Bilmecemiz Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler Adapazarı Maliye Muhasebe me- maru Bay Süleyman kı: l .?'J.f,:. I İüyar ökanbak, kezo lsç sinden 101 Pakize, — İstanbul erkek lisesi C-1 de 456 Burhan, Bakırköy Z incl İlkmektep Z inci sınıf 46 Hasan, Eskişehir. Millizafer mektebi 4 üncü #nıf 1 No lu Vecihe, Aydin Halide- hatun mektebi birinci sınıftan 107 Er- cüment, Eakişehir Sakarya İlkmektebi 3.2 den 359 Müveddet, Davutpaşa or- tamektep 572 Nadir Öntürk, İstanbul kız lisesi 4465 Zabide Kür, Malatya lisesi almanca şubesinde İsmet Bay ve Bayanlar. bul kız örtamektep Afife Ah- met, Kabalaş lisesinden 207 Bülent İnal, İstanbul 49 unca mektep 462 den 143 Melâhat Bayan ve Baylar. İstanbul 2inci mektep — B-d den Cemal Özdemir, — İzmir Birer bi| Çeşme 16 Eylül mektebi boya 3 üncü sınıf 44 Helagü Şakar, — Eskişehir — Aile mektebi — Güncü #nıf 188 Recep, Beyoğlu 9 uncu mektep 5-4 den 324 Namık, Fatih Çarşamba Hayriye mok- tebi Sınıf 3 ten 17 Nevzat Paçel Bay ve Bayanlar. Davutpaşa Ortamektep #-A dan 154 Tâsük | Caler Sadık, İstanbul 49 ı 10) uncu mektep 65 Neolâ, İstanbul kız Hacal 3-D den 765 Handan Fevzi Bayan ve Baylar. Darüşşafaka lisesi 6 İnol wnıftan 210 Kustafa, Ersurum er- kek muallim mektebi mü- dürü oğlu ve tatbikat ikinci sınıftan Orhan, Beyoğlu 16 inci mektep 8-4 den 4937 Osman Ali, Uzun- Köprtü Mimarhayrettin mektebi $ üncü #nıf 138 Rukiye, İstanbul £ inci mek- tep S üncü mınıf 489 Namık, Kütahya Küçükçarşıda Bayan Mürşidenin evin- de Sermet, Davutpaşa Ortamektep 1-B den 247 Mehmet Akyıldız. Ankara Çankaya Başbakan İsmet İnönü köp künde Hatioe, Çapa kız muallim mek- tebi 8-B den 22 Sabahat, Eskişebir Türk Maarif Cemiyeti yatı mektebi #ınıf ö den 606 Sırrı Bay ve Bayanlar, İstanbul erkek lisesi 794 Ali Karul, Mersin Kaymakam zade Bay Hayri kızı Işık, İs- tanbül 28 inci mektep 5-B den 44 İhsan, Kastamonu kız orta- mektebi 1 incl ef 84 Necide, İstanbul kız ortamektebi 313 Fikret, Büursa bi- rinci İlsesi orta kuım 1-A dan Fahret- #Ha, Beyoğlu £9 uncu mektep $ inci #nıf 380 Nesrin Bayan ve Baylar. Boyacıköy Fistıklısokak No. 46 da Ana Graveky, — İstanbul S2 inel mektep wımıf 8 den 280 M, Kâzım, Vi #esinden 346Ergün, İstanbul erkel sinden 1-0 de Fettah, Tatanbul kız lisesinde 296 Nermin Erşen, İstanbul 1 inci mektep — A-5 den 72 ( Devamı 9 ıııc'_ı_!hdı ) vekessenesai sar e seseneRenenuN eee sesererserenernn Bir Doktorun Günlük Notlarından (*) Uyku Yalnız vicudun değil, beyin ve asâbın çalışmasından doğan yor- günluğüu da gideren en eyi bir istirahat vasıtamdır. Şu şartla ki delikalz olsun. Çünkü rüya görmek ve kâbus tabif birşey değildir. Fasılah uyku da vücuda Istilade vermez, Gece apteste kalkmak ta tabif değildir. Bu, ya Tansiyon fazlalığından, yabut Mmesane ve prostat bastalıklarından ileri gelir. Uyku karanlıkta uyunmalıdır. Ço- cuklukta on bep saate kadar çı- kan uykuyu zamanla sekiz saatten aşağıya İndirmemelidir. Çocuklar- da üykü saatı nihayet 9 - 9,5 dur. Büyüklerde iseo yemekten üç asat #onradır. Çalışan İnsanlar için on ikiden sonraya kalmak caiz değildir. MA VI Bu notları kesip saklayımız, yahut kolleksiyon yapır mvuz. Sıkinti zamanınızda bu notlar bir dökter gibi İmdodımıza yetişebilir. e T D ŞAYA SON POSTA ——— Tarihi Müsahabo İnebahtı Harbi Nasıl Kayboldu? Donkişot Muharri- ri De Bu Harpte Bir Kolunu Kaybetti Bizde kötü, çok kötü bir an- ane vardı. Akla uygun gelmez bir fikri müdafaa İçin “Gazali, yahut Isfahani böyle dedi,, der- lerdi ve bu kuru söz önünde mutlak bir inkıyat beklerlerdi. Onlar gerçekten böyle demişler miydi ? Burasını araştırmak güç ve ortaya atılan adın büyüklüğü önünde akla uyup mlnakaşaya girmek de imkânsızdı.. Buna “naklin akla boyunduruk vurma- Bı,, derler. Zaman, aklı her şeyden üstün tuttu. Artık (filan dediğt için öy- ledir) demek yolu kapandı. Fakat yeni ve bozuk düzen bir yol da- ha açıldı. Bu da bir İngiliz yazı- yor, bir Fransız anlatıyor, bir A man söylüyor demek yoludur. Sanki şu veya bu hâdise, bir garpli muharririn, alimin, müverrihin ağ- zından çıkarsa mutlaka gerçek- leşirmiş gibi !... Gazali veya Şirazi şöyle buyurdu demekten hiç de farkı olmıyan bu yeni İmanışın arasıra Öyle gülünç izerlerile (eser) karşılaşırız ki kendimizi kırk, elli yıl önceki devirde yaşar sanıyo- rux. İşte meşhur Donkişot roma- nının muharriri Servantes hakkın- da bir İngiliz mecmuasında çıkıp Türkçeye çevrilen bir yazı da o çeşit tuhaflıklardandır. Bu yazıyı süsleyen uydurma tabloyu, olduğu gibi, sütunlarımıza geçiriyoruz. Saygı diğer okuyu- cularımız resme dikkatle bakınca göreceklerdir. ki Servantes, iki kolu arkasına bağlı olarak tasvir olunmuştur, İngiliz. muharrir, bu resmi de koyarak yazdığı vesika- lara mgstenit uzun bir müsahabe arasında şu satırları çiziktirmiştir: “Servantes 1575 senesinde Napo- liden gemiye bindi, yurduna dö- nüyordu. Minorkadan bit az uzak- laşınca Türk bayrağı taşıyan Üç gemi ile karşılaşıldı ve kısa bir çarpışmadan — sonra — Servantes esir edildi, kaptan Mami tarafın- dan Cezayir Beyi Hasan Paşaya satıldı.,, Tablo, onun Hasan Paşa ta- rafından tekdir. ve tehdit olun- duğünüu — gösteriyor. Dediğimiz gibi —ikl — kolu da bağlı, halbuki Servantes, esir olarak götürüldüğü vakit “tek kollu,, idi. Ingiliz muharrir, bu hakikatı bilmediği gibi yazıyı türkçeye çeviren arkadaş da ayni bilgisiz- liği göstermekten geri kalmıyor. Heş; mütercimin Memu veya Memi — şeklinde söylenilegelen Türk adını Mami yazması da ayrı bir yanlış ya. Fakat yazıyı türkçeye çevirenden ziyade — onu * en son vesikalara dayanarak ()- yazan Garplı meslektaşın aldan- Servantese Cezayitli Hasan paşanın karşısına getirilirken gı ortaya koymak İstedik ve bu müsahabeyi yazdık. Evet, Donkişot adlı ve her yerde asırlardanberi okunur ese- rin muharriri Servantes, bizzat, bir Donkişottu, Ingiliz muharrir, ona “kahramandı,, diyor. Donki- şot ta kahramanlık göstermiye yelteniyordu. Lâkin dünya ede- biyatından nihayet bir maskara tip oldu, Servantes dahi tarihte, hakiki tarihte işte ©o biçim bir simadır. Öyle sanıyoruz ki o, ken- di ruhunu eserinde yaşatmak istemiş ve benliğini Donkişotın şahsında canlandırmıştır. Biz bu kanaati Servantesin serseri haya- tını gözden geçirerek — edinmiş bulunuyoruz, fakat asıl maksadı- mız onun bir İngiliz — muharriri tarafından (1575) de iki kollu bir adam olarak tasavvur ve tasvir olun- Meşhur Servantes masındaki yanlışlığı göstermektir. Bundan ötürü Donkişot muharri- rinin bir kolunu nasıl kaybettiğini alatacağız. (7: Teşrinevvelı 1571 ) de - kl bir cumartesi günüdür - İnebahtı önünde deniz, belki bütün öm- ründe görmediği bir kanlı çarpış- maya şahit oldu. Meşhur Şarlken'- in piçi Don Joan Dotrişin baş- kumandanlığında bulunan büyük bir haçlı donanma ile — mülezzin oğlu Amiral Alinin emri altında yürüyen bir türk filosu o gün karşı karşıya gelmişlerdi. Haçlı donanmamn ortasında Don Joan sağında Papanın .Amira'ı Marko Antonyo Ko'ona, solunda Vene- TAKVİM Gün CUMA Küsar | 30 19 NISAN 935 163 Arabi Rumit 14 Muharrem 1354 $ Nisan 1951 YSit (Ezanl v...ıu | Vaktt |Ezani yv.--ı W0 285 5 16 Aıı.ı-ıı—Hısı ııılıııı ııs 2029 lıııuı 16 Iıııı. S17 dik Amiralı Sebastiyen Venyero bulunuyordu, Türk filosunda mü- ezzin oğlundan başka Uluç All Barbaros oğlu Hasan, — Trablus beyi Cafer, Karabatak, Dumdum Memi, Gâvur Ali gibl ünlü kap- tanlar vardı. Iki tarafın gemileri » Kadırga Kalyon ve çektiri ola- rak - beşyüzden fazla idi, Bu heybetli donanmalar; karşı karşıya gelince uzun bir müddet hareketsiz durdular. Biribirlerini sanki seyre daldılar. Güneş, bü- tün güzelliğile ve bütün ışığile parlıyordu. Birleşik milletler filo- sundaki çelik miğferler, zırhlar, kalkanlar, oynar, kımıldar aynalar gibi göz alıyordu. Türk denizci- lerin renk renk kostümleri, ge- milerdeki altın Ffenerler, altin kitabeler, aylı yıldızlı ipek bay- raklar da öbür tarafın gözlerini kamaştırıyordu. Filolar arasındaki hareketsiz- üği, Türk Amiral gemisinden atılan kurusıki bir topun gürül- tüsu bozdu. Müezzinoğlu, kendini tamtıyor ve birleşik — milletler filosu Başamiralından da selâm bekliyordu. Don Joanın cevabı büyük çapta bir gülle oldu ve... Harp başladı. Beş yüz gemi, biribirine girmiş idi, güneşin ışığı barut dumanile görünmez olmuştu. Öglıdoı dört buçuk saat sonra Türkler, düş- manın merkezini sarsmışlar ve sol cenahtan bir çevirme hareke- tine girişmişlerdi. Kaptan Çolak Mehmetle Gâvur Ali bu yaman manevrayı idare ediyorlardı. On- ların çevirmek istedikleri düşman cenahı Proveditör Barbarigonun kumandası altında idi. Bu frenk amiralı, sıkı bir çember içine alınmıştı. aman vermez bir ok yağmuru altında da ölüm dere- cesinde — yaralanmıştı. — Galobe, Türklere nasip olmak Üzere İdi. Müezzinoğlu, bu — heyecanlı vaziyette yersiz bir yiğitlik göz- terdi, gemi gemiye ve İnsan insana vuruşmak Üzere doğruca Başamiral Don Joanının gemisi Üzerine yürüdü ve bemen rempa etti. Lâkin boğaz boğaza dövü- şülürken bir karşun yarası aldı, güverteye yuvarlandı, bu yüzden bir kargaşalık yüzgösterdi, Ispan- yollar fırsattan istifade etti, Miü- ezzinoğlunun kadirgası elden çıktı. Ger,i Avlonya kaptanı Karagöz, Midilli Sancak Beyi Mahmut yibi yiğitler, Amiral gemisini kurtar- mak için koşmuşlardı, Don Joanın bindiği gemiyi sarmışlardı. Fakat Müezzinoğlunun kesilmiş başının dört tarafa gösterilmesi, Türk filosunu sarslı ve ricat başladı, Bununla beraber Uluç - Ali, Gbür cenahta Doryanın gemilerini çevirip darmadağın etmiş, Malta #ilosunun amiral gemisini zapt İle - Misina komandörünün başını ken- Nisan 19 | Kari Mektabları [ Samsun Halkı Ve Samsun Fırıncıları Samsundan Bay M. Şünları yazıyos : “ Samsun ekmekçileri 1 Nisatt dan İtibaren aralarında anlaşarak tamamile halkın, bilhassa memü sınıfının aleyhinde olarak bir kâr rar verdiler, Bu karara göre bu tarihdi itibaren halka, — bilâistlana ğ kimseye, kat'iyen veresiye ekmek verilmiyecektir. Bu suretle bi ellerinde gündelik kazancı bur lunmıyan ve üç beş lira ev vt dükkân kiralarile geçinen çoc lu alleler cüz'i bir maaşdan baş” ka geliri olmıyan aylıkcı — sinif halk ve küçük memurlar çok sıkıntıya düşdük. Dünya buhranının şiddetle hüküm sür düğü ve Sayın Bayındırlık bake" nımiziü ecnebi şirketleri yola ge” tirmiye çalışdığı şu günlerde Sam" sun fırıncılarının bu, hayati me* seleyi ağırlaşdırması — doğrumu” dur? daha ekmekciler cemiyet!i nin yaptığı bu anlaşma, yalnığ borcunu vermiyenler için cari oF sa ne ise. Fakat ay başıları bo larını muntazaman ödeyenler d aynı muameleye maruz kalmışlar” dır. Bu yolda başka bir şey sö lemekdense Samsunun — kıymet Valisinin ve Belediye relsinin na* zar dikkatini celb ederim. Samsun Salt bey mahallesi Gazi - oğl sokak No. 8 de M. Şükrü Gürerereses aa Ka beksame vemendAnen beSeReErErE LA ea es I di elile kesmiş ve başlıyan ri: tın acıları arasında büyük aklıkları gösterip filosunu kul mıştı. Lâkin, harp kaybedilmişti. Don Joan, gün batarken harbil bilânçosunu yaptırdı. Ölüler sında Venediğin birinci sınıf allı lerine mensup yirmi dokuz asılzi” denin de bulunduğunu öğrend Yine bu bilânço binlerce ya: kaydediyordu. Bunların — içind * leride Donkişot muharriri ola: şöhret alacak olan - Servantes d vardı. ve sol kolunu kaybetmit bulanuyordu. Görüyorsunuz ki — Servan! * karnını doyurmak İçin girdiğ! askerlik yolunda ve Türk kıl altında « tek kollu kalmıştı, felâkete de (1571) yılında mıştı. O halde onun (1575) te il kolu bağlı olarak Cezayir Hasan paşanın huzuruna çıkm sına imkân yoktu. Işte frenk muharrirleri böyle yanlışlıklar yaparlar. gelelim ki bir kısım yazıcılarım!? frenk keleminden çıktığı — iç? o yanlışları doğru sayarlar ve H" inanlarına bizi de ortak yapı isterler. Dikkat gerekl. Şükrü bist |it Pa Gazetenin esas yazıstle| Bir sütunun tki satırı bir bi (santim) sayıtır. | 2xe Sayfasına güre bir santi* mün ilân fiatt şunlardırı 100 Kt | Krş. | Rirş. S e) Bir — şantimde (8) kelime — vardır. d İnce ve kalın gazılef B gört