SON POSTA — Ördüğün çorabın tekine bak ! — Kabahat senin; öteki eve sabaha karşı gek diğin gece örmüştüm, Hakkın Var Alacaklı, borçluya rastladı: — Hani beş liram, dedi, bir Gaftadan fazla bekletmem diye almıştın. — Hakkın var. Esasen bir bafta bile bekletmedim. Aldığ- mın ertesi günü sarfediverdim. — — Otomobiliniz çok benzin yakıyor mu ? — Belli olmuyor, yalnız bi- nersem çok az, karımla bera- ber binersem çok farla | Ülezakekh ( ee — ir aa n e V Ahınmanlk Naciyenin Aşıkı, baba- sından İsteyecek ldi : — Bay, dedi, gerçi bunu size söylemek sadece bir nezaket me- Naciyeyi selesi amma kı- zınızı — İstemeye geldim. Naciyenin ba- kızdı : bası — Bunun bir nezaket meselesi olduğunu nere- den Ööğrendiniz? — Naciyenin annesinden ! ' Hoş Sözler — | AŞT EİĞİ 5 Mesleğe Uygun Ayakkabıcı, ayakkabı seçen kadıvın ayaklarına baktı: MANİ Ey sular, serin sular, Bin yerden gelen sular; Bunca zaman bekledim Yarı gönderin sular., » Şu dağın etokleri, Ne güzeldir her yeri.. Cennet deseler doğru; Yürım olduğu yeri.. x« Çiçekler yeşil, sarı; Eser gönül rüzgârı.. Esin rüzgârlar esin, Bana gönderin yârı.. Ş Çan'ar çanlar şu çanlar, Yükseklerde uçanlar.. Benden de beter olsun; Aramızı açanlar.. 8. O. Çağdaş 1 r — Şimdi, dedi, karşınızda diz | çöküp bu ana kadar böyle güzel ayak görmedim. Bilhassa çorabınizdan belli olan nasır okadar hoş oka- dar hoş kl.... Okumuyorum Koltuğunda bir alay gazete sokak sokak koşup: — Yaziyor... Diye bağıran çocuğa sordular: size demek İstiyorum ki | — Ko'tuğundaki gazeteler sizi | bi yormuyor mu? — Hayır, yorsun! okumuyorum ki Papagan Kadın kocasına darıldı: — Bu pis lâfları Papagana sen Öğrettin değil mi? — Ben öğrettim amma, söy- lemiyeceksin diye de tenbih ettim! | — Gölgesinden korkarırış.. [ — Tabil, busurat onda |var- ken.. | leri iyi görmesin isterim. | arış oram. ei Çirkin kadınla danseden erkek, kadının kulağına eğildi: — Güzel bir kadınla danset- mek ne tatlı şey. — Çapkın, ho- şuna mi - gittim. — Yok, demin dansettiğim ka- dından bahsedi- yorum ! Kendim Bal.ğa giden Bay — sırsaıklam döndü; — Bayan sorcuü: — Derizde bir şey bulabil- din mi? — Buldum, kendimi ! — İstridyeden Güzel Fıkralar et Sormazdınız Kayınpeder namzedi, dostuna söyliyordu: — Müstakbel damadımın göz- — Neden? — Kızımı bir kerte görmüş olsaydınız, neden diye sormaz- din z! Modası Geçince Iki evlki erkek arasısda; — Karıma yeni bir şapka aldım, şıpkayı giyer giymez ba- | şıi n ağrısı geçti. — Şapkanın modası geçince ağrı yine başlayacaktır. Sadece Müe-sese sahibi, işsize döndü! — Siz çalışacak bir yer mi | Aar.) 016 nuz? — Öyle amma, pek de öyle deği, sedece kendime bir yer — Bu incileri nereden buldun ? — İnci nereden bulunur ? çıktı. Çok İyi Alacaklı bir defa daha kapıyı çaldı: — Günde dört defa kapınıza geliyorum. Dedi, borçlunun yüzü güldü: — Bu çok iyi oluyor. Bir ilâ« cım var, günde dört defa almam lâzım. Sen kapıyı çaldıkça - ilâci alıyorum. — Bu ne hal? — Doktorun tavsiyesini ye rine getiriyorum; İlâcı iyice saP lar öyle verirsin, demişti. NE SEVGİ, NE HASRET, NE AŞK TANIRIM Renginde bir aşkın denizi gibi, İsterim kalbimin bir köşesinde, Gözleri kandıtan bir kuvvet vardır. O teller Sevgime bağlı bu unsun.. Sazların sararan beniri gibi, Olsun bütün ömrüm onun elinde; Saçlarda gizli bir asalet vardır. midim aşkını onlardan umsun. # Olunca rüzgürdan bepsi birer tel, Gözümden mümkün mü onu ayırmak?” Ya onlar mahşerden gelen kızıl sel, Veyahut cennetten akan bir ırmak ! ' Fıkralar — | Tasarruf Kadın eve gelince kocasına haber verdi: — Bugün birkaç defa otemo- bile binip fazla masrala girme- dim. — Ne yapdın? — Sabahleyin bindiğim oto- mobili akşama kadar hiç sav- madım. Yekün Yapınca Bizim İmset yaşlı bir kadına kompliman yapıyordu: — Yüzünüz on dört yaşında bir çocuk yüzü, vücudünüz on sekiz yaşında bir genç kız vücudü; | tavırlarınız yirmi yaşında bir ka- dinin — tavırları. — Fazla iltifat ! — Yok doğruyu söylüyorum. Hepsini yekün yaparsak elli iki yaş eder. Ya o teller kopar da görünmez bana, Veyahut ben ölür yuvarlanırım. Ağlarım o zaman ben yana yana, Ne sevgi, ne hasret, ne aşk tanırım.. Tabii Bayan hizmet” Nereye Genç kız genç erkeğe — tenbih eti : çİsine sordu: — Kapının & nünde konuştü” ğun adam kimdk — Beraber ger- meye gidiyoruz amma #öÖZ vere- ceksin; — yanıma fazla sokulmak yok, kur yapmak yok ! — Peki.. — Mesele hal- ledildi demektir. Şimdi nereye gi- deceğimizi — ka- rarlaştıralım | — Sen kendi evine, ben kendi #evime ! — Nişanlımet Benimle yıkıııd' evlenecek ! — Seninle eV” leneceğine cmif misin ? — Tabit bayâ' daha — şimdidef yemeklerden kâyet etme)” başladı. — Tuhaf şey, karım bu resmi nasıl oldu da beğendi? Kendisine hiç benzemiyor. — Onun için beğendiya ! — Sağdaki nişanlım, soldakile de kar yapı- | yorum. — Ben de tamamile aksini !..