Günün Birinde Habeşistana — El Uzatılırsa.. Dün burada İtalyanın müstemleke Uyasasını sözgelişi ederken dedik ki "_.:n âtllyın n müstemlekecilik si- n çizdi; b istik: t Hebeşistana 'idş;oı.îo'm * cdaşiir di ll nha açık konuşabilirir. ve “ — Eğer İtah ind iter İya günün — birinde _'_*':-_-:'u *l atacak olursa, Afrika- Ormanlarında ve kızgin #öllerinde kınlca kiyamet kopacak, Bötürecektir Vi cektir. yerecay TT bü savış kayameti pillak '.u; Sürsa sonunda kim koza- Blke ve kim yıkılacaktır? Bu sör k Sevabını Ünlü bir Fransız "'â'l dlrdnııdın verelim. — P. adındaki bu a) & > yazıcı, siyas İHlerindeki büzisi ve tok yare ",_.'_.“' *Pey Ün almıştı. Romada ile _lş.ı,. arasında yapılan Yazdığı b::ımhlı aalaşmasından sonra Mörüyer yazıda aşığı, yukarı şöyle < öa Çi İtalya, müstemlekecilik siyasa- Üleri Şrütürken Habeşistanı ve Habeş- 4 #aymamalıdır. Eğer topuna, ==.ııı Ve tayyarelerine güvenib do n toj ları içine — doludizgin .—İıı_ alkışırsa başına püsküllü Çünkü Hakı u Ka GA mizrak, tüfeğe karşı ok göan bu kara derili insanlar yer Füzünün sayılı fırtınasıdır. 5 aa ._Lıı şanu da - unutmamalıdır ki b HzUNcu aerin sonlarında Habe- g .__' Stana yaptığı saldırışta camı çıkar- 'a tepelenmiş ve yüz geri etmişli. L 4Bünkü Habeşistan da tıbkı o gün- Habeşistandır. n N:'-uıı yazıcışı, yazısını bitirirken AYa göz açıklığı aalığı veriyor. * Romanyada Din Anlaşamamazlığı İkreş, 26 (A.A.) — Transllyanya dir tarafından Başbakana verilen Mahzarda deniliyor ki: —"rrıııüvııyg katolik kilisesinin '—'.l ve Vatikan ile olan anlaşma- Na feshini temin etmedikçe, Rumen ka kilisesi rahat edemiyecektir.., tanya 000 Tramsilvanya'ının imzasını Ba Miımlıldı, katolik kiliscel u, Macar revizyonizmi için bir '.:u*'_'; ve ayni zamanda ulusal bir olarak gösteriliyor. Giderken ilâve etti: _': Muhakkak bekliyoruz.. Ma- H kabul olunmuyor... Eğer, k Şinasi hakkında — menfi varsa, başka — zamana sakla,.. Sen, bu toplantıda bulune —'y:*—'bıııı... Senin şerefine düşün, edildiğimiz için, bizi de gülüne mevkide kalmiyalım. da Behice gittikten sonra odasın- _h"’-ı kalan Beyhan, başı ya 'İ"'ıır: düşünüyordu. söyledikleri, beynl- —s.ı.,,'":_"' uğulduyordu. Behice. mantl Hiydı, belki çok makul, b ı'ı'"“ Söylemişti; bulduğu se- Onun biç DSİk! çok akla yakındı. Mağının Sözü, bir tek sözü, d M Muvazenesini şaşırtıyordu! ten vi STT di Acaba Harun Şinasi'ile berar :ı::"b Behice, Ş:Hı. Cevad Bf hatta Hılkat, büna mi Vermişlerdi? wo““;'—'ıhı almadan, buna, ar — verebilirlerdi?. Bu davet, bilhassa bu maksatla mı Yapılıyordu? ş.'..— tuzağe w Beyhamı, zorla mi rezi ede getireceklerdi?. Bu, cekler. vola C Tğe Ni z Tz YA Habeş İşleri " Ve İngiltere Londra, 28 (A.A.) — Valval h- tilâfı üzerine Habeşistana — açık bir sempati gösteren efkân —umumiye Somali'de Fransızlarla olan hâdiseye karşı daha ciddi bir vaziyet takın mıştır. “DiEkonomist,, şunları yarıyor: “Yarın, Habeşistan, uluslar derne- gi azası sıfatile siyasi menfaatlardan ancak ulusal mevcudiyeti ve hükü- metinin seviyesini alclâmum dünya seviyesine yükseltirse İlstifade ede- bilecektir. , Almanyanın Habeş Elçis! Berlin, 26 (A.A,) — Santiago elçisi Baron Fon Şön Adisababa el- giliğine tayin edilmiştir. Paris, 26 — Fransanın Habeşistan- dan tazminat isteyecaği, Habeşista- mın da bunu vereceği bildiriliyor. Kaza, Kış Ve Fırtına Haberleri Nevyork, 26 VAA ) — Bir. Nor« weç gemisinin çarpması meticesinde batan Amerikan Mohavk vapurundan kaptan ile birlikte (12) kişi kaybo'. muştur. İki tayfa da çarpışma eena- sında erilmiştir. Şimdiye kadar (10) gesed bulunmuştur. Çarpışma esna- snda birçok yolcular — kendilerini denize atmıştır. Kapmay 26 ( Amerika ) — Tayya- veler tarafından idare edilen sahil muhafızı gemiler, donmuş - (5) cered bulmuşlardır.) » Marks ( Amerika ) 28 — Koldva« ter çayığın taşıması, bir buçuk milyar dolarlık zarar vermiştir. (25) kişi boğulmuş (18,000) kişi de tehlike altındadır. * Neyyork 28 ( A.A ) — Kar, yava, yavaş ııiııkk:diı. H'u.ı.ı üNü ei giddetlidir. Fakat Missisipi, şimal su basmış olan araz kında endişeler vardır. Amerka'da bu hafta içinde ölen- lerin sayısı, (200) tahmin ediliyor. 10 Milyon İşsiz Vaşington, 26 (A. A) — İş Bakanı Bayan Perkins, Amerikada şimdiki halde 9-10 milyon kadar işsiz bulun« duğunu ve 15 yaşından aşağı 7,400,000 çocuğa hükümet tarafından bakık diğim — söylemiştir. nasıl olurdu? Onu, hislerine, ar- zularına rağmen, — dönemiyeceği bir yola mı saptıracak; ona, bo- yun eydirmek için ortaya, şüpheli bir vaziyetmi çıkaracaklardı? Acaba, onu, evlenmeye mec- bur etmek için mi apartmana apartımana çağrıyorlardı? Behice; sonu budur, bu işin!.. Bunu, türlü türlü ma- malara çekmek kabildi! Beyhan, gidecek midi?. Bunu, kendi de bilmiyordu! — y — Her çıngırak sesinde, Harun Şinasi, kapıya koşuyordu, Tekrar odaya girdiği zaman, #sobanın koltukta uyuklar gibi oturan Cevad Galib, soruyordu: — Kim? — Bakkalın çırağı.. — Yukarı — kattakileri —ara- orlar. Z Cevad Galib, onun cevabla- rına hep başını sallıyor: — Sinirlenme... Daha erken.. Diyordu. —— Ka Si aa İti tuğa attır Mdhiş Bir Fırtına İngilterede Evler ÇĞktü, Ağaclar Devrildi, Her Taraf Londra,26 (A.A) — Büyük Britanya ( #adalarında şiddetli bir kasırga esmek- | tedir. Bazı yerlerde | rüzgürm hızı, aante | te 86 mili bulmak- | tadır. Birçok — tarafa kar ve dolu yağ- mıştır. Dün sabah | fırtına başlamıştır. Bugün de devam etmektedir. Memleket için- de fırtına, ağacları kökünden sökmüş, telgraf direklerini devirmiş, elektrik — — tellerini koparmış, evlerin bacalarını uçurmuş, bahça çitlerini devirmiştir. Londra ciyarında kar yağmıştır. ve şimal kontluklarında da bol yoğmıştır. Bir! Tarsa da hiçbir zaylat olmamıştır. İmdada balıkçı gemisi fırtınanın ıi:deüıdoı limenlara barınmışlar ve an büylk tehlikelerle karşılaşmış- koşanlar arasında — bir doktorla bir hastabakıcının fedakâr- ı;ıııı.n kayda değer. Bunlar, 80 mil uzla eşen rüzgüra rağmen, sahilden 10 mil ötede bulunan Şetland adala- rından birinde yarah bir vaziyette Karıştı İngilterede bir fırtına manzarası kalmış olan birisini tedaviye gitmiş- lerdir. Son dakikada haber verildiğine gör, bu sabah rüzgür Devonda saatte 90 mil bir hızla esmekte di Buranın pazar yerinde bir kulübe çökmüş, etraftaki dükkünlara <zarar vermiştir. İhtiyar balıkçılar bu kadar şiddetli bir fırtına hatırlamadıklarını — söyle- mektedirler. Son Posta: Bir mil 1850 metre olduğuna göre, fırtmanın saniyede hızı 30 metreden fazladır ki bu, kor« kune bir hâdisedir.) Çekoslovakyada Sıyasal Bir Cinayet Prag, 26 (A. A.) — Burada oturan Alman muhaciri mübendis Formis Almanlar tarafından öldürülmü $ ve vak mat- buatı bu cinayetten çok müteessirdir, diyorlar ki, Stütgart rad'yo müdürü balunan Formis, uçan tayyare motörlerini hava dalga- ları vasıtasile durduracak yeni bir iman millf müdafassının mühim bir sırrına katiller kaçmıştır, keşifle meşguldü ve bu suretle Alı vükıf — bulur rdu. Yıpılıımkıt. katillerin cina- yeti işledikten sonra —Almanyaya kaçtıklarım meydana çıkarımı Mübendisin odasında gizli bir telsiz postası bulunmuştur. _Vığı, ne yapayım... Gelirse Ceovad Galib, onun İsyanını görünce, içinden * — Eyi bir alâmet... Bu, eyi alâmettir. Böyle böyle kurtulur- sun, diyordu. Oda kapısı, yavaşça açılmıştı, içeri sessizce Eftik dudu girdl Harun Şinasi, doğrulmuştu : — Ne haber, Eftik | Eftik, —dudaklarını büzerek ordu : hhı Daha bir şey anlıyamadım. — Neden? Ayşeyi görmedin mi? — Gördüm. — Beyhanda bir hazırlık yok mu İmiş? Iktiyar kadın, Ümidsiz ümldsiz yutkundu : — Daha pijamasile otunr- yormuş ! Harun Şinasi, bağırdı : — Cevad, duyuyor musun ! — Duyuyorum ! — Peki, ne diyorsun ? — Daha erken, diyorum. Son dakikaya kadar bekleyelim . Harun Şinasi, hiddetle ayağa kalkmıştı: — Senin bu soğukkanlılığına öyle tutuluyorum ki.. Kan kuru- tuyorsun.. Cevad Galib, hiç tstifini boz- muyordu: — Telâşa, heyecana düşersem, vaziyet değişecek mi? arun Şinasi, durdu; kaşla- ı Fransız - İtalyan Anlaşması Porls, 26 (A. A.) — Dış işleri ba. kanı bay Laval mebusan meclisinin, baraber — toplanmış olan diş işleri, müstemlekeler ve bahriye komisyon- larında, Fransanın Habeş demiryolu hisselerinin ekseriyet'ne #sahib oldu- :.ını söylemiş, Roma — anlaşmaları kkkında da geniş izahat vererek demiştir ki: “— Fransa, taahhüdlerini yapmış ve İtalyadan kat'i ibra a'mıştır. Harisi telgraftarımız burada bit- memiştir. Lütfen 10 uncu sayfa- mıza bakınız. ——— rını çÇatarak baktı. ve kapıyı şiddetle açtı, kıracak gibi kapa- yıb çıktı. Cevad Galib, arkasındı iS e gaa onun arkasından — Bu da Iyi alâmet. Bu hiddet, insana, bir k h he ir karar verdi. Ayakta şaşkın şaşkı Eftk duduya sordu: S ŞER? — Sen, ne fikirdesin Efti dudu ? TW5 Ş Eftik, Ceyad Galibe yaklaştı ve sesini alçaltarak fısıldadı : — Açık açık söylemeye kork- tum.. Sokağa çıkmıya pek niyeti yokmuş galiba! Cevad Galib, ellerini koltu- ğun kenarlarına vurd::r ı Bi — Ben de o fikirdeyim, Eftik, İçini çekerek ilâve etti ; T — Bununla beraber, kat't bir şey söyleyemem.. Belli olmaz; çünkü, kadındır ! Z ER — Eftik dudu da, hâtıraların mi, yoksa tecrübelerin mi akınile geldiği pek belli olmyan bir toessürle göğüs geçirmişti: — Çok doğra söylü;orsunuz. Harun Şinasi, yemek odasına geçmişli; soan eksiklerini tamam- lamak, düzeltmeye uğraşan gar- son Vasile çattı: — Senin işin hâlâ mı, bitmedi? Vasil, hiddete hürmet edecok kadar tecrübe sahibidi, gülümsedi: — Küçük bir naksan olmasın İstiyorum. Gön Sevdiğim Genc İşler Bana Darıldı * Bir gencle sevişiyoruz. Fakat arada aşılması, karlı dağlar ka- dar güç olan engeller olduğu İçin ikimiz de dürüst olmıya karar verdik. Şimdi, artık biribirimizi çok iyi anlayan iki derd ortağıyız. Sevgimiz, bir kardeş sevgisini geçmiyor. O, güzel bir eser hazırlamıştı. Bastırmasını söyledim. Parası yok- muş. Ödünç vermek istedim. Kabul etmedi, Ben ikimizin niyetine bir tayyare bileti almıştım. Dedim ki: * — Biletimize ikramiye çıkın- ca bastırırsın. Benim bu sözüme güldü ve: — Bizde o talih nerede? diye hayıflandı. Halbuki son çekilişte biletimize ikramiye çıktı ve İşini görsün diye hepsini ona gönder- dim. Fakat sevdiğim erkek, bu hareketime çok kızdı ve: — İzzetinefsimle oynadın, diyo bana darıldı. Ne zamandır mek- tub yarmıyor. Teyzeciğim.. Çok sevdiğim için bu dargınlık beni harab ediyor. Ne yapayım?,, İ Deniz Kızım!. Sevgide, hakiki sev- gide böyle dargınlıklar gelib ge- çicidir. Fakat sen sevdiğin erke- ğin İzzetinefsini hesaba katma- mışsın. Anlaşılıyor ki o delikanlı paraca senden aşağıdır. Bu se- beble, seni çok uvıııdı;ıin:n gücenmiş. Fakat çok Üz! - receksin ki yıln' vakitte tık!u barışacaksınız. #eyim ki ne yapıb yapıb bir aile hayatı kurmanın imi Di araş- dırmalı ve bulmalısınız. Çünkü boşuboşuna —uzayan — sevgilerin ı:ıır'ıııı ayrılık ve bedbahtlıktır. TEYZE — Amerika Adalet Divanına Girmek Üzere Vaşington, 26 (A.A) — Hüküme- fin arzusu üÜzerine Ayan, 37 reyo karşı 47 rey ile Lıhx ıügııııı .gı'rlı tokoluna , y Norrls - m:ı v:r'ılı:":ıdllll takririni red- detmiştir, Harun Şinasi, homurdandı: — Küçük bir noksan olursa, ne çıkar? Evet... Asıl boşluk dolmayınca, bütün tamam hazırlıkların ne kıy- meti, ne ehemmiyeti vardı? Kapı, çalınmıştı. Harun Şinasi ü getirmişti; ni demin haber yarım saat evvel evdıh' pijama İle llolu'; an bir k saat :çlııde gi:l::l':. süslenir de sokağa çıkabilir miydi? Kapı, açıldı. Sofa, ince, şom kadın sesleri; gevrek, kıvrak kah- kahalarla doldu. Harun Şinası, sesleri ve kah- kahaaları tammıştı: — Behice, Türkân, Hilkat gel- diler! Vakit erken, diye, Cevad, hâlâ avunsun, bakalım. Istanbul- dan, İş güç sahibi olanlar, geldiler. Sesler ve kahkahalar, sofadan, yan odaya geçmişti; Harun Şinasi, misafirlerini görmek, ağırlamak istemiyordu. — Artık, oulınl'“yz a utal Kanikalliğine mohakkak, için ülüyorlardı. €e, ümid içinde yl: . Ümide düşmekte, kendin ::rı .i::,ıdı. Bunda — yanılmış olmak, Harun Şinasiyi çıldırtmıştı. Hakkâna taarraz edilmiş bir ada- nE FĞ gi siz olamaz... Kalbsiz, iİnsafsız, merhametsiz olabilir, fakat neza- ketsiz olamaz! için ( Arkası var) *