Fen Bahsi 44 Güneş Ve Arzımız Bugün dünyada en İyl tan- dığımız yıldız, güneştir. Güneşin tam bir yıldız tipi olup olmadı- ğgını tespit edebilmek için onu evvelâ kürrelarzra ve sonra da diğer yıldızlarla mukayese etmek Tâzımdır. Güneş 865000 mil kutrunda olup kürreiarz gibi 1,125000 dün- yayı istiap edebilecek bir hacim- dedir ve kürrelarzdan 332,000 defa daha ağırdır. Yani hacmine nisbetle kürrelarz. kadar — ağır değildir. Meselâ, kürrelarz, kendi hacminde ve yalnız sudan mürek- kep bir hacimden ancak bir buçuk defa daha ağırdır. Güneş gayet parlaktır ve sat- hının her pus mürabbai - 300000 mum kuvvetinde bir ziya neşret- mektedir. Güneşin — neşrettiği hararet de — müthiştir. Bir pus murabbar satbında iİntişar eden bararetin enerjisile 62 — beygir kevvetinda bir motörü işletebilir. Diğer yıldızları güneşle muka- yeso edersek. ağırlık itibarile ara» larında çok büyük farklar olma» dığını görürüz. Meselâ güneşin yirmi misli ağırlığından daha ağır yıldız yok gibidir. Keza güneşin sikletinin beşte birinden daha bafif olan yıldızlar da pek nadir- dir. Meselâ güneşten bin defa daha ağır veyahut binde biri kadar yıldız yoktur. Yıldızların sıkletleri arasındaki farklar pek büyük olmamakla beraber — hacimleri — arasındaki farklar çok büyüktür. Haclm iti- barile güneşten milyonlarca defa daha büyük olan yıldızlar olduğu gibi gayet küçük, adeta ctice yıldızlar da vardır. Bunların sık- letlerine nisbeten hacimlerinin arasındaki büyük farklara bakılır ise, küçük yıldızların daha ağır ve adeta tazyik edilmiş madde- lerden teşekküll ettiği nmeticesine varılır. Nitekim Antores yıldızını teşkil eden madenin bir odayı dolduracak kadar bir miktarı ancak birkaç yüz gram gelebile- ceği halde, daha küçük ve daha sönük yıldızlardan alınacak ve bir kibrit kutusunu dolduracak kadar madde de yüzlerce kilo gelebilir. Şu halde ağırlık, hacim, ke- safet ve ziya İtibarile, güneş, yıldız'arın arasında adeta vasat diye kabul edebileceğimiz tam bir yıldız tipi demektir. Yıldızlar, ancak sikletlerinden kaybetmek şartile ziya ve bararet neşredebilmektedirler. Bugün gü- neş sikletinden her saniye dört milyon ton kaybetmektedir. Bazı yıldızlarda ise bu sarfiyat daha fazladır. Hattâ saniyede birkaç milyar ton kaybeden yıldızlar da vardır. Demek oluyor ki yıldızlar siya ve hararet meşretmekle gilt- gide erimektedirler. Bugün heyetşinasları düşün- düren en mühim mesele yıldız- ların — bhacimlerile — neşrettikleri ziya arasındaki bu büyük farkların sebebini anlamaktır. Bu acaba bir evolüsiyon, bir tekâmül — neticesinde mi hasıl olmaktadır? Bidayette çok ziya meşzeden büyük bir yıldız. teşek- kül ettiği maddeyi #sarfede ede gittikçe küçülüyor, hafifliyor ve s#önüyor mu? Bundan mâda bir de yıldızlırıı yaşları ve ömürleri | Davamı 12 inci yüzle ) .den ya SON POSTA İnanılmıyacak Şeyler Bir telgraf makinesi ne ka dar fazla işlerse, telgraf hat- tında da o kadar az elektrik enerjisi sarfedilir. Eddie Rule ismindeki bu Amerikalı çocuk,» üç yaşında olduğu halde, bir santin üze- rine konmuş göolf topuna olan vura« rak, snati — kirma- dan, topu (170) müt- reye atabilmoktedir. Franz Romer ismindeki bu adam (J7 — — mserz”” metre boyunda bir kayıkla tek başına Atlântik denizini aşmıştır. SİZ BUNLARI BIW Yaşını Hiç Kimse- | Mürekkep Lekelerile Bir Oyun Küçük Cahit köydeki panayıra gitmişti. Burada otomatik bir oyun makinesi vardı, makinenin deliğine beş kuruş atılıyor ve bir. kol çevrilince, talihiniz varsa makine- para çıkıyor, yahut da atılan para da kayböluyordu. Küçük Cahit evvelâ beş kuruş attı ve kolu çevirince yüz para çıktı. Bundan sonra tekrar beş kuruş attı ve bu sefer beş kuru- şunu gerl aldı. Oyuna — devam eden küçük Cahit böyle münave- be ile bir defasıda yüz para, bir defasında beş kuruş alarak niha- yet — bütün parasını — kaybetik Cebinde 30 kuruşu — olduğuna göre acaba parasını bitirinceye kadar kaç defa oynayabildi? Bu Meseleyi Hallediniz Ali dayı daima kelepir arar, kolayca para kazanmak isterdi. Bir gün yolda giderken eski bir evin ankazının satılık olduğunu gördü ve derhal ankaz #sahibine yanaşarak pazarlığa koyuldu. Mal sahibi 720 lira istedi ve Ali dayı da buna razı oldu. Fakat pazarlığın bir şartı vardı., Ali dayı bütün ankazı on iki gün zarfında kaldıracak, ve — şayet kaldıramazsa, bu müddetten sonra geçecek her gün için mal sahi- bine 6 lira tazminat verecekti, Ali dayı derhal bir — sürü amele tuttu ve günde 21 İlra amele yevmiyesi sarfederek am kazı kaldırdı ve 1287 liraya satabildi. Hesaplarını yaptı ve bütün bu İşte 120 lira kâr etmiş olduğuru azladı. Acaba Ali dayı ankaza kaç günde kal ye Söylemiyor ?- Resmini gördüğünüz kadın, Luiz Kazelotti adında bir tiyatro artistidir. Amerikada Nevyork tiyatrolarında — oynamaktadır. ve rlı büyük bir şöhrete sahiptir. 'akat bu kadının tuhaf bir huyu vardır: Yaşını saklamak. Gerçi her kadın yaşını saklar amma, hiç olmazsa birkaç yaş eksik olarak bir rakam söyler. Bu güzel kadın ise yaşına dalir hiç bir rakam söylemez. Üç kere resmi makamlara yaşını bildirmesi icap etmiş, artist: * — Bilmiyorum! ,, Veya: “ Söylemem! ,, demiştir. Bu yüzden para cezasına da mahkâm olmuştur. â | Oyun Işte size mürekkep lekelerin- den yapılmış, eski sistem, gayet artistik bir gaz Tambası., Mü- rekkep leke- lerinden — ne kadar hoş ve me kadar çe- gitli — resimler meoeydana getl- rilebileceğ ini bu sütunlarda gördünüz. Boş vakitlerinizi sigara içmekle geçireceğinize böyle bir oyunla geçirirseniz. hem sıhhatı- nızı korumuş, hem de eğlenmiş olursunuz. Bir kâğıdın Üzerine birkaç damla mürekkep damlatıp ikiye katlayınız, bir müddet — sonra kâğıdı açınca garlp şekiller poyda olduğunu göreceksiniz, Bunlara bir kaç çizgi ilâvesile muntazam bir şekil vermek kabildir. Mesolâ bu resimde lâmbanın şişesi #on- radan ilâve edilmiştir. K Bu Gölü Boşaltmak İçin Kaç Boru Lâzım Mühendisler, sun'i bir. gölün suyunu iki günde boşaltmak için 9 santim kutrunda Üç tane boru tertibatı vücuda getirdiler. Fakat gölü besliyen su akıntısını hesap- hyamadıkları İçin, birinci günün akşamı, paydos yaptıkları zaman göldeki suyun ancak üçte birlmi boşaltabilmiş olduklerini gördüler. Gölü besliyen suyu kestiler fakat şimdi ollerinde yalmız bir santim kutrunda borular kalmıştı. Temmuz 11 — | Tariht Fıkra Islak Adamın Kuru Teşekkürül, Londradan telsizle bildirii yorı Dün Ingilterenin Akdeniz doe nanması kumandanı Slr Vi'yam Fişer Portamut'ta denize düştü, Amiral bir motörde idi, karaya çıkacağı sırada motör bir köprüs ye çarptı, Amiral da kendini tutamadı, denize yuvarlandı. Mo. tördeki neferler, Amiralı kurtar« mışlar ve onun — teşekkürlerile karşılaşmışlardır!. Buna ıslak adamın kurü - te- şekkürü demek doğrudur. Fakat amlral Sir Vilyam Fişerin başka türlü davranmasına ve hele Os- , Mman oğullarından Yavuzun yeptığı gib millet kosesinden bahşış vere mesine de İmkân yoktu ya. O, aye lığile geçinen bir amiraldır. Ken- dini kurtaranlar da para için de- gü, İnsanlık ödevini yerine getir- mek için denize atılmışlardır. Yas vuz ise koca bir İmperatorluğun gelirini dilediği gibi savurmakta özgür bir hünkâr idi. Kendiei kurtaranlara İsterse bir kırallık bağışlıyabilirdi. Düşün (mülâhaza) yurütürken tarihi anlatığı | fıkrayı | unuttum, O, şu biçimdedir: Yavuz, köle« menler elinden Mısırı alıp ta K hireye yerleştiği günlerin birinde bir kayık gerintisi yapmak istedi, Abdülkadir. adlı bir. Mısirlının kayığına binerek Nil üzoerinde dolaştı. Dönüşte karaya yanaşır: ken biraz evdi | acele ) gösterdi, kayıkla toprağın arası henliz açık bulunurken — atlamıya — yeltendi, bacakları kısa olduğundan kenara yaramadı, ırmağa düştü. Sandalci ile yeğeni birçok uğraştıktan sonra onu kurtarabildiler, sudan çıkardılar. Yavuz, ölümden kürtulüur kur« tulmaz kayıkçıya “dile benden ne dilersin,, dedi. O da Nil lskele- lerinde denizde her türlü vergi- den, salgından kendinin ayralam- masını (istisna edilmesini) istedi, Yavuz, bu dileği hemen yerine getirerek kayıkçıyo — bir berat vermekle beraber parmağındaki elmas yüzüğü de armağan ve Birkaç gün sonra hertfi saraya çağırttı, yanına almak ve birlikto Istanbula götürmek diledi. Fakat Abdülkadirin bir görzü kördü, oturup kalkışı son kertedekabay- dı. Üstelik uyuzluğu da vardı. Bu yüzden o dileği bıraktı, yenl bir beratla Nil üzerinde gezecek her gemiden üç akçe vergi almak hakkını ona verdi. Bu vorişlerin, bağışlayışların yanında — Amiral Fişerin — kuru teşekkürü ne kadar yüksek bir değer alıyor?, M. T. Tan Henee e kkamen AAA LESESENLANERELERL AAA NRELAERcAkEnEeENEN. DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şuboesi Merkesi: Berlin Türkiyedeki şubeleri: Galata - İstanbul - lamir Deposu: İst. Yütün Gümrüğü * Her türlü banka işi * senereraeeenereeLeRLeRaRerReErEn eee ReaneELer ea Taahhütleri mucibince iki gün zarfında gölü boşaltabilmek - için bu borulardan kaç tane daha kurmaları iktiza eder?