Mubarriri: A, R. Gizli — Elinde, Serdârımızdan izin- hame olmadıkça, her kim ki yağmaya içtisar ederse.. Derhal tululsun, imam ve mahalleli tara- fından katlolunsun. Halkın rahat ve huzuruna taarruz edenler, biz- lerden değildir. Ehlürz güruhunun gerek canları ve gerek malları bizim kefaletlmiz altına girmiştir. Diye tellallar bağırtmış, hüal- kın korku ve heyecanının önünü almıştı. Birkaç saat zarfında, Istanbulun rengi ve şekli değişi- Vermişti. Herkesin kalbinde Pat- ronaya karşı bir temayül ve teveccüh husule gelmişti. Daha tabahleyin, beş on ahbap ve Yüranından başka herkesçe meç- hul olan: Patrona Halil... Ismi, güneş gurup ederken bütün Istanbulun ( mahbup ve Perestişkârı) oluvermişti, x» Etmeydanında, yağli ve kat- Tanlı çıralardan yapılmış meşale- yanıyor; bunların — etrafında Mmuhtelif halkalar çevirmiş olan ihtilâlcıların silâhları, parıl parıl Parlıyordu. ( Âşık Ibadi ), ince bir meşin boynuna takdığı sazını çala fala bu halkalar arasınden dola- #yor; söylediği şiirler ve mersiye- le Ihtilâlcıların heyecanmı art- tırıyordu. Ortacaminin önündeki peyke- de, içinde dört mum yanan bir fenerin — altında Patrona Halil Sturuyor, — karşısındaki — yeniçeri Odabaşılarile ertesi günkü hareket Plânımı hazırlıyordu. Arkasından bir baş eğildi. Ağzını, Halilin kulağına yaklaş- tırarak: — Ağal.. Şurada, caml kapı- tinda bir delikanlı seninle mah- temce söyleşmek İster! Dedi. Halil, sözünü kesti. Pey- keden aşağı indi. Cami kapısına Ritti, Yanında yürüyen Pençe Ah- het, Halili, caminin (son cemaat Veri) ne sevketti. Orada, narin —_dıılı bir. adam beklemekte Bu adamın yüzü, başına sar- ş' ipek Trablus kuşağının ucu a kısşmen kapanmıştı. Sırtındaki Pamanın yakası da kaldırılmış, danda ancak gözleri kalmıştı. Halil, zihnen pek fazla meşgul Uğu için, bu yarı kapalı çeh- | tetkika vakıt bulamadı: — Söyle yiğitim!.. Bizden ne ’“Grıiı.? yle yiği l_:ı,. mırıldandı. atlı ve berrak bi Yerdk, rrak bir ses cavap Sle — Ağaml.. Gazanız mubarek Ş:"- İnşaallah muradınıza erer.. feh mmeti Muhammedi, şu sü- ."' ,güruhunun elinden halâs "fllıîı. Ben de sarayın zulmü- ._n'?"lmıı bir insanım. Seneler- ati 'Sru, intikam — ateşlerile ya- ı'lılm. Sizden ricam şudur ki de Maiyetinize alınız. Beş ."_"'" adamla saraya yollayı- ."'R.Sh. kati faidem dokunsa Dedi, “ıl'lunın bir gesle, söylenen bu a Gderhal Halilin nüzandik- telbetti. Halil; gayet zeki 'llb:"“' geçirdiği birçok tec- *8r dolayısile bilgili idi. Böy- Tefrika No.: 98 Mülâkat !. At Meydanında Yağlı Ve Katranlı Çıralardan Yapıl- mış Meşaleler Yanıyor, Silâhlar Parı! Parıl Parlıyordu sas— le isyan ve ihitilâl xamanlarında, sarayın birçok entirikalar çevir- mek İstiyeceği, bir şimşek gibi aklından geçti. Birdenbire gözle- rini, bu tatlı sesin yüzüne çevirdi. Onun, gözlerinden maada her ta- rafı sımsıkı kapalı çehresi Halili büsbütün şüphelendirdi. Sert bir sesle sordu: — More. Sen kimsin, be de- likanlı.. Adın ne. Sanın ne. Yoksa sarayın iç oğ'anlarından nıııın? — Ağal, Neyine gerek! Şunun şurasına bin bir çeşit adam top- lanmış.. Cümlesi de, saraydan ve devlet erkânından şikâyet edip du- rur, Farzeyle ki ben de bnulardan biriyim. Şö:le bir zamanda matlüp ve murat olan hizmet değil mi?.. İş- te, bencle,in de geldim. Bir hiz- met edeyim, derim. Bu sözleri, şu anda pek mü- teyakkız olan Halili bir kat daha şüphelendirdi. Birdenbire — elini uzatarak bu meçhul şahsın başın- daki dolameyi çekti. Ipek tırabu- İasun altından bir yığın kumral saç dökülüverdi. Patrona Halil, — şaşırdı. Bir kaç saniye âdeta dili tulularak, karşısında bu genç ve güzel ka- dının yüzüne baka kaldı. Sonra, hemen elin, belindeki hançerin kabzasına kaydı : — Tevekkeli. Kadımın fendi, erkeği yendi; dememişler... More, hatun.: Söyle sen kimsin ?. Seni buraya kim gönderdi?. Meramın nedir?.. Yoksa şimdi... (Arkas var) | İstanbul Evkaf müdüriyeti ilânları | SON POSTA Kâğıthane Âlemleri Bu Sene Gürültülü Geçiyor Geçen hafta bugün hızır'İyas- dı.. Fakat adi güne tesadüf etme- si dolayısile, Kâğıthane âlemleri pek yerinde olmamıştı. O gün, kâğıthaneye gideme- yenler, binlerce kişi Cuma günü kâğıthaneyi doldurdular. Fakat bu seneki kâğathane günü, zabıta vukuatı noktasından geçen senelere nisbetle dolgun geçti. O günün vukuat plânçosu, jandarma — kayıtlarına — nazaran şöyledir: (6) cerh (2) denize düşme, bir de araba devrilmesi... Bunu nazarıdikkate alın jan- darma kumadanlığı, önümüzdeki Cuma günü de bu kabil vakala- rın tekrar etmemesi için kâğıtha- nede fazla jandarma bulundurma- ya karar vermişlir. Ayrıca, jan- darma, poEsler de takviye edile- cektir. Tayyare Piyangosu Ve Yabancılar Yeni tertip tayyare piyango- suna ecnebi memleketlerde de fazla rağbet vardır. Geçen ter- tipte ecnebi memleketlerden Bul- garistan, — Yunanistan, — Suriye, Mısır, Avusturya, İrak, Kıbrıs, Fransa ve Filistinde 6 bin bilet satılmıştır. Bu memleket'ere bü- yük ikramiye isabetleri de vaki olmuş, Filistinde bir tal.hll tayya- re piyangosundan bin, Bulgaris- tanda bir talihli de 3500 — lira kazanmıştır. ğ Harice döviz verilmesi mem- nu olduğu halde kambiyo idare- si ecnebi memleketlere — çıkan Ikramiyelerin karşılığı olan - dö- vizin çıkmasına müsaade etmekte, bu da ecnebilerin tayyare piyan- gosuna rağbetini — arttırmaktadır. SATILIK Istanbulun iyi mevkiinde ve ticaretgâh mahallinde parçalanmış üç adetarsa Değerl Metre Lira K. murabbat 7950 00 265 5615 00 245 8082 00 449 Harita Pey parası No. sı Lira K. 45 597 00 46 422 00 47 607 00 Hocapaşada Hobyar mahallesinde Yenipostahane arkasında Aşirefendi kütüphanesi sokağında evkafa ait müfrez Üç parça arsa satılmak üÜzere kapalı rarf usulile 9/5/935 tarihinden İtibaren art- tırmaya çıkarılmıştır. Üstermesi 25/5/935 - tarihine rastlıyan per- şembe günü saat 15 te Istanbul Evkaf Müdüriyeti komisyonunda yapılacaktır. — İsteklilerin artırma, eksiltme ve Üsterme kanunu ahkâmı dairesinde değerlerinin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey paralarını veya teklif mektuplarını muhtevi zarflarını belli saattan evvel Komisyona vermeleri ve ifrar haritasını görmek ve arttırma şartlarını öğrenmek İsteyenlerin her gün Malülât Kalemine gelme- leri. (2486) Hİ 2 ve 20 komprimelik ambalajlarda bulunur. Piyango ( Baştarafı 1 inci yüzde yordu. Oğlu zatülcenepten has taydı, tedavi için de parâsı yoktu. Komşu| Bayan Münevver de bir tütün amele- sinin — karısı ldi. O da Ba- yan — Nuriye gibi kendi; ya- ğgile kavrulu- yor, dosta, düş- mana yoksuk- huğunu belli et- miyordu. — Iki kadın — ortak- laşa bir bilet Kamarot B. Bökir — aldılar ve taliin büyük İlütfünü beklemeye baş- ladılar. Fakat piyango gününden bir- kaç gün evvel iki — kadında da büyük talisizlikler başgöstermiye başladı. Nihayet keşideden bir- gün evvel Bayan Nuriyenin oğlu ağırlaştı. Bayan Münevverin tütün deposunda çalışan kocasının da“- işine nihayet verildi. Bayan Nuriye oğlunu gözyaş- ları içinde hastanede — Allahın lütfüne ve doktorların hazakatine tevdi etti. Evine döndü, — gece yarılarına kadar gözyaşı döktü, sabah namaxını kıldı ve biraz ken- dinden geçti. Sabahleyin uyandığı zaman komşularına: — Hayırdır anlatmıya başladı: — Biraz kendimden geçmiş- tim, bir rüya gördüm, bizim evin moatfağı birden tutuşmuş, aman ne yanıyor, ne alev, ne alev, hemen Münevver Hanıma seslen- dim, ikimiz de ateşi söndürmeye uğraştık. Aman kardeş'er kan ter içinde uyandım, Komşuları hemen tabir ettiler: — Hayirdır. inşallah kardeş, Münevver Hanımın da, senin de başında büyük bir devlet kuşu ko- nuyor, İnşallah senin oğlun Iyi ola- cak, onun da kocası İşe girecek, — Bizim ortak tayyare bileti- Inşallah, — diye Ambalaj ve komprimelerin üzerinde halis- liğin Mmsali olan ĞB markasını arayınız Talilileri miz de var. — Öyleya piyango da vuracak rüyada alev görmek, al ata bin- mek uğurdur kardeş. * Piyango bayli tek kollu Gazl evin bulunduğu sokağın başında göründüğü zaman kopının önünde oturan kız haykırdı: — Anne bize bilet satan adam geliyor; elinde kocaman bir çanta var.. Bayan Nuriye namaz kılıyordu, hemen namazını bozdu, kapının önüne fırladı, daha işin aslını bile anlamadan tek kollu Gazinin boynuna sarıldı... — Ayakların Kâbeye varsin yavrum, evlâdımı ölümden kur- taracaksın.. Bayan Münevver de orada Idi ve ağlayordu. — Ulu Tanrım sen kulundan vazgeçmezsin, bir kapıyı kapar, bin kapıyı açarsın. Ve iki kadın da paralarını ak dıktan sonra bu uğurlu bayie: — Bu da senin ayak terin.. dediler, yimi beşer lira hediye eti * Son keşidenin büyük ikramiye kazanan talililerinden biri de Bağ- dat vapuru kamarotu Bay Bekirdi. Beşiktaşta Servet gişesinin satış memuru Bay Emin bu adama bi- leti zorla satmış, vapura gidip zengin olduğunu müjdeleyince de bu taliinin gülmiyeceğine inanan zavallı adam: — Haydi oradan.. Git babanla alay et! demiştir. Bay Emin, Bay Bekirin evine gitmiş; karısı da : — Biz de talih ne gezer, şimdi de bilet kayboldu! demiştir. Nihayet bilet dün sabah bu- lunmuş, talihli adam sevine sevine gişeye gelmiş, paralarını almış: — Artık kaptanın ağız ko- kusunu çekmem, Bir — motörlü kayık alır, tıkır tıkır para kaza- nırım! diye söylene söylene evinin yolunu tutmuştur. Bir saat satın almadan evvel Bütün dünyada meşhur ll B V U B Saatlerinin yeni koleksiyonunu göstermesini #aatcinizden isteyiniz. Umumi deposüu: İstanbul, Bahçekapı Taş Han 19