14 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

14 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Muhamiri: A. R. No, , 1 14- 12 « 934 v Bir Rüya!.. Antuvan, Göz Kapaklarını Sile Sile Şövalyeye, Gece Gördüğü Rüyayı Anlatıyordu.. Fakat Antuvan.. Baba karlo- nun bol bol ikram ettiği şarab- lara; günlerce devam eden yor- “ğunluğa rağmen soyunmaya bile lüzüum görmeden yatağına sırt Üstü Hzanmış.. Gözlerini bir dakika bile kapamadan sabah olmasını beklemişti. » AM Antuvanın Rüyası — İşte Antuvan.. Şu adres. Şu da mektup... Bu işte, bütün zekânı göstereceksin. Mektubu, bizzat matmazelin eline vere- ceksin. | — Onu hiç merak buyurma- yınız, aziz Şövalyem.. Mektubu bizzat matmazele takdim ederim. Yalaız, zihnimi iİşgal eden bir tey varl. — Ne var?., — Bu gece bir rüya gördüm. — Evet, — Vâüâkıâ, ücizleri gibi, at na- Knın çivisinden daha ehemmiyet- siz bir kulunuzun rüyasından ne “olacak amma.. biraz bu işlere temas ettiği için. Müsaade bu- yurursanız arzedeyim, — Söyle bakalım. Antuvan, sol elinin başparma- ğının tersile gözlerini sağa sola sile sile devam etti : — Rahmetli ve asil pederim.. Yine o kibar ve zarif san'atile meşgül olüyor.. Öönüne yığılmış olan züğürt asılzadelerin eski çizmelerini yamamakla — uğraşı- yordu. Güya, bu yolculuğumdan onun da haberi varmış.. kendisile mutlaka veda etmem, lâzımmış.. önüne gidiyorum.. diz çöküyorum: — Asaletmeap pederim.. mü- sande ederseniz, elinizi öpeyim., arzı veda edeyim.. Malümu ihsa- ninizdir ki, — İtalyada — seyahate çıkıyorum. Gidip gelmemek var.. Ga'ip görmemek var. — Lütfen hakkınızı helâl eder misiniz. Diyorum.. Rahmetli pederim, derhal asllâne bir tavurla başını kaldırıyor.. Ah, aziz şövalyem, rahmet olsun canına ; pederimin çok asilâne ve şahane tavurları wardı. Önun için şimdi bunları size naklederken bile garipsiyorum; tabil af buyurursunuz. — Evet.. Evet... — Na arzediyordum.. Haaa.. Başını şöylece asilâne bir ha- reketle kaldırdı: — Oğlum, Antuvan.. Bu yol- culuktan vazgeç.. Çünkü, ben bu işte bir hile seziyorum.. Neticesi- nİ iyi görmiyorum. Dedi... Bir taraftan, zati as- lânenizin emri.. Diğer taraftan da Valansiya başpapazı gibi arasıra kerametler gösteren rahmetli pe- derimin sözleri.. Bunların hangi- sine itaat edeyim diye birdenbire sıkılarak burçak burçak ter dö- kerken... — Uyanıverdin değil mi, An- tuvan?.. — * — Hakikaten öyle oldu, aziz Şövalyem. — Şu balde, seni peşinen tebrik ederim, Antuvan... Bu yok culuğu büyük bir muvaffakıyetle icra ve ikmal edeceksin. Çünkü Şarkta, rüyaları daima tersine rüya memlekelidir. Merhum ve asiı pederin, bu yolculuğa mâni olmak İstemekle bilâkis seni açık a n SÜÜ oe <iLama tabir ederler. Malüm ya, Şark | tan açığa etmiş. Antuvan, başını eğerek önüne baktı. Kendi kendine: — Hay aksi şeytan.. Ben bunu nasıl oldu da düşünemedim. Keşki şunun tersini söyleseydim.. Belki Şövalyeyi kandırırdım. Diye mırıldandı. Ve sonra, tekrar başını kaldırdı: — Müsaade buyurursanız, gl- dib atımı hazırlıyayım.. Son em- rinizi almak için, gelirim. Dedikten sonra, odadan çıka- rak Şövalyeyi yalnız bıraktı. Şövalyenin yerinde — başkası olsaydı, belki Antuvanın bu hare- ketinden şeübhe eder; ondan bazı şeyler sormak isterdi. Fakat Şö- valye, Antuvanın birçok garibe ve lâtifelerine okadar alışmış idi ki, aklından hiçbirşey geçirme- miş.. Onun, her zamanki gibi, bugün de bir lâtife Icad etliğine hüküm vermişti, bu seyahate teşvik * — Eh, Baba Karlo.. akşam, bir hayli şarabını Içtik.. Epeyce de yağlı bıldırcınlarını yedik, Vakıa bunlardan bazılarının üç aylık tavuk pilici olduğunun far- kma vardım amma.. bereket ver- sin ben Öyle kılıkırk yaran asılza- delerden — değilim... Onun için dün akşamdan beri gösterdiğiniz izzet ve ikramlara teşekkür ede- rim., Lütfen hakkınızı helâl eder- siniz değil mi?., Baba Karlo, atının kolanlarını çeken, özengi kayışlarını düzelten Antuvana yardım ediyordu. Bire denbire geri çekildi. — Ellerini ovuştura ovuştura cevap verdi: — Hayırlı seyahatler temenni ederim, Mösyö... — Benim burada bulunma- dığım müddet zarfında, Şövalyeme iyi bakılacağından emin olabilirim, değil m! Baba Karlo?.. — A.. ona şüiphe etmemeli- siniz? Şövalye, yalnız sizin değil.. biraz da bizimdi. — Hisseli maldan pek okadar hoşlanmam amma, ne ise. Bu sözünüzü de Şövalyem için bir teveccüh — addederim.. Haan.. Bakınız, az kalsın bir şey unutu- yordum.. Yollar, epeyce sıcaktır, değil mi?. — Eh.. Şöyle böyle.. — Acaba sık sık çeşme bu- lunur mu?. Çünkü, arada sıruda bir şey içmezsem, derhal boğazım kurur. Eğer yoldaki kır meyha- nelerinin arası pek açık İse sıkıntı çekmek ihtimalim vardır da.. (Arkası var ) VAPURCULUK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman Han, Telefonı 22925 Trabzon- Yolu TARı wef Pazar günü saat 20 de Galata rıktımından — kalkacak. — Gildişter Zongu'dak, İnebo'lu, Ayancık, Sam- sun, Ünye, Ordu, Giresun, Tirebolu, Görele Trabzon ve Rizeye. Dönüp- te bunlara İlâveten, Of v Sürme- meye uğreyacaktır. Yalniz bir adet HASAN TIRAŞ BIÇAĞILE Bir sene tıraş olursunuz. Markaya dikkat Şimdiye kadar icat olunan bütün tıraş bıçakları arasında en mükem- mel ve oen fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcut tıraş biçaklarını şaşırtmıştır. Hasan tıraş bıçağının 1 « 24 3 - 4 numa- ralı gayet keskin ve hasana tarafları vardır ki her bir tarafile Iâakal on defa tıraş olmak kabildir. Bu he- sapla $ kuruşluk bir adet Hasan tıraş biçağı ile 40 defa vo ıslak bardak ile bilendikte yüz defa tıraş yapılmak mümkündür ki dünyanın hiçbir bıçağında bu meziyet yoktur, Hasan bıçağı istediğiniz halde başka marka — vorirlerse aldanmayınız. Taklitlerinden sakınınız. Fiatı İ adö- di 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Hasan deposu, İstanbul - Beyoğlu MİLLETİ F3 n KER ıîıA! * NULULU EVİ DE BİRİKEN-PARA 'MUHAFAZA -EDER: ei iiŞ Cei N W FU NN DA NŞ Ç” Ç AŞ A Ha sünü ( Baştarafı 1 inel yüzde ) Havaya dümanla yazı yazıl- ması işide bugün yapılacaktır. Bay Vecihi tayyaresile, havaya dümanla yerli mallar için bir | prapağanda yazısı yazacaktır. Hava müsaid gittiği takdirde bu dümanlı yazı gecede kalacuk ve projektörlerle aydınlatılarak her yandan görülebilmesi temin edilecektir. Memlekette Olanlar Bafra, 12 (ALA.) — Ulusal tutum haftası bugün mektebliler ve bütün halkın coşkum sevinci içinde başladı. * Uşak, 12 (A.A.) — Ulusal tutum biriktirme haftası bugün başladı. Şehrin iki yerinde yerli mallar sergisl açıldı. * Izmir, 12 (AA.) — Ulusal ökonomi ve tutum haftası bugün başlamıştır. Şehir * bayraklarla süslenmiştir. Yerli mah satan mağazalarda iskontolar yapılmış- tır. Ulusal ökonomi ve tutum haftasında ulusumuz yerli mah- süllerimizi bol bol yemek suretile Tut_;um Haftasının Üçüncü ı | Birinel kânun l4 ünü onların fazla harcanmasına yar- dım edecektir. Cuma günü öğle- den evvel ulusal ökonomi ve tutum haftası münasebetile Cum- huriyet alanında Atatürkün abakı önünde büyük tezahürler yapıla- caktır. Zonguldak, 13 ( Hususi) — Yerli mallar savaşı şehrimizde bütün coşkunluğile devam ediyor. lik gün yapılan merasime bütün balk-katıldı. Meteb talebelerinin ökonomi istiklâlimizi göstermek için yaptıkları semboller çok beğenilmiştir. * Kayseri, 13 (A.A.) — Kayserl yerli mallar ve arttırma yedi günü pek canlı bir halde başlı» yarak her tarafta — konfraslar verilmiş ve Halkevi tarafından da yedi günün verimli geçmesi için bir program hazırlanmıştır. * Samsun, 13 (A A.) Ulusal ökonomi arttırma yedi günü baş- Tamasından ötürü ulus — evinde kadınlı erkekli bir toplantı yapıle mıştır. - Vali vekili bir söylevle toplantıyı açmıştır. aN _. KAp/”

Bu sayıdan diğer sayfalar: