7 Temmuz Sigaset Âlemi Kalya, ingiltereye Neden Kızıyor ? Menfaatine uygun gelmediği işin İtalya ile Habeşistan arasmdaki ibti- lafın silâh bir karşılaşmaya dayan maması için İngiltere İtalyaya bir takım teklifler yaptı, Lord Edenla Romayı siyareti sıramnda yapılan bu teklif lörden, bizde bu satırlarda, genel bir surette bahsettik. İngiltere, her ikisi de Uluslar Kurumunun yes olan iki devlet arasında bir savaş çıkınaması için yaptığını söylediği bu teşebbüsle, da aşağı yukarı etmişti gunları tekli yö Küşük 1 — Habeşistandan bir parça vermek. Ağlabi İhtimal bu, ismi verilen Habeş vilâye- ana ibarettir çi bütün Habeşin birine mua . a Eritre eda le lı Mei ini saha o uzunluğunca tadil ve tashih etmek. 3 — Eritrenin merkezi Asmara ile İtalyan Somalisinin merkezi sn Mogadiski biribirine bağlayacak P- gimendifer imtiyazinı eşten p ku Z Bahai mukabil İngiliz So- malisinden Habaşlstana (20 - 30) kile- metre genişliğinde bir korldorla bir deniz mühreel vermek, Bu mahreç, Zoyla limanı olacaktır. D Afıikasindaki vas eğ an düzeltebilecek bu İngiliz teklifini, İtalya pu püften eddetmiştir. yy ia vilâyotimi ye tanın güzellikle terketmesine ihtim. i İngilterenin de yedi lam; bir toprağı başkasına “e imani eiddi bir gözle görü lamez. İogiltere, kândizini — yem vadetmiş oluyor Burn kabul etseydi aldanmiış ki veya Seyla limanı Frans soral. il ının yapı başım- edi Öne Habaşsm yerme demek, Cibatiye bir rakip gömmek we Fransızlara da dostluk göstermek 8 — İngilterenin bu vaitlerini tu- tacağı da güpheliydi. > geni İn; arlâmantosunun tas ni ml lârımgelir. Halbuki son müzakerelerinde, gili parlâ- mentosu, böyle bir anlaşmıyâ muarız Mirmigtir. a bu sebeplerden sz İtalya, Habeşistan üzerinde tem > manda veya himaye İster. Akel tirde savaştan kaçımlamaz. — Süreyya Tafrika No: 19 Patron bunlara çıkışır ni eder, Bazen de çay ı4marlar, ba ayda yılda bir yemeğe pe Giğerci arnavuttan yumurta di tası, ciğer tavası getrtüp e halde çok para kazan” yordu. Banka defterine seri pi dum. Bu deftere göre Paro © yuna para yatırıyor. tipe e men hiç çalişan e ili adam çalışıyor. mükemmel. Şimdi gr gö ençler oldular. Amma meme yerini tutamadılar, Biri Amerikan tütün şirketinde eksper gibi çalışıyor. Küçüğü memur oldu. Şimdi inhisarlardan birinde galiba. d Patron bana ayda yirmi lira verirdi. Bunu Iki yılda çıkara çıkara yirmi beş Lraya çıkardı. Ama şikâyet itmedim doğrusu Çünkü onun yanında / yırtıldım. Açıldım her şeyi öğrendim. zel, Bahçesinde Köşkün içi de çocuğu vardı. i ASININ .... KIZI SON POSTA Almanya Deniz Progra- mını Tatbika Başladı Beş Tane “Cep, Zırhlısı Yaptırıyor Ve Bunlar Gizli Tutuluyorlar Bir zamanlar velvele konuran Alman cep zır! Londra, 6 (A.A) — Daliy Telgrafa yn göre Almanya pek yakında meydana koyacağı ilk denir yapısı projesini ha aırlamıştır. Bu projenin hükümleri Fransa ve İngiltere hükümetlöri bili yorlarsa da cep krovarörlerinin iç yüzü henüz tamamile belirsizdir. Bu gemilerden beş tanesinin yapıl makta ve bunlardan üçünün hacmı on bin tonilâte olduğu biliniyorsa da öbür iki tanesinin hacimleri (gizli tutuluyor. Timesin denis meseleleri yazarı da Hanovar İle Şleziyen gemilerinin yerlerini tutacak olan bu iki zırhlının Versay andlaşmasının izin verdiği on tondan yüksek hacimde olacaklarını teyit etmektedir, Aynı gazetenin oyazlığına göre gimdi artık elinde bir hava (o filosu bulunan Almanyanın uçak gemileri yapmağa koyulacağı muhakkak sayi- labilir, Yok Olan Kömür Madenleri Vargova, 6 (A. A.) — Dombroua kömür madenlerinde bundan üç gün Bnce çıkan yanırının söndürülmesinde tehlike başgösterdiği işin direktörlük ateşi söndürmekten vazgeçmişti. Bu ler bugün hemen hemen yok uştar. İ 7/1135 Balıkpazarı, Havyar o hanı, Borsa, arasinda koşmaktan dök- teri ben bilirim. Fakat ne olursa olsun, bugüsümü © zamanki cefalara borçluyum. Emin Tosun Bey patronu bir anjinden öldükten sonra yalnız başına iş yapmıya başlamış, ayak komisyonculuğu, eksperlik yapmiş, sonra sonra tütünden başka işlere de girişmiş. Nihayet en, yn geçmeden bugünkü halini uş. Onun bu yelişme tarzı da gösteriyordu ki hayatı yenmek için çok uğraşmış. Bugün burnu havada, gözü daha yükseklerde olmasinin sebebi de bü.. Çok eziyet, yokluk çekmiş. Hayatı enmiş. Şimdi her işin para ile Habileceğin! zannederek paradan di sıfır görüyor. ber kalemi bii herşeyin üstünde tutmalarını çirkin bulur- lar... Fakat tanıdığım erkeklerin hemen hepsi bu fikrin arkasında Genç kızlığımın bütün sevgisini aşına koyduğum nişanlım da bu kör düşünce ile hayallerimi yıkmadı mı? Cai - Yunanistanda Krallığa Doğru Atina, 6 (AA) — Venizelos'un kellesini getirene dölen ( mükâfat) vermek teklifini ileri sürmüş olan saylav Mosholas, bu gez de, Giüksburg hanedanını isket va Yunan tabiiyetin- den yoksunduran ( mahrum eden 2i- 3.924 tarihli kararın geri alınmasını Ulusal Kurultaya teklif etmiştir. Bu teklif, umulmadığı halde kabul edilecek oluran. geneloya lüzum kal madan kıralık hemen iade olunacak» tir, demek olur, Eski İspanya Kralı Koza Geçirdi a ir EĞİ een dam akşam 530 da Pare rn w Kont de Los Andes ile birlilete Romadan ayrılmıştır. Hızlı De olan otomobil, lâstiklerinden birinin patlaması ile kapaklanmış, içindekileri yere fırlat- mw ır. Eski krala birşey olmamış, yaveri hafifçe yaralanmıştır. Her iki- side Livornoya kadar geldikten sonra buradan taksi ile Kaya gitmişlerdir. Parlse trenle dönecek'er- dir. Ne yazık ki tesadüf benim de nya azam -İ hayatımı ona benzetti, O para için fakir, fakat içi bahar dolu bir sevgiyi yendi. Ben de bu ha- karetin acısını zengin bir izdivaç yaparak (çıkardım. O Yaptığımız işin neticesini zamam gösterecek | Emin Tosun Beyin yaşına, mevkiine yakışmıyacak kadar hafif hallerini düzeltmek için çalışıyo” rum. Onun yanmda ben &deta abla oldum. Halbuki aramızdaki yaş farkı bir genç kır yaşını dolduracak kadar! Adadan pek çabuk bıktım. Geceli, gündüzlü davetler, toplantılar, O misafirler © usanç getirdi. Biran önce evimize yerleşip başımı dinlemek istiyorum. Bura- da herkes âdeta birbirinin esiri, kölesi.. evinde şöyle gelişigüzel oturmaya vakit yok. Baloya gider gibi teşrifatı. elbiselerle takım takım misafirler bastırıyorlar, Bütün bu canlı © yaşayışın sıcak, cana yakın tarafı da yok. Herkes biribirine elini uzatırken tepeden tırnağa kadar kılığını kıyafetini kontrol ediyor. Konuş malarda iğretilik, seslerde bile hiç de samimi olmayan bir yap- macık var. .Uzaktan biribirini görenler: — Hallol. Yunanistanda Re- yiam Tarihi Atina, 6 ( Hususi ) — Meclisin a müra- cnat teklifi (Başbakan tarafından müdafaa edilmiş, General Kondilis de eümhüriyetin Yunanistan iç siyasa- sına müsait olmadığını, krallığın istana rahat getireceğini, Çal- darisin de koyu bir kralcı olduğunu söylemiştir. Diğer taraftan Genöral Metaksas rejim meselesini balletmek meclisin hakkı olduğunu anlatmıştır, Verilen o karara o göre reyiima birinci teşrinin on beşinde başvuru- lacaktır. Leh Diyet Ve Senatosu Kapandı va, G(A. A.) — Cümhur Relal 6 senatonem toplantısını ka- psyan emirleri bugün İmzalamıştır. Alman Cöza Kanunu Değişti Berlin, 6 (A. A.) — Bugün rosmi gözelede, ceza kanununu değiştiren yeni kanun çıkmıştır. munum birinci (omaddesl; göre, yalnız doğrudan doğruya kantır Ba sykırı düşen suçlar değil, aynı zadanda halkın duygularına dokunan hareketler de cezalandırılacaktır. Maksim Gorki Uça- ğının Yerine ,, Moskovâ, G(A.A) — Tas ajansı bildiriyor: Maksim Gorki uçağının yerine yeni büyük uçaklar yapılması için yz arasında yapılan iane kaydı 4 emmuzda 68 milyon rubleyo var- mıştır, Halk Komiserleri Kurulu, işçilerin arzusuna uygun olarak, Maksim Gorki yerine aynı büyüklükte 16 uçak yapıl mas, ka Bunlara e ma rm 0 Lenin, Stalin, Gorki, Kalenin Mo- lotof, Vereşilof, Oreonikidze, Kaga- moviç, (OKosyor, Mikoyan, el Ki Kare Dan imali, Kubişef. Danziğde Tevkifler Varşova, © — Danzingde £ ileri Ge memurlar arasında yeniden tev- ifat yapılmıştır. Bumeyanda Danzingi wzun zaman Cenevrede temsil etmiş olan müşavir Ferber de vardır. Polls yüz- başımı Şturn da tevkif edilmiştir. kötü fransızca konuşuyor, kimi Ingilizce taklidi yapıyor. Yeni zengin olmuş bir tüccarın şişman karısına: — Tenis oyna, zayıfların! Demişler. Kadını bir sabah tenise gider ken gördüm. Eğer söylemeseydi o kıyafetle düğüne gittiğine yahut bir akşam önceki balodan sabaha kaldığını ( sanacaktım. Sırtında ipekli bir kap vardı. Gülmemek İçin dudaklarımı ısırdım, Herkes bir kafada, berkes bir âlemde., Bizim Kadıköy bu kadar zen gin değildir. Fakat insanları biri- birlerine daha yakın, daba teklif. sizdirler. Dedikodu olmiyan yer yoktur, Fakat buranın dedikodusu da bayağı. Bana öyle geliyor ki bu lüks ve şatafat yalancı taşla” rın foyası gibi kirli ve iğrenç münasebetlere kibarlık süsü ver- miye yarıyor. Bu muhitte pek genç İnsanlar yok, Para kuvveti jle yaşanan bu âlemin erkekleri feleğin oçenberinden geçmiş im sanlar. Kadını alınır, satılır bir mahlük gibi görüyorlar. Göz kırpışları, dudak büküşleri, açık açık sırnaşıklıkları gösteriyor ki kadın onlar için şekline, yaşına, güzelliğine göre flat biçilir bir Diye sesleniyorlar, Kimi kötü | borsa malıdır. . Bekâr Kaldığıma Sevindim Geçen gün bir dostun çay zi- yafetinde beş on kadın buluş” muştuk, Aramızda otuz yaşlarında ev lenmemiş genç bir kadın vardı. Bir aralık yanıma sokuldu. Evlenmemiş olmama ne se vindim bilseniz, dedi. — Hayırola, dedim. Anlattı: — Burada 15-20 kadın varız. İçinizde bekâr olan bir ben va rım. Hepsine birer birer sordum! Kocanız şimdi nerede dir? “Bil meyiz ,, dediler. “ Peki, siz koca- nızdan ayrı burada ne ararsınız?,, Diye sordum. Güldüler. O vakit, Avrupa sosyete hayatını taklide yeltenen bu kadınların niçin aile hayatlarının bozuk olduğunu an ladım ve kendi bekârlığıma se «vindim.,, — Bu kadının bu gerip gös rüşü beni de uyandırdı. Düşündüm. Bulunduğumuz toplantı, zengin kadınların toplantısı idi. geç vakte kadar çay içtiler, kok- tel içtiler, Poker oynadılar ve es lerine ancak saat dokuza doğru gittler, Kocalarını bu kadar kendileri» ne bırakan kadınlar, tabil aynı derecede kocaları tarafından unu- tulurlar, Iki tarafda (biribirine ilgilenmiyor. Hekes bildiği hayatı yaşiyor. Ev, yalnız bu iki azayı eceden geceye birleştiren bir yer. larında ne duygu, ne düşlünce, ne yaşayış birliği, ikisi de sandeti evlerinin / dışını arıyorlar. Bu çiftlerin iyi ve şen bir yuva kur« malarına imkân var mi? Amma bekâr kalan sen de haksızam. Çünkü bekâr kadınlar çabuk ihtiyarlarlar. Daha birkaç sene geçsin, yüzünde yaşının eserleri görünmeye başlasın, o vakit he yatına bir ortak almadığına bin pişman olacaksın. Genç kızlara ne birincileri, ne de ikincileri örnek gösteririm. Bu iki tipde cemiyetin kurs banlarıdır.Evlenmede gaye, mes'ut bir yuva kurmaktır, ayrı ayrı eğ- lenmek değil. kızım, TEYZE Istanbula Omotörle İndiğimiz zamanlar bu Emin Tosun Beye bir takım ahbapları da takılıyorlar, Ben ya gazete veyahut birroman okuyorum. Onlar alabildiklerine işten, alışverişten bahsediyorlar. Arasıra kulak misafiri olu- yorum, Neler konuşmuyorlar neler, Dahili istikraz tahvilleri Üzerine iş yapan bir Musevi var. Hokka» baz gibi bir adam. Sırnaşık mı sırnaşık. Bunun İşi gücü zamanına göre bu tabvilleri toplamak, za- mamına göre satmak.. Bu sayede pek çok para kazandığı söyleni- yor. Pek anlamıyorum amma ge liba tahvillerin faizleri verilm. önce borsa manevralarile ve türlü havadisler uçurarak tahvilleri dü- şürüp topluyor. Faizler verilince hem faizi alıyor, hem de yükse“ len kıymet Oüzerinden oelden çıkarıyorm. Görünüşte sade bir manevra, fakat bu adam yillarca oOve muntazam plânla buna devam ede ede köşebaşı sarraflığından banker mevkiine çıkmış. Emin Tosun Bey ona arasıra takılıyor: — Habis, Havyar hanı kapr sında elindeki mecidiyeleri şakır şakır avucunda savurur: — Altı yüz bin ira ikramiyeli Demiryolu tahvilleri! Haydi çeki- liyor. Haydi çekiliyor! ( Arkasi var)