Y1 fkinci kümun Ziraat Bilgisi (*) e Ş Zeytinlerde Kara ballık Ve Zararı Tuzla köyünde oturan bir ırkıdııııp geçen gün beni ziya- rete gelişinde elinde bir zeytin dılı_ııürniç ve demişti ki: — Kaç yıldır zeytin ağaç- larımıza — bir — hastalık çullandı. Genç dalları ve yaprakları sim- siyah bir toz bürüyerek — onları kııımpl kurutuyor. Bu yüzden tek zeytin tanesi alamadığımız gibi ağaçlarımızı da bir bir kaybetmeye :lıiı::ldık. Bııı::nbuıd'ıı İleri ge- ve el t bi l İ göylersinlz? ir çaresini bizo Hasta zeytin dalımı iyice ble gözden geçirince gerçekten sim- siyah bir tozun yaprakları sardı- ğını, elle #linince bu karalığın îılınğhnı gördüm. Yaprakları bu ale sokan ve körpe dalları kuru: :lın İ_)u | hastalığa ( Karaballık ) lendiğini arkadaşıma söylemeden ona şu kî:ıll:!. vermeye başladım: Ğ ğa irmi; d dıLıjıııı yılın her gyındıı ığ:ğllıu: üuîcbnndı görmek — mümkündür, aharda Üzenerek bakarsanız yaprakları l:ınıüy-ıı © simsiyah v arasında sarı renkli bir takım noktalar d.khı::;]:r hl:ğ. bunların arasında yuıııun; a minde, yarım pirinç tanesi ka- ıl.ğ.ı h::llklükl_ı bir takım pamuklu AĞA hm:l:lı göze çarpar ki altla- T a rıştırırsanız — bal- renginde bir t illeri Bizlendiklerini ;ırııîıı;k.:: bitlerin ar hi Çük bit olub pımukl::nbh:lîı:dwı 'ılıhı:ull“ı; m?uh:d“n biyılıriıı anaç ir, apıştı yere hortu; ıokubpıl:ilızkvlîy.: yaprakların v emerler. Bunlara Saların - suyunu 1 | ;:âı.nll |derlerse de İl::ı' .htttl:lı .ı:..- hi Tâı;iüğümüı Şu çeşidine fcn)ı'ü- B Lpea Olex) derler. Bu bitler i kjırı agaçta © kerte çabuk ir hale getirirler. .k:ıırıdı arkadaşım ubıııııelır- Meydana ge a y tiren d;:î;:llgl lhâr :_ıtşk ol::.uaıihüğl: fen dllııui:lıl.*ımlz Bi bşe e hpl diğer irleştiril ıı:ınıyıeılı ..'.L"ı.'.' © — yapraklarda (H","’m) a y::l nesne- Payı vardır. Güneş indaki nesneye tesir Yapılan Deın'::ğ:-h li'.l!' olur. Ve ııner; ıeıı;ıınıu Hnıl:fişl' SKİ e karaballık, — yaprakla :.'dllımm =6mü dıpoıındı:'k: h:: Fi efiene tarafını ince bir tozun hh btlhuh vermesi — gibi bu aballık tozları da hem nebatın ava almasına, hem de güneşin $'emesine engel olarak klorofilin vt d. işini durdurur. Halbuki tük ılık:::“ nebat beslenmek- Gönu da yapdk demektir ki bunun gövdeleri Mmaddelerle 'Plrlır_h. klorofil adı SON POSTA Dünyada Olup Bitenler Lindberg Meselesinin İçyüzü! Amerikada Katil OIdıığ_uıçanılan Bir Aîıîıı Nasıl Muhakeme Ederler? Mahkeme Reisinin Jüri Heyetini Teşkil Edecek Flemington, (İkinci kânun )— Tayyareci Lind- bergin çocuğunu kaçırdığı, — kaçı- rirken de düşüre- rek ölümüne se- beb olduğu zanm ile şübhe altında bulanan adamın muhakemesi bap- ladı. Neticesini, nihayet bir haf- taya kadar, belki de bu satırları okumadan evvel öğrenmiş olacak- sınız. Fakat A- merikada — katil sanılan bir adamı nasıl muhakeme ederler. İki üç satırlık bir ajans telgrafının bunu size anlatamıya- cağına eminim. Binaenaleyh size İsterseniz biraz tafsilât vereceğim. * Flemington küçük ve mutaden çok sakin bir sayfiye şehridir. Fakat sessizlikten hoşlananların dinlenmek için tercih ettikleri bu yeşil köşe son günlerde değişti, davayı takib etmek için hariçten gelen, bilhassa gazeteci ve fotog- rafçılarla doldu, oteller - fıklım tıklımdır, pansiyonlar da öyledir, biraz geç mi kaldınız, gecenizi mutlaka bir gazinonun salonunda, geniş bir koltuğa gömülerek ge- irmeye mecbursunuz. Mamafib bu da tehlikelidir. Muhakeme sa- lonuna girmek mi isliyorsunuz, iyisi daha bir gece evvelinden kapı önünde nöbet beklemek, ilk yeri almaktır. * Muhakemenin ilk celsesi “Jüri,, heyelinin seçim işi ile geçti. hirde Jüri heyetine girme hak- ma malik olan 60 kişiden fazla adam vardı, hepsi de çağ rilmişti, içlerinden kur'a ile on ikisi ayrr lacaktı. Mahkeme reisi İsim sıra- sile birer birer çağırmıya koyuldu, önüne gelen herkese iki sorgu soruyordu: 1 — Iİdam cezasının lâzım olup olmadığı hakkında bir kanaatiniz S Bi le hakkında peşin- 2—Bu mesei d den edinilmiş bir düşünceye ma- lik misiniz? Istenilen şey — jüri heyetini terkip edecek olan zatlerin tama- men — bitaraf olmasını temin etmekti. — Binaenaleyh — herkes açıkca söylüyordu: — Evet. — Hayır! Diyordu. Evet cevabımı veren- ler bi taraf olamıyacaklardı. Çeki- liyorlardı. Geriye kalanlar arasın- da kur'a çekildi, içlerinden 12 si seçildi, bunların ŞB)i erkek dördü kadındır. —Yekdiğerine —meslek iübarile yakınlıkları yoktur ve tesadüf —bunların aralarına her sırıftan bir kişi koymuştur. Bir makinist, bir seyyar komisyoncu bir hoca, bir amele, bir dülger, bir muhasib, iki çiftçi, bir iste- nograf, iki ev kadını, bir dul, Zatlardan Ilk Sorduğu E işte kararı verecek olanlar bunlardır. Reis kürsüsüne geçti, müddeiumumi, yanında yer aldı, jüri heyeti azası da kendilerine tahsis edilen köşede yerleştiler ve mu- hakeme de başladı. — Maznunu getiriniz! Havptman iriyarı memurunun önünde içeri girdi, çok sakin, çok metin görünüyor- du ve bütün geceyi hapisanedeki hücresinde dolaşarak geçirdiğinin söylenmesine rağmen yorgun da değildi. Ön safta bir sandalyeye bir polis oturdu. Herkes ona bakıyordu. Fakat bu umumi alâka daha sön- memişti ki salonun bapısı tekrar açıldı. Lindberg yanında karısı ile göründü, hemen maznunun bir metre yanında yer aldı, oturdu. Muhakemede hazır bulunanlar bu dakikada maznunun yanında duran avukatına eğilerek mırıl- dandığmı işittiler: — Miralay Lindberg bu zat mıdır? Kendisini hiç görmemiştim. Bu ilk bakış müstesna, celse- nin bütün devam müddeti içinde ne Lindberg İle zevcesi, ne de mazrun yekdiğerine kat'iyyen bak- mıyacaklardır, sanırsınız ki ara- larında milyonlarca kilometrelik mesafe vardır, iklsi de o derece sakindir, fakat (Misis Lindberg) e gelince: Kadın sapsarıdır, reisin sorduğu sua'lere titrek bir sesle cevab verecektir, az sonra cürüm delilleri arasında çocuğunun elbi- sesini gördüğü zaman ağlamıya başlıyacaktır. Hüviyetlerin birer kelime ile tesbitini müteakıb ilk sözü Müddelumumi aldı. Hâdise- nin bir hulâsasını yapıyordu: — “Miralay Lindberg ile zev- ceal bir gece çocuklarının beşiği- ni boş buldular, zabıtaya haber verdiler, polis geldi, an'adı ki, mürebbiyenin biraz ayrıldığı bir zamanda dışardan odanın pence- resine bir merdiven dayanmış, çocuk alınıb götürülmüştür. Fakat meydanda hiçbir iz yoktu. Der- ken bizzat (Lindberg) e bir haber geldi, çocuğu kaçıran mühim bir ra mukabilinde geri yerecekti. indberg çocuğu görmek istedi, stermediler, fakat inanması için elbiselerini yolladılar. O zaman Lindberg İstenilen parayı gön- derdi, fakat banknotların numa- ralarını almıştı. Bu bankotların bir kısmı, bilâbara şimdi karşı- nızda duran Havptman'ın cebinde Sual ! bulundu. Çocuğa gelince, anlaşıldı ki kaçırılırken düşürülmüştür. ve bu düşme ölümüne sebeb olmuş- tur. — Keatil sıfatile muhakeme edilmesini isliyorum. ,, Müddelumum! yerine oturdu. Ve Reis Lindbergin zevcesine hitab etti : — Madam, hâdisenin vukua geldiği 1 mart gününü nasıl 'f.- çirdiğini: izi bize anlatır mısınız Ann Lindberg söze başladı. Kesik, fakat çok sade, aydınlık cümlelerle anlatıyordu : — Bütün sabah vaktini ço- cuğumla geçirmiştim. Şendi, gü- lüyordu, oynuyordu. Öğle ye- meğini mutad zamanında yedi. Sonra birar uyudu. Ben de bu — fırsattan > istifade — ederek birarz hava almak — için so- hğı çıktım. Döndüğüm zaman bahçeden küçük bir taş alarak penceresine atlım, Mürebbiyesi Misis Gow bu çocuğu kucağına alarak bana gösterdi, gülüyordu, henüz 20 aylıktı, sarı saçlı idi, mavi gözlü idi ve daha pek mi- nimini olmasına rağmen bütün ev halkını tamıyordu.,, Ann Lindberg çocuğunun oda- sını oyuncaklarını mavi pembe beşiğini anlattı. Müddelumumi — Beşiğin mavl pembe clduğundan emin misiniz? Ann — Evet, mavi pembel Müddelumumi — Çocuğunuz sarırşındı değil mi? ti n — Evet sarışın ve kıvır- Ci Evde Telâş bAlqıb_ ınMyeıı(ı;eiinden sonra mü- rebbiyı i â hınıl'ıl:. is Gow telâşlâ alt kata — Çocuk yok, diye bağırıyord Lindberg ile ıucuiğ:nlly k'ıt': koştular, odaya girdiler, beşik u. Ann Lindberg bu tafsilâtı veı:kııı oçokı müteheyyicdi. Ağlr yordu. telâşlı, matemli A bir daha yaşar gibidi. M — Kocam sokağa fırladı, bah- çeleri ormanları aradı, bitkin vye boş Kgıldi. adın oturdu, Müddelumum! tekrar ayağa kalktı, şimdi çocu- ğgün — kaçırılmasını takip eden vak'ayı anlatacaktı. Müddelumumi — Çocuğu kaçıe ran pencereden çıkarken düştü. Ve l;ı'l du:ıııı kolunda bulunan çocuğun Gölmesine sebep oldu. Maamafih adam cesedi luı':kııllı. bir koluna aldı, öteki koluna da pencereye çıkmak için kullandığı merdiyeni taktı, bin metre kadar yürüdü, merdiven ağırdı, taşınması güçtü. Orada, bir çalılığın kenarına bıraktı, sonra çocuğun elbise- lerini soydu, başka bir yere cesedini gömdü, bu cesed bilâhara yarı tefessüh etmiş bir halde bu- lunmuş, elbiseleri ise Lindbergden para sızdırmak için kullanılmıştır. Müddelumumi — oturdu. Reis Lindberge hitab etti. — | mart gününü anlatırmı- sınız ? Lindberg, bir hamlede Atlan- tik denizini aşan genç ve sakin tayyareci değildi, şimdi pek yaş- Tanmış, daha — doğrusu keder altında çökmüş — görünüyordu, Setkk 7 Bilmecemiz Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler birer muatara defteri ala- cakları Salihli Altmordu İlkmekteb 612 Bahri, Bebek Hamamaokak No. 14 de Vedad, Uşak Ortamekteb simf 1 den 104 Sedad, İstanbul 44 üncü mekleb 3-A dan 34 Nebahat, Hursa Birinci erkek Tisesi 3S-A dan 634 M. Sacid, İstanbul 47 inci mekteb 82 Ke- ban İrfan, Ankara İsmetpaşa ikmektebi 5-E deu 1086 Fedni, Kızıltoprük 6 mci mekteb d-A dan 114 Sahir Salih, İs- tanbul kız lisesi 2-A dan 249 Hümeyra, Ankara İltekinbey mektebi sımf 4-A dan 124 Necdet Bay vo Bayanlar. birer boya kalemı alacakları Büyükada Kumsal caddesi No, 9 da Nurhayat, İzmir Karşıyaka 'Türkbirliği mektebi sinıf & den 446 Farık, Bostancı İlkmekteb 153 Hikmet, İzmir erkek livesi sınıf £ den 9 Lütüi Altay, Kum- mapı Rum ilk kız mektebi 6 wcr sınıf Fofo Mesinezi Bayan ve Baylar. birer lastik top alacakları İstanbul 44 üncü mekteb sımf 9 den 140 İhsan Raşid, Kudıköy erkek İisesi 896 Muhib, Kuleli uskeri İisesi 973 Şefik Salim, Kumkapı Rum kız mek- tebi 6 ıncı sımf Hariklia Mavridu, No« terdam Dosyon mektebi 38 Neriman Rahmi Bayan ve Baylar. birer büyük sulu boya ala- caklar: İstanbul 43 üncü — mekteb 101 Lâmia Nail, Akhisar İlkmekteb talebesinden —Ahmed oğlu — Mümln, Tatanbul kız lisesi D-2 den 766 Handan Fevzi, Balıkesir Dumlupunar mektebi sınıf 4 den 203 Fikret Erdoğan, İstan- bul erkek Jisesi A-1 deni5 — Orhan Bay ve Bayanlar. birer küçük sulu boya ala- caklar: İstanbul 44 Gacü — İlkmekteb 396 İzdor, Aukara Geonçağa - apartı. manı Zinci kat No. öde — M. İmro, İstanbul rum kız İlkmektebi 5 inci sınif Elrosini, Ankara hususi Bizim Iııe!ılcb 274 Özcan Arun, Kabataş erkek lisesl Zinci sımf 756 Nejad Bay ve Ba- Y0 rer kart alacaklar. Edirne muhtelit ortamekteb B-l den 218 Na- hide, İstanbul Küçükpazar Ahlat sokak No, 4de Güneri, — Kayseri Kolordu evrak müdürü Bay Nuri oğlu İhsan, Mersin Akdeniz oteli sahibi Ali oğlu Osman Nuri, Konya ortamekteb D-2 den 88 Aydın, Azskara Dumlnpunar İlkınehcl: sınıf 3 den 290 Nı'vııd. Taraus ortamekteb A-2 den 56 Nimet, Salihli Altınordu İlkmekteb sınıf & den 62 Kotok, Konya General İsmet İnönü A-4 den M. Sınmaz, Edirnekapu köf- teci Hasun kım Gündüz, liı-lıu:: lisesi B-2 den 913 — A. İhsan, Kayı Kolordu daire Bay Nazif kızı Nevin, Eakişehir İsmet İnönü | mektebi mımf 2 den 389 Muallâ, — Biga oııııı_ıkıı—h sımf 2 den 66 8. Güler, Urfa Birecik hudud tabur eğir makineli _ııkııı kumandanı Bay Nibad kın Suzan, Ankara musiki muallim mektebi mual- limlerinden Bay Tahir oğlux (le;ı.cıdy. Misırboğlu sokak No. 38 de g::ı':,'" Lüleburgaz — Sarımısaklı çifliği makinisti M. Muharrem, Konya Akif- aşa mektebi £7 Kadriye, i urtüluş caddesi No. 22 do Haük £ î mikoğlu, Adapazar ocpıelıuhı B - den x47 Sabri, — İn 2den 10 — Nuti Ectel, Hsesi 134 Cavidan, Zanguldıknxlo birliğinde Mehmed Ekrem kızı le, Ankara — Gazi İlkmektebi — örl Bay Necati ıpımmı:lı üNn.hln :: ÜUzunköprü — belediye :':ı:&nı kızı l'?ıidı, Ankara Öztürk mahallesi Tahtakocak sonağı | N% 19 de Mehmed — Özel, er;_urı I:I tebi sınif 4 den 228 Ferhuni le, a:,. Gazipaşa mektebi 259 Kemal, Bayan ve Baylar. mamafih sakindi, anlattı: — Yemekten sonra kütüpha- nemde karımla oturuyordum, bir aralık kulağıma bir ses geldi, mutfağımızda, rafta duran bir portakal sandığı — vardır, onu düştü sandım. ü Reis — Bu gürültüyü bı_v_ııı(:’ divenin düşmesi de yababilir mi Lindberg — Zannederim, fakat ©o dakikada — ehemmiyet verme- miştim. 'Müddiumuml — Odüşen mer- diven el'an maznunun boynunda durmaktadır . ğ Celse müddeiumuminin bu ağır cümlesile — bitti, Fakat maznun yine sakin, hatta lakayıd duru- yordu. Muhakeme yarın devam edecektir. $ Resimlerimizde maznunun birkaç pozunu görüyorsunuz. n