Habeş Davasını Ancak Habeşliler Halledebilirler Habeş topraklarından gelen haber- ler, oralarda yeni yeni hâdise tohum- larinın ekildiğini gösteriyor. İtalyan kaynaklarının tekriblerine (rağmen Frânsız kaynakları bazı muıntakalarda an askerlerinin ilerlediklerini, bazı mıntakalarda ise ilerlemek için tertibat aldıklarım, üstü açık nehirlöre köprü kurmıya, boş topraklarda men- #İİ teşkilâtı yapmıya © savaştıklarını bildiriyor. Her ciddi ihtlAf ve silâl Yüruşmanın başlangıc böyle olagel- miştir Bir taraf tecavüze uğradığını iddia *dedururken öbür taraf bu hareketin! Bizlemiye çalışmış, resmi, hususi tek- ziblerle olanı biteni örtbas elmiye Uğraşmış, neticede etraftan yardım Belinceye kadar ya göz diktiği lok- mayı yutmaya muvaffak olmuş, yahud da bu lokma büyük gelib boğazında kalmıştır. Habeş- İtalyan anlaşamamaz- in manzarası daişte böyle bir vazi- yeti ifade etmektedir. Habeşistan bir taraftan İtalyanın bu tarzı hareketini Uluslar Kurumuna şikâyet &dedurur- ken diğer taraftanda bu harekete Mukabele için icab eden tertibleri almakta kusur etmiysceği muhak- kuktır. Yakım bir atide şahid oldu. ğumuz Japon - Çin ihtilâfınm aldığı Tenk ve şekilden ders alması icab #den Hebeşistanın, bu nevi gikâyet- lerden ameli bir petice çıkmıyacağını İyi bilmesi lAzımgelir. Onun içindir ki “İtalyanların Oo Habeş © topraklarında İlerleme teşebbüsleri, bizde, yakında, mühim bir takım ibtilâtların patlak vereceği kansatini doğuruyor. Habe- #istan, bu suretle medeni dünyawa Üzerinden gözünü ayırmamak mecbu- »iyelinde bulunduğu bir ihtilâf kay- bağı olmuştur. Bu davanın şu veya bu şekilde halli, yine Habeşlerin bas zulanndaki kuyvete bakıyor. Eğer bu bazu zayıf ise veyl zavallı Habeş- Mlere, © Hürriyetlerini o kaybetmeleri zaman yaklışmıştır, diyebiliriz. Süreyya Panamada Ticaret Serbest Panama, 77 (A.A) —1 Haziran 1935 tarihinde (o mer'iyet mevkiine irecek olan kanun, 600 kalemden azla eşyayı İdha'ât resminden muaf tutacağı için, Panama cümhoriyeti, filen bir serbest ticaret (o devleli olacaktır. Edebi Tetrika 30 28 /12/ Hediye gönderilen buketlerin sır da anlaşılacaktı. OPertev Nejadın, hain gözleri, artık onun kafasını ve kalbini taramek İster gibi, hergün, ber saniye, üzerine dikilecekti, Kalem odasına girerken, ar- kadaşlarının o yüzlerine bakamr yordu. Ve o gün, sırf alışkan- kkla elleri çalışmış, kafası çalış mamıştı, Ğ Akşam, baş ağrısını bahane ederek, herkesten bir çeyrek evvel çıktı. Bu sıkıntı yalnız Ha- run Şinasinin (sevgisi değildi; arkadaşlarının da hevesleri, hatta rekabetleri de ayrı bir sıkıntı haline gelmişti. Birinden kaçsa öbürüne tutuluyordu. Birini mem- hun etse, öbürünü gücendiriyordu. Hepsinin gönlünü boş etmek İstese; o zaman da, hergün, belki de her sant Harun Şinasi ile bu- luşmak mecburiyeti ortaya çıka- caktı. Muvakkat bir zaman, kendi- sini unutturamaz mıydı? Şirkete girdiğindenberi, hiç (mezuniyet almamıştı. Eğer isteyecek olsa bir ay mezuniyet alamaz mıydı? Fakat