4 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Kız Torunlarımız|— We Hale Girecekler ? Londrada “Doktor Odınnı:.. n toplantısında eç :ıîr kıdı:n doktort — 2000 yılın: da kadın,, mevzuu Üzerinde bir konferans vermiştir. adın doktor bu konferansında 1 — 65 seneye kadar kadının tıhhati şayanı hayret bir dereceyl bulacağını, ve vücudünde bilhassa zührevi eserlarden hiç eser kalmı: Yacağını voe tazeliğinin ölünceye kadar muhafaza edileceğini «söy- lemiş, iddissını fonnen ve " misa- ler göstererek isbat etmiştir. Ka- din doktor bundan başka: — “Ev işlerinde de kadının Özerinde bulunan yükün son de- Töce hafifilyeceğini, zira elbisele- Tin, hele çamaşırların küğıttan Yapılarak bir defa kullanıldıktan tonra atılacağını ve bu suretle kadına yapılacak ağır İş kalmı- Yacağını,, söylemiştir. — Konfranscının fikrine göre ka- dinn uğraşacağı şeylerin sayısı ikiden ibaret kalacaktır. Bunlar« dan biricisi yemek pişirmek, ikin- tisi de çocuk yapmak ve çocuğa bakmaktır. Londranın “doktor odası,,nda Verilen bu konferans İngiliz ka- dinlarının 'okadar hoşlarına git- Mişti ki, gazetelerde bahsedildi- ğinla ertesi gün konfeorans veren doktora binlerce tebrik telgrafı Belmiştir. Komünist Partisi Kongresinde Mostora, 3 (A. A.) — Komluaterm ©agresinde Dimitrof faşizm taarruzu Ve amele sinifinin birliği için faşizme Arşı yapılacak mücadelede Komla- ternin vazifoleri hakkındaki raporunu Okumuştur. Dimitrof hararetle alkış- ılıımıını. Rapor hakkımdaki müzake- Teye bugün Fransız delegesi Torezin İngi verilen bir konferans Nevyorkta Sıcaktan Ölen Ölene Nevyork, 8 ( A.â.) — Sicak dalgasından Cenubugarbi vilâyet- lerinde Glenlerin sayısı 180 a yük- elmiştir. — Bundi başka :mı?t,ı'::ıındı ulıı:ı:ıdın on ':fıkl ölmüştür. Hava Tehlikesine Karşı Bütün Almanyada Halk Hazırlanıyor Berlin, 3 (A. A.) — Hava hücum- larına — karşi korunmak — yollarımı öğretmek için, bütün Alman köyle- rinde seyyar öğretmenler dola; ktır. En uzak köylere varmcaya hkadar, kurelar yapılacaktır. Faşist Aleyhtarları Italyaya Balonlar Uçuracaklardı Berne, 3 (A. A) — Polla, faşlıt izlaliberta — kurumuna ::r:; o(!:ııl:.ılı’:rlı(ı oturan bazı İtalyan — siyasal mültecilerini tev- kif etmiştir. Bunlar İtalyan hudu- duna komşu olan (Tessin) mevklin- den, Içinde Habeşiston harbine karşı beyannameler bulunan birçok balon uçurmak istiyorlardı. Ruzvelti Tehdit ! Bunu Yapan Tevkif Edildi Pittafield (Amerika) 3 (A. A.) — Cumurluk Başkamı — Ruzvelt'e — bir mektup gönderip, — kendisine el ile tecavüzde bulunacağını haber veren Core Jetlera adındaki adam polisçe yakalanmıştır. Münihin Yenl Adı Berlin, 8 (A. A.) — Hitler, Münih şöhrine “ Ulusal Sosyallst hareketinim Morkexzl,, adını resmi olarak vermiştir. Leh Hudutları Dançiğ Mal- larına Kapandı Dançig, (A-A.) — Leahistan hudut- ları Dançigden gelen bütün maller öğleden itibaren kapanmıştır. Fakat Lehistandan yapılan nakliyata, Dan- (Almanyada Katolik Düş- manlığı Dehşetlendi Millt Sosyalistler, b Tahammül Edemeyiz, Diyorlar ç Z z < YNM Din Kurumlarına Berlin sokaklarında Hitlerci gönçliğin gürültülü bir nümayişi Karleruhe, 3 (ALA) — Robert Vagner, şatosunun meydanında aiya- sal katolikliğe kargı verdiği bir söy- levde demiştir ki: “ — Din hürlüğü kla sokmak — ve kinl körüklemek özgenliği demek değildir. Artık ne kilisenin hücumlar- Kına, ne siyasal katolik matbualının ve ne di katolik gançlik vaya mevcut olmasına tahammül edemiyeceğir. ,, Vagner, Katolikleri yenl Almanyaya karşı dışarıda yanlış haberler yaymak Rusyalı Paraşiltçüler Rekor Kırdılar Moskova, 3 (A.A) — Paraştitei a| Madam Piadaltzkaya ve Madam Şiş- mareva oksijen makinesi olmüdan 7,923 metre yöksekliğinden atlamak suretile armulusal rekor kurmuşlardır. Bir nutkile başlanacaktır. çig hudutları açık bulundurulmaktadır bemalülkile başlanasaktır. — e Edebi Tefrika No: 47 4/8 / 35 Bunu All Sami Beye söyledim: — Avrupa da bundan farklı değildir, dedi. Yalnız oraları çok _lahulık ve biraz da karışık Milletlerle dolu olduğu İçlu kim Sonradan görme, kim eski aile ek belli olmaz. Meselâ "Nico,, Awille Lido, Paris gibi yaz ve , milyonlarca kisanın kaynaştığı Yerlerda hem de samimi bir dost Ve ahbap münasebetine rast ge- linmez. -Onun içli herkes kendi üleminde zannedilir. Fakat Istan- bul için ben de senin fikrindeyim. Daimi — sürette — İstanbulda Oturacak olsam —-meselâ Çam- Ca tepesi, Hisar tepesi, Âr- Bavütköyünün Üst, dağ kümi E!hi bir yerde geniş bahçe içinde İr villa yaptırır, kendi âlemimde Yaşarım, Kafa dengi dostlarım Sal ancak evimde gelir, görürlor. vimin süküneti ve konförü ba- a en büşük saadetlir. b Ali Sami Beyin bu fikri tam 'enim fikrim: * Sert ayak sesleri ve gert ko- Tuzmalar arasında gözlerimi aç- tim, Kulak verdim. İtalyanca ko- Buyu, orlar. Avnem her zamanki gibi yas ş ANASININ ».. ) gIZI ©/ AA tağının içinde benim kalkmamı bekliyor. — Saat kaç anne? — Yediyi geçiyor. Atladım. Hafif bir - tuvalet. Tiren hareket etti. Güzel yerler- den geçtiğimizi söylüyor annem. Kapıya açtım., — Ali Sami Bey karşımda: — Bonjur. — Nasılsın? — Alıştım artık. — Venediğe geliyoruz. Içimde garip bir heyecan düy- dum. Bu, sanki bana Kadıköyüne, Köprüye velhasıl tamıdık bir yere geliyormuşuz hiss'ni vudl; — Hem kahvaltı ederiz. Hem etrafı daha İyi seyrederiz. — Peki, gidelim. Yemek salonu hiç boş kak- tor. myBızünnn akşamı İsviçredeyiz. Ali Sami Bey gece yarısı uyanup gîyinııemolı için yatmamayı teklif ett. Çünkü tam gece yarısı Lau- sanan'eda ineceğiz. — Şimal! İtalyayı görmek is- tergen gün kararıncaya kadar pencereden ayrılma! , Çok seviniyorum. 'Tren İtalyaya girince eokhır melre gittiğimizi söylüyor. Deniz göründü. Ben Venediğe geliyoruz. zannettim, — — Triyestel Dedi. Adiryatik kıyıları, açıkta bir kaç gemi görünlüyor. Sahilden, fakat yüksekten geçiyoruz, Kıyı- larda ormanlar içinde güzel, yük- sek binalar görünüyor. Ali Saml Bey bir tanesi İçin eski Avustür« ya kontlarından birinin şatosu. Dedi. k güzel bir şato. Içinde ge- niş S:omobll yolları, parklar gb- rünüyor, Sağ tarafımızda bir oto. mobil fabrikasının bitüp tüken- miyen hangarları var. “ Triyes- te,, yi uzaktan beğendim. ÂAli Sami Bey: — Acele etme, dedi. Bu Bal- kanlardan sonra gördüğün hemen llk Avrupa şehridir. Bilmem neden bugüne kadar Balkanları geçerken denizsizliğin verdiği bir sıkıntı vardı galiba, Triyesteye girdik ve çok dur- madan yine ayni yoldan geri döndük. Şlıııdll beyaz mermer belde- lerine iyoruz. Buızllrır:fı © kadar bo! mermer yar ki köy evlerinin avluları bile mermer döşell Eski Romanın yolları da bu taşlardan yapılmış olacak, Denizi kaybettik. Fakat (Ve- nedik) e yaklaşırken sarı, bulanık bir deniz bizi tekrar karşıladı. Venedik, Venedik. Gondal, I Tandı. Ali Saml Bey doksan kilo- e ittiham etmiş ve: * Bunlar memleketlerine — kargı halndirler ve ancak ipe çekilmeye Tüyıktırlar , demiştir. Son Postaı Robert Vagner, Hitler tarafından dış teşkilâtını murakabeye memur edilen parti Biderlerindendir. Alman Memurları Ve Din Moktepleri Berlin, 8 (A. A.) — Resm! kültür göazetesi, memurlara, çocuklarını din mekteplerine göndörmemelerini tav- siye etmektodir. ——— Nevyorkta Yenl Bir Tünel Nevyork, 3 (ALA) — Dün Hud- von yatağının yedi metre altından Üç kilometreden fazla uzunluğunda yeni bir tünel delinmiştir. Tünel Nevyork Sitiyi Nevjerseydeki Vihavkene bağ- layacaktır. Eski saraylar ve geniş rıhtımlar. Bütün bunları okuduğum roman- larda ©o kadar ezberlemişim ki şimdi treni Venediğe bağlayan uzun denizden dolma köprüden geçerken hep bu tarihi gehrin meşhur yerlerini birer birer ha- tırliyorum. Burada hri emiyecek kadar az kılı.:ığıı. PRA Ali Sami Boey: — Dönüşte buradan deniz yolu İle gideriz. O zaman birkaç gün kalır, gezer'z, diyor. Aklımda kaldığna göre Ve nedik Üç yüz altmış kedar adacık Üstüne serpilmiş bir şehir, bütün sokakları, caddeleri hep su... Duçelerin sarayları, Sen Mark klisesi ve daha bir çok mukad- des adını taşıyan binalar, rıhtım- lar.. Burada hemen hemen ba- şında (Sainte ) kelimesi olmıyan bina yok. Kim bilir belki evler bile mukaddestir. Tren curdu, İndik. Annem bile artık uyuş- tuğunu söylediği ayaklarını hare- keto getirmek için İlk defa tren- den İndi, Kapalı, bir yer görünmeyen istasyon rıhtımında dolaşıyoruz. Italyanlar biraz gürültücü oluyor- lar. Rıhtiımda kitap ve yeyecek arabaları gezdiren birçok - satıcı durmadan bağırıyorlar. Italyanca belki bir kelime bilmiyorum. Yalnız bir şçey gözüme fazla çarplı. Tiryestede, Venedikte bil- tün İstasyonlarda yeyecektep fazla n ŞL ğ RİN Okuyucularımın Sorgularına Cevaplarım “Ben bir zabitle sevişiyorum, geçen gün aramızda evlenineye karar ver dik. Öyle ise nışanlanalım,İdedim, “Nı- şanlanalım ema, ben şimdi evlenemem. Askerlik kanunu mucibince evlenme şeraitini bais değilim., Dedi. Ben, beni aldatmak istedizine zahip oldum, mütgessir oldum. Hukıkaten böyle bir şey var midir ?,, Refia Evet, askerler yirmi beş ya- gına — gelmedikçe — evlenemezler. Sevgilinizin yaşı bundan küçükse gösterdiği mazeret doğrudur. * “Geçen gün deniz — hamamlarında kayıkla gezen bir iki erkeğe rasgeldik. Bizl sandala elıp germeyi teklif ettiler. Kabul ettik. Bir müddet — dolaştık ve çıktık, Bizi gören arkadaşlarımız tayip ettiler. Bunda ne fenalık görüyorsunuz? Pakise Insan tanımâdığı ve tanışma- dığı kimsolerin bu kabil teklifle- rini kabul ederse herhalde iyi görülmez. Çünkü bu sizin ya toyluğunuza veya fena niyetinize delâlet eder. O gençlerin mak- satları malüm olmadığı İçin teh- likeli de telâkki edilebilir. * “Kız arkadaşlarımdan birl birkaç ay evvel evlendi. Bu kiz - dağgnık, bi- ryaz babayani bir insandır. Buluştuğu- muz zamanlar kocası mütemadiyen bana bakiyor. Arkadaşımı Ikaz ede. yim mi ? Hatlce Iyi edersiniz. Kadinlar evlen- dikten sonra, bu hatayı çok ya« parlar. Kocalarına her zaman ııı;lı uv;ıtin:â:ül; kıyafetle âık- mal el meozler. O vakit ıı:.ğiı gözü başkaları- nın Üzerinde kalır. Bunu arkada- gınıza anlatınız. ve onlarla teması mümkün olduğu kadar kesiniz, TEYZE Avam Kamarası Tatli Londra, 8 (A A, ) — Avam Ka- marası 29 teşrinlevvel tarihine kadar tatile girmiştir.. Bu arada parlâmene tonun fevkalâde bir toplantıya çağı- rılacağı zannedilmektedir. okunacak şey, kitap, gazete satılıyor. Ali Sami Bey dedi ki: — Bu, bir şey değil. Daha Iç Avrupaya girdikçe bütün istas- yonların adeta seyyar kitapçılarla dolu olduğunu göreceksiniz. Bizim Adanın, Yat kulübün halini düşündüm. -koca kulüpte iki kitaplık bir okuma odası yok* Koca adada, hemen başlıca zen- ginlerin koca bir mevsim geçir- dikleri Adada bir tek kitapçı yoktur. Günlük gazeteleri bile süs olsun diye bir Rum tütüncü alıyor. Hele kibar, zengin hanımefen: dilerin o süslü köşkierine girmeye hiç hacet yok.. Birinla evinde okumak için değil, uyku getir- mek için bile eski, yeni okunacak bir şey bulunamaz. Meple fabrikasının — eşyasını, en şık Amerikan piyanolarını son sistem radyoları bulup aldıklarını iddia eden o sonradan ve hattâ eskiden görmelerin evlerinde bir kitap odası, salonlarında bir kitap rafı görmedim. Ali Sami Beye bundan bah- settim, bana: — Sonra bizde yüksek mu- harrir yetişmiyor, deriz. Yüksek muharrir yetişip de eserini kime okutacak,, Hem kim biir. Belki yetişiyor da biz farkında olmu- yoruz. Okuduğumuz yok kil Venedik ) ten bir şey anla- madan tren vakti geldi. Vagonlara atladık. ( Arkası var ) mecmua, vi İ . ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: