Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| ği ı“'kınçlık olmaz derler. ll ll Sayfa Tefrika No: 61 SAYLIŞ” & Tehlike, hangi kadın tarafın- î dan geliyorsa, o kadin kocanızın Ttuhitinden uzaklaştırılmalı; fakat ı'*'_'umıa hiç bir şey hissettirilme- Biye dikkat olunmalıdır. Bu bahis devem ediyor; gü- n muhtelif şekillerine ait bir- | fok misallerle uzayıp gidiyordu. misallerin bir tanesi, tamamı t.l'nllıımıı bizim vazliyetimize ben- tİyordu. Bundan istifadeye karar ' Yerdim, kocama karşı, sanki hiç şey hissetmemiş gibi hareket bir im, Nermine de: Birkaç şey yaptırmak İstiyo- * Modelleri alsın da gelsin. Diye haber gönderdim. Nermin geldi. Halinde bana | h"!l en küçük bir hicap ve çe- Hnîenllk eseri bile mevcut de- Üldi. Onun bu hali Adeta bana tereddüt verdi. İçimden: . — Sakın bununla kocamın Bünahımı almış olmiyayım. Suai bile geçti. Fakat, çama- | trcı Tatar Ayşeye İtiraz aklıma Eelince, bu tereddüdüm derhal Zail oldu. Ben de ona bir şey hissettir- ."“0)'0 gayret ettim. Modelleri Sanın Üstüne serdim. Onunla İzun uzun müzakereye giriştim. Bu müzakere esnasında, lâkırdıyı YVirdim, çevirdim. — Kıskançlığa Betirdim: — Bilmezsiniz Nermin Hanım. Ben okadar kıskanç bir kadınım- ki, eğer kocamın zerre kadar netine vâkıf olsam; hem kocamı tm de onun günahma İştirak *den kadını derhal öldürürüm. Nermin, hayretle yüzüme bak- &. Aramızda göyle bir konuşma l.ihclı: O — Öldürürmüsünüz? Ben— Hem de bilâ tereddüt. — Doğrusu bu sözünüze şaş- tim, hanımefendi? — Niçin?... — Eh siz, Avrupada yaşamış hanımefendisiniz. — — AÂvrupada yaşayanlar böy- yapmak İstemerler mir.. — Bilmem?.. Onlarda bir le pek — Kim demiş?.. Bilâkis, iha- het ettiğinden dolayı kocalarını hıdilrııııleı*i hergün — gazetelerde Okumuyur musunuz?, aa | Eh, nmeticesinden korkmiıyor- örmi?.. : — İnsanlar, ancak saadet için Yaşarlar, Saadetini elinden kaçı- Tân bir insanın gözüne hiç bir tey görünmez. — Hakkınız var amma,. Dağ- Tüsu ben olsam, böyle yapmam. — Ne yaparsınız, siz?. — Şayet, kocam bana ihanet b #rse; D — Evet. — Ben de ona Ihanet ederim. | Bu gözler, beni şiddetle tik- Sindirdi, Elimdeki modeli kapa- m. Öfke ile ayağa kalktım. — Nermin Hanıml.. Kocası- din ihanetinden dolayı, kendi Mus ve şerefini ayaklarının al- ha alarak kocasından intikam ;mlyı koşan kadınlar, en acı *lâketlerle karşılaşmışlar. Bütün dyanın — muvazenesini tanzim *den; (ahlâk) dedikleri bir şey Var ki; bu,. ihaneti şiddetle me-, GENÇ KIZLAR IÇINI j yabiiirıln. el aai (_". BŞ G ŞA men sabit olan bir hakikat var- dır ki, o da şudur: Birinci günahı, dalma ikinci bir günah takip eder. İkinci gü- nahı hoş gören bir kadın, artık o günaha alışmış değildir. Bütün dünyada, günaha alışmış olan kadınlara bir İsim verebilir. Yani bunlara açıkça ( fahişe ) denilir. Bu kelime ise, İnsan lügatlerinin içinde en sefil, en alçak, en iğrenç manaya gelen bir.. Bir... Nermin, bir kahkaha bastı: — İlâhi, hanımefendiciğim. Ben sizin bu kadar sinirli olduğunuzu tahmin etmiyordum. Şu balinizi gören, Allah esirgesin, sanki sizi... Nermin, sözünü ikmal edemedi, içeri, halam girmişti. Halam, dai- ma dudaklarında kaybolmıyan o, Melek tebesstimüi İle: — Emel!.. Ne o, gene telâşlı telâşlı bir şeyler söylüyorsunuz? Dedi. Halamı şüphelendirmek kor- kusu, bana derhal bir sükünet | verdi. Elimdeki modelin bir say- fasını açarak halama gösterdim: — Şu rop hakkında Nermin Hanımla iddiaya — girişiyorduk, hala, dedim. Nerminle aramızda geçen mu- havere, bu kadının ne tehlikeli bir mahblük olduğunu bütün çıp- laklığila; ortaya atmış; bana da vaziyetin ne kadar vahim oldu- ğunu anlatmıştı. Elimde bulunan mektep not- | larına nazaran, benim tehditkâr ifadem karşısında bir korku his- setmesi, hareketinden derhal ric'at göstermesi 1âzım gelmekte İdi. Halbukl Nermin, korkup gerile- mek şu tarafa dursun, evvelâ be- nimle güzel bir alay etmiş, son- ra da bana fuhuş tavsiye etmek cür'etini, göstermişti. Hiç şüphe- siz ki beni de kendi derecesine indirmek istemişti, Ne yapacağımı, ne edeceğimi bilmiyordum, Vakla; kocam Ömer bey, bulunmaz bir Hint kumaşı | değil. Akşam kapıdan girer gir- mez, karşısına dikilip: — Efendil. Aç gözünü. Kay- seriden buraya çarıkla bütün Havyarhanının tüccarlarını, komisyoncularını; ve hattâ Avru- panın fabrikatörlerini- kafese ko- Fakat hassas bir ka- dının zekâsına, galebe edemezsin. Haydi bakalım, nerede soyundunsa orada giyin. Demek güç değil. Değil amma, netice 7.. Netice, ya büsbütün — vahim 1 olursa ?. Ya, - İyi, kötü - beş aydanberi kurduğumuz şu yuva, benim bu haşin hareketimle, bir- denbire yıkılırsa ?. Ben, üÜç sene'ik ömrümü, ne diye (Esenbah) taki (Frav Lilyan)ın -( Mes'ut Yuva Kurma Mektebi ) denilen — binasının dört duvarı arasına hapsettim?. Yuva kur- mak için mi, yoksa yuva bozmak için mi T... k Böyle bir hâcise karşısında babam, kimbilir. ne kadar müte- essr olur 7. Hele halam. Belki de... Aman Allâhesirgesin. * ' Karar verdim. Yarın Esenbaha bir mektup yazacağım. Bu hâdi- geyi bütün tafsilâti e anlatacağım. ' ee j Pumşir gelip, | hiç bir zaman |. YY Hüi g a t Bel gevşekliğine HORMOBiN Tafsilât * Galata Poata kutusn 1255 ADEMİ iKTiDAR * Fatih Sulh Birinci Hukük Hâkimliğinden : Hatice vekili Nu- rullah tarafından Hasekide Cerrah- paşa caddesinde Cerrah Paşa fırının- da oturan Vasil aleyhine açılan İzalei Şüyu davasının icra kılınan muhake- mesinde müddelaleyh Vasilin halihazır mahalli Ikameti meçhul olduğundan on beş gün müddetle ilânen tebligat İcrasına karar verilereak — davanın bakılması 16-9-935 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 10a bırakılmış- tır. Yevmi mezkür ve saâtte müddei- aleyh Vasilin Fatih sulh birinci hukuk mahkemesinde hazır bulunması lüzu- munu bildirir. davetiya hukuk usulu muhakemeleri kanununün İdlinci maddesine tevfikan tebliğ makamına kaim olmak üÜzere ilân olunur, Dr. A, KUTİEL Karaköy Topçular caddesi No. 83 Kayıp — Adapazarı Maliyesinden almakta olduğum malül maaşımda kullandığım taadikli mührümü kay- bettim. Yenisini alacağımdan hükmü | yoktur. Kandaranın Karadere köyünden Hasan oğlu Gazi Mustafa Kayıp — Seyriszeferden aldığım 2351 numaralı goförlük — vesikamı kaybettim. — Yenizini — alacağımdan hükmü yoktur. (409) Şoför Mehmet oğlu Zeki n A KIZILAY — Hastabakıcı Hemşireler OKULASI DiREKTÖRLÜĞÜNDEN : Genç kızlarımıza çok onurlu ve önemli bir istikbal hazırlıyan okulamıza yeni talebe yazılma ve alınma muamelesine başlanmıştır. _ Kabul şartları : 1 — Türk tabaası olmak 2 — Sıhhati yerinde olmak hiçbir hastalığı bulunmamak (Muayene okulada yapılır ) 3 — Yaşı 18 den uşağı ve 25 den yukarı olmamak, Iffet ehli ve ahlâk sahibi olmak, En az orta tahsili bitirmiş olmak veyahut o derecede tahsil ettiğini vesikalarla göstermek. Evli bulunmamak, evvelce evlenmiş ve ayrılmış veya zevel ölmüş ise çocuğu bulunmamak. Okulayı veya mesleği terki, beş sene mecbüri hizmeti ifa etmediği veyahut bu hizmet esnasında izdivacı, okuladan veya meslekten ihracı halinde tahsll masrafını ödeyeceğine ve mecburi hizmeti ifadan sonra evlenmediği ve meslekte kaldığı müddetçe Hemşireler yurduna bağlı kalacağına da'rr Noterden musaddak bir kefaletname vermek, g'aiîsil müddeti 3 senedir ve Birinci Teşrin başlangıcında aşlar. Talebelerin laşeleri, giyimleri ve Yatıları Kızılay Cemiyeti tarafından temin edildiği gibi kendilerine her ay münasip bir harçlık da verilir, Okul'ayı bitiren ve hemşire çıkan Bayanlar Kızılay Cemiyeti tarafından kurulan Hastabakıcı hemşireler Yurdu hlmaye- sine girer, Hastalananlara ve çalışamıyanlara bu yurd bakar. Isteklilerin 15 Eylül 1935 günlemecine kadar bizzat veya yazı ile Aksaray'da Haseki caddesinde Okula Direktörlü- >TUZLA iÇMELERİ ve Oteli açıldı Köprüden 6,30 - 7,35 - 8,20 - 9,45- 11 - 13,15- 15, 10 da Haydarpaşaya giden vapurların trenleri membalara — kadar hergün gideceklerdir. — © gh | EdYE FER G7 et ll Ailrdaklalır DANKA ZI z AD b n yi CN b y gt BİR FİNDE.AZIK DOlu