izin günlerinde ne yapa- caktı? Bakalım, onu, evinde ra- ( Siyaset Alemi ) Siyaset Âlemi Sevmediğin Malarya Salgını Genişledi Kolombo, 27 (Seylân adası) — Malazya salgını kütün şehri bulaştır- mak Üzeredir. Hestane şimdiden dol- muştur. Bazı yerlerde salgın ortadan kalk mağa başlamıştır. Silâh Ticaretinin Gizli Tarafları Bunu Bulmak İçin 50 Bin Dolar Lâzım Vaşlugton, 27 (A. A.) — Silâk tleareti tahkik komisyonu reisi Bay Nye, Bay Ruzvelt ile görüştükten hükümetin komisyona tama- mile müzaheret etmiye aöz verdiğini bildirmiştir. Bay Nye, tahkikatın ilerilemesini temin için lânmgelen tahslisatın ve- rilmesini reisicümburun tasvib ettiğini ilâve etmiştir. Bu tahsisat 50,000 dolardır. Bir Hapishanede İsyan Çıktı İngilterede Altı Mahpus Ve İki Gardiyan Yaralandı Londra, 27 (A. A.) — Glaskov bapisanelerinden birinde mevkufisr- dan altı kişi ile iki gardiyan arasında çıkan bir kavga neticesinde bunların hepsi yaralanm ır. Sebebi, bu mevkufların o çalışmoktam keçınma- ları ye sigara içmek İususunda israr eylemeleridir. Diğer gardiyanların yetişmesi &ze- rine hâdise bastırılmış ve mevkuflar ilaat ollına alınmığtır. Sör Hududu Umumi Rey Toplanması Münasebetile Kapatıldı Sarbrük, 27 (A.A ) — Deyli Tek grafın Sar'daki muhabiri, Sar hudu- duhun kapatıldığını bildiriyor. Yalmız Sar bükümet komisyonundan vize slebilen kimseler hududu geçebil- mektedir. Almanyanın Altınları Berlin, 27 (A.A) — Raygbankın altın karşılığı 3,28 9 e çıkmıştır. 9ö4 hat bırakacaklar mıydı? Harun Şinasi de mezuniyet alıverirse, bu, daha manalı düş- mez miydi ? Cevad Galib, o ka- dar pişkindi ki, ne yapar yapar, Beyhanın © “babasile, annesile dost olur, eve girmenin muhak- kak yolunu bulurdu. Bir müddet, Istanbuldan uzak» laşmalıydı? Hem kimseye haber vermeden, sessizce, İzini kaybe- divermeliydi. * Müdür Sinan Tahsin, : gene daktilonun mezuniyet istemesini haklı bulmakla beraber, tered- düd ediyordu: — Kalem, daktilosuz ( kala- cak... Yerinize kimi alsak... Di- ğer kalemlerden, acaba muvak- katen verirler mi? Müdür, alm eyik, O suratını asmış düşünürken (Beyhan, içi titreye titreye ayakta duruyordu. Sinan Tahsin Bey, yamrukla- rim, yazıhanenin kenarına daya- mışlız — Acele mi pek, Beyhan? Genç kız, gözlerini kapadı, dudakları titriyordu: — Rica edecektim. | Yeni Bir ihtilâl Mi? Arnavudlukta KıralınYaverlerinden Bi- risi Ayaklanmış, De Londra,27 (A. A.) — Atinadan alınan yarı resmi bir telgrafa göre, Arnavudlukta tir ibtilâi © çıkmıştır. Maamefih bu haber teyid edilmemiştir. Kralın yaverle» rinden birisinin ce nubi Arnavudlukta Debreyi işgal etmiş olduğu söylenmek» tedir. Roma, 27( A. A.) — Tirandan gelen haberlere gö- re, Debre nahiye- sinde çıkan ihtildi hadisesinin sebebi, sarayı terkeden ve tekrar saraya dön- mekten imtina gt- miş olan bir ya- verin İtaatsizliği ese. ridir. İyi malâmat alen mnhafile göre, bu hadise hakiki bir ihtilâl mahiye- tnde olmayıp ehemmiyetten âridir. Fakat Tekzib Edildi Tiran, 27 (A.A.) — Röyter bildiri- breyi Eline Geçirmiş ai e v Lİ Arnavadlak kıralı Zogo ve maiyeti yor: Yabancı memleketlerde Arnavud- lukta ihtilal çıktığına dair dolaşan sözler, toptan asılsızdır. Memleketin her tarafında tam bir sükün vardır. 'Bir Fen Adamı Insanlık Uğrunda Kurban Gitti Ul (Fransada), 27 — Şimal min- takası verem mücadele enstitüsü müdür muavini profesör Granklod, kanserli neselere hususi bir mahlâl şiringa ederken yanlışlıkla sağ elinin başparmağına İğneyi batırmıştır. Der- sl bu nokta derenfekte edilmiş ve profesöre ameliyat yapılmıştır. Az sonra nosl yortularımı ailesile beraber geçirmek üzere Parise hareket eden profesörde umumi bir kan zehirlen- mesi bışlamış bütün tedavilere rağ- men de biraz sonra ölmüştür. Noel Amerikada Bir Günde 166 Kişi Kurban Gitti Nevyork, 27 (A.A) — Noel günü Amerikada vukubulan kazaların bu güne kadar sayılan kurbanları 166 kişiyi bulmuştur. Sinan Tahsin, Beyhana baktı, baktı. Elini alnından geçti, kim- bilir aklından ve gönlünden ne ler geçti, neler geçiyordu? Ayağa kalktı: — Ben, müdürü umumi ile bu meseleyi ballederim. oBu hafta içinde, mezuniyet emrinizi alırsı- niz, mubasebeye de yazarım, aylığınızı peşin verirler. Genç kız, gelincik gibi kızar- mıştı; o müdürün Obu müşkülü başarmağı kendi Üzerine alışını, biraz manalı buluyordu. Kalem amiri Şevket Yahya, sırf müdürün zıddına gitmiş olmak için türlü aksiliklar çıkaracaktı: — Muamelât sürüncemede ka- lacak... Böyle vakitsiz mezuniyet de olur mu? Beyhan, muamelata vâkıf ol duğu için, evrak suhuletle çıka- rihyordu. Şimdi onun (yerine getirilecek memure, Üç beş günde omuru: muamelâtı o kavrayabile- cek mi? Beyhan, bunları bildiği için, kalem amirine hiç açmamış, doğ- ruca müdüre gitmişti. Müdürün tereddüdü de biraz bu sebeple idi. Fakat Sinan Tahsin, kalem amirini sevmiyor, onu her fırsatta iğnelemekten zevk (duyuyordu. Beyhan, bu iki amir arasındaki uddiyetten istifade etmiş olacaktı. Sinan Tahsin, genç kıza: — Siz, hiç merak etmeyiniz, ben, izninizi alırım, dedi. omuz Faciaları 1. Sovyet Rusyada Dışarıya Kaçanların Gizle- dikleri Servet NeOlacak Paris, 26 — Jurnal gazetesine göre Sovyet Rusyadan firar edip te arka- larında mühim servetler gizliyenlerin bu servetlerinin yüzde dördü, Sovyet hükümetine bildirildiği ve aranıp bu- lunduğu takdirde kendilerine verilecektir. — Çok teşekkür (ederim... Size zahmet verdiğim için de çok mahcubum | Müdür, bu parlak altın sarısı saçlı, çağla yeşili gözlü, genc kıza, uzun uzun baktı: — Ne zahmetil Burada hep arkadaşız... Biribirimize yardım etmek (boynumuzun borcudur. Sırası gelince, benim de size işim düşüyor... Beyhan, utanmış, önüne bakı- yordu: — Teşekkür ederim. Sinan Tahsin ilâve etti; — Siz, resmen izni alıncaya kadar kimseye bir şev açmayınız. Fakat bu itirafı, bir müdür sıfatile, resmiyete biraz aykırı buldu : — Gizli kapaklı bir şey değil... kin, hakkınızdır... Yalnız memuw- riyet hayatında daha acemisiniz... Memuriyet hayatının garib cilve- leri vardır. Hiç izin istemiyecek, bata İzin istemek aklından geç- memiş olanlar bile, sırf müşkülüt çıkarmış olmak için, kıdemlerini İleri sürerek, sıra gözelilmesinden dem vurarak izin istemiye kal- karlar ve izninizi geriye bırak- tırırlar. Sinan Tahsin gülüyordu : — Ben, öyle memurlar gör- düm ki izin aldıkları halde ka- leme gelir, otururlar, iznini geriye attırdıkları < arkadaşlarına -bale maktan zevk, lezzet alırlar. Sevmiş, Fakat Sevilmemiş Ankaradan N, C. S. imzasile şa mektubu aldım: “ Teyzeciğim; ben liseyi yeni bitirmiş, 20 yaşında bir delikan- hyım. Çapkan değilim, İstediğim şey sadece sevilmektir. Bu idem- lime uyarak, kendim gibi genç bir kızı sevdim. İlk zamanlarda o da beni sevdi ve belki de se- ver göründü. Bana çok ümidler verdi. Biribirimize evlenmek sözü verdik, Fakat bir haftadanberidir ki hiç yanıma sokulmuyor. Komşu olduğumuz halde yüzüme bile bakmıyorum. Başka kimse ile de gezmediği ve konuşmadığı için başka bir erkeği sevdiğini san- mıyor. Selâm verdim, başını çe- virdi, Tenha bir yerde kendisile konuşmayı (o düşünüyorum, fakat hakarete uğramaktan O korkuye- rum, Siz ne dersiniz?,, Oğlum.. Sen bu genç kızı gücendirmiş olacaksın. Bir gün elbette canını sıkmışsındır. Yoksa seni sevdiğini söyleyen, seninle evlenme (o vadinde bulunan bir genç kız, durub dururken darı maz ve ayrılmaz. İyi düşünürsen onun niçin gücendiğini anlar ve ona göre davranırsın. Ona karşı olan (sevginin devam ettiğini hissettirir ve bir arkadaşın barış tavassutundan (o istfade etmeye çalış. » Izmirde Bay Behrama: Kabahatın sizde olduğu an- lişıliyor. Kurduğunuz yuvayı boz- mak doğru değildir. Biliyorsunuz ya, keskin sirke kabına zarar verir. Bir az daha düşünceli ve uysal olunuz. TEYZE Kutub Seyahati Dunedin, ( Yeni Zelânda ) 27 — El'esvorth « Vilkins hutub seyahati heyetinden Ellesvorth ile Balet'in, noel yortusu şerefine seyahati Ikmal edeceği tahmin olunan buzlu denir Üzerinde bir uçuş yapacaklardır. Beyhan da gayri ibtiyari gül- müştü : — Anlayorum. kir Gini Beyhan, o Müdürüumuminin tasdikils resmen izin alması, ka- lemde, bir bomba gibi patlar mmıştı. » Pertev Nejad, tırnaklarını ke- miriyor, İçin için homurdamıyorduz — Ben, dört senelik memu- rum, Geçen sene, on beş günlük izni koparımcaya kadar göbeğim çatlamıştı. Her zamanki kalender, mi samahakâr Nafiz Yusuf bile ma- sanın önünde, hoşnudsuz hoş- nutsuz mırıldanıyordu : — Mezuniyetler, sıraya kıde- me tabi değil midir ? Fakat kalem âmiri Şevket Şahyanın hiddeti geçmiyor, hiç te söneceğe beüzemiyordu : — Hani sizin şahsınız mevzu- babs değil, Beyhan.. Şunun şurasında hep canciğer arkada- gız... Bilhassa sizin vazifenizden çok memnunum., Fakat hayatı memuriyet icabı, nazarı dikkkatte tutulması lâzimgelen şurutu esa- siyenin ihmaline tahammül ede- mem,.. Ben, burada neciyim? Kalem âmiri miyim, değil miyim, bunu anlıyayım ? Bir kere bana sormak yok mu? Muamelât sek teye uğradığı zaman, mes'ul olan R Cârkum var)