Hint Denizlerinde Türkler Yazan : M. Turhan PiriRela- Murat Reis - Hadım Süleyman Raca, Kuvvetli Bir Filo İle Gelen Gama'ya Güleryüz Göstermişti... Bunlar biraz şökerden, baldaa, mercandan ve birkâaç değersiz halıdan Ibaretti. Elmaslar, zümrütler, inciler ve ipekler içinde yaşayan Raca, Portekizli gemicinin armağanlarını gö- rünce bo! bol gül dü, Portekizlilerin züğürt ve yoksul bir ulus olduğuna hükmederek «acıa di Gama kendi çı karını düşünüyordu, limanda bir pazar yeri eldö etmeye ve raca iİle and- Taşmıya savapıyor du. Halbukl Ka. Ugut Timanı — bir hayli yıldanberi Faslı, Garp Trabluslu gemicilerin yemliği olmuştu. Gı filosunun geldiği günlerde da onların birkaç gemlsi bulunuyor- du. Bu tecim erleri Gamanın raca İle dostlaşmasından huylandılar, birleşip konuştular, Portekiz ilerini batir- düler, saray adamlarından birini kan- dırdılar. — Portekizlilerin — korsan ve #oysuz adamlar olduğunu söyletmek polile hükümdarı kışkırttılar, Gama- nın hemen limandan ayrılmasına buy- Tuk çıkarttılar. Gama biraz ayak diremek isterken onun bir adamı karada yakalandı, tom- ruğa konuldu. Portekizli kaptan da, gemisini germeyo gelen yirmi Hint- Tiyi tuttu, ambara kapattı ve râcaya haber yollayıp tomruktaki neferle bu yirmi kişiyi değiştirmek istedi. Raca ilkin “olmaz,, dedi, fakat Gamanın demir aldığını — görün Portekizli mahpusu yollayıp Hintlileri kurtardı. Eli boş olarak yurduna dönen Gama, Hindlistanın ae zengin bir çiftlik olduğunu Öğrenmiş bulunu- yordu. Kralla görüştükten sonra 18 gemilik bir filonun gıktı. Bu sefer işi Fasli ve Garptrabuluslu gemilerin ve gemicilerin. Hint denizinde kökünü kesmek lsliyordu. Raco, kuvvetli blr filo ile gelen er İslemex güler yüz imzaladı, Kaligut Hlmanında bir pazar yeri verdi. Fakat Gama, baharat yüklü bir Fas gemisini Timsndan çıkacağı sırada yakalayınca gehirdeki Faslılar, Garptrabuluslular, Tunuslular pazardaki Portekizlilerin üzerine atıldılar, birçoğunu öldürdü- ler. Bunun Üzerine Gama, limanda yatan bötün gemileri batırdı, şehri de topa tuttu ve Koşen limanına xeçti, oradakl prensle daha iyi bir andlaşma yaptı, yük alıp yük verdi, Lizbona döndü. Onun üÜçünel — gelişi — büsbütün oldu. Yol boyuna Fasi yaman yordu. Kaliguta gelir gelmez de Raca- dan sert bir dille onarsa ( tarziye ) istedi, alamayınca önceden yakaladığı elli Hintliyi gemilerin direğine — aatı, gehri bombardımana başladı. Fakat karaya asker çıkarmadan yine Koşen Hmanına geçti, orada beşyüz askerle birkaç sübay bıraktı, dönüşte Kaligute Baker çıkarıp gehri ele geçirdi. şte Hindistanın Avrupalılara 8- oluşu böyle başladı. Portekiz-) kendilerinden daha yavuz ulus. ların © zengin ülkeye Üşüşmelerine yol açlılar ve sonunda orasını İngiliz- lere bırakıp kaçtılar. Hikâyemizin belirdiği günler, Por- tekizlilerin Ben; kıran, baş koparan bir ulus gibi gö- rüadükleri devirdir. Gua bölgesinde bir sürü misyonerleri vardı, din pro- pagandası yapıyorlardı, alttan alta da siyasal düzenler çeviriyorlardi. Diu udasına gelen filo amiralı hem Ben- güledeki Vis Ruvadan, hem o misyo« nerlerden direktif alıyordu. Şimdi de kendi buyurtmanına, adadaki durumu bildiriyordu. Safer rels elçiyi e8 kestirme yoldan İstanbula çıkardı Emanoel dö Suza, Bahâdir Şahın uzun bir gezintiye çıkarılmasiyle ve Mekkeye gönderilme- Reisin ne kazanacağımı sile Safer oranlamakta büyük bir yanlış yapı- yordu. O, birlibirine gönül verdiklerini sandığı Ruml ile Janın, Bahâdir Şahı kıp kaçmak, yahut tile birleşes ele geçirip Türk elinde Sultanlar gibi yaşayacak- larına hükmediyordu. — Kenı dayanıyordu, VisRuvayı da gşahsız ve vezirsiz kalan bir Ülkeyi yakalamıya, çeğırıyordu. Demek ki ortada birkaç türlü : Sefer Rels, Bahâdir güvenerek ve Janın için beslediği derin sövgiye dayanarak Gücerat hazinelerin! İstan- bula peşkeş çekmeyi ve İstanbuldan oraya ordular getirmeyi kuruyordu. Jan, — sevgilisinin buyruğuna uyup Bahâdir Şahı kündeden atmaya sava- gyordu. Amiral Emanusl, kendince çizlli olan sınıra kadar onları başıboş bırakmayı ve işler o noktaya gelince k herşeyi Portekiz Kralı çevirmeyi — düşünüyordu. Düşünmeyen, düşünemeyen ve bütün bu plânlarda alık bir kurban yerl alan Bahâdir. Şaht.. O, Portakal çiçeğini bir çelenk yapıp hayatına yordu rastlıyacağı çukurları, hesaplayabilmekten çok uzak bulu- uçurumları nuyordu. Hâdiseleri evirip çeviren Safer Reisti. O, sekixz gün içinde Bahâdir Şahın bütün hazinelerini sandıklatmış, kendisile birlikte Gücerata gelen Türklerden birinin başkanlığı altında Mekkeye doğru yola çıkarmıştı. Aynı zamanda bu hazinelerin kendi yelin- ceye anması için Bahâdir Şah ağrzından bir mektup yazdır. mış ve hükümdara imzalattıktan sonta kendisi Türkçe bir başkasını kaleme aldırmış, onda Gücerat ülke- sinla küçük bir saldırışla ele geçiri- lebileceğini, Hindistan ha Pör tekizlilerden — kurtulmak için — dört gözle bir Türk ordusu bekledik- lerinl bildirmişti. Bahadir Şahın bile böyle bir orduyu candan karşılayaca- a mektubunda yazmaktan m Safer Reis, sözünü sağlı tırmak için Mekkeye — gönderilen hazineleri ileri aürüyor ve bunların oraya yollanmasındaki sebebin İstane bula bağlılık göstermekten ve İstan. bulun kanadı altına girmekten başka birgey olmadığını anlatıyordu. Sufer Rela, elçi olarak da yinâ kendi yanındakl Türklerden — birini seçti. Üç yüz büyük sandığa doldu- rulmuş olan hazineler Mekke yoluna konulduktan #onra onu da en kesatir- me yoldan İstanbula doğru çıkardı, Elçiye, büyük türenle ve Bahâdir Şahim yanında ilk yazılan mektup verilmişti. Safer Rels elçiyi odasına - çekip “ Hümaâyunname , yi aldı ve yırttı, yerine kendi yazdığı kâğdı verdir ( Arkası var) Yerli Mallar Sergisinde - Dün Sergi Aç Dün, Galatasarayda, yedinci yerli mallar sergisi, büyük bir türenle Aaçıldı. — Ulusal endüs- trimizin her yıl, gelişmesini ve İlerilemesini, canlı bir — şekilde, herkeso tanıtan, serginin tertip teknigi ve tanzimi bakımından, geçen yıllara Üstün o'duğu göze çarpmaktadır. Bu yıl sergiye, İştirak eden firmalar, geçen yilden pek farklı değlidir. Adet Itibarile aşağı, yukarı ayni zenginlik bakımından ise, daha çok iyidir. Yeni bir endüstri kolu olarak ilk defa sergiye giren kamyon lâstikleri de çok önemli bir durumdadır. Bilhassa inhisarlar idaresinin açtığı pavyon, her cihetçe geçen- kilerden Üstündür. Geçen yıllarda yapılmayan ve serginin manasını az çok bozan, genel bir ilerleme krokisi, bu yıl en başa güzel bır pavyon halinde, konulmuştur. Açılış - türeni, t on beşte gazetecilerin İnhisarlar pavyonunu gezmelerile başlamış, asıl sergi, saat 17 de açılmıştır. Bu müna- sebetle davetliler, ilbay, şarbay muavinleri ve saylavlar gelmişler« di. Tam 17 de Şehir bandosunun çaldığı — istiklâl marşile — türen başlamış, ondan sonra eski İstan- bul saylavı Vasıf bir söylev vermiş ve orada hazı bulunan kamutay as başkanı Nurl Conger- den sergiyl açmasını rica etmiştir, Nuri Conger küçük bir söyle ulusal - endüstrimizla ilerileyişini anlattıktan sonra Vilâyet erkânı ve — saylavlarla — birlikte kapısına gidilerek, kadın saylav- larımızdan bayan Fakiha kurde- leyl kesmiştir. Ulusal endüstri birliği genel sekreteri Nazmi Nurinin — rehberliğinde, — bütün davetliler, sergiyl gezmişler va hazırlanan büfede ağırlanmışlardır. Bu sene sergide temsil edilen firmalar iki yüze yakındır. ve bunların — başında — göz — alan pavyonu İle inhisalar gelmektedir, İnhi'sarlar - idaresinin 10 uncu yıldönümü — ilgisile — hazırlanan sergi pavyonu da dün büyük törenle açıldı, Inhisarlar — Idaresi, — açılma töreninden evvel gazeteciler için özel bir toplantı hazırlamış ve bu toplantıda, devlet elinde İşle- tilen tütün, içki, tuz ve barut Inhisarlarından — 10 - yıla kadar gelen faaliyetleri ve İş randman- ları Üzerinde kendilerine izahat verilmiş, sergi gezdirilmiştir. Bu Gsenekl? sergi hakikaten büyük - bir özenle hazırlanmış bulunuyordu. Sergi, dekorasyon ve döküman itibarile — Avrupa — sergilerinden farksız bir halde İdi. Sergide gösterilen grafiklere göre tütün inhisarı, 10 yılda devlet hazine- sine 210 milyon İlira vermiştir. Tütün eken köylümüzün 10 yılda aldığı para da 244 milyon İirayı bulmaktadır. Şarapçılara şarap yapmağa yarar aletler parasız dağıtılmıştır. Içki inhisarının 1927- 1934 sene- leri içinde hükümete verdiği para 40 milyon Hiradır. 10 yıldaki tuz satışının değeri, 84,624, 162 liradır. Barut inhisarı, hükümete geçe- lidenberi, av mühimmatı #satış fiatlarında yüözde 25 ilâ 30 nisbe- tinde önemli tenzilât yapılmıştır. Tahisarlar idaresinin bütün teş- kilâtında vasati olarak 13,000 işçi çalışmaktadır. Bunlara 10 senede verilen — gündeliklerin — tutarı 250,000 liradan fazladır. Yukardan aşağı; Açılış, Bay Nurinin nutku, Inhisarların tuz şubesi, bir kokü reyyonu ve Yerli Mallar Puzarının şubesi Adliye Muhasebesinde Alış, Veriş Arttı — İstanbul Icra — muhasebeciliği şimdiye kadar her sene vasati bir hesapla 10- 11 mi'yon İiralık bir para alır verirmiş. Bu sene bu miktarın çok artacağı anla- şılmaktadır. Bu cirodan da bu sene adliye harçlarının daha fazla —a İstanbul Gincı Hukuk Mah- kemesinden : Fevz'ye tarafından Yedikule Kazlıçeş- medeki Karakol sokağında 8 sayılı evde t etmekte iken Ikametgâhının meçha- Taşılan Hasan aleyhine açılam bo- n dera kılınam mühakema- lsticvap ve dava zubitmamesi evlilik kaydı sorulmuş v> çahit da sine ve İşbu. muameleden bahlale gıyap kararının 15 gün müddetle ilânen teb iğine karar verilmiş ve muhakeme gül olurak 4-10-93$ Çarşamba saat 14,30 a b buptakl gıyap kararının bir par- e divanhamesins aalmş oldur mezkür gün ve ematte İstanbul kemesi altıncı hukuk dairesinde ime huzurunda hazır. belünm: kabul etmiş ıldı Ve Endüstrimizin Önemli Bir Ilerlemede Olduğu Görüldü bir yekün tutacağı neticesi çıka- — | rılmaktadır. Geçen — hafta icra muhasebesi bir günde (600) bin lirahk para alıp vermiştir. Ayın on beşinde de yalmız bir borçlu- dan (200) bin lira tahsil etmiş ve ertesi günü alacaklısına ödemiştir. YE D YF AE ÜT Tediğiniz yemekten zevk alamayorsanız; hemen AÇ CI DAİA D İ ekşilik ve yanmaları için yeğâne ilaçlır. Eczanölörde 50 kuruş. Kullanılması kuludaki kâğıdda LA