| 'l j Hergün Köylünün Gözü Açılmıştır * Anadoluda köy köy dolaşarak koıyıu,., hasad mevsiminde 'mılı- Sul almak üzere borc para veren ir tacir ı;.ııııı,mr: a - Ben bu yıl yapağı ve tiftik satışından çoıı ıiyyıııp ğlılim. hY&C'k_llmı ki bu yıl yapağı ve İıüyludı,i para etti. Fakat ben en topladığım malı pi e l'l:u ]:llnhıdın önce ı M:.'g sattım. Halbuki bir ay Ran :Lılır fırladı. Eğer ben bu b d.:" ııklııeyı*lirn beş bin lira Lıı'ııl. '& para kazanacaktım.,, Gözü çok iyi bilen bu adam _:'ı Şunları da ekledi: yaparsın. Bilgimiz kıt. Bel ni - kestiremiyoruz.,, Fi , bhın_lıu sorub akıl da- ve ııŞhln İyiliklerini anlattım ve & l(f:lllık ı’&(âylc dedim: —— Gelecek yıl daha açıkgöz d"""":,ln ıkızıığı—ı.ııı ıkıilmçı:.. * ,Benim bu gözlerimden, :'7"“ basılmış bir sihirbaz ku- « $EA yerinden fırladı ve: h'ırdı Ne ,Söylüyorsunuz, diye Açıldı İıı köylünün gözü öyle tiftiği | gelecek yıl yapağısını, hrğ:ı kolay kolay elinden çı yacaktır. Biz tacirler bir az M k:ğ l:gy dolaşmaya çıkar yiüden şimdiden peşin "":'. ile buğday, tiftik, y:pığı .":ı savaşacağız. Fakat köylü, n yil malın İyi para ettiğini W“nk mahsulünü ucuza kap-« b ı)lcık. Parası olmayan köy- ":l ::l:ı:ı h'P'“n olanlar dl: işa hiç yanaşmıyacal .ılııu'l:.ktoplındığı : vakit ’ııhıı .ığu tacir. Anadolu köylüsile ı"m"sııllır arasında alış veriş _—:mnü böyle çizdikten sonra Ü şöyle bitirdi : Bil, * Köylümüz, eski köylü de- * Gözü çok açıldı. Çünkü I:ı:ş“ gırtlağına kadar borc "İıl'. ldi. Bundan ötürü hasad Ola inde altmış kuruş edecek Elın Yapağısını, paraya olan geniş .e'::m yüzünden yirmi kuruşa İte ?' hemen yanaşırdı. Bugün öylünün borcu hayli azal- ::::'u'ı Hattâ bir kısmı borctan İşleri, muştur. Eunun içindir. ki Ye l:ık'qısdî'hı daha iyi kavrıyor Iı.ptı..,.’.',:_f_" kolay kolay mal kay, Yüsinı — köylünün — sırtından w:ız"'" bu tacirin anlattığı ça dum" Üzerinde derinden derine ğın hdügünmgk gerek olan bir Öylü ıll(lkıtle doludur. Çünkü liğa tÜn darlıktan kurtulup var- Ülküle Avuşması, yurdun büyük ve vuşmasım — tezleştirir, Onun içindir ki çok eğer. Batmış Mı? A4 26 (ALA ) — Meis adası Bemicileri tarafından sahillerimiz- ©n mil açıkta yüzlerce u.î:: ı(llln ve benzin varil!eri be ':l:[_ kereste bulunarak göüm- leri, im edilmiştir. Teneke- n Neft s.n:;;'ıkn.(:ı en âlâ benzin kohy laştırır, nmiye d, ol; marka! Grk l:ı—':..:.y.l“fl'dlr. Kuıılı:ıı xv:uş:ı Evvelki g7 Bunların on beş gün Mühtemci ıın’ da batmış olması > . * vapura ait bulun- Zu tahmin tdil:ıuıklodir. Tn Buzngay İşi bi — Ziraat bakan- SELMslain . Bay ALE bağdiy inin bügünkü şekilde ka- i"ğ :'lı'rırlndn tevak- TCİĞİNİ, tahkikatla meş- r“ h;yuhn u..:a 15 gün medhbi K * edeceğini, buğdi Bil:h. noksan olub 'olıııııı;ııiu:"'-1 öre anl ışılacağını söylemiş | . ı;ransanın Teeşssirü Tansa — hükümeti :ıııı ve dvırındıkıî )-erMıl ııııdıı_ı mü evellid teessü metimize bildirmiş.İr. Yırminci asrn ortalarında yaşıyoruz. Hızlı gitmek, fakat hiç sürçmemek, bu earın kökleştirdiği biricik mu- vaffakiyet şartıdır. Bugün dünya beşoriyetin elinde bir en İnsan oyuncağını, avu- oyuncaktır. Ancak kâinat Dış İşleri Bakanımız Bay Tev- fik Rüştü Aras bu sabahki trenle şehrimize gelmiştir. — Istasyonda Riyaseticumhur umumi kâtibi Bay Hasan Rıza, Seryaver Bay Celâl, Vali Bay Muhiddin Üstündağ, Polis müdürü ile dostları tarafın dan karşılanmış ve doğru Park oteline gitmiştir.. Bay — Tevfik Rüştü Aras gazetecilere vukubu- lan beyanatında Balkanlar muka- renelinin müsaid bir surette te- kâmülü bahsinde nikbinlik gös- Türkün Yapıcı Meziyetleri Londra, 26 (A.A.) — Taymls mzetesi bir maknlede Türkiye Eunuriyelinln on birinci yıldönü- münü kaydederek diyor ki: “ Bu İl seneden her biri bütün sahalarda pek mühim değişiklikler getirmiştir. TI inci yıldönümü, sınal programı — bilhassa dikkati calib — olmuştur. Bu program, Türkün yapıcı meziyetlere malik olduğunu güılıımektediı,,. Orman Kanunu Ankara 26 — Orman müte- hassısı Orman kanuna için hazır- ladığı projeyi bir raporla Ziraat bakanlığına vermiştir. Projeye na- zaran mevcut taahhüdler devam etmek üzere Ormanlar devlet ta- rafından iİşletilecek, kat'iyyat sıkı bir kontrola tabi tutulacak, mu- hafaza teşkilâtı kuvvetlendirile- cek, cezai müeyyideler konula- caktır. : Meclisi Umumt İntihabları Ankara 26 — Iç işleri bakanı vi'âyetlere yaptığı tebliğde Mec- ilsi umumt — intihablarını — saylav seçimini takibeden günlerde ya- pılmasını emretmiştir. Saylav se- yolunda — bütün ise firenleri çözeli SON TELGRAF HABERLERİ Dış İşleri Bakanı Şehrimizde Bay Tevfik Rüşdü Aras: “Kıral Borisin Komşuları Hakkındaki Niygt_ Ve Tasavvurları Malümdur,, Diyor —M7“ —— termiş, sözü Bulgaristandaki son hadiselere naklederek Bulgar ga- zetelerinin yapılan tebeddüllerin Kıral Borisin izhar - ettiği arzu Üzerine yapılmış olduğuna dair teminat vermiş olmalarına nazarı dikkati celbetmiş ve demiştir ki: “ — Bu hal, iyi bir hüküm vermek için kâfidir. Zira kıral, Borisin — kamşuları — hakkındaki niyet ve tasavvurları malümdur.., Harlciye Bakanı, sözünün s0- nunda önümüzdeki Balkan anlaş- ması konferansının Mayıs ayında | cumuzda istediğimiz gibi evirib çevirebilmek için ü kü Öyle hızımızla koşmamız — gerektir, im ve ileril Marş.. Marşi. diyelim. Bükreşte etmiştir. Sofya, 26 (A. A.) — Türkiye Dış işleri Bakanı Bay Tevfik Rüşdü Aras, Sofya istasyonundan geçerken Dış işleri Bakanı Bay Botolof ile Dış İşleri Bakanlığı genel kâtibi ve yüksek memurları, Türkiye ve Yunanistan orta elçi- leri ve Yugoslav maslahatgüzarı tarafından selâmlanmıştır. Iki Bakan, tren durduğu müd- detçe görüşmüşlerdir. toplanacağını — beyan Tutankamonun Ka-|Fırtına Büyük rısından Mektub: Oğlunu Bana Gönder, Mı- sıra Hükümdar Yapayım Alman Asarı Atika Enstitüsü tarafından Boğazköyde yapılan hafriyatta çok mühim eserler bu- lunmaktadır. Bu meyanda Tütan- kamonun gene yaşta dul kalan zevcesinin Eti Hükümdarı Şuppi- lullumaşa yazdığı bir mektub da bulunmuştur. Bu mektubda “Oğ- lunu bana gönder onunla evle- neyim, Mısıra hükümdar yapayım,, denilmektedir. Sıhhat Şürası Ankara 26 — Sıhhat şürası Şubatın 23 ünde - toplanacaktır, ekilen kur'a ile General Besim mer, General Mazlum, - Kilisli Bay Rifat Şüradan çıkarılmışlar- dır. Fakat bunların yeniden Şü- raya memur edilmeleri bakanlık- tan istenilmiştir. Sovyet Başbakanlık Müsteşarı Öldü Moskova 25 — Sovyet Başba- kanlık birinci müsteşarı Valeriyen f fücceten ölmüştür. Zararlar Verdi 'Vıışovı, 27 (A.A.) — Boris- law'da müthiş bir fırtına olmuştur. Petrol madenlerinde 20 kule yıkık- miş, fabrikalar, evler, yollar ve telefon hatları hasara uğramıştır. Münakalât — durmuştur. Zayiat 500.0()Oıuloühhminıdllmık!ıdiı. Samsun <6 (A.A.) — Yukar- larda ıoğpk ve kar fırtınaları devam ediyor. Bu tarafların un ihtiyacını temin eden Çeltik bo- ğazındaki büyük Un fabrikaları don yüzünden İşleyememektedir, Yugoslavyadaki Türk Emlâki Ankara, 26 — Maliye Bak lığı Yugoslavyada Türk tyebı :?ı; :ıırıhhkâırı emlâke mukabil veri- lecek paraların ne suretli İ edileceğini tedkik etmek :::::"lîi: komisyon teşkil edilmesi, kanlıktan lıtımi:li;_mumı Başbar İki Tren Çarpıştı Varşova, 26 (A.A.) — | - kınında bulunan Si)ııorvod::; yı:- tasyonunda iki tren çarmıştır. Ikisi ağır olmak Üzere 16 yırıl; çimi 8 Şubatta yapılar kendisin en birkaç a temsilleriae devam Molla denmekle çöhret'i Ba: gunları Gözlemiştir: Ankar da bir Üyatro trupu kuran Bay Reşld Riza, Sızın ayrılmAaına rağmen Halide ve arkadaşlarırn temsil akşamı anazın İstanbula kaçmaları hakkında ?gİSTER İNAN ISTER “ — Bunlar yapsalardı adilirlerdi. ,, iSTER İNAN İSTER İNANMA! halka karşı olan taahhüdlerini ka'e almam"ı de rolleri olduğu ilân edidiği halde bi çiğnemişlerdir. Bu hareketi tiyatro hayatından ebediyen ——— — INANMA! bu — hareketlerile — Lenden evvel başka bir. memi özün Kısası Seyyahlar İçin Klavuz Mektebi Wğe v> eee Vaktile, dünya şimdiki gibi rüğürt değilken, yabancı seyyallara pek de #hemmiyet verilmezdi. Şimdi züğürt- lük başa gelince, her ülke başka ülkelere mümkün olduğu kadar çok mal satmayı düşündüğü sırada, kendi ayaklarile para getirecek yabancı seyyahları kendisine çekmek için de | çareler arıyor. En son gelen haberlere göre, Yunanlı — komşularımız, kendilerinin antika ülkelerine daha ziyade seyyah çekmek gayesile sayyahlar için kılavur mektebi açmak çaresini bulmuşlar. Bereketversin ki, Yunanistan — kü- çük bir Üülke, sonra da orada yaln'z eski ikl medeniyetin eri bulunu- yor. Bununla beraber birkaç ay içeri- sinde iki medeniyet arkeolojisini, yeni bir ulusun ollukça gürültülü taribini öğrenmeye mecbur olacak klavuz talebeye insan yine acıyor. x Fakat beni asıl düşündüren yey, bizim Turing klubün komşu memle- kette o mektebin kurulduğunu haber ahuca, burada da er, geç onun gibi bir mekteb açı karar vereceğidir. © " m topraklarımıza k seyyahlara bu topraklar üze- rinde gelib geçen eski medeniyetlerin eserlerini —iyice anlatabilmek içi kılavuz talebeye © — medi heps'nin tarihini, erkeolojisini öğret- mek lâzım olacak. Bilmem, bizim — topraklarımızda gelmiş geçmiş medeniyetleri şimdiye kadar hiç saydınız mı? — İsterseniz, şimdi benim aklıma gelenleri birlikte sayalım: 1 Sumer, 2 Asuri, $ Kildani, 4 Mısır, $ Huri, 6 Eti, 7 Mitani, 8& Aka E'i, 9 Frikya, 10 Lidya, 11 Ege, 19 Büyük İskender zamanındaki Eski Yunan, 13 Bizans, 14 Selçuk, 15 Os- manlı medeniyetleri. Bütün bu medeniyetlerin tarihini, coğrafyasını, erkeolojisini öğrenmeğe mecbur olacak kılavuz talebenin vay haline! Vakıa, diyebilirsiniz ki: — Bu mektebte klavuzluk öğre- mecek talebeler sonradan, en ziyade vapurlara dolarak — kafilelerle gelen seyyahlara mem ve antikalarını göstereceklerdi. ahlar da ken« dilerine ne söyleni inlerler, yahud dinler gibi görünürler. Onları doldur. mak, her türlü bilgiyi yuttarmak ko« lay olur. Sözünüz doğru. Memlekete en çok gelen, en ziyade para bırakabilecek olan seyyahlar da öyle kafilelerle ge- lenlerdir. edecekleri 80 Fakat klavuzların hizmet 'ahlar yalmız onlardan ukarıda birlikte saydı- eniyetlerden her Alimleri var, ya bu bları okuduktan sonra, hi eskl tarihin eserlerini gözlerile görmek için buraya gelirlerse ? * Böyle âlim seyyahlardan biri, bütün tarihini önceden epeyee öğrenmiş ol düğu küçük bir gehirde antika bir kaleyi görmiye gider, Şehre varınca yanına bir de kılavuz alır, Klavuz bu Alim adamıda öteki seyyahlar gibi sanarak, hergün söylediği sözleri ona da tekrar etmiye başlar. Fakat âlim adam adım başında kılavuzun yanlış- larını çıkartır. Kılavuz likin, herşeyin daha ışoıvuııınu öğrendiğine sevinir. Yanlışlar çoğaldıkce — öfkelenirse de, alacağı do'gunca parayı düşünerek, bir müddet ses çıkarmaz, amma en sonunda kafası kızarı — Be adam, der, görüyorum ki bu kaleyi sen benden İyi tanıyorsun. Öyleyse beni ne diye yanına çağrdın? aribi yazmak birçok kitablar tedkik ettim. Ancak kendi kitabımı çıkarmazdan önce kalenin her yenımı kendi gözümle ek — yazılarımla — kargıleştirmak m. Seni yasıma aldığım bi in tafalât'nı bana öğretmen için lr. Buraya — ge inceye adar deği yalnızlıktan canım sıkılmıştı. yelaız başına yolculukta sikan şey, korgsında ke söyliyecek bir adam bul Ben de seni karşımda dinl yebilecek bir adam bu'unsun dive almıştım! İnsanı ziyade * İ kılavur — mekteblnda ga a aa çe iğ, sayyahirra'söz larında söyliye- leri ve yan'ış çıkör- vakit kızmadan dinlemesisi bilmektir.