Ka e y aa a rar N aa T e A BN T Dünyanın En Müsrif Xadınları Çokos'ovakya moda müesse- | asleri sindikasını | Cenubt Amerikada İmişler senelik İstat stık- lerine göre düm —MİŞler | yanın - tuvaletleri için en çok masraf eden kadın- ları Cenabi Amerikalılar olmak üzere tesbit edilmiştir. Meğer, en lüks kadınlar Riyodö Janeyro ile Buenos Ayreste yaşayorlarmış. Onlardan sonra — tuvaletleri için en fazla masraf edan kadın- lar Şimali Amerika kadınları imiş, onlardan sonradır ki kibar İ kadınları geliyor ve dördüncülüği de Paris kadınları alıyorlarmış. Dünyanın moda için en az masraf eden kadınları ise başta Almanlar olmak üzere İtalyan ve Çek kadınları imiş. * Frımı hükümeti Marsilya facıası tesadüfen bir _Mîımyd— sinemacı tarafıne Fqu?"'.”" nin Fransız top- Filmi raklarında göste- rilmesini menetli. Dışarı çıkma- ması için de çok çalıştı ise de muvaffak — olamadı. — Hâdisenin vukuundan — on gün — sonra bu filim —Amerikaya vardı ve şimdi Nevyorkta gösterilmekle« dir. Maamafih filmin Nevyorka varması on gün sürmüştü. Daha evvel İngilizler bu filmi temin ettikleri için dehşetli muvaffaki- yet temin etmişlerdi. Londra sinemaları fasan kalabalığından geçilmiyordu. Amerikan sinema- cıları, Mollisona, bu filmi Avru- padan — Amerikaya için 30 bin İngiliz lirası toklif ettiler. Fakat Mollisanla karısı Londra- Mılbum yarışına hazırlandıkları bu teklifi kabul edemediler, hâdisenin filmi Vaşington vapu- rile Nevyorka gönderilmişti. Bir sinema — şirketi, vapuru karşıla- mak ve filimi almak Üzere bir tayyare — hevalandırdı. — Fakat yapurun — yazımna İnen tayyare, sulara konduğu zaman tepetaklak geldi; bereket versin pilotuna bir şey olaadı. Amerika, Mar- silya faciasını Londradan sonra gördüğü için dehşetli içerledi. * İngiliz Tıp Gâleminin fikirlerine tecüman olan “Lan e cet,, gazelesi, son letinin nuılııîır.ndmlı bi Sıkkati | çinde İngiliz. mi- letinin sıhhi vaziyetina dair bir rapor neşrediyor. Bu rapor, İngiliz Sıhhat nezaretine verilmiştir. Bu rapora göre İngiiterede işsizlik debşetli neticeler vermiştir. Meselâ has'alıktan sonra nekahat devre- sine girenlerin vaz yetleri fenalaş- maktadır. Nekahat devreleri uza- maktadır. Şimali kadınlar da, bu işsizlik yüzünden dolayısile — mütcessir — olu; orlar, bunun sebebi, snai hayaltın ver-« dıgı yoıgu'ııukıardr 'ngiliz Mil I — Gertetenin esas yazısila bir sütunun #ki satırı bir tim) sayılır. ı:y!ı'ny.ı'ııylı Diğer| Son 2 | 8 |: S İserler 3—,Bir santimde — vasali (8) kelime — vardır. 4—İnce ve kalın yazılar Adutacakları yere — göre ııılımlı ölçülür. dan aluan filmi- | | Moll'ün İngilteredeki | | danın sol tarafına nylı | nünyada 0lu|ı Bitenler Londva - Melburn Hava Seyahati Etrafında Geçen Maceralar Mollisonlar İflâs Etti. Blek Sevdıgı Kadmı Alıyor Birriaci gelene yüz bin İagilz liralık — mükâlat den Londra - Melburn hava seferi, iki gün, 20 küsur saatlik bir zaman için- de icraedildi ve bu mükâfatı da Skot ve Blek isimli İki Ingiliz kazandı. — Ikinci gelenler Parman- tiye ve Moll ad- h iki Felemenk- lidir, Skot'la uKar |Blek Avusturalya- ya vardıkları za- man ayakları yor güunluktan tutmu- yor, kulakları!da motörlerin saat- lerce işlemesi ne- ticesi işitmez bir halde — bulunu- yordu. Karşıla- yıcıları, — onları, koltuklarına gi- rerek — taşıdilar. Buna — mukabil Parmantiye — ile tayya- resinde yolcular | vardı. Banyoları- getirmesi Di muntaram su- rette yapıyor sıcak ve soğuk yemeklerini yine tam bir intizam ile — yiyorlardı. Yolcu ve tayyare- © cilerin emniyeti * için ahnan terti- battır ki, onların belki de birin- ci gelmelerine mâni oldu. Çünkü konfor tertibatı, tayyarenin yarış- çılığı aleyhine yer almıştı. Mamafih tarihin şimdiye kadar kaydetmediği bu hadiseler mace- ralarla doludur. İIşte size birkaç tanesi: Felemenkli Parmantiye — ile Moll Avustralyada Albury şehri civarına gelmiş, fırtmaya tutularak karanlıkta mütemadiyen kavisler çizip durmıya başlamışlardı. Yere inmeye cesarat edemiyorlardı. Şehrin radyo Spikeri hadiseden haberdar oldu ve derhal şehrin şoför ve hususi otomobil sahiple- rine şu hitabı yaptı: “Derhal otomobillerinizle tay- yare meydanına gidiniz ve mey- dizllerek lüm- balarmızı meydanlığa çeviriniz.,, ÂAyni zamanda şehir belediye relsi, elektrik santral vasıtasile şehir ışıklarını Mors telgraf usulü mücibnce kıstırdı. O süretle ki bu ışlda A, BUŞR Y barflezi yazılmış oluyordu. Parmantiye eski bir telgrafçı idi. Harfleri okudu ve yarım saat sonra arızasız olarak — tayyare meydanlığına konuyordu. x Mamafih, bu yarışta, tayyare- eileri en çok Üzen tayyarelerin yere konmıya mahsus olan kısım- ları idi. Birkaç tayyareci, havala- ErR tti nırken bu kısımlarını harap ettik- leri için inerken — tayyarelerini G dldik. d ö b Blek (x), Skot sakalladılar ve — yarışa devam imkânından mahrum kaldılar. Bu arada Mollisonları, Fransız Kor- nilyonu zikretmek — mümkündür. Mamafih — müsabakaya — iştirak edenlerden Brod ta bu hususta bir tehlike geçirdi. Brod hareket ettikten sonra bu kısmın ne va- ziyette bulunduğunu unutmuştu. Acaba, yere — konmıya mahsus olan kısım kalkık mı, yoksa inik mı idi? Eğer kalkık İdi ise, yere konarken tayyareyi zedelemesi ve yarışa devam — edememesi ihtimali vardı. Binaenaleyh bir tecrüibe yap- maya karar verdi. Vardığı ilk Istasyonda halkın Üzerinden ve alçaktan uçtu, yerden yükselen ler, ona, bu kısmın kalkık oldu- ğgunu öğretti. Bu suretle vaziyeti anladı, ona göre İşi idare etti ve arızaya uğramadan yere indi, * Müsabakayı kazanarak birinci gelen Skotla Blek çok zahmet çekmişlerdi. Buna mukabil Fele- menkli Parmantiye ile Moll'ün tayyareleri “Uçan otel,, İsmini almıştı. İçinde banyo bile vardı. Onun içindir ki tayyare müsa- bıkları, Felemenkli arkadaşlarını Allahın mes'ut — insanları diye tavzif ediyorlardı. * Mollison ailesi, bu yarışa kendi vesalti ile girmiştir, Hindistanda uğradığı kaza ve bu hususta Ihtiyar ettikleri masraflar onları Wiâs ettirmiştir. O suretleki Mol- lisonların meteliği kalmamıştır. Asya ile Avustralyayı ayırar deniz kollarından birinin adı da Timor denizidir. Bu deniz, gayet vahşi köpek balıklarile doludur. Bu su kolunu aşmak mecburiye- tinde kalan her tayyareci, motö- rünün bir ârızaya uğraması ihti- mali ile titrer, durur. Çünkü de- nize inmek demek, köpek balık- larına yem olmak demektir. Mü- sabakanın birincisi (Skot) a bu yarışta en çok neden korktuğu sorulduğu zaman — tereddütsüz olarak: *— Timor denizinden!,, ceva- bını vermiştir. * Maamafih yarışın en mes'ut adamı Blek'tir. Arkadaşı Skot'la kazandığı birinci mükâfattan son- ra bir başka mükâfat daha ka- zanmıştır ki onun nazarında cihan değer. Blek, Londranın güzel aktris- lerinden Florans Demoni sevmek- tedir. Müsabakaya İştirakten ya- rım saat evvel genç kadınla ev- lenmek teklifinde bulunmuş, fa- kat cevabın — sonra - verileceği mükabelesi karşısında kalmıştır. Blek la —Skot — Avusturalyada Melburn şehrine geldikten yarım saat sonra Londradan telefonla aranmış ve berrak bir kadın sesi kendisine, şu cümleyi — fısılda- mışlır: “ — Teklifinizi kabul ediyo- vum.,. Blek şimdi dünyanın en mes'ut adamıdır., Kari Mektupları balye-KaraAydın Amelesinin Bir Ricası Bizler Balye madenleri kiras lama şirketi maden işcileriyiz; iki yüz kişiyiz ve ayda ancak (15) gün yevmiye yapmaktayız, sebebi. şirketin damarlarda az ınıdoı4 bulunduğunu — idda — etmesidir. Gündeliğimiz (60) kuruştur, fakat elimize geçen para ayda (10 - 12) lirayı tecavüz etmez. Buna muka- bil girket memurlarını teşkil eden | gâyri türklerin kâffesinin maaşı yüz liradan Aaşağı düşmez ve (400) liraya kadar yükselir. Yerla (250) metre derinliğinde çalışan bizlerin aldığımız para Hle burade çalışan ve içlerinde Türk hemen hemen hbiç yok denecek kadar az olan momurların aldıkları pa-î ra mukayese edilecek — olursa büyük bir hayret hasil olur, Bu (60) kuruş yevmiyeden yüzde ikl doktor parası ve — saire diye kesilerek (40) kuruş ellmize geç- tiği düşünülürse bu hayretin artış derecesini tayin etmek bir aıl müşkül olur. Bu yetmiyormuş gibi kendl-ı lerine şef minör namı verilen üçü de başka milliyete mensup (3) - ecnebinin ameleye reva gördük- | leri Kakaret tahammülün fevkin dedir. Şirketin bütün ecnebi me- mur ve amirleri Türk amelesini sahipsiz — telâkki etmekte, hak diye birşey tanımamakta ve dile- dikleri harekette serbest olduk- larına kani bulunmaktadırlar. Istirhamımız, bu şikâyetimizin ait olduğu makamlara bildiril- mesidir. Gelecek müfettiş Tür! amele ile temas ettiği takdirded birçok haksızlıklara, hakikatlere muttali olacaktır efendim. 97 knza ve mühüe — (Son Posta) — Altında 97 imza ve mühür bulunan bulâsa- gım yukarı dercettiğimiz bu mek- tup matbaamızda mahfuzdur. | ! Covaplarımz I L Cemil Beyer Mektubunuzda sarih adresler bulunmadıkça bir cevap verile- mez efendim. * Zonguldakta Lütfi Beyet: Zonguldak Halkevi hakkında- ki yazı — muhabirimizin samim$ kanaatleri mahsulüdür. Teveccüh ve alâkamıza — teşekkür ederiz efendim. h ; * Süreyya Paşa fabrikasında Muhtes şom Beye: İşaretiniz. sizin bakımınızdan haklı olabilir. Fakat bu iş gün- delik va siyasi gazetelerden ziyade haftalık ve içtimai mecmualarım vazifesidir. efendim. * İmla hakkında Ankaradan bir karile niz işaretile mektup gönderen zataı İmzasız, adressiz veya bune lardan biri eksik olan mektuplar nazarıdikkate alınmaz ve bunlara cevap verilmez. — Şikâyet — veya tememnilerinin gazetede — neşrinl arzu eden okuyucularımız. adres ve hüviyetlerini gizlememelidir. * Sabık muallimlerden A. Attila Beyet Mektubunuzu neşretmek müm- kündür. Eğer isterseniz Ma: rif vekâletine tevdi etmek de kabik dir. Cevabınızı bekliyoruz.