10 Sayfa — — Muharrir: A, R. Büyük tarihi roman 10-72-9235 'Tefrika Na: 24 Meçhul Kadının Macerası.. O, Kencini Güçlükle Tanıtabilmiş, “Bumu Müteakıb De Sarayda Başına Gelenleri Anlatmıya Koyulmuştu Kadın, bu menfi hareket Üzerine, sözüne devam etmişti: — Taniyamadın değil mi?.. Hakkın var. Tanıyamazcın. Çün- kü, benim yüzümden © bir sürü kalyoncunun yalap yalap yanan, biçakları karşısında kalmıştım... Fakat.. üç ay kadar evvel, yağ- murlu ve fırtınalı bir gecede. Çemberlitaşın dibinde etrafı bir alay serhoşla çevrilen bir kadına can kurtaran yok mu; deye ba- ğırdığını... o kadını o kurtarmak için, o sarhoşların Üzerine atıldr ğını hatırlarsın değil mi? Deli Veli, elini alnında ger dizdi. Dalgın dalgın cevab verdi: — Kalyoncular.. azablar. — Evet.. sen, hemen bunların karşısına getirildin.. kadına da; bacım, kaç.. kurtul dedin... O zavallı kadını büyük bir felâket- ten halâs ettin. — Hatırlıyorum. — İşte o kadın bendim.. Odada derin bir süküt husule geldi. Herkesi gözünün ucu, dına çevrildi. Kadın, devam etti: — Ve, gece, hakikaten çok büyük bir felâket (geçirmiştim. Aklınıza (şimdi kimbilir ne gek miştir. Hiç şübhem yok ki içiniz- den; yabanın kahbesi.. gece ya- rm sokaklarda ne geziyordu; demişsinizdir. Fakat acele etme- yin,.. boşuna, günelima girmeyin. Kadın, tekrar durmuştu. Sanki, korkunc Obir hatırının altında eziliyormuş gibi, sık «ik nefes * alıyordu. Birkaç seriye sonra, titreyen sesi tekrar duyuldu: — Hepiniz, dünya ve ahrette kardeşim olun. Başımdan geçeni size nakledeceğim. Eğer elinizden gelirse, ben de sizden bir hizmet bekleyeceğim. Benim ashm İtak , yandır. Venedik şebrinde doğ- ire pr baskt yerl ” muştum, Babam, bir çuha tüccarı idi. Günün birinde elinden bir kaza çıhmış, Kıskançlık yüzünden birini öldürüvermiş. Otadan kaç- miş, İstanbula gelmiş. Burada yerleşmiş. Sonra, bir kolayını bularak bizi de getirtmiş, Bu işler olub bittiği zaman bez pek küçük olduğum için bunları ha- tırlayamıyorum. Kendimi bildi- ğim zaman, gözlerim Türkler ve müslümanlar arasında açıldı. Ba- bam anam da hak dinini kabul ettikleri için beni tam bir Müs- mas kızı gibi büyütüyorlardı. Tam ondört yaşıma o bastığım Zaman, başıma dünyanın en bü- yük felâketi geldi. Veba hasta- kığı İstanbulu kasıb kavururken, anamla babam, birbirinin arka sında (o ölüvermişlerdi. Bu koca dünyada, yapayaluır kal, Fakat sahibez nasıl yaşayamalı. tım. Evimizde, beni büyüten ih. tiyar bir kadın vardı. Bir gün beni önüne oturtarak, familya- muzın eski hayatına dair annem- den öğrendiği şeyleri birer birer anlatı, Ben bunları dinledikten sonra düşürdüm. Anamdan, ba bamdan kalan Şeyleri satarak Malyadaki akrabalerımın yanına gitmek istedim, Fakat dadım, buna riza göstermedi. — Oraya gidb, sefalet için- değyaşayacaksın. Halbuki senjfev- kalüde güzelsin. Eğer saraya gi- rersen, az zaman zarfında büyük hir mavkıe geçersin: Günün bi- İİ Londra 67,75 |, 101 gesi Havagani 7,— | Biektrlir pa Teleton 4— MESKUKAT F)J Kuruş Kuruş Türk altan 044 | (amlı) 400 MES 1059 | (Raşat) 5209 BP. 543 | (Vahit) «650 Bu , 1085 | İmes beşibirlik atin emi 400 İT ümhariye) 4405 Baakuet (Os: 8. : 249 (Hamit) armalı 2604 | at beyibirim altun | dRapat) 520 (Cima y ve, 495p | (Vah), 80 rinde, sultan olman ihtimali bile var. Gel, bu fırsatı kaçırmıyalım. Dedi. Beni günlerce uğraşarak bu işe razı etti. Deli Veli, elindeki tütün ke- sesinden çubuğuna tütün basarak: — Saray. saray.. saray... Hangi taşı kaldırsan, altından saray çikiyor. Diye söylendi. Kadın, derin derin içini çeke- rek, devam etti: — Saraya nasil gittim?.. Ora- da, senelerce nasil ömür geçir dim?.. Kıskanclık yüzünden neler çektim?. Bunları size anlatsam, kalbiniz hün olar, Bunları geçelim de, asıl meseleye gelelim... Niha- yet bir gün, gebe olduğumu anladım. Zehir All, boş bulundu, sordu: — Kimden?.. — Kimden olacak., padişahdan, — Evvelâ, zorla çocuğumu düşürtmek istediler, Birçok in verdiler. Bunları içmedim. Ma- demki burada bukadar çile çek» dim.. Hiç olmazsa bir evlâd ka- zanayım da, ben de saltanat sefası süreyim; dedim... Ah keşke, de- meseydim. Kadın, yine durmuş, birkaç saniye susmuşdu. Şimdi sesi daha büyük bir korku ile titriyordu: ( Arkası var ) DI sen roma hi İstanbul BORSASI 9 -2- 1935 Ner - yerk 0,7910 Paris 1,03 Milkne Brüksel 54018 Allan 84,134 Cenavra 2,4518 | Bükreş Solyn 68,0856 | Belgrat 35,015 Amsterdam 1,1748 | Moskora © 109075 ESHAM ve TAHVİLÂT Lira Lira İş Bank,(Nama) İ0,— | Bomanti nö » — Üilzeile) 10,15 | 1833 isiikrem © 87, n (Müeee e) 97,— | İsticrem Dahlit DA,?S Osmanlı bun. 2350 | Düyunu Ma, O 00— Selâm ÇO 5—â | Bağdat tertip 1 47,5 Şirketi Hayriye 16,— a . M3 Hall; 017 | Reji 20 Anadolu WD0V. 26,10 | Tramvay 00— NEDE, Zye | Rühitem 10, Annde'u WOW. 48,03 | Üsküldar aw (O 107 Şark D. XY. 00, | Terkon 0000 30,23 | ManrKFo.1886 109, .. li (Ava) 4625 | €) Borsa harlel Paris Boranasında Perin, 9 (A.A) — 8/2 tarihli borsa vaziyetidir: Hususi maksatla çıkarı. muş bir takım gayizları istismar eden satıcıların tesiri ve Londra ibtidai maddeler piyasasındaki o müşkülât hu rsasında şiddetli öksillamel hast olmuştur. Bilu- milin esbsm Ve aztğmle - Frans'z rent, banka ve asnayi sehimleri ol- dukça düşmüştür. Yabancı «sham İçerisikde tlo'lar &pey gerilemişlir. Süveyiş ve Sirp istikraz arı tutunmaletadır. BE in eni dileri SON POSTA Yaya Kaldın Tatarağası eri Dünya İktisad Haberleri Italya; Ticaret Filosunu Düzeltiyor Romadan yazılıyor: İtalya hü- kümeti deniz tica- ret filosunu dü- zeltmek üzere ha- zırlanmış olan bir plânı kabul ot miştir. Bu proje İtalya limanları ile Filistin, Mısır, Karadeniz ve Ak- deniz limanları arasında çalışan icaret gemilerinm yavaş yavaş değiştirilmesini o meydana koy- maktadır. Projeye göre yeni ya- pılacak gemiler üç grup olacak ve tonları 3500 ile 18000 arasın da bulunacaktır. Bu vapurların Eski vapur- lar yavaş yavaş çıka- rılacak ws | mil sür'ati ise 17 ila 25 mil ara ktir. sında değişecektir. En seri vapurlar Akdeniz İf | manları ile Çine giden postalar için kullanılacaktır. Italya bu yok da kendisine rakib olanları geri bırakmak için başka çare göre- memektedir. * Berlinden yazıyorlar: Almanya ihracatçılarını dü- Almanya ündüren (o büyük şark ve şi bir derd vardır. ime , | Sovyet ve Baltık şikâyetçi pazarları göz ka- rartıcı bir sür'atle elden gitmek- tedir. Daha 1928 yılının ilk 9 ayında Almanyanın Şark ve şi- mal memleketlerine yaptığı ihra- cat iki milyar Marka varmışken, (takriben bir milyar Türk İli bu ihracat 1934 yılı aynı ayları içinde ancak 400 milyon markı bulabilmiştir. Bizim paramızla aşağı Yukarı 200 milyon Türk lirası tutan bu ihracat 1928 yılındakine kıyasla beş misll azdır. Ve işte bu müthiş gerileme Alman ihracatçıları için yeni bir mesele ortaya koymuştur. Şimdi bu pazarların tekrar elde edilmesi için teşebbüse girişilmesi ve yahud da bunları aratmıyacak yeni alıcıların bulunması isten- mektedir. * Uluslar Birliğinin Bulgaristan- da bulunan komi- seri bu memleket hakkında otuz azalıyor | ikinci | raporunu yazmıştır. Birçok ökonomik nok- taları meydana koyan bu rapor- da Bulgar büdcesine ayrılan sa- tırlar dikkate değer bir haldedir: Bulgar büdcesi açığı gittikce kapanmaktadır. Ökenomik buh- ranla beraber 1030-31 büdcesinde meydana gelen 1366 milyon Leva kıymetinde büdcekl açığı ondan sonra gelen yıllarda yavaş yavaş ilmiye bala ve 1931-32 de 970 milyon; 1932-33 de 752 mil- yon olduktan sonra geçen 1933. 34 mali yılında 233 milyona düş- müştür. Bu rakkamlar Bulgaris- Bu Sütunda Hergün Nakleden: Şubat 10 ÂYE | Hadice Hatib — KAPICININ KIZI Dünkü Kısmın Hulâsası: | Hususi bir kız lisesinde... Bu- raya gene ve güzel bir kız mu- bassir tayin edilmiş. Talebeler bir kapıcı kızı olan bu yeni mubassırın gururundan şikâyet ediyorlar. İçlerinde O Muhsine adında zengin bir tacirin şıma- nk kızı da var. Arkadağlarına diyor ki: “ — Göreceksiniz. Ben bu yeni mubaşsıra öyle bir oyun oyniyas cağım ki bir haftaya varmaz, mektebden o çikmiya o mecbur olur. ,, Fukat Muhsine bu yeni mubas- sırı görünce güzelliğine ve yü- zündeki asalete karşı bir incizab hisseder. Ancak arkadaşlarına verdiği sözü tutmak için de inad gösterir. Buna mukabil yeni mubassır kendine yapılacak oyu- Du anlıyarak vaziyeti idara et- miye çalışır. Mabasmr Zehra bir gün fazla yaramazlık eden Muhsinenin yanına gider, çagr rır, fakat cevab alamaz. | — Ay sizin İsminiz Muhsine değil mi? — Annem, babam. Ve benim seviyemda olan arkadaşlarım için evet | Yanakları kıpkırmızı olmuştu. Genc mubassırın da yanakları bu sözle kızardı. — Fakat, diye sordu. — Fakat kapıcı aileleri için ben Muhsine. Zehra şimdi bembeyaz kesildi. — Çok müteessifim ki, dedi, sizl Oyalmz paraya ehemmiyet veren bir tıynette ve yabancı bir ahlâkta gördüm... Onu iyi yerinden vurmuştu. Buna mukabele etmek için ; — Siz bu hanımefendi tavır larınızla bana saygı telkin ede- mezsiniz, dedi. Benli nazarımda siz bir kapıcı kızından başka birşey değilsiniz. — Çabuk dışarıya çıkınız. Sizi görmiyeyim. — Ben sizin sözünüzü dinle- mem. Ufak bir koridora açılan bir kapının Oönünde (duruyorlardı. Zehra kapıyı açtı ve çelik gibi ellerle gene kızın kollarından tu- tarak onu dışarıya attı. Muh- sine bu küçücük genc kızda büyük bir kuvvet olduğunu tahmin edememişti, Bu meğlübiyet onun büsbütün sinirini bozdu. Geriye döndü ne yaptığını bilmez bir halde genc mubassirı bütün vö- cudile itti... Ve fena bir tesadüf olarak tam bodruma inen mer- Romanya Maliye bakanı ile büyük petrol şir- 5 ketleri mümessil inhisarlar | teri arasında son çoğalacak | günlerde / birçok konuşmalar olmuştur. Bu konuş malarda Romanyada petrol İstih- salinin inhisar altına alınması İşi görüşülmüştür. Konuşmalarda pet- rol kumpanyaları bu işin aleyhin- de bulunmuşlardır. Hükümetin, bu aleybtarlığa rağmen, inhisar projesini tatbik edeceği söylenmektedir. Diğer tarafdan Romanyanın yalnız petrol istihsalini ve satışını inhisar altma almakla kalmıya- cağı ve kahve, tuz gibi maddele- re de bu usulü teşmil edeceği haber verilmektedir. Römenyada ——ereseenerizeresmmnsanin tanın ökonomik düzene yaklaş makta olduğuna en güzel birer şahid olarak ileri sürülmektedir, ei divenin başında bulunan Zehr#" nın ayağı kayarak merdivende” aşağı yuvarlandı. Muhsine koşarak mütaleab&” neye girdi. Rengi sapsarı idi: — Hastayım eve gideceğim: Bana müsaade veriniz diyerek izin aldı, eve gitti. * O gittikten pekar zama sonra Zehrayı bodrum merdive ninde baygın buldular. Genc kı! ağır hastalandı. Bel kemiğinderii bir tutukluk olduğundan korku luyordu. Başının Üzerine düştüğü için © günlerce ( konuşamıyordu. Muhsine de evde hasta idi. Om ları, müatleahane pencerelerinde son defa olarak biribirlerile ko" nuştuklarını (o görenler olmu: Mübelaonin hastalığı ile bu ta dise arasında bir münasebet ok duğunu (herkes (o zannediyordu. Hattâ doktorlar oZebranın ko nuşmasını a için müd delumumilik Muhsinenin İsticva* bını istemişti. Fakat muhsin bunu işitince öyle büyük bir sk nir buhranı geçirmişti ki, babası Zehra hiç konuşamıyacak olurst o zaman kızının dinlenmesini ricâ etmişti ve bu rica kabul edilmiş ti. Nihayet Zehra konuşacak hak elmişti. O gün genc kızın ağa beyi de o sorguda hazır bulun yordu. Zehra gayet yavaş konuşu yordu. Hadiseyi şöyle anlatmıştı “ — Muhsine ile görüştükter sonra benden ayrıldı, koridordi uzaklaştı, tam o esnada başım feni döndü, Bir iki adım attım. “Mut bağa kadar gideyim de yardım isteyeyim diye. Halbuki baş döm mem daha arttı. Besbelli merdi- ven başına gelmiş olacağım. Ora da kendimden geçmişim. Ona israrla sordular: — Muhsine ile bir münakaşi etmiş olmayasınız. Muhsine siz! itmiş olmasın? Kapıcı kızı: — Hayır dedi... Ne münasebet,, Ben kendim düştüm. Ve İşte böylelikle kapıcı kız! Zebra deri tüccarı Muzaffer Beyls kızını adaletin pençesinden kur tarmış oldu. x Istanbulun en zengin kızı olan Muhsine ömrünün sonuna kadar kendisini kapıcı Ömer ağanın kızından küçük, çok daha küçük hissederek yaşadı. Bu, zannederim ki intikamların en güzelidir. Londra 9 (A.A.) — Romanya” Rumen - In- anlaşması | zalanan mukave" leye göre, Romanya hükümeti İn” m ; . rının len 1 giliz ticaret | dair olub dün im giltere bankasına 400 bin Ingili£ lirası yatıracak, Hazirandan itibari de ayda600 bin sterlin ödeye: * Berlinden yazılıyor: Hamburg” siparişler gelmeY* başlamıştır. Bu siparişlerin hi hepsi takas ile ödenecektir. hassa Norveç ve İngiltere! gelen siparişler dendir" bu çeşid : Norveçliler ısmarladıkları ie d vapurlar için Morina bal Ingilizler ise 8000 ve 6400 to olan bu siparişler için Marg” yam 7 orveç ve tere olan vapurlar bugünlerde mıya başlanacaktır. tezgâhlara dışa” memleketlerde” ai raf