26 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

26 Ocak 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Haâdiseleri Fransız Emniyet Müdürlüğünü Şifre Aleti Frınu emniyet nün müdürlüğü- kullanmakta olduğu Şifre son zaman- .dıbük' defa alındı ve Fransa alet yapıldı îmniyıtmudlkiyo- ti de gizli muhaberelerin gizli kal ması için yeni tertibat araştırmıya mdiki halde bir mü- hendisin sayesinde bulduğu vasta, portatif yazı makine lerini andıran bir alettir. Telli veya telsiz tek- grafa bağle - ak svretile işliyen bu alet tıpkı bir yazı * makinesi gibl kullanılmakta ve yazılan yazı, bu aletin eşine malik olan her yerö gitmektedir. Bu kadar olsa, belki pek ehemmiyetli olmiyacak, fakat aletin hususiyeti söylenecek şeyi — şifreli olarak yazmasında, gittiği yerde de şifreyi kendiliğin- den anlaşılacak dile çevirmesinde- dir. * ın iliz kıralının küçük oğlu k dö Kent geçenlerde eni zevcesile bir- Z::::.::!:; ğkh Parise gek mişti, bir müddet siz çocuğu | kaldıktan — sonra İngiltereye döndü, fakat Ingiliz sefarethanesinden tayyare İstas- yonuna giderken bindiği otomo- bil beş yaşında bir kız çocuğuna çarpmış, — yaralanmasını — mucib olmuştu. Bereket versin kızcağı: zın yaraları mühim değildi. Am lattıklarına göre kıralın oğlu ile refikası — İngiltereye — dönünceye kadar hep bu hâdisenin tesiri altında kalmışlar ve Ingiliz sefare- tini hâdiseyi takibe ve günde 2 defa kendilerine bildirmeye me- mur etmişler ve çocuğa da birçok hediye göndermişlerdir. Bu kızcağız geçenlerde, Ingil- tereden — Fransaya — geçerken ( Manş ) da düşerek boğulan bed- baht bir tayyarecinin çocuğudur. * Lukoııolmll ile çarpışınca bin bir parçaya ayrılan Olo- mobil ve kamyon- ların hikâyelerini bergün — İşitiriz, fakat buenun ak- sini hiç duymamışltık. Şind kadar işidilmemiş olan bu hâdise Fransanın Roşel şehri civarında olmuştur: İÇi kum ile dolu olan bir kamyon şosemin demiryolunu Lokomotifi deviren kestiği noktada bir Jlokomoti'e çarpmış ve İokomolifin yoldan çıkarık devrlmesine sebeb ol muşlur, /z,/;/%//% DOLAŞAMAZSINIZ FAKAT ! W Son Posta sEEK N . DAKİ BİR İLÂN Bürün üLkeyi HER GUN DOLAŞIR Bd ! SON POSTA Ikinci könun AZ;_. Dünyada Olup Bitenler -— Cesedsiz Bir Cinayet Meselesi! Marsilya Zıbıt—ıiı,vlçinden Kolıyhklarçıkılar;ırırıyracak Kadar Garib Bir Meıeleyin Karşısında Öldise De, Yaralandıysa Da Gülünc Mevkie Düşmüş Fransanın za- Jatayı en fazla işgal eden şehri Paris kadar, bek ki de Parlsten fazla (Marsilya) şehridir. Bunun sebebi — ikidir, Birincisi: Marsil- ya kan davesı güden Korsika- hların en toplu olarak yaşadık- ları ir. Ikincisi: Mar- silya — dünyanın dört köşesinden kalkıb gelen va» purların — uğrak yerldir. Bu it- İN barladır ki, Mar- Ü silyada — hâdise eksik olmaz, bi- risi bitmeden ye- nisl başlar, da- Ima bir çorba ka- zanı halindedir. * Marsilya za- bıtasını bugünlerde en fazla Işgal eden meseleye gelince: Misline az tesadüf edilir, o derecede ga- ribdir. Söyliyelim: Birkaç gün ev- wel polle müdüriyetine imzasız bir mektub gelir, bu mektubda: — Rukin lsminde bir fahişenin il tiyar bir adarmı Lülli sokağında kiin bir otele çekerek öldürttüğü | yazılıdır. İmzasız mektublar, itimada en uz değeri olan şeylerdir. Değer- leri kâğıd sepelidir, fakat vazi- fesini bilen bir polisin elinde, bele Marsilya gibi bir yerde hemen yırtılıb atılmaz, tahkik edilir, içlerinden İntikam saika- sile yazılmış doğru — olanları da vardır. Binaenaleyh Marsilya zabıtası derhal tahkikata girişir. — Rukin güze'ce bir kızdır, gözü pek ve yurruğu kuvvetli bir adamın himayesi altında — yaşar, aresıra zenginleri yolmıya çalışır; arasıra gizli kapaklı işlere —dalıb çıkar, bülâğa kendisinden herşey Olan Bir Adam! Zabıta bu ilk malümatı sldık- tan sonra İsmi verilen otel İle alâkası olanları sorguya çoeker, onları l beklenilebilecek bir mahlüktur. — Önbeş gün evvel Rukin buraya ihtiyar bir adam getirmişdi, o smrada dostu geldi, arada kavga çıktı. Adamı alıb götürdüler, ci- nayetten haberimiz yoktur, de- diler, Bu, mühim bir İpucudur. Za- bıta hemen ( Rukin )i tutar, sıkı bir sorguya çeker. Bu gibi işlerde takib ettiği usul, maznunu fasıla- sız. süüllerle buna'tmaktır. Bu defa da öyle yapar, fakat Rukin yorulmaz. Hep ayi ifadede israr eder., Bu ifade şudur: — Sokakta İhtiyar bir adam yanıma geldi, benimle bir şişe bira içmek istiyordu, kabul etlim, otele çıktım, onu odamda karak indim, şişeyi a'dım, yukarı çıktım. Bu sırada dostum ile ar- kadaşları geldiler. Evvelâ hiç bir şey olmadı, adam onlara da ikram etti ve bir şişe daha al- dırttı, fakat sonra arada kavga çıktı, dostlarım adamı dövdüler, Maamafih ben müdahale ettim ve adamın koluna girerek aşağıya in- dirdim, bir otomobile bindirerek evine yolladım.,, * Zabıta yaptığı tahkikat netlce- sinde bu ifademin ilk kısmının doğruluğuna kanaat getirmiştir. Maznundan yalnız. sonuncu — ki- sımda ayrılmaktadır. Filhakika polisin düşüncesine göre bu adam koluna girilerek otelden indiril- diği zaman yarı ölü bir haldeydi, cesedi muhakkak — bir kenara atılmış olacaktır. di Şimdi polis günlerdenberi bir cesed taharrisile meşguldür, fakat dereden çıkarılan on beş gönlük bir cesed müstesna olmak Üzere bulamamaktadır. » Netice ne olacak belli değil, yalnız ilâve edel'm ki, gazetelerin kanaatleri polisinkine uymamak- tadır. Onlara göre ihtiyar adam otelden Öölü değil, yaralı cıkmıştır ve şimdi gelib hadiseyi anlatma: masının sebebi de, gülüne bir mevkie düşmüş olmasıdır. Yukarıdaki klişelerde Rukin ile dostlarım, tevkifhane yolunda görüyorsunuz. Eski Ispanya Kıralı Karısından Ayrılıyor Papa Nikâhını Bozmadı, Karı Koca Ayrı Yaşıyacak Eski Ispanya kıralı, resimde gördüğünüz erkektir. Onüçüncü Alfons iki kızının arasında ve kok ları arasında. bulunuyor. Bunlar- dan açık renklisi Enfant Beatris, Bteki de Enfant Mariya Kristina dır. Enfant Beatris bundan- kısa bir müddet evvel Romada, Tor- lonya prenslerinden en küçüğile evlendi. Fakat garabete bakınız Kari Mektubları Bir Yazımız Ve (Bir Okuyucumu- . *« . zun Düşüncesi A dığ mız bir mektubdur : Değerli ve yurdun işlerint bağlı gazetenzde © doktorunuzun “Malarya Sıtmaslır ve memleket haberleriniz arasın! da “İzmitin pirinc ekimi,, bahli” lerini okuyunca size ve sayifi okuyucularınıza bir müjde yaz maktan kendimi alamadım. Çeltikler her memleketin - sıt* ma ile uğraşan sıhici &ilm erini uzun tzun düşündürmüş, senelerci yormuş ve'artık pirinc olsun yahı kenevir veya daha bunlara benzef su içinde büyüyüb yetişen mahsu* lâtın sulanmaları, sonra yatakları” mia boşaltılması disiplin altında kalcıkca, civarda yaşıyan halk sıtma doktorlarının sözlerini dim- leyib, nasihatlerini tuttukca kor“ kusuzca eki'lb biçilecekleri anla* şılmıştır. Bizim yurdda da pirlaç ekimi ; şehirde, köyde hattâ tars lada çiftçinin yanıbaşında dural sıtma mücadelesi ile, bütün düne yanın beyendiği nizamlarla ; he hat için tamamen zararsız bif hale konmuştur. Müsterih olun. Kol kol memleketin dört bir bucağına yayılmış, sıtma müce- delesi kurumunun aldığı tedbir« ler yine bütün dünyaca en mü- kemmel sayılan üsüllere uygün, sarfettiği gayret gerek komşü gerek —uzak — memleketlerdeki eşlerininkinden as'a geri değil hattâ bazı İtibarla onlara faiktır. Bataklıklara, birikintilere bizde de hem türlü türlü zehirli Tüçler candan serplliyor. Çoktandır kendi gölle- rimizde Gambuziyaların işini gö- ren küçük (balıklar bulundu ve üretiliyor. Yaygarasıı, tam bir sükün içinde yer yer kanallar açılıyor, derilnikler dolduruluyor, hemet her gün bir çok hektar arazi kurutuluyor, bir okadar tarlaya muntazam su yolu açılıyor ve pek çok hasta en yeni usüllerle, e8 pahalı ilâçlarla devlet hesabına tadavi ediliyor. Artık Türkiyede sıtma devlet sıhhiyesinin önünde yere yıkılmış ve ancak bir sıkımlık canı kak mıştır. Serendipteki, Cvadaki ma- larya isterse biraz daha kudursus ve ta buralara kadar gelsin. Yav- rularının üzerine kanatlarını ger" miş bir ana karakuş mehabeti ile sağlığımızı bekliyen Cumhuriyet sıhhiyesi onu koğmaya veya boğ- imaya kadirdir. Dr. R. A, Pek Samsun Bursada Hacı Hasan Mahuliesinde Bay Tufuna; Bahsettiğiniz mekteblerden ikl &l de gedikli mektebidir. Birine girmek için diğerini ikmal etmek mecburiyeti yoktur. Birini bitiret isterse diğerine de girebilr. Am cak mektebde okumak için kor nulmuş olan yaşı geçmemiş ob Tâzımdır. ki bu düğünde kızın bal bür lunduğu halde annesi bulunamadı. Bu sırada ortaya çıkan bi- şaylâ kıral ile sabık kıraliçenin ayrılmak üzere olduklarını bildiriyırdu. Bü haber doğru çıktı. Nikâhin be” zulması için iki taraf Papayâ müracaat etti. Fakat Papa bu müracaat'arı nâ” zikâne bir surette reddelti. Şim' bu karı koca, kızlarından Lirin evlendiği gün hukukan ayrılmıyo!” larsa da maddeten ayrılmış nuyorlar,

Bu sayıdan diğer sayfalar: