9 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Nisan 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

el tdeceği İdi. Fakat son gelon haberler, öeel | | Siyaset Alemi Uluslar Kurumu- | unun Görüşeceği Üç Mühim Mevzu Uluslar kurumunun yakında yapı- a Cağı fevkalâde toplantıda çok mühim eler görüşülecektir. Bu toplame Oj UNN osas rüznamesini gu — süretle S tesbit edebiliriz: 1 — İtalyan - Habeş ihtilâfı hak- kında Habeşistanın müracaatı. | — 2 — Fransanın Alman silâhlanma- B1 karşısında İlerl sürdüğü İddia. 3 — Alman silâhlanmasından il- ham alan Avusurya, Macaristan ve Bulgaristanın ayn ayrı olarak aynmı hakkı kullanmak Üzere - yapacakları Söylenen müracaat. İtalyan - Habeş Ihtilâfı hakkında döl şöylenccek bir hayll şey vardır. Fas gü kat, bugünkü gartlar içinde bunları Bagari hadda İrca etmek - İâzimgelir. Çünkü: İhtilâfın hallini temlia edecek Ş formalite hakkında da iki taraf an- madığı için, çok muhtemaldir ki uluslar kurumu, evvelâ onları, bu mhis üzerinde anlaşmaya davet etsin Ve esas davayı gözden geçirmöye Şimdilik lüzı görmesin, Bundan sonra sıra Fransanın, ta- lebine lecektir. Şimdiye — kadar bildiğimiz şey, bu mevzu Üzerinde Fransanın manevi bir takbih ile iktifa ftalyanın sade bir protesto ile kanaat letmiyeceğini bildiriyor, şu — halde, İagilterenin aksl bir. müdahalesi ol azsa, vaziyet bu moktadan ihtilât apmak tehlikesini gösterebilir. Fakat kaydettiğim Şşart henüz — tabakkuk etmemiş olduğu İçin, şimdilik — tehli- lo,i katileşmiş addetmek — doğru imaz. Fakat aml korkulacak cihet ruz- amenin Üç numarasındadır. Küçük İulâf zümresini ve Balkan misakını çok — yakından — alâkadar — eden ü Macerletan — ve — Bul-: alfolunan — tasavvurlar, zümrenin hayati menfaatlerine lokunduğu için, bu zümreleri otoma- tik bir surette harekete getirebilir. Binaenaleyh ikinci mühim IhtilAt tehli- “kesi de buradan kendini gösteriyor. Süreyya Hindistanda Bir İnfilâk Bombay, 8 (ALA.) — Worli ” maballesinde kâin bir donanma f fişenğ fabrikasında vukua gelen bir infilâk neticesinde 12 kişi f olmuştur. Edebi Tefrikamız HARİCİ Bunlar Fransız So- malisinden Habeş İçine Sokulmuş Aden, 8 (A.A.) — Cibutiden gelen bir ha- bere göre, Ha- beşistana gön- derilmekte olan silâhlar ve mü- himmat Fran- sız Somalisin: BŞ den serbestçe geçmiştir. Bu silâhların ge- çenlerde Ak Ö manya, İsveç E ve Danimar- kadan gönde- T rilmiş olduğu söyleniyor. (Son Posta: — Habeşli muharipler Bu haber, İngiliz kaynaklarından alınmış olmak gerekdir. Geçenler- de yine bir Ingiliz gazetesi, Alman elçisinin, Habeş — İmperatoruna Almanyanın silâh ve mühimmat göndermek suretile Habeşistana yardım — edeceğini — bildirdiğini yazmıştı. ) Avusturyada Başbakan Orduya Yeni Bir Emir Verdi Viyana, 8 (A.A.) — Dün yapılan büyük bir askeri geçit resmi — münasebetile, — Başvekil Şuşnig, bir günlük emir neşrede- rek, orduyu, müteveffa — Dolfüs tarafından çizilen — ve — gnyesi Avusturyanın istiklâl, huzur ve haklarını temin olan yolda yürü- meye davet ı!ııg.r z Otomobilik Öldürdükleri Paris, 8 — Dünkü Şato Ti yeri otomobil faciasında ölenlerin sayısı beşi bulmuştur. No. Yrana: 31 Mahmut Yesari / Çam Tırtılları Bu, apâşikârdı. Otelci Ömer ğa, masalara değil, Hacere ba- Bi kıyor; ocağı değil, Haceri kontrol lediyordu. " Güzelce otel kâtibi Zihni Efene dinin, sırf iş için geldiğini bildiği de, yine emniyet edemiyor mekti, Hacerin gözleri karanlığa ve | ğgulu dumana alışmıştı; arasıra, ahveye göz ucile bakıyordu. P Kahvedekiler, yanlarındakilerle ve hasadan masaya konuşuyorlardı; fakat hepsinlü gözleri ve kulak- Hacerin bulunduğu tarafta Idi. Hacer, buna, okadar emindi "'fllı dönük oturan birine, Parmağının ucile işaret edecek © adam da hemen dönüverse, bunu gayet tabit görecekti. Kahvede, bir de polis - oturur Oj yordu, Polisin gözleri, vakit vakit, â Sölçülü aralarla, Hacerin olduğu tarafa kayıyordu. Hacer, bvenin l?hdmı geçerken dik- At etmemişti; acaba polis, evveb denberi mi — orada eturuyordu, N, yeni mi gelmişti? Hacer, içinden söylendi: — Gözelce oteldeki dedike- dulat, Kızbeğliye ulaşmamış olur mıydi ?.. Polisi,; beni kontrola göndermiş olacaklar... Demek ki kontrol altındayım! Acaba baş- min etrafında bir tehlike mi do- loşryor? Polisin orada bulunması, Ha- ceri hem Üzmüş, hem de sevin- dirmişti. Artık uygunsuz yaşa- maktan elini eteğini çekmişti; uslu duruyordu, Şube müdürünün kom'serin, Nutkiıye teyzenin nasi- hat'arını tutuyordu. Buna rağmen, yine mi göz hapsine alınıyordu? Fakat Mehmet Beyzin vurulması, akrabası Bekir Efenin kaçıp jan- darmalar tarafından takip olun- ması, şehirde ve köydeki iki taraflı dedikodular, Haceri ürküt- müştü. Polisin, onunla meşgul oluşuna seviniyordu. Yabancı bir yerde, dört taş duvar arasında, yapayalnız otursa bile, emniyette sayılırdı. Otel kâtibi, bâlâ, cevap bek- leyen bir tavırla bakıyordu. Ha- cer, ne için tereddüt ettiğini ona hissettimeğe korktu: £ SON POSTA TELGRAFLAR Habeşistan Silâh Ve Mühimmat Âldı «“ Son Posta ,, nın Radyo Haberleri Amerikada Muharebe Hazırlığı Nevyork, 8 ( Gece yarısı ) — Amerikan eski muharipleri, Ame- rikanın müstakbel bir harpte kâfi derecede hazırlıklı bulunmadığını ileri sürerek, milli müdafaanın bir an evvel tamamlanmasını İstemiş- ler, bu hususta hükümetin nazarı dikkatini celbetmişlerdir. Koca Bir Şehir Harap Oldu Yeni Orlean, 8 (Amerikada) — Birdenbire çıkan ve bir çok tah- ribata sebep olan kzarga yü- zünden ölenlerin sayısı 100 xü geçmiştir. . Yaralıların sayısı da 200 den fazladır. Zarar miktarı 21 milyon dolardan fazla tahmin ediliyor. Kargaşalıklara mani ol- mak İiçin asker sevkedilmiştir, Glaster şehrinde 3 kilise ile 150 ev yıkılmıştır. Ayrıca Filipinde, Manila şehri civarında bir tayfun olmuş, bir şehir hemen tamamen denecek bir şekilde harap bir hale gek ı;'qtir. Bir çok ölü ve yaralı var- . Santiyago, 8 (Şilide) — Bele- diye iptıhabatı sükün içinde geç- miştir. Şili kadınlarmın da iştirak ettikleri bu intihabat neticesinde kadınlar bir kaç azalık kazanmış- lardır. Belçikada Kabineye Müza- heret Kararı Verenler Brüksel, 8 (A.A.) — Liberal fırkanın ulusal meclisi, ökonomik kalkınma işine yardım etmek ka- rarımı vermiştir. Sırbistan işçiler birliği de hükümete müzaheret edecektir. — Akrabalarım, beni tanımaz- . Küçük yaşta, buradan çık- mışm.. Eb, dünyanın bin türlü hali var, Belki inanmamazlık edi- verirler... Hiç yoktan, neye araya güceniklik girsin?. Ne yapayım, birkaç gün daha dişimi sıkarım! Zihbni Efendi, taaccübünü giz- leyemiyordu: — Akrabalarınız, Ihtimal gel- diğinizi duymuşlardır.. Belki, bu- gün, yarın, gelir, azi bulurlar. Hacer, boynunu çarpıttu — Belki... Ayağa — kalktı, önünü kavuşturdu: — Siz, Muharrem Beye, tara- fimdan çok çok slâm söylersi iz; kendisine çok zahmetim oluyor, kusura bakmasın.. — Aman, o nasıl söz, hanım efendi? Ötel kâtibi de ayağa kalkmış- tı ve bunu, Muharrem — Beyden fazla, kendi hesabına söylediği beiliydi. Hacer, gülümsedi: — Bir oda boşalmca, hemen, benim için kapatın.. Zihni Efendi, yüzü parıl parıl yanarak bakıyordu: — Ona, hiç şüpha etmeyin... Hemen de arabayı yollarız. Hacer, yürüyüp çıkacaktı, bir- den aklına gelmiş gibi durdu: — Sormayl unuttun! Annem, mantosunun Dançig Seçiminde Hitlerciler Az Rey Aldılar Dançig, 8 (Havas) — Saylav seçiminin İlk neticesi gudur: — * Hitlerciler 148.000 rey, Sosyal demokrat 39,500 rey, merkez ka- tolik 33.000 rey, komünist 8.000 rey, Ulusalman 10.500 rey, Po- lonya 8.700 rey. Bu rakamlar Hitlercilerin, tah- min ettikleri gibi reylerin yüzde yetmiş beşini değil, yüzde #altmı- şım — aldıklarmı göstermektedir. Muhalefet namzedlerine karşı bazı hücumlar olmuştur. İki Polonyalı diplomat, Nariler - tarafından hır- palanmış ve yaralanmışlardır. Paris, 8 (A. A.) — Gazeteler Dançig seçimini, Hitler partisi için yarı müvaffakiyet, yarı hezi- met olarak telâkki ediyor'ar. Berlin, 8 — Gazeteler, Dançig seçiminin neticesini, Hitler rejlmi hesabına musait sürette - tefsir ediyor. Almanyada Ludendorf Günü Borün, S(A. ama” A.) — B.Hit- W ler, aşağıdaki B HNU emirnameyl W Na .;’ıı ,’v ği .z Ş GeneralLa- $İTN vi denderf, yarın neşretmiştir: 9 Nisan doğu- K General esnasındaki unutulmaz hizmetlerini derin minnettarlık hislerile hatır- buraya nasıl gelecek? — Ben, araba ile gelirim, dedi. Eğer emrederseniz, ben, burada kalırım, — tekrar gider, alır, getiririm. — Peki, sizi, Güzelce otelden beklemezler mi? Zihni Efendi, ciddileşmişti: — Onu, hiç düşünmeyin, ha- nrmefendi... Muharrem Bey, bana sıkı sıkı tenbih ettk Hacer Ha- mmefendi, ne emrederlerse, onu yapacaksın,.. — kap ederse, bir hafta, on gün de kalabilirsin... Şayet, — Hanımefendinin, başka müşkülleri olursa, bana haber gönder, ben de gelirim... Hacer, bu sıkı ve - samimi alâkaya pek sevinmişti: — Çok nazik insan doğrusu, Muharrem Bey.,.. Kendisine, nasıl teşekktir edeceğimi bilemiyorum.. Kırık kırık gülüyordu: — Burada kalırsanız, siz de rahatsız olursunuz! Otel kâtibi, Hacerin gözleri- nin içine baktı: — Ben mi rahatsız olacağım?. Senin için, gözümü kırpmadan ateşo atılırım ve hiç acı da duy- mam! Der gibi yutkundu. Hacer genç çocuğun haline — acıyordu, içinden; — Körpe kuzusun, yavrum! Yüzüne gülmek, gönlünü şenlen- * Herşeyin olduğu gibl aşkın da fırtınaları var. O demlerde, heyecanlı günlerde bir neticeye bağlanmayan sevgi, artık hızımı kaybediyor. Evlenme düşüncesi uzayıp gidiyor. Bu görüş doğru mudur? Teyzeciğim. *(S) ile bir yildir mektuplaşı- yor, biribirimize bazan sevgi, bazan sitemler gönderiyoruz. Fa- kat hâlâ bir neticeye bağlayama- dık bu işi., Herşeyli göze alıp hemen evlenmeyi — düşündüğüm günlerde annemin buhranlı halleri taysattı bu işi, Şimdi de harare- tini kaybeder gibi oluyor. “ Bazan hatırıma geçenlerde gözümü çelen bir çehre geliyor. Ara sıra zihnim ona dalıyor. “S,, den aldığım yeni mektu- bunda bana: “ Siz buradan gide- cekmişsiniz. Annen böyle diyor- muş. Bunların aslı var mıdir? İnanmıyorum amma, bazılarına da inanıyorum. Demek ki siz benimle gönlünüzü eylendiriyorsunuz? Ha- miya siz baharda düşündüklerinizi yazacaktınız? cevap... ,, ve saire diyor. Anvnem yola gelmiyor. Ben ise tatsızllıktan Ürküyorum. Ne yapa- yım ?,, Öz Doğrudur. Sevginin sarhoşluğu geç- meden evlilik bağı başları bağ- lamazsa zaman ile sevgi hızım kaybediyor ve Iki taraf biribi- rini unutmıya başlıyor. Nitekim, sizide arada sırada çelen bir çehre hatıranın yok- layor. Sevgilinizi bir an için gölk- | ğeye atan bu çebrelerden birl ni- hayet onun yerini aldımı idi, İş İişten geçmiş olur. Maamafih kalbinizi yoklayın, ve kararınızı verin. Bir genç Eıı mütemadiyen —uzayan Ümidlerle aldatup beklemek büyük günahdır. TEYZE layacaktır. Şükran borcu olan bu hissin tesiri ile 9 Nisanda bütün binalara — bayrak — çekilmesini emrederlim. dirmek İsterim amma, yıH yerinde değilsim ve artık onlar geçti | Diyordu. Zilmi efendi, tekrar yutkundu rem beye haber gönderirim. Ka- sabada — nüfos memurunu, tapu Ve döndü, işaret etli. — Kahvenin sağ — tarafına bakın... Cama bitişik masadan sonraki masada İki kişi oturu- 'or. ğ Hacer, otel kâtibinin işaret ettiği tarafa bakıyordu: — Biri zayıf, sarışın; biri tık- nazca, esmer, ikl genç adam oturuyor... Kıyafetleride düzgün... — Sarışını — nülus — memuru Cafer beydir, tıknaz, esmeri de tapu kâtibi Hüsnü bey.. Hacer sevindi: — ÖOhli ne İyi! gelmişler! Zihni efendi boş bulundu: — Buraya her vakit gelmez- ler... Ekseriya Tayfurun kahvesin- de otururlar. Dedi. Lâkin büyük bir pot kırmış gibi kızardı, kekeledi: GÖM A7 Puk d ( Arkası var ) parmağının ucile Ayağımıza

Bu sayıdan diğer sayfalar: