Müharrin: AR Tefrika Na.: S6 Heyecanlı Dakikalar.. Peri'i Evden, Acı Acı İniltiler, Yürek Tırmalıyan Sesler Geliyor, Deli Veli Dinliyordu.. Hem, yorgunluktan bitap ka- lan vücudünü dinlendirmek., bem de, perili eve nasıl gisebileceğini düşünmek için biraz istirahate karar verdi. Ağaçların içine girip oturarak kalın bir ağaca sırtım verdi. Rakı şişesini kuşağının arasından çıkardı. Ağzına dayadı. “İçtiği birkaç yudum rakı, biraz yorgunluğunu aldı. O zaman, dirseklerini, dizlerine, ateşler içinde yanan başını da avuçlarının içine dayadı. Düşün meye başladı. Aradan, epeyce zaman geçmiş idi. Deli Veli, birdenbire iliklerine kadar titredi. Çünkü, acı acı yükselen bir feryat, gecenin sessiz karanlıkları içinde dalgalana dak galana sörüklenmiş.. Uzun akisler husule getirmişti, Bu feryat, ne Insan ve ne de hayvan sesine benzemiyordu. Boğuk, uzun ve korkunçtu, Tniltili tiriller yapan, biddetli bir mec- nun haykırmasına benziyordu, Bu feryadı, uzun süren bir kahkaha takip etmiş.. Ve sonra: — Yana, haaak... Sedası yukselmişti... Bu kah- kaha ve sadaya, uzaktan bir bay- kuş sesi, elemli bir hıçkırık gibi cevab vermişti. Elli kişiyi hiçe sayan.. ve yak pırdıyan palalar önünde perva- sızca kahkaha atan Deli Veli, bir anda batıl itikatların sikleti altın da ezilip kaldı. Dişleri birbirine çarpmiya başladı. Elindeki rakı şişesini fırlattı, uzaklara attı, Iki diz üstüne oturarak ellerini dizle- rinin Üstüne dayadı. — Okuyacak dua da bilmiyo- rum, allahım.. Acaba, ne desem de, şu cinlerin şerrinden kurtulsam. Diye mırıldandı. Feryat ve kahkaha sesleri, git gide uzaklaştı. Köşkün arka tara- fina dalaştı. Şimdi orada da me- temi eninler halinde yükseliyordu. En dayanıklı sinirleri bile sarsa- cak acılıkla, ormanın kuytu köşe- lerinde derin akisler husule geti: riyordu. Deli Veli bir müddet hiç ke pırdamadan olduğu yerde kaldı. Sanki kulaklarının işitme bissiz- den başka bütün duyguları felce uğramıştı. Beş on dakika böyle geçmiş. ve sonra ses seda ke- silmişti, Ancak o zaman, Dell Velide de muhakeme hisleri uyanabik mişti, Şimdiyekadar cinlere perilere dair birçok şeyler dinlemişti. Fa- kat böyle, yaralı bir canavar gibi acı ret uluyan, arada sırada insanı iliklerine kadar sarsan kahkahalar atan cinler hakkında hiç birşey işitmemişti. Sonra,. Bu, me güna bir cin idi ki Esmer Güle zararı dokunmiyordu. Esmer Gülün sağ salim olaran bu köşkte bulundu- , daha bir gece evvel Başk; a ağası » ( Madam Ma maskesi altında - saraya O giren o kadına söylemişti. Kendisine yardım ve hizmet vadeden bu kadın, tabii yalan söylemiyordu. Deli Veli, birdenbire si-kindir — Bunda, bir düzen olsa, ge- rek... Eğer Esmer Gül, bu cinle bir arada yaş'yorsa.. ve bu cin © “de Esmer Güle bir zarar ver miyor: Yok eğer, o Arap bizim kadın- cağızı aldattı ise.. ve bu cinde zararı : dokunan cinlerden ise, ben de Esmer Gülün uğruna can feda eder, giderim. Dedi. Ve sönra.. bir hocadan işttiği sözler hatırına “geldi. Eu hocanın verdiği teminata nazaran, kırk bir kere: — Destur, Çekmek, en azılı (cinlerin şerrinden bile insanı hâlâs ede bilirdi, Deli Veli ohemen ellerini açtı. Parmakalarının ucu lle kırk bir kere: — Destur, Çekmeye başladı. Bunu biti- rince ayağa kalktı. Kalbinde, yine gizli bir korku (mevcut olduğu halde, yavaş yavaş duva- rın etrafını dolaştı. Duvarlarda ayak basacak delikler aradı. Fakat bulamadı... Tekrar kapının önüne geldi. Sırtının ve omuzla rnın bütün kuvvetile kapının mukavemetini (yokladı. Fakat kapı okadar muhkem idiki, biraz olsun, yerinden bile oyna- tamadı. Artık, kapının karşısında durup beklemeye.. şayet giren çıkan olursa, onun zerine hücum ede- rek içeriye cebren girmeye karar verdi. Bu kararını tatbik için geri çekilecekti. Fakat birdenbire titredi. İçeriden, ağır, mariz ve sürekli bir öksürük işitti Uzun bir hırıltı gibi biribirini takip eden bu öksürük, birden- bire onun dimağını kaplıyan batıl itikat perdesini sarstı; — Bu öksürük, cin işi değil, İçeride m in var, ne cin var. Benim gibi bir âdem oğlu var. Geri kusurunu, gelsinler de benim külâhıma anlatsınlar. Diye mırıldandı. Deli Veli derhal, insan oğul larına karşı göstorciği tavru aldı. Hemen kapının halliirierına yapış- tı. Zangır, zangır sorsacak: — Açım. eğer #çmazsanız, ortalığı kırargeçiririr.. Diye bağıracaktı... Fakat, bu. hareketinin Esmer Güle ziyanı dokunmak (ihtimalle © duraladı. Halkalar, elinde kaldı. Lâkin, böyle durub düştünüle- cek zaman değildi. Ortalik ay- dınlanmadan içeri girmek.. içeri- de, cin ml var; İnsan mı var; her ne varsa Esmer Gülü bunların elinden halâs eylemek.. sonra da önüne katarak alıb gitmek l4- lâzımdı. Eğer bu İş sabaha ka- lırsa saray ağaları tarafından gö- rülmek ve uzun boylu mücadele- lere girişmek ihtimali vardı. Deli Veli, aczin verdiği bir ıstırap ile kıvrandı: — Eğer buna bir yol bule- mazsam.. hapı yuttum. Diye mırıldandı. Ormana doğ- ru ilerliyerek düşüne düşüne ge- zinmiye başladı. O kadar dalmış- tı ki, zaten karanlıkta pek yüç görülebilen bacak kalınlığında bir ağaca çarpacaktı. OGayriihtiyarl bir hareketle ellerini uzattı. Bu ağacı, elile sallıyarak Oyokladı. Bu ağaç, dalları gayet seyrek, ince ve uzun bir çamdı. (Arkas var ) elbet benide çarpmaz. ik SON POSTA Sirk Patronunun Buluşu Beceriksiz cambazın baş aşağı durabilmesi için sirk müdürü bir çare buldu. Cambaz her sabah sevgilisinin resmi önünde diz çö- ker ve aşkını tazelerdi. Müdür ras- ml aldı, tersine çevirdi. Dünya İktisad Haberleri Ispanya Portakalları Valansiyadan yazıyorlar: İs oyanın bu yıl > b orlaral ni satılığor O) iyi satılmaktadır. Esasen bu memleket merkezi Avrupa pazarlarına portakal ve mandarina göndermekle şöhret bulmuştur. Bu mallar o pazarlarda aranılır. Fakat bu yıl soğuklardan birtakım portakallar bozulmuştur. Bu bozuk malların yer tutan göhreti kökünden yıkması ihti malini düşünen İspanya hükümeti portakal ihracını sıkı bir kontrola tâbi tutmuştur. gelen portakal sandıkları derin bir muayeneden geçirilmeden va- purlara yükletilmemektedir. * Lozan — İsviçrede klimes hayvanı ye mek ve bu ha a 9“ | yanların inilenisi diştiriliyor | ıslâh etmek için büyük bir çalışma vardır. İsviçre Federal hükümeti de bu çalışmayı teşvik etmektedir. Birkaç yıldan- beri (Kümes hayvanı yetiştiricileri birliğine ) nakdi £ yardım olmak üzere yılda (8.000) franklık tah- sisat verilmiştir. Bu para İle tec- rübeler yapılmakta ve çok yumur- ta veren tavuk cinsleri çoğaltıl maktadır. Bütün bu faaliyetten müsbet neticeler alınmıya başlanmıştır. Geçen 1934 yılı için hazırlanan dış ticaret istalistiklerinden bu çalışmanın faydalı olduğunu gö rüyoruz. Bu maddelerden, yani kümes hayvanı ve yumurta İtha- latı bir yıl evvele kıyasla yarı ya” rıya düşmüştür. (1933) yılında (2.469) ktimes hayvanı ve (247) kental yumurta ithal eden İsveçre geçen (1934) yılında yalnız (1.472) kümes hayvanı ve (157) kental yumurta İthal etmiştir. sviçrede * Kanadanin (1934) yılı altın madenleri işlenil- me hesapları neğ- Kanadanın altın istihsali lara göre bu mem- ket (1934) yılında (20) milyon (450) bin ingiliz lirası değerinde istihsal etmiştir. Bu değer türk parasile aşağı yukarı (123) mik yon lira tutar, * Avustralyanın son mevsim ya- ir ke olarak tahmin e mektedir. rolunmaktadır.Bun- Her Halde Barışa Bağları Attık, Şimdi Bizimle Konuşa- caklarla Konuşabiliriz, Diyor o ( Baştarafı 1 inci yüzde ) Almanyanın karşısına müttehit ve müttefik bir cephe koymak İâzımgeldiğini o söylüyorlar. Bu hususta son telgraf haberleri aşağıdadır: Peris, 18 (A.A.) — Umumi- yetle zannolunduğuna göre, Fran» sa, İngiltere ve İtalya sefirlerinin Berlin hükümeti nezdinde omüş- tereken protestoda o bulunmaları ve bilâhare yine bu üç devlet arasında bir İstişareyi müteakıp, alınacak karara göre Uluslar ku- rumu konseyine müracaat olun ması derpiş edilecektir. Sir Simon Bir Nota Hazırlamış Londra, 18 (A.A. ) — Deyli Telgraf'ın haber verdiğine göre, Hariciye Bakanı Sir Con Simon, dün, İngilterenin Berlin sefiri tarafından OAlman hükümetine verilmek üzere bir nota hazırla” mıştır. Bu notunda, İngiltere ile Fransa arasında tam bir uygunluk bu- lunduğu ve bu devletlerin, Alman ordusunun (artırmak (İstenilen miktarını (kabul oetmiyecekleri yazılıdır. Ingiltere hükümeti hiçbir za- man Alman ordu mevcudunun 300,000 kişiden fazla olmasını derpiş etmemiştir. Taymis Ne Diyor? Londra, 18 (A.A.) — “Taymis,, gazetesi diyor ki: ** Hitlerin hareketi nın hak müsavatın teyit için ol dukça dürüst bir usuldür. Bu hareket tamiri mümkün olmıyacak bir felâket değildir. Tasavvur edi- len müzakerat henüz mümkündür. Berlin seyahati, nasıl kararlaştır rilmışsa öylece vaki olmalıdır. Ingilterenin siyasası haftadan haf- taya değişemez. Onun gayesi Avrupada umumi bir emniyet sis- temi kurmaktır. Ümitler tamamile kesilmedikçe, Ingiltere bu husu takl mesaisini gevşetemez, ,, Almanyanın Karşısına Bir İttihat Çıkarmalı Paris, 18 (A. A.) — Gazeteler, sulhü tekeffül eden devletlerden, muahedelerin pervasızca feshe- dilmesine ve Avrupa düzeninin bozulmasına mâni olmak için bir blok ( teşkilini “ısrarla (o tavsiye ediyor ve Fransa, Italya ve İn- giltere arasında daha «ıkı bir iştiraki mesai istiyorlar. Pöti Parizyen diyor ki: “ Kat'iyen anlaşılıyor ki dev- letlerin mukabil bareketi sefirle- rin Berlin hükümeti nezdinde şid- detli (o protestoda o bulunmalarile başlayacaktır. Ancak Almanyaya hareketinin vahametini anlatmak için daha mühim ve mutanlan beyanatın vukuu da muhtemeldir.,, “ Journal ,, de diyor ki: “1914 de Almanya, İngilte- renin müdahalesine ihtimal ver- miyordu. Kendisine, ayni mace- rayı tekrar - etmekteki tehlikeyi isbat etmenin yegâne çaresi, onu sakin, fakat azimkâr bir ittihadın karşısında bulundurmaktır.,, Bay Hitlerin Beyanatı Londra, 18 (A. A.) — "Ak manya harp aramıyor,,. Bu sözleri, dün Münihde kendisile mülâkat aden Deyli Meyil muhabirine söy- liyen Hitler, bu beyanatında, bil- hassa, Almanyanın mecburi 8* kerlik bizmetini ihdas etmekle hiç kimseye karşı tecavuz gay” #ini güdmediğini teyid etmiş v8 demiştir ki: “ — Almanya sulh içerisind8 mes'ud yaşamak ve herkesin #97” gısını kazanmak © arzusundadıf Versay muahedes'ndeki mecburi kayıtların Almanlar üzerinde h8” sıl ettiği haysiyet kırıcı yeis İç” risinde yaşamak < İstemiyor. man milleti, kendisini bu kayıt” lardan kurtardığım için b: m ebedi minnet besliyec: Bugünkü © günde © halkı zın içinde dolan ve gurur duyguları, hiçbir başka bir devlete karşı teca' arzusu olarak telâkki edilme lidir. Harp tehlikesinin bu p artmış olduğu İddiasında bulut” mak dahi hatadır. ğ hususundaki milli hâkimiyet ha' larının iadesi, büyük bir d çiğnenmiş olan hükümrani rına karşı muktazi bir tavizd başka birşey değildir. » Gazete o muhabiri, kend 15 şubattaki gibi, Fransa İngiltere ile hâlâ müzakere) amade olup olmadığını sorun€ Bay Hitler şu cevabı vermiştir? « Hükümrani haklarına tam8" mile sahip bulunan bir devlek mahdut haklar sahibi bir devlef daha ziyade müzakerat* İnn kaka iye maki Haydarpaşada Asma Köprü Yapılıyor (Baştrafı 1 inci yüzde ) işi meticelendirmeye ve geçi“ yapılması içln ayrılması icab (250) bin lirayı vermeyi ki altna (almıştır. Bu para, kanlıkca her sene (50) ger 9 lira ödenmek suretile beş sene” tesviye edilecektir. Yükselen Kocanın Önünde Alçalan Zevce.. ( Baştazaf. 5 inel yüzde) || — Ayrılalım, sana tazm” vereyim! Dikkat ediniz Frasız pi, w tarif edilen canavar, baba d dir, kadınlar arasında kan yoktur, ayrılması nispeten ko dır, hakiki hayatta gördüğü”, canavar, çocuk babası çi rağmen kan bağını da ki di istediği için daha menfurduf! e kat kuvveti de onunki kada” ' 4 dutsuz değildir. Kadın bende”, yapması lâzımgeleceğini s0” adamın yaşını hesap ©*€ ri genç bulmıyorm, ve kadın şeye rağmen sabır tavsiy9 ade rum, vakit kendi lehindedir. pa çökecektir. Çocukları böy yesil tir, anhelerine birer hâmi neydi ceklerdir. Kadın adama Buna rağmen © talebin Le t etse, i yeeye emmesi yla bak gil Alman Başbakanı, Haysiyet Kırıcı