YURD İÇİN —- Yurd sevgisi, ulu, derin, Bir ülküdür bitimi yok! Bu umuya (emele) emek verin, Tini (rahu) taşkın gönenci (saadeti) gökl —-—-2- Burda ancok gezersin bil, Başın gökde, alıın çık! Bu ülküye diz çük, eğil, Acuna ak alınja çık! Vehbi Cem Aşkun 400900000050000000001400000000000000000DADA Hayvanlar Konuşuyor!.. — Ah kardeşim, bilmezsin. Bu gazetelerden memek, aeler çeki oruz. Akşam Üstleri salataların üstlerini yollar keşfetmek böyle gazetelerle kapayınca, biz aç aç dolaşıp de-. demektir |. ruyoruz, bir şey yiyemiyorur I. — aamamce Akal — Bu ne rezaleti.. İki keli- Meyi bir araya getirip bir mek- tub yazamıyorsun. — Büyüdüğün zaman ne yapacaksın?. — Bir daktile — tutacağım babal.. ssssan yesseeeecEERARAAKELELEAASEN A SARARAna ““Sinekler , Afacanın babası hasta İdi. Upuzun uzanmış yatıyor, koca kafası yastık üzerinden- parıl parıl myordıı. Bir aralık Afacamı, ayı — beklesin diye ya aktılar. Annesi sıkı sıkı tenbih #titir — Sakın ha, dikkat etl. Ba- =:ıı yüzüne sinekler konarsa . Afacan - beklemeğe — başladı. Fakat sinekler durmadan vızlıyor- » babasının kafasına Imıu: up kalkıyorlardı. Afacan artı kızdı. Kovmaktan — yorulmuştu. Gitti, Yağlı boya takımını aldı, YURD İÇİN —ii Yürüyene yol dayanmaz, şledikçe artar gücün! Sevin bugün ne yapsan az, Harca buna tüm var gücün! el Ata Türkün soyundanız, Adıklıyız (göb z) ünümüz varl Aşkunlardan Çinkılâb) aldıkca bız, Yurda genlik, gönenç doğar!.. Vehbi Cem Aşkun Bebe babası uyurken perdedeki çizgiler gibi duvara çizgiler çizdi ve bunlar yılana benzedi. Babası uykudan kalkınca... — Baba, borc- lanmak ne de- mektir ? Babası güldü: — Bakkalın, kömürcünün, ka- sabın bulunduğu yerlerden — geç- başka Tabit Zengin —çocuğunu —mektebe verecekti, sorduları — Hangi sınıfa vereceksiniz? — Tabit birinci #nıfa. Biz — Benim babam gülle kal- dırma şampiyonu.. Güllelerden birçoğu eskidiği için babam ye- nilerini yapacak. — Ne ile yapacak ? dalma — birinci sınıf — otelllerde iğd — Görmiyor musun? Kırlardan o:ı i b mevkide seyahat mantar topladım, mantarlarla !.. ederiz Gülmek Afacan soluk - soluğa bahçede oynayan Cingö- zün yanına koştu: — Gel, babam mer- divenlerden düştül. — Sahi mi?. — Vallahi.. Hem de nasıl . Annemle ikimiz bir türlü kaldıramadık. — Neden, çok mu ağırl. — Hayir bel Gülmek- kül rengi boya ile b.hb::l:ıî Yetişecek başına bir şeyler çizmeğe Casnğa üÜ — Brr bi Birden bire odaya giren hanım SK teyze bu hali görünce şaşırdı: — Nel. Ne yapıyorsun orada yumurcak? Afacan gayet tabil — cevap — Çocuğunuzu ilerde ne yap- mak İstiyorsunuz? — Şair.. 'di: arierlla yapacağım anneciğim. — Edebiyat okutturuyor mu- Sinekleri kovmaktan bıktım. Ba- | 4 nu2? bamın başına bir örümcek ağı resmi yapıyorum. Böylece sinekler hiç konmışacaklar. — Hayır şimdilik yalnız saç- larını uzattırıyoruz! Aptal — Atın Ana Fare — Ne o evlâdım, dişin mi ağrıyor?. Yavru Fare — H, hil.. “Ya dişim ağrırsa !..., ten biz de kuvvet kaldı m? diye aklıma geldi de, onun İçin ağlıyorum |.. HseesesAMARAr eessa nn ca BasasaseAAAA LA AAAA '—(—» a SULC Sıe?nlı Cin- mak göz — konuşuyor- . . . Afacan baba- lardı : n ..... sına sordu ; Afacan dedi ki: — Ben senin .’. babanı hiç gör- medim Cingöz! — Sahi mi? — Vallahi gör- medim. — Acaba anuen sarışın, sen kumral, ba- XK z * d ban da kumral mı ? — Ben ne bi- leyim, hiç gör- ŞTT medim, babamın başında — şapka var |. Kiralık Birisi kiralık evin kapısını çaldı: — Bu ev kiralık mı? — Evet, tutacak mısınız? — Tutmıyacağım, daha evvel başka bir ev tuttum! Ayvalar - Babası Afacanı hesab- dan imtihan etmek istedi: — Söyle bakayım oğ- lum, cebinde iki ayva olsa da, ben de sana bir tane versem,kaç ayvan olur!, — Üç babal, eet n ı Ö- tür ver desem de, :ııı ıl':ulrılip versen, kaç tane — Üç babal. — Yine mi üç?. — Yine üç babal. — Neden?, — Ka vönümtiki hai ERİ Mektublarını makinede kendi yazan bir tüccara tavsiye ettiler; — Bir daktilo al! — Kanun müsald değil — Kanun müsald değil ne demek? — Birinci daktilomla dim, ikincisini alsam evlenemem ya! evlen- onunla da Hikâyeleri KA UKOO AY BAA L ALAN Ln'- YURD İÇİN a Fabrikayla doluyor bak, Yurdun bugün tüm dört yanı! Genlik bulda köşe bucek, Atik yurddan her yabanı! —Ö — Uğraş, didin, dürma bir kez Yurd işile dolmun her yan! Kötülüğü yumrukla ez, Başanrsın korkma dayan! Vehbi Cem Aşkuu SA ae Karnım fena halde ağrıyor, Tilki kardeş «Yılan kardeşe git, yusyuvarlak olsun, sen de bu yuvarlağın içinden geç, karnının ağrısı ke- silirl.» dedi de sana geldim. | Yılın — Dolabtan — reçel aldığını bana küçük parmağım söyledi — Yalan söyledi diye kes- meğe kalkma annel.. kameekeee eeneseemncane keseni Semerkand Afacan hararetle dersine ça- lışıyordu. Babası sordu: — Ne yapıyersun orada ço- cuğuml.. A, Coğrafyaya — çalışıyorum — Amma önündeki harita!. — İyi ya, Semekand şehrini arıyorum. Babası başını salladı: — Allah allah, dedi. Vaktile ben de onu aramıştım, aramış- tım amma, bulamamıştım. Halâ bulup ta ortaya çıkaramadılar mı? VARIZ, TÜRKÜZ Öz Türkçe Varız, biziz, Türküz bizler, Dağlar, ova, kır denizler, Her yöne bak bizden izler, Varız, biziz, Türküz bizler. * Öcçü (düşman) kimdir, gözcü kimdir? Biz gözcüde göz bırakmayız, Her çağ Türküz, tunç aylıyız, Varıa, biziz, Türküz bizler, Vedad - Suna Yeşim ÇU ü