7 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

7 Kasım 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Müzakereleri - Durdu 1918 senesinde âğıtmasi — kârarh bulunan Deniz si'âhlerı konfırsası, lumı dar Lir müddetenberi, 'Lon- €r 'da yapılmakta olan haz rlik müza- Lerclerinin bir. çıkinşza girmesinden €o'zyı ceğmadan ö eceğe benziyor. Ku konferaısa verilen ehömmiyel- trki evvelceden T'mimin harrlar- Yasını İcap ettirecek — konuşmalar'n İuzumun 1 meydana çıkarmıştı. Kanuşa boştar oturmanin / mahzur'u o'acağı (üşönülmüştü. — Bünü * düşünen'erin yerlen göze kadar hiklı - olduklarınm, Lu hazırlık müzakerelerinin <ahi bir netice vermeden duraklamasile anla- m $ oluyorur. Bu duraklama fec'dir, çünkü düm- yasın Üç büyük devleti Tarzınnda kayıtaz, gartsiz — bir Vallâh' 'yarış'ız'n başlangıcını açmış” Oluyor. “Büzdev. ietleri İngiltere, Amerika, Japonyadır. Şimdiye kadar Vaşington we Lom- tdra Müzhedelerile aralarında; harp gemileri için: İngiltere 545 Japonya * $45 53 Nisbetleri -bulunan! yani: İngiltere Je Amerikanın 544 MüyAvAt resasına mukabil Japonyaya (3), gern n Hakkım veren anlaşımelar, tam bir müsavat istemedi ikalkmış oluyor. Deniz Amerika » SHi c arı ; bahe Ünde uzunboylu — yâtışa ” İi kışmak, #ünyanın — Lugünkt İktısadi / şarttarı çinde hemen hiç -.bir. -devlet , Jiçin Olimkün sayılabilecel u aenaleyh, — bu ». Birini, er geç bir harp #çmıya Meçbur âdecektir. Alâkadarlârın *kuvvet- ve Mehabetleri düşünülecek ölurda, böğle bir harbin ne müthiş «bir geyolacağı eyaca teemmüle değer' bir hâdizedir ve dikkat etmek lâzımdır ki bu mll- iekerelere henüz ne Fransa , ve ne İtalya Iştirak ettirilmemişlerdir. Çünkü diğerlerile onların deniz kuvvetleri Arasında fersahlarca mesafe verdir ve bu vaziyette onlar, dava harici telâkki edilmişlerdir. ç 1935 deniz silâhları konferansına Yazırlama toplantısının akamete uğras mamı eldden iyi olmamıştır. — Üreyya . ekerersenna Çıkmadığımız Günlerde Gazetemizin çıkmadığı on güne ait mühim hariciha- berlerin hulâsaları 11 inel sayfamızdadiır © Nihayet, an! bir. kararla iş Patlak verdi. Ayten bunu bir sabah merdi- vende buluştukları zaman Leylâya haber verdigi zaman hiç te mem- Bun görünmüyordu. ki Dedi ki; 5 — Rasim Cemal iyi bir çocuk. Küçüktenberi arkadaş gibi büyü- dük. Fakat birazjçapkınjtablatlıdır; Annem onunla evlenmekten Bah: settiği zaman İlksitirazam:bu olduz Fakat herkes bana temin (etti-ki © artık temamile “değişmiştlre * — Bu teminat tabit- Kandisinden' geliyor. U TiT abini Şimdiki halde beü ya lanmıya razı oldüm. gm, güçleşecek bir şekilde baği: tehlikeli buldum. Hakkim yok | Leylâ bunca zamandır haya- tında duygularına karıştığı arka- daşının bu kararı , karşisiida üm- madığı bir şaşkınlığa - düşmüştü. Biribirlerine okadar kaynaş: Mmışlardı ki bu çözülmez görünen yr ? hat e madan anlaşını k için birdenbire masa | İspanya Meclisin- |de Münakaşalar Madrit, 6 (ALA.) — Parl toplantısında müzakereler retli olmuş, başvekil ihtilâl etmiş ölün bükümet askı tebcil etmiştir. Halk fırkası reisi de, halki isyana tahrik etmiş olan ol canah gözetelerine şiddetle. hücum etmiştir. Sol cenah mebusları sansür kalkıncaya kadar meclise iştirak etmiyeceklerdir. Arnavutlar Ve İpirliler Atina, 6 (ALA.) — Atina ajansına göre, * Arnavutların — İpirlilere — karşı yapmakta oldukları mezalim, ' halk arasında > büyük ' bir hiddet uyandır- İpirliler, Çocuklarını »Arnavut eplerine göndermekten çekin- mektedirler. ğ Gözeteleri Arnavutların bu: höre- ketlerine karşı Yunan efkârıımumiye- sinde hasıl olay hiddeti kaydetmekte ve bu balin; vahim hadiselere #ebabi- get verebileceğini Hâvm eyleamekte- girler. işde Y ö e ni M.. Titüleskö;” Sofyada... ... Sofya,'6 (ALA ) — Römtanya' Har'e Wye' Nöziri M Titülasko: Harle'ye Nüzefi ile Büşveki'i 'ziyaret etaiğlir. Her'iki mülâkat ta oldukça uzan' vür- müştür. Misafir n>zür akşam” üzeri kirâl terafımndan - kabul edilmiş, gece de Hariciye Nâamrı tarafından şerefile bir siyafet verilmiştir. ” : Amerikada Seçim Vağşington, 6 (ALA-) « Bugün | bütün Amerikada —meb'us ve âyan azası İntihabatına başlanmıştır. Neti- cenin demokrat fırka lehinde olacağı, çülmhuriyetçilerin ancak — üçte Gir derccesinde kazamacakları kuvvetle tahmin ediliyor. #HA ıl . Silâhsızlanma İşleri Daimi Bir Komisyon Yapılıyor Cenevre, 7 ( Husust ) — M. Hen- derson, silâhsızlanma konferansın: tü ayın yirmi ikisinde toplamak korarım vermiştir. -Bu toplanlıda M. Hender-« sonun tek'ifi ve Sovyet hariciye köm!- seri M. Litvinafon da müzaheret eltiğiç daimi bir silâhli? ri.birâkma kömisyonu teşkili meselesi görüşüleceklir. Bu kamizsyon, herhrngi bir t hlike halinde müdahzlelerde bulunacaktır. dostluğun böyle bir münasebetlefi sarsılabileceğini hatırından - bils geçİrmemişti. n e Kırık. sönük bir sesle cevap verdi : — Bilmem. Tabil, hakkın var. Ayten, sakin görünmesine rağ- men heyecanlı idi. Arkadaşının bu - tütuklüğün- dâki sebebini araştırmadı. * —— * <e Rasim Cemali sana bugön | tanıtırım. Bankaya gelecek; .. ». Ve genç kız bununla - maşgül, olmaz gibi göründüğü - hâlde 'va- pürda; köprüye' gelinceye' “kadar köp Rasim Cemalden bahşetti, " Dâha 'ı!ııkl.qıtg iken Çifti vuzlarda, nasıl denize girdiklerini, kayalar Üstünde saklambaç oyna- dıklarını, Fransız; mektebine baş- ladığı zamân onunla “nasıl şaka- laştığımı anlatıyor ve ikide bir: “ — 'Hayal möyal taniyacaksın. Bir iki defa beni almak için mek- tebe kudar gelmişti; diyordu. Bankaya gelinceye kadar bu tafsilât devam etti. | Fransada Bir- '—.l'—l'ukuku' Esasiye Meselesi Başvekilin İslahat Projesî Az Kalsın Kanunu, Esaside mlahat yapmak - İsti- yen M Dümerg va kiyasetli bareketile " — bir buhrana meydan vermiyen ; M. Heryo Fransanın Teşkilâtı Esasiye kant- numnun değiştirilmesi meselesi çok mühim ve geni, buhrana yol aça- çak bir mevrzu idi. Fransanın en kuv- vetli fırkası olan Radikal sosyalistler bu meselede muar x bir cephe alacak gibi görünüyozdu. Fırkanın geçen haf- (Bövmn zi leryo, Franezn'n sükün ve istikrara çok mübt:ç olduğunu, Teşk'lâtı Esas'ye kanununda bu yo'da değişmeler yapılmasına taraftar bulun- duğunu, fakat bir hayli uğraşmadan sonra bu kanun sayesinde temin &di'en demokrasi hürriyetlerinin 'bir gerres'ni bile fedrya rza gö yeceğini söylemiş, şiddetle mıştir. Kongredeki bu tezahürat üzerine | Başvokil M. Dümergin, 18 âhat hak- remi- alkış'an. Bir Buhran Dqğuruy_oğ_c»l'ı_ı_ ——— ——— —.0 a kindaki teklifini “bir? müddet gecik- tireceği- söylenmiş, - fakat - Başvekil Cumartösi günü, toplanan kabineye Kanunu ,Esasi- değişmesi ve devlet mwlâhatı hakkındaki kanun rıojı!ırlıl okümüş, bunlar ekseriyetle — kabul €'ilerek mebüsan - meclisine gönde- rilmiştir. Ayan ve mebusan meclisleri dün kış devresi - toplantılarına başla- mm son alışan , tolgraf yazıyoruz: Ha eik Paria, 7 ( Hususi ) — Meb'usan meclisi bugün kış devresinin İlk top- lantısıni. yapacaktır. — İlk müzakere mevzau, üç 'ayhk muvakkat bütçe”ir. Bunu; Kehünü Esâsj değişmesine dalir olan hükümet projesi takip e“ecektir. Fakat muvaklat -bütçe müzakeresi çok çetin Ve ateşli-olacaktır. So Ketler iher ikişine de şiddetle mu dır. Kubindni üğriyaeı gi ileri sürülüyör. Öğle taliline beş on dakika | kâdar” gürbüz ve nazik bir gençti: kalmıştı. Ayten elindeki işleri actle acele - bitirdi, Leylânın yamına geldi. Eyildi : _Y“;'_* gelecek. -Yemeğe çıkacağız. fakat sen de beraber geleceksinl. — Dedi. Ayten sıkıldı. — Nasıl olur, dedi. Tlk tanış- mada.. Ve sonra onların bugünlerinde ne kadar yalnız kalmak ihtiyacın- da olduklarını düşünerek ilâve etti: “ — Bu sefer için yalnız. git niz Ayten, dedi. ” -Böyle birdenbire pek- doğru değil, : isiğ » Fakat o israr ediyordu. sdlki arkadaş bunun münakaşaz sini yapıyoriardı ki camlı Kkapi aralahdı. v İş - Kumral bir baş göründü, Ayten titredi : —— Lâkin, dedi. Sakın- inat- çılık etme Leylâ darılırım: Ve içeri giren Rasim Cemal Beys elile gişeden dolaşarak ya- nina gelmesini işaret etti, Rasim Cemal orta boylu, ke« mikli yüzlü fakat çok tatlı bakışlı, saçları başına yapışmış denecek “ Aytet Oönu arkadaşının mâ- Sağina sürükledi : — Sana her akşam bahsetti- gim Leylâ İşte. Ve her zamanki neş'eli, alaycı hali ile çapkınca ilâve etti : — Fakat çok konuşmayın. Vaktimiz yok,; - Yemekte bol bol çene çalarız. Biliyor musun Rasim, “Leylâ bizimle yemeğe gelmek is- temiyordu. Hem öyle şey olur mu? Delikanlı serbest, alışkın bir hareketle : Dodi — Değil mi efendim. Dedi. (Ay- ten) İN Ticasını * >benim — tekrar etmeme İüzüm var mı? t 'Beylâ itant etti: - "Karaköydeki »büyük lokantalar« dan'-birine - gittiler. — Rasim Cemal Bey, Avrupadan yeni dönenlerde görülen bir şıma- rıklıkla geverelik 'etmekin bera- ber 'terbiyeli: birgençti/ 4 »' -.0 “4Hörşeyden> bilerçk bahsediyör; böl've - cerbezeli - bir - talâkatla könüşuