ye ıik . ia a 'e b « SA S A GAS A 8 -B- 085 Tehlike, hangi kadın tarafın: dan geliyorsa, o kadın kocanızın tinden uzaklaştırılmalı; fakat hf"lllıı hiç bir şey hissettirilme- '& dikkat olunmalıdır. Bu bahis devem ediyor; gü- Bahin muhtelif şekillerine alt bir- Sok misallerle uzayıp gidiyordu. misallerin bir tanesi, tamamı amına bizim vaziyetimize ben- Tİyordu. Bundan istifadeye karar Yerdim, kocama karşı, sanki hiç bir tey hissetmemiş gibi hareket im, Nermine de: Birkaç şey yaptırmak İstiyo- Tüm. Modelleri alsın da gelsin. Diye haber gönderdim. Nermin geldi. Halinde bana N'ıl en küçük bir hicap ve çe- —Wnllk eseri bile mevcut de- Üldk Onun bu hali âdeta bana tereddüt verdi, İçimden: , — Sakın banunla kocamın Bünakımı almış - olmiyayım. Sual bile geçti. Fakat, çama- Tatar Ayşeye İItiraz aklıma ince, bu tereddüdüm derhal Tüil oldu. Ben de ona bir şey hissettir- Bemeye güayret ettim. Modelleri Sanın Östüne serdim. Onunla İzün uzun müzakereye - giriştim. Bu müzakere osnasında, lâkırdıyı #irdim, çevirdim. — Kıskançlığa Betirdim: — Bilmezsiniz Nermin Hanım. Ban okadar kıskanç bir kadınım- ki, eğer kocamın zerre kadar hanetine vâkıf olsam; hem kocamı m de onun günahına İştirak *den kadını derhal öldürürüm. Nermin, hayretle yüzüme bak- K Aramızda şöyle bir konuşma ul'ldı: O — Öldürürmüsünüz? Ben— Hem de bilâ tereddüt, — Doğrusu bu sözünüze şaş- Sm, hamımefendi? — Niçin?... bir — Eh siz, Avrupada yaşamış hanımefendisiniz. £ — Avrupada yaşayanlar böy- yapmak İstemezler mi?.. — Bilmem?.. Onlarda pek kukançlık olmaz derler. — Kim demiş?.. Bilâkis, iha- het ettiğinden dolayı kocalarını öldürenleri hergün — gazetelerde *kumuyur musunuz?, * Eh, neticesinden korkmiıyor- Tıdı?.. — İnsanlar, ancak gaadet için "hl'lıı. Saadetini elinden kaçr Tan bir iİnsanın gözüne hiç bir #Y görünmez. — Hakkınız var amma.. Doğ- Tusu ben olsam, böyle yapmam. — Ne yaparsınız, siz?. — Şayet, kocam bana ihanet *derse; ş — Evet, — Ben de ona Ibanet ederim. . Bu gözler, beni şiddetle tik- Tadirdi. Elimdeki modeli kapa- Üm. Öfke ile ayağa kalktım. — Nermin Hanıml.. Kocası- Tn ihanet'nden dolayı, kendi Mus ve şerefini ayaklarının a/- alarak kocasından intikam ;I'“'n koşan kadınlar, en acı *lâketlerle karşılaşmışlar. Bötün ş yanın — muüvazenesini — tanzim “den; (ahlâk) dedikleri bir şey Var kiş bu, ihaneti şiddetle me- K e ae HçliC hat he men sabit olan bir hakikat var- dır ki, o da şudur: Birinci günahı, dalma ikinci bir günah takip eder. Ikinci gü- nahı hoş gören bir kadın, artık ©o günaha alışmış değildir. Bütün dünyada, günaha alışmış olan kadınlara bir isim verebilir. Yani bunlara açıkça ( fahişe ) denilir. Bu kelime ise, insan lügatlerinin içinde en sefil, en alçak, en İğrenç manaya gelen bir.. Bir... Nermin, bir kahkaha bastı: — Ilâbi, hanımefendiciğim. Ben sizin bu kadar sinirli olduğunuzu tahmin etmiyordum. Şu halinizi gören, Allah esirgesin, sanki sizl... Nermin, sözünü ikmal edemedi, içeri, halam girmişti. Halam, dai- ma dudaklarında kaybolmıyan o, Melek tebesstimü iler — Emel!.. Ne 0, gene telâşlı telâşlı bir şeyler söylüyorsunuz? Dedi. Halamı güphelendirmek kor- kusu, bana derhal bir sükünet verdi. Elimdeki modelin bir say- fasını açarak halama gösterdim: — Şu rop hakkında Nermin Hanımla iddiaya — girişiyorduk, hala, dedim. Nerminle aramızda geçen mu- bavere, bu kadının ne tehlikeli bir mahlük olduğunu bütün çıp- laklığile; ortaya atmış; bana da vaziyetin ne kadar vahim oldu- ğunu anlatmıştı. Elimde bulunan mektep not- larına nazaran, benim - tehditkâr ifadem karşısında bir korku his- setmesi, hareketinden derhal ric'at göstermesi lâziım gelmekte İdi. Halbuki Nermin, korkup gerile- mek şu tarafa dursun, evvolâ be- nimle güzel bir alay etmiş, son ra da bana fuhuş tavsiye etmek cür'etini, göztermişti. Hiç şüphe- siz ki beni de kendi derecesine indirmek istemişti. Ne yapacağımı, ne edeceğimi bilmiyordum. Vakla; kocam Ömer bey, bulunmaz bir Hint kumaşı değli. Akşam kapıdan girer gir- mez, karçısına dikilip: — Efendil. Aç gözünü. Kay- geriden buraya çarıkla — gelip, bütün Havyarhanının tüccarlarını, komisyoncuların; ve hattâ Avru- panın fabrikatörlerini- kafese ko- yabilirsin. Fakat hassas bir ka- dının zekâsına, - biç bir zaman galebe edemezsin. Haydi bakalım, nerede soyundunsa orada giyin. Demek güç değil. Değil amma, ice ?.. n.h;l..ı.ç., ya büsbütün vahim olursa?. Ya, - iyi, kötü - beş aydanberi kurduğumuz şu yuva, benim bu haşin hareketimle, bir- denbire )ıkılım?. Ben, sene'ik Ömrümü, no diye (Esenbah) taki (Frav Lilyan) m ( Mes'ut Yuva Kurma Mektebi ) denilen — binasının dört duvarı arasına hapsettim?. Yuva kur- mak için mi, yoksa yuva bozmak mi P. l(mBilylı bir hâdise karşısında babam, kimbilir ne kadar müte- «ssr olur ?. Hele halam. Belki de... Aman Allâhesirgesi>. * Karar verdim. Yarın Esenbaha bir mektup !l'“,*"" B'.—'”' kA seyi bütün tafsilâti'e anlatacağım. yeADA S SON POSTA ADEMİ iKTiDAR HORMOBİN Tafsilât : Galata Posta kutusn 1256 Fatih Sulh Birinci Hukuk Hâkimliğinden 1 Hatice vekili Nu- rullah tarafından Hasekide Cerrah- pışa caddesinde Carrah Paşa fırının- da oturan Vasil aleyhine açılan Izalci Şüyu davasının lera kılınan muhake- mesinde müddelaleyh Vasilin halihazır mahalli ikameti meçhul elduğundan on beş gün müddetle ilânen tebligat lerasına — karar — verilerek — davanın bakılması 16-9.935 tarihine müsadif Pazartesi günü sant 10a bırakılmış- tır. Yevmi mezkür ve anatte müddei- aleyh Vasilin Fatih sulh birinci hukuk mahkemesinde hazır bulunması lüzu- munu bildirir. davetiyo bukuk usulu l kanununün — 14 inci evfikan tebliğ makamına kaim olmak Üzere İlân olunur. D A, KUTİEL Karaköy Topçular caddesi No. 33 Kayıp — Adapazarı Maliyesinden almakta olduğum — malül kullandığım tasdikli mührümü kay- bettim. Yenisini alacağımdan hükmü yoktur. Kandaranın Karaderae köyünden Hasan oğlu Gazi Mustafa Kayıp — Seyriseferden aldığım 2351 numaralı şoför'ük — vesikamı kaybettim. — Yenisini — alacağımdan hükmü yoktur. (109) Şoför Mehmet oğlu Zeki maaşımda | “KIZILAY Hastabakıcı Hemşireler OKULASI DiREKTÖRLÜĞÜNDEN : Genç kızlarımıza çok onurlu ve önemli bir İstikbal hazırlıyan okulamıza yeni talebe yazılma ve alınma muamelesine başlanmıştır. Kabul şartları : 1 — Türk tabaası olmak 2 — Sıhhati yerinde olmak hiçbir hastalığı bulunmamak (Muayene oku'ada yapılır ) 3 — Yaşı 18 den uşağı ve 25 den yukarı olmamak, 4 — 1ifet ehli ve ahlâk sahibi olmak, 4 $ — En az orta tahsili bitirmiş olmak veyahut o derecede tahsil ettiğini vesikalarla göstermek. Evli bolunmamak, evvelce evlenmiş ve ayrılmış veya zevcl ölmüş ise çocuğu bulunmamak. Okulayı veya mesleği terki, beş sene mecbürl hizmeti (fa etmediği veyahut bu hizmet esnasında izdivacı, okuladan veya meslekten ihracı halinde tahsll masrafını Ödeyeceğine ve mecburi hizmeti ifadan sonra evlenmediği ve meslekte kaldığı müddetçe Hemşireler yurduna bağlı kalacağına da'rr Noterden musaddak bir kefaletname vermek. 8— 'ğ'.ıhsil müddeti 3 senedir ve Birincl Teşrin başlangıcında şlar. Talebelerin laşeleri, giyimleri ve Yatıları Kızılay Cemiyeti tarafından temin edildiği gibl kendilerine her ay münasip bir harçlık da verilir, Oku'ayı bitiren ve hemşire çıkan Bayanlar Kızılay Cemiyeti tarafından kurulan Hastabakıcı hemşireler Yurdu himaye- sine girer. Hastalananlara ve çalışamıyanlara bu yurd bakar. 11 — İsteklilerin 15 Eylül 1935 günlemecine kadar bizzat veya yazı İle Aksaray'da Haseki caddesinda Okula Direktörlü- güne müracaatları. TUZLA iÇMELERİ ve Otoli açıldı Köprüden 6,30 - 7,35 « 8,20 - 9,45- 11 - 13,15- 15, 10 da Haydarpaşaya giden vapurların tronleri membalara — kadar hergün gideceklerdir. 6 - - HE e ; ' yOİIİLf) BİR TİNDE AZIK D:dl'm