paylaşamıyorlar. Neyi? Parayı mı? Gü- & zeli mi? Refahi mı? Ha. d yır. — Paylaşamadıkları şey, sadece İyi bir ah- çıdır. Zenginin, yağlan- mış adamın en büyük zevki, iyi hazırlan- mış bir. yemektir. |(© Birkisim yağlanmış adamlar yalnız midesini düşünür- ler. Onun için ha- yatın manası mide- den ibarettir. Bir bakımdan da onun için #n kıymetli İnsan, İyi yemek pişiren bir ahçıdır. O karısından bunu bek- ler, bunun İçinahçı tu- tar. Pazar pazar dola- şıp erzakın — eniyisini seçer. Böyle kimseler, dün- yanın en manasız insanlarıdır. İnsan yağlandıktan ve gözü sofradan dışarısını göremeyecek kadarak rardıktan sonra o adamdan hayır yoktur. f DAHİLİ HABERLER ikmal imtihanları Yaklaşıyor Bir Kısım Derslerin Sualleri Kültür Bakanlığı Tarafından Gönderilecek Dün, lise ve orta okul direk- törlükleri, öğleden sonra, Kültür Direktörlüğünde ve Mehmet Emi- nin başkanlığında — toplanarak, Kültür — Bakanlığının, mezuniyet ve ikmal imtihanları. hakkında dün gelen tebliği etrafında gö- rüşmüşlerdir. Kültür Bakanlığının tebliğine göre, talebe yazma, yoklama ve ders başlama günleri şunlardır: Orta oküllarla, liselerin dokuzun- cu ve onuncu sınıflarının ikmal imtihanları 2 Eylülden 16 Eylüle, lise olgunluk imtihanları da 11 Eylülden 21 Eylüle kadar devam edecektir. Bu yıl, parasız talebe İçin açılacak İmtihan 23 Eylülden 25 Eylüle kadardır. Orta okul ve liselerde dersler 30 Eylül Pazartesi günü başlıya- cektir. Liselerin Mmezuniyet imtihan- larında, riyaziye, tarih cografya ve yurtbilgisi gruplarının soruları Kültür Bakanlığından günderile- cek, diğer gruplarınki Ise Imtihan heyetleri tarafından tertip edile- cektir. Lise ve orta okullara taleba yazımı 30 Ağustosta bitirilmiİş olacak ve her sınıfa kaç talebe alındığı aynı günde bakanlığa bildirllecektir. Yine Yakalandı Kumarcılıktan dolayı birkaç kere yakalanan sabıkalı kumar- baz Rahmi, Beyoğlunda Şen Yuva Isimli bir yerde Mehmet, Sadık ve Halil adındaki arkadaşlarile birlikte yine kumar — oynarken Yeniköy Cinayeti Bulgar Trikofu Öldüren Rum Tutuldu Evvelki akşam Yeniköyde bir cinayet işlenmiş, Trikof adında bir Bulgar, Yeniköyde Kırkbostan caddesinde oturan balıkçı Dimit- rinin kızına sataşmış, kızın bağır- ması Üzerine kardeşi Koço taban- casını cekerek Trikofu kafasından yaralamış ve öldürmüştür. Koço yakalanmış, — adliyeye verilmiştir. Denizyollarına Yeni Alına- cak Vapurlar Denizyollarına yeni alınacak vapurlar için fabrikalardan gön- derilen — şartnameleri incelemek üzere dün şehrimizde Denizyolları direktörünün başkanlığında eko- nomi bakanlığı fen heyetinin de İştirakile bir toplantı yapılarak incelemelere başlanmıştır. Bu incelemeler, bir ay kadar sürecektir. İntikam Almak İstemiş ! Geçende İşlenen Kanlı Ci- nayetin HesabıGörülüyor Suçlu; yirmi yaşında Rizeli Maksud. Suçu cinayet, Sokak ortasında tabanca ile Ibrahim adında bir genci öldür- müş. Ibrahimin kardeşi vaktile bu Maksudun kardeşi Memişi öldürmüş, Maksud da Reşidin kardeşi Ibrahimden İntikam almı- ya-karar vermiş ve memleketi olan Rizeden kalkarak bu kanlı maksadını. tatbik için — buraya gelmiş. Maksud buraya gelince Ibrahimin — yolunu — beklemiye başlar. Akşama doğru, Mahmudiye caddesinin bir köşesinden Ibrahim çıkar, Maksud bunu görür görmez derhal karşısına dikilir: — Senin kardeşin benim kar- deşimi öldürdü hal. Bak ben insan nasıl öldürülür göstereyim.. El cebe dalar, tabanca çıkar, ' Ibrahim kaçmaya başlar. Maksud da düşer arkasına. —Hem de tabanca boşaltarak.. Tabancadan rinde alışverişle uğraşan İki kişiyl yaralayarak yere yıkar, Ibrahim can korkusile bir İşkembeci dükkânına dalarak bir köşeye büzülür. Maksud da Ibra- himi bu dükkân köşesinde sıkış- tırır ve İnsafsız bir soğuk kanlı- lıkla tabancasını üç kere boşaltır: Şimdi hâkim suçluya soruyor: — Nasıl yaptın oğlum bu işi? — Bilmiyorum ki|. — Nasıl bilmiyorsun? Bütün bir çarşı halkının gözleri önünde yapılan bir iş bilinmez mi? — Efendim, onlar bizim düş- manımız İdiler, Kardeşimi öldür- düler. Duydum ki sıra bana gel- miş. O gün Ibrahim bana rastla- yınca Üzerime bücum etti. Kork- tum, şaşırdım, ne yapacağımı bilemedim. Yanımda tabancam varmış, sonra ne olduğunu hatır- lamıyorum. — Ne olacak; bir ölü, iki yaralı!.. yakalanmıştır. fırlayan kurşunlar dükkân önle- | Duruşma geri bırakılmıştır. F moeyvalarını vermeğe — başladı. şeyler, Bir taraftan da İsmet İnönü gezdiği yerlerde gör- İSTER İNAN İSTER Başbakan İsmet İnönünün biten Şark zeyahatı Bakanlar çağırıldılar. Burada İsmet İnönü seyahatte gördüklerini anlatacak. Birçok yeni tedbirler alınacak. Meselâ yüksek mekteplerden çıkanların bir müddet Şark vilâyetlerinde staj yapmaları mecburt olacak ve diğer toplantıya İNANMA! düğü noksanları derhal düzeltmiş. Meselâ Zonguldakta 'elektrik fiatını pahalı bulmuş. Belediye derhal elekti« riğin kilovatını 10 kuruştan 5 kuruşa Indirmiş. Kilovatı 5$ kuruşa satılabilecek olan elektriğin bu fiata indi- rilebilmesi için Başbakanın Zonguldağa gitmesi lâzım gelmiş. Demek İsmet İnönü bu #seyahati yapmasaydı, Zonguldaklılar daha başına 10 kuruş ödemekte devam edeceklerdi. İSTER İNAN İSTER İNANMA! senölerce elektrik için kilovat a VA e “ Son Posta ,, nın haber ver- diğine göre, bazı genç bayanla- rımız: * Moda ve tuvalet düşman- ları ,, adıyle bir cemiyet kurup, hemcinslerinin süs düşkünlüğüne karşı savaşa girişeceklermiş. Bu haberi duyar duymaz, hiç- bir muhakemeye girişmeden, bir- denbire alkışlamıya — koyulacak pek çok aile reisleri bulunacaktır. Fakat, biraz düşününce, alkışla- rıbı yarıda bırakacak ve İlk heye- canlarından nedamet gösterecek erkekler de Şşüphesiz ki pek çoktur. Ifrat dereceye varan süs İpti- lâsı fena bir şey olabilir. Tuvaleti uğruna evini, barkını, çocuklarını, kocasını İhmal eden, hattâ yine bu uğura ismetini kurban eden kadınlara karşı böyle bir savaş yerinde olur. Fakat işi ifrata vardırıp da alelitlâk süse karşı bir cihad açmak, biz erkeklerin de işlmize gelmez. Bizi ihmal eden kadından şikâyet ettiğimiz gibi, kendini kapıp koyveren kadından da hoşnut olmayız. Kadıinı bakımlı, süslü İsteriz. Gözümüzle gönlümüz ancak böylesiyle oyalanır. Manil- kürlü tırnağı, yumuşatılmış eli, hafif boyanmış dudağı, arada bir burunun ve çenenin parlaklığını gideren pudra bulutunu, munta- zam öondüle edilmiş saçı, zarif, giyimi, inceliğine itina edilen endamı bid'atten saymayız. Kadın bunları ihmal ettiği gün gözümüzden düşer. Aile düzenini korumak — hususunda, kadınla erkeğin kendIlerine bakıp tuvaletlerine itina etmeleri, ahlâki prensipler ve güzel an'aneler ka- dar ve bazan belki de daha zi- yade önemlidir. Sun'i güzelleşme vasıtalarından variste kalabilecek kadınların sa- yısı, maalesef çok azdır. Bir ka- dın kendini ne kadar beğenmiş olursa olsun, biraz da başkalarına beğendirmeğe mecburdur. Yoksa, sokakta rastladığımız zaman, Ce- mal Nadirin muvaffak olmuş bir karikatörünü seyreder gibi, gü- lümsiyerek yüzlerine baka kaldı- ğimız, Amerikalı seyyah kadın- larına döner. Süs kadın için, nefes almak, su içmek, uyumak gibi, hayati bir ihtiyaçtır. Onu bu İihtiyaçtan mahrum etmeğe kalkışmak çık- maz bir yoldur. Zira bu babiste, kadın, ilk defa olarak, erkeklerle müttefi- kan kendini müdafaa edecektir. Modern Türkiye Baraj ve su İşlerinde büyük ihtisası olan İsviçreli Dr. Groner, Konya ilbayının çuğırışğı Üzerine 20 gün kadar evvel ülkemize gelerek Konyaya gitmiş ve orada lâzım gelen baraj etüdlerini yap- tıktan sonra İlk baraja ait muka- veleyi İmzalamıştır. Sonra İIstanbula dönen İsviç- reli — mütehassıs, — memleketine dönmek üzere hareketinden evvel, Türkiye hakkındaki duyuşlarını şöyle anlatmıştır: “— Memleketinize evvelce de gelmiştim.. Bu defa Konyayı, Ereğliyi Ankarayı ve şehrinizl gördüm. Bir ulusun yaşamak ve İlerle- mek hususundaki dölenini (azmini) anlamak için Ankarayı görmek yeter. Modern bir şehrin bu kadar az vakitte yerden fışkırır gibi yaratılması bir harikadır. Buna birçok harikalar yaratan büyük şefiniz, Arsıulusal muazzam bir şahsiyettir ki, bugün bütün dünya - içinde bulunduğu en sıkıntılı devrede bile - onun yarattığı ha- rikalarla meşgul ve ona hayrandır. Ben de vücude getirilen büyük ve değeri ölçülmez eserleri, şah- sen derin bir hayranlıkla gördüm. İnsanlık, tarihi, Türk uiusunu | tebrik ediyor.,, — A, A, _. M zak *)