Hint Denizlerinde Türkler Morat Reis - Bahâdir Şah Yakalanınca Karaya Asker ] Yazan: M. Turhan Hadım Süleyman Çıkarılması Emanoele Bildirilmişti.. — Gidelim, dedi, durmadan gide- H, Burada bir. tuzak var. Hükümdar, Portakal çiçeği hake kında bir haber almadan gemiyi bırakmamak - istediği halde koluna bileğin zoruna ve Safer eğemen durumuna karşı koya« madı, sürüklenen bir adam biçiminde salondan çıktı,güverteyi hızla geçti, merdivenden filikasına bindi. Safor Relis,tuzaktan uzaklaşı verdi. —Küreklere ası hn, adayı — aşın, kargıya ulaşın ! Safer — Relisla seiişi yerinde idi, Portekizli Vis Ru va- Amiral dö Sil. voyra Bahâdir Şa hla Safer Reisi ge geçiren, Zaman Mirzayı da kaçıran Hlmıyuuıhı bu k, kııııîılııdı Gü rat topraklarından bir parça: ken disine bağışlanma- sını İsteyâcekti. Bu, yapılacak kap kaç işini halka karşı temiz göstere mek için düşünülmüş birşeydi. Yoksn onun, Hümayun Şahtan izin almaya da ihtiyacı yoktu. Hattâ, Bahâdir Şabı yakalar yakalamaz karaya ssker çıkarılmasını — Emanosle — emretmiş bulunuyordu. Vis Ruva böyle bir karar almakla böraber - ne olur me olmaz düşünce- sile - gemide tek bir aübaydan başka kimseye yapılacak işi haber verme- dar ile veziri gemiye geldikten sonra gerekli olan emirleri verecekti. Şu- ruplar ve garaplar İçilip — yemekler yenilinceye kadar hür şey hazırlâna- bilirdi gemiye demir aldırılırdı. yordu, geniş dayranıyordu. İşi bilem sübay salona gelip de “hazırlanmaya di rleme savurup diğarı çıkmış- mordiven a. hapsinde tutacak ü Vis Ruva, onların tuzaktan İşkilleneceklerini ummuyordu. Fakat başka bir ka: a sübay- ları toplayıp emirler vermöğe başla» dığı konukların savuştuklarını voe filikaya bindiklerini haber alınca deliye döndü, denize sandallar indi- rilerek kaçanların — tutulması — için bağırmaya koyuldu. Şimdi gemide birf karışıklık — belirmişti. — Neferler yorlardı, Bahâdir Şah il6 Safer Rels ise hayli ilerlemişlerdi. adadaki saraya gitmeyip karşıya kaçmak istedikle. rinden çala kürek o « yol alıyorlardı. Kendile: pek kolay değildi, karı sonra yakalarına ya, hemen imkânsızdı. ölnk Bakor vardı ve bir sürü de top, tüfek vardı. Kaçanlarla kovalamıya yeltenenler bu durumda iken adanın bir. köşes sinden bir sandal göründü ve bu yürüyiş yolları yüzünden — Bahâdir Şahın filikasile biraz sonra yanyana geldi. Sandalda Emanoel dö Suza bulu« nuyordu. Herif Bahâdir Şahla Safer relsin bapsedildiğini umduğudan Vis Ruva- mın sön emirlârini almak için gemiye gidiyordu. Onları birdenbire karşısın« da görünce belinledi, selâm vermeyi: de unutarak haykırdı: — Siz burada ha. Şaşılacak şeyl Safer Rois, birden kafasına yapışan bir fikrin zorile kürekçilı dedikten sonra Emano — Büyük Amiralınız, dedi, bize geliyor. Ulu sultanımızın kendisine karşı Yafa'da vereceği kale yerini n // l bir sevinçle bağırıyordu. //) / ç « Hükümdarın başi südan yükselir yükselmez beynine bir mızrak indi. görecek. Sen'ide bizim kayığa atla, birlikte gidelim.. Büyük Amiralla gerl dönersin. Safer Reisin düşüncesi, Vis Ruva tarafından kurulduğuna Inan beslediği tuzak dolayaalle Emanueli bir. tutu (rehin) gibi yal izel — söylediği s#özleri tartmayı di ünmeyerek ve yalnız sevgilisi hakkında haber almak ihtiyacına kapılarak deli gibi bağı» rıyordu : — Gel amiral, yanıma gel, Konu: şacak çok gey var. Emanuel, bu iki adamın kurulan ağdan kurtulmuş olmamalarını uma- madığından Vis Ruvanın birden fikrini değiştirdiğini ve Bahâdir Şahla Saferl bıraktığını) — uranladı, söylenilen #Öze jinandı, onların filikasına geçmek istedi. Fakat şaşkınlığını henüz gide rememişti, heyecan İçinde Idi, kayık- tan kayığa atlarken dengelmesini ( muvazenösini ) koruyamadı, denize düştü. Şimdi Bahâdir Şahin da, Emanue- lin de kayıklarında bir telâş belirmişti. Kürekçiler denize düşen Amiralı kurtarmak İçin kaynaşıyorlardı. Bu didlüme birhayli sürdü ve Emanuel filikaya alınd. Lâkin arkadan gelen donanma sandalları, o kaynaşmayı büs. bütün başka bir anlama aldılar, amiral tendiğinl sandılar, var kuvveti bile geyirip, yelkenleri de — gişirip aradaki yolu kestiler, filikalara tılar ve sorup ya İlüzum görmeden Bahâdir Şahla Safer Reisin üzerine saldırdılar. Safer Rolis palasını çekerek, filika- daki Güceratlılar küreklere yapışarak kendini denize atıvermişti. Safer Reis, yirmi otuz mızrağın başı üzerinde kümelendiğini, — sallanıp duran bir kayık içinde bu ölüm kümesini aklım — bağını ortekizli gemlei — Durun, vurmayın, bir yanlışbk var İ Fakat dinlayen yoktu, — herkes denize atılan iki adamı mızraklamak için yol arıyordu. Bu kargaşalık için« de Emanoel'de kendini denk - tuta- madı, denize düştü, Başıboş bırakılan sandallar hrasında serseri — serserl yüzmeye koyuldu. Portekizlilerin gözü hep Bahâdir Şahın üstünde idi, onun hakkından gelmek lstiyorlardı. Sübaylardan birl bükümdarın kıyıya — doğru — külaç attığını görünce sandalını hızlandırdi ve ona yaklağır yaklaşmaz bir kürek uzattı. SON POSTA Bu, Bir Zevk Mcselasıdir Z Ağır başlı bir ressamın sergi- sinde ziyaretçileri ne alâkadar eder ?. * Son Posta © İstanbul gelir ve para BORSASI 29 - 7 -1936 Türk Devlet Borçları dra Lira 45 Hazine B. 37,50 Dabllt lstikraz $4,50 T.B. L 2815 .B. II 2655 47,$ T. BAH 27,03 Devlet Demiryolları Borçları Lira Lira Ergani 95,00 45,15 SıvasErzaram 05,50 2580 Aııdalulvıll “.,0 42,74 Anadolu Mü, * ©0 F. R. Fr. ©7,5T. boreu SI ,i İsterlin 7476 Zahire Borsasında Dün Ticaret ve Zahire borsasında flatlarda hafif bir. düşüklük — göze çarpmıştır. Bunun sebebi Anadoludan mal gelmeye — başlamış — olmasıdır. Dün borsaya 949 ton buğday, 30 ton da un gelmiştir. Yumuşak buğ- daylar 7 kuruş 30 para İle 6G kuruüş arasında, sert buğdaylar 4 kuruş iki buçuk para ile 4 kuruş 37 para arasında, unlar da çuvalı 780 kuruşla 460 kuruş arasında muamele görmüş- tür, Dün 245 ton yumuşak, 140 ton sert buğday 290 çuval da un — satil. mıştir. Az muameale oluşunun sebebi tüccarın fiatlarda büyük bir düşüklük olacağını hissetmesinden İleri gele mektedir. ——— Haat nnn e — Tutunuz — haşinetponah, dedi, tutunuz. Size bizden ziyan gelmeye- cektir. Hükümdar, — kurtuluş ıl]ılıleyoı bu sÖze inandı, küreğe yap ştı. başı sudan yükeelir yükselmez tam beynine bir mızrak indi, birkaç mızrak daha gözü, çarptı ve kendini “ Altı anan zavallı adam, Portakal çiçeğinin adını bile haykıramadan — « beyol delik, yüzü deşik « denize uzandı, can verip gltti. Safer Rels, bir taraftan yüzüyor, bir taraftan hükümdarın durumunu gözetliyordu. Onun — mızraklanarak öldürüldüğünü — görünce — göyle bir bocalayıp durduğu Tarını yakalayıp suyun İçine çekti. Sandaldakilerden kimse Saferin yap- tığı İşi gezememiş ve Emanoelin göz- den kayboluşundaki sobebi anlama- mıştı. Reis, akla sığı ble. dayanık- hkla, yakaladığı vi suyun altında ve bir dakika içinde boğup bırakmış. ( <— Başbakan Vanı V “© Van Gölünü Gezdi Temmuz 23 Yukarda; Heyet Van gölünde, aşağıda şehirde iken Van, (Özel) — Başbakan e- met İnönü yanlarında dış işleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, jan- darma genel komutanı General Kâzım, Ordu komutanı General Ali Salt, birinel enspektör Âbidin men ve dokuzuncu kolordu komutanı olduğu halde şehrimize geldiler ve halk tarafından şid- detle alkışlandılar. Başbakan ertesi sabah Gâvaş ilçesine gitmiştir. Bilâhara şere- fine verilen ziyafette hazır bulun- muş, kutu Haydar Aksoy tarafın- dan kendilerine Vanın muhtelif güzel manzaralarını gösteren bir albüm sunulmuştur. — Başbakan bu gezi ve konuşmalarda bir iki senoye kadar Vana 50 bin mu- bacırın İskân edileceğini, — dört seneye kadar da şehrin şimendi- fere kavuşacağını söylemiş Vanın bayındırlanması — için hükümet bütçesinden büyük mikyasta yar- dımda bulunacağını valt etmiştir. İsmet İnönü şehrimizde Iki gün kaldıktan sonra içten gelen te- zahüiratla uğurlanmıştır. Bulgaristanda Tazyikler Hâlâ Devam Ediyor Sofya, 22 (Özel) — Şimdiye- kadar Deliorman Havalisinde ken- dini hissettiren Bulgar tazyiki, şimdi Deliormandan Trakyaya geçmiştir. İşe, ilk evvel Trakyada Filibenin bir saat yakınındaki Kuklene köyünden başlanmıştır. Bu köyde türlü türlü bahanelerle 20 kadar Türk münevverini tevkif SMANLI BANKASI TÜRK ANONİM ŞİRKETİ TESİS TARİRHİ: 1863 Sermayesi: 10,000,000 İngiliz lirası Türkiyenin başlıca şehirlerile Paris, Marsilya, Nis,Londra ve Mançester'de. Misir, Kıbris, İrak, İran, — Filistin ve Yunanistan'da Şabeleri, Yugoslavya, Homanya, Suriye ve Yunanistan'da Filyalleri vardır. Her tüclü banka muameleleri ne çıkıp yüzmeye koyulmuştu. Portekizliler Bahâdir Şahınki gibi Emanoelin ölüsünün de sürüklenip t ber İki ce- Deniz gittikçe kabarıyor, manevra yapışını güçleştiriyordu. Sa- fer Reis bu kanlı ve — dalgalr alan: dan — uzaklaşmak — için — uğraşı duruyordu. Lâkin üumudu — kesikti ciğerlerinla son nefesleri püskürmekte olduğuna İnanıyordu. Bu durumda a biz ses, pek iyl tanıdığı bir sen çarptı. — Durun, yorulmayın, bizim ka- yığa gelin! Bu sözler, Matmazel — Jandan mektup getiren ve onunla Saferi kayalığa götüren neferin ağıımdan çıkıyordu. — Rels, bağısı — arkasına ederek hepsini de-dayaktan ge- çirmişlerdir. Köy muallimi Hüseyin Sungurdan 25 bin leva, Hüseyin Sulakçıdan 15 bin ve hacı Kara Hüseyin oğlu Memişten de 10 bin leva kadar bir para istemekte bu ağır kefaleti vermedikleri için 20 gündenberi mevkuf bulundurmak- tadırlar, BANKA KOMERÇİYALE iİTALYANA Sermayesi Liret — 700,000,000 İhtiyat akçesi » — 144,785,576,20 Merkezi idaretr MILANO İtalyanın hı&lıuı şehirlerinde İogllter l' t' B Avustür- re, TADI viçre, AVUs! A y Mücsrletati, (Gekelorakyartai goslavya, garistan, Romanya, — Bulgat Misir, Amenh Oımıhın Müttehidesi, Bnıılyı_ Şili, Uru, _ı Arjanı Peru, kvşıof vı“ş l ü e y onlar ISTANBUL ŞUII MERKEZI Galata Voyvoda caddesi Kı Pulas ('Telef. 44941/2/3/4/5 .olılr dahilindeki acenteler: İatanbulda: Alalemciyan hunında Telef. 22900/3411/12/15. yi Yugoslavyada Papalık And- laşma Yapıyor Belgrad, 22 (A. A) — Tüze Bakani 'apalık arasında P lı.ııgııı ve ir kayığın kendinö doğru ğ'ldi.m gördü, gülümsedi 1 , dedi, Ömrümüz henüz sonâ ermemiş. Bu nefer, beni kıyıya çıkaracaktır. Gerçek te öyle oldu, Aılrıl dö Suzayı taşırken ııııl- ir hâdi- selere şahit ol çektiği kürekle Sıhr kadar geldi, palasını mayan Türk kolaylıkla kıyııı geçti ve sanki banyodan çıkıyormuş gibl şöyle bir gerindikten sonra Por gemiciye emir verdi : ( Arkası var) ! !u di