Siyaset Âlemi I(.z gilterenin Öne Sürdüğü Son Teklif Londrada Fransız ve İngiliz siya- 88 adamları Bd arasında yapılan görüş- hm. bittikten sonra gazetelere bir ççb“' verildi. Ayrıca İngiltere Hari- Ye Bakanı Sir Con Simon da bu :ını..ııbaılı radyoda bir nutuk vere L Sir Con Simon İngiliz - Fransız Sörüşme va teşli lerni sözgelişi ederken ha- silâhlarının büyük bir tehlike VKİ edecek derece tekemmlll et '“u*:“ Olduğunu ve İayiltereyi hava n tlerine ka müdafan —eti " çareler düşünüb bulmanın zaruri :Z::İunwı İleri sürdü. Bu mokta üze- © biraz duralım diyoruz. Hakikat ur ki, çok kuüvvetli bir İngiltere, ha- bakımından kuvvetsizdir. bugün aya sahib olan Ç hi '& İngilterenin en büyük korkusu da Va silâhıdır. İşte bu yüzdendir ki Kiltere, Avrupa işlerine uzaktan se- ı:ı'ı' olmak ve icab ettiği zaman lahalelerde bulunarak barışı kos ük siyasasından fedakârlık yap- Mayı düşünmektedir. Bizce bu nokta Sok mühimdir. Çünkü Fransa, kendi “üniyeti için İngiltere ile beraber :'“"'ımık istiyor. İngiltere ise ancak Yasal müzaharet şeklinde '*rlik kabul edebileceğini ileri sürü- :"w Fakat İagiliz diplomatları düşü- _'ynrm ki, günün birinde havı Ürüyacağı bir hücuma karşı gelemi- Ytceği için Fransa ile daha geniş Mahiyette bir anlaşma yapmak lâzım- Üir. Esasen Fransa da İngilterenin bu Zayıf tarafımı bildiği için onu bu yola Zelirmeğe uğraşıyor. Fakat son Lom- Gra görüşmelerinde İngiltere, bava Ücumuna karşı emüniyet tertibatı almak meselesini genişletmek, bunu bir Fransız - İngiliz anlaşması şeklin- de değil de, bırkaç devletin karşılıklı Anlaşmaları şeklinde şumullandirmek fikrini ortaya atmiştir. Bum İT netice vereceğini kösdiri Selesini sona bırakmayı Buluyoruz. — * Sir Con Simon Pariste Londra, 5 (A. A.) — B. Con Ymon cuma günü, İngiliz ticaret Odasının ziyafetinde — bulunmak İsore Parise gelecektir. Ka öüma el miel eeei Facialar Ve Felâketler Kudüs, 5 ( A.A ) — Nablusta sular taşmıştır. Birçok kimsenin ölmüş oldu- gundan korkuluyor. Orta Filistinde muhabere kesilmiş, ve yollar tamamen — kapanmıştır. Yolları, demiryollarını su basmıştır. Telefon hatları çalışmamaktadır. Maddi zararlar mühimdir. * Prağ, 4(AA) — Cumartesi ve pazar günkü müdhiş kasırga esnasında Mondejanda kalabalık bir kayaket kütlesi bulunuyordu, bunların arasın- da birçok kazalar olmuştur. İkisi zabit olmak Üzere dört kişi de ölmüş- tür. Rüzgâr saatte 120 kilometre süratle esmiştir. İmdad heyetleri geç kalanları kaybolamları aramaktadır. Lindbergin Çocuğu Meselesi *Çatallaştı Havptmanın Suçsuz Oldu- ğunu Söyliyenler De Var Flemington, 6 ( A.A) — Lindber- gin çocuğunu kaçırıb öldürmekten suçlu olan Havptman, hapise girdiği gündan beri ilk defa olarak, çocuğu kendisine gösterilince hüngür büngür ağlamıştır. Havptman'ın ifadesini teyid ederek, Klormpenburg, — Lindberg'in çocuğu kaçırıldığı akşam, Havptman ailesini ziyaret ettiğini ve beraber çalgı ça dıklarını söylemiştir. Kloanponburg, Almanyaya gitmedon bir ziyaret ettiğini ve bir paket bıraktığını ilâve etmiştir. Yökeraferi — civarında — lokantası olan Bayan Bonistel, çocuğun kaçınl- dığı akşam, — Linberg'in hizmetcisi Viyolet Şarpın, lokantada sinirli - beklediğini ve gelince hemen binib gittiğini bildir- mişlir, n mulfağına sinirli bir İrap - Irak Londra, 5 (A.A.) — Irak Ha- rielye Nazırı Nuri Paşa, Iran Ha- riciye Nazırı ve İtalyan raportörü İran - İrak hududu- müzakerelerine devam etmek üzere Londradan Romaya hareket etmişlerdir. - Sevmediğine Edebit 'Tefrika 6 /2 / 935 .___î-yı.ı.._ bu rüyaların, kâbus- bu seslerin, kahkahaların Rün, kaç gece sürdüğünü bi- Yordu. Gözünü açtığı yaman, "Dlâ ıslak, saçları terden yapış Teti nd.g'yrlllıtiyuî etrafına bakındı; uı & kimse yoktu; komodinin Luâk aynasına baktı, şekil şekil Aardan birini göremedi. _)'lf bir sesle bağırdı: Ayşe... Ayşe. 'Da, cevab veren olmadi,. Üyor, 'akikalar geçti; Beyhan bek- “rı:“: ne kapı açıldı, ne kimse Ony, dü, ne de sesş veren oldu... * #vinde de mi yalnız bırak- .m"d'? Eskiden, hasta oldugu Otüryy V> | annesi, baş ucunda 'ö'liui'ı eklerd. Ayşe, ikide bir Üğün © bir istediği olub —olma- Kti 'â"lrdı. Gözlerini kapadı; g, *Dİ unutmuşlar! dedi. t:ld;_' Oha hastalıktan daha acı .“'“'lulnıık. ihmal edilmek, er zerresini, zehirle "-'r""!ııı. dadı, Kfar daliyordu, kapı gicir- < NO göründü: Biş asılam, Beyhan? kuyya3Han, kendinde sitem etmek Yordü; Ye cesarelini de göreml- — İyiyim #nnel Âşık Annesi, elini alniına koymuştu: — Maşallah ateşin düşmüş!. — Anne, çok terledim. — Dur Âyşeyi — çağırayım, çamaşır ısıtsın.. — Soğuk soğuk değişme ... Annesl kapıya doğru gidiyor- du; Beyhan ıSrşlu: ğra giĞir — AÂnne, nereye gidiyorsun? — Aşağıda — mlsafirler var lux.ını. Ben, sana Ayşeyi gönde- ririm. Beyhan, Ümitle titremişti; — Kim misafirler? Annesi, yorgun — ve yaslı bir gülüşle kızına bakmıştı: — Caemil Beylerin — gelini!.. Eski komşumuz... -Kadıköyüne gelmişler de, uğramışlar... Kapının önünde — durmuştu, sesinde — âdeta yenilemeyen bir serzeniş gizliydi: — Ayol arkadaşlarına ne oldu hani eskiden çiçekler, çikolatalar hediyeler gönderiyorlar, Tanrının günü kapımızı — aşındirıyorlardı? Çiçeklerinden, hediyelerinden vaz geçtim, —ayak üzeri — bir hatır sormak da mı yok? Dışarı çıkıyordu: — Üç gündür — yatıyorsunl. Birinden biri de mi duymadı? O, Behice nerede? Hani iki gün seni gece evvel, Fişin Havptman'ı | 4 | otomobil | Bay Flanden Diyor Ki: | Son İngiliz - Fransız Anlağması, Sulh Yolunda Kat'i Paris, 5 (AA)— Başbakan B. Flan- den, radyo ile bir nutuk vererek de- miştir ki : — Sulhun, ica. bında müdafil bu- lunacak — olanlar arasında akdedilen Hava ittifakı, ev- velemirde kendile- kuvvetini sulistimale kalkış- mak hevesini duy- sunda, Frsasa ile £ İogilterenin tereken — azimkâr davranmaları, fikr atılmış kat'T bir ad Diyebilirim ki, ayamı sürette, harbe — karşi acil müdahale geklini tesbit etmek #rde- mini haiz başka uzlaşmalar akdina de hazırlanmış bulunuyoruz,, Bay Fianden, Almsn teslihatın'n | de artmasından da bahsederek in, Avrupa ulus'arı arasında samimi bir iş birliği aranıb durur- ken, münakaşalara girmenin sırası olmadığını ve şimdilik sadece hadi- senin kaydile iktifa edildiğini beyan müş- sulh yolunda b Önce kurumu calaşmasını tamamlıyan and- mevzuubaha olan, uluzlar laşmal r sisteminin kuvvetlendirilme- sOndra misakı, Ro- dilen a misak projelerinc, yani B. Laval'ın netice- lendirmeğe uğraştğı Şark misakına inzimam etmektedir. B. Flandan, yerin için hava barbi- ninve ani tecavürün kâbusunu orta- dan kaldıran hava anlaşmasına dabil olmaya davet oluman diğer memle- ketlerin bu davete icabet edecekle- rinden şübhe etmemektedir. Londra, $ (A. A.) — Fraı giltere —müşterek — buyannam -- —e görmeden yapamazdı? ne oldu aranızdan karakedi mi geçti? haydi onunla darıldın. deyelim. Pekl ötekiler? Darılma gücenme ama kızım sen de pek geçimsiz- sin... Dost kazanamıyorsun.. Bey- han annesinin arkasından bakı- yordu; anlamamış gibiydi: Has- talanmasında kabahat onun? Ar- kadaşlarının — ihmalindeki — suç, onun? Demek Beyban, hastalanmakla, yatmakla da bir suç işlemiş olu- yordu? Hakikati annesine nasıl anlatırdı? Anlatacak olsa, belki, annesi de onun aleyhine dönerdi: — Bu zamanda, böyle kısmet kaçırılır mı, evlâdım ? Sitemleri başlardı. e Beyhan, anlayordu; kaderin yalnızlığa mahküm ettiği bir. in- Banın, hastalanmak dahi bakkı değildi. Onun eziyotini, —nazını kim çekecekti? Yçı!ıkluı fırlayıb kalktı; gar- drobun alt gözünden bohçaları çıkardı, çamaşır değişli. İ Ayşe, hâlâ görünürlerde yok- tu; Beyhan, boynunu bükerek güldü : Ayşenin de gözünden düş- yatağa düştüğü za- çok — yanıyordu; başının ateşi daha fazla idi. Fakat hasta, kırık görünmek istemiyor- du; belki etrafının ihmallerinde, sitemlerinde, serzenişlerinde bir kasd yoktu, Lâkin, acıyarak ba- kış bile Beyhana dokunuyordu... mandan * Pertev Nejad, elindeki dosya- Bir bava hücumunun heyecanlı görüntüşü Bir Adımdır alâkadar olun memleketler üzerindek! tesirlerine dair henüz hariciye bakan- lığına hiç bir resmi rapor gelmemiş olmakla beraber, hissedilen intibalar muvafıktır ve müstakbel müzakereler bakkında nikbinlik uyandırmaktadır. Fransanın Zaferi mi ? Varşova, 5 ( ALA.) — Roma laşmalarına karşı inanmamazlık göster- | miş olan hükümet mahafili, Londra görüşmelerine karşı da aynı kansati taşıyordu. Bu itibarla Londra anlaş- malarının tahakkuku, hükümet ma- hafili için ikinci bir hayret #sebebi olmuştur. Hükümet gazeteleri, — anlaşma mütalen — yürülmü- muhalif gazeteler nın bir zaferi Budapeşte, 5 (A.A.) — Londrada ilan an'aşma, bütün Avrupa poli- Gikasını derin bir gekilde tesiri altın- da bulundurabilecek geniş mikyasta bir teşebbüs olarak te âkki edilmek- tedir. Buranın telâkkisine göre Roma ve Londra anlaşmaları, genel görüşmele- ( De 10 uncu yüzde ) y Boyhı.nl uzatmıştı : — Size, kopyası alınmak üzere bu dosyadan bir kâğıd İ D Ö ğgıd vermiştim, Beyhan, hiç tereddüt etmeden: — Zannedersem, size verdim, dedi. Pertev Nejad, şiddetle başmı iki yana sallıyordu ; — Hayır.. Ben, zannetmiyorum. Siz, küğıtlarınızı bir karıştırsanır.. Beyhan, Pertev Nejadın adeta kafa tutar :ibi sinirli sinirli baş sallayışına kızmıştı ; — Peki, bakarım! Pertev Nejad, yüzünü ekşit- mişti : — Lütfen şimdi bakınız.. Beyhanın da sinirleri mişti : —O kâğdı, size verdi diyorum, Bay Nejad.. Mı:i'ı:n:î hatıriamıyorsunuz, hat içi; kâğıtlarımı karıştırıb b':l::lcıığçıımn. Pertev Nejad, ayak diri — Lütlen |ımd.z.. HAO Beyban, gözlerini açarak tev Nejada baklı:n Üre t — Şimdi, — elimde evrak var, Onları mecburiyetindeyim, İ Pertev Nejad, üst perdeden | konuşuyordu : — Bu dosya da gayet müs- | ei MART LLENM nle şimdi.. Ç.nc_ daktilo, başımı yazı makinesinin Üzerine iğmişti, tuş- lara dokundu; — Lütfen bir ax sonra.. Kalem amiri Şeyket Yah- gerik müslacel yetiştirmek Bir Karakter Nümunesi.. Bir. mektub al hiç bir “tavsiye be ö bye Baediei ter Be meyen — bir Bir karak- Onun m. nümunesini göslerir. için aynen dercedeceğim: Teyzeciğim, Sana mektub yazmayı hiç düşünmemiştim, hatırımdan bile geçirmemiştim. Fakat birdenbire derd dökmek için ihtiyac duydum; sebebini az sonra anlayacaksınızı Teyzeciğim, Bana hayatımın tek sevgisini veren genc kızı ilk defa olarak bir “alile toplantısında gördüm. Misafirlerine kahve dağıtıyordu. Hayali bu dakikada bile min önündedir. ve derhal benim olsa diye düşlüinürdüm. Fakat o zaman hayatımın en fakir zamanı Idı. Param yoktu, muayyen vazl- yetim yoktu. Hattâ daha fena, nefsime imanım yoktu. Ve te- mennim İçimde kaldı, Gallba bu tesadüften bir yıl sonraydı. Bir gün. bu genc kızın annesinin bize geldiğini İşittim. Kızına iyi görünen bir talib çıkmış. Üzerinde düşünüyormuş. Bunu söylemiş ! İçimde kızı için şiddetli bir meyil bulunduğunu tahmin etmiş ve bize bunun İçin gelmiş olabi- leceğini zannetmiyordum. Fakat öyle olmasını istedim. O rzaman vaziyetim biraz di- zelmişti. Biraz kazanımıya başla- mıştun. Söyleseydim belki verlir- lerdi, fakat söylemedim. Evvelâ paranın arlığından korktum. Bu- rası muhakkak. Sonra da o çıkan talibe — vermiyeceklerini, aradan biraz daha zaman geçeceğini ve © zamana kadarda paramın ço- ğgalacağını düşündüm galibal Ve kızı o adama verdiler. Hayatını uzaktan takib ettim, kendisini de —arasıra gördüm, mes'ud değildir, hem de hiç de- gildir, üç tane çocuğunun olma- sına rağmen.. ( Devamı 10 uncu yüzde ) yenilmez - bir özleri- ya bhiç sesini çıkarmadan bu sahneye bakıyordu. Pertev Nejad, gözlerini kısarak Beyhamt süzdü ve sonra dosyayı alarak çıktı: — Ben, mes'uliyet kabul et- miyoram! Şevket Yahya, Beyhana sordu. — Nedir mesele, Beyhan? Beyhan, parmaklarını tuşlar- dan çekmiştk — Bay Nejadda, bir müna- kasaya ald dosye vardı. Bir mec- lisi idare kararının kopyesi al- nacaktı. Sureti dosyeden aldım, kopyesini çıkardım, hatta vermiştim. Şevket yumdu: — Evet, yorum. Beyhan anlattı: — Dosyadan çıkarılan sureti, tekrar Bay Najada verdim. Şimdi © dosyayı müdür istemiş. Bay Nejad, sureti bulamıyor. Kimbilir, nereye attı? Bana İlle, sendel di- yor. Peki, bir az sabrediniz, elimde müstacel evrak var! de- dim; din'emiyor. Şimdi diye tut- turdu... Kalem amiri; düşünüyordu: — Canım, siz de, kâğıtlarımıza bakıveriniz.. Beyhan, yutkundu, yine kaba- hat, onda idi! Masasının gözleri- ni şiddetle çekti ve nekadar kâğıd varsa, masanın üzerine döktü : size Yahya, — gözlerini öyle birşey hatırl- ( Arkası var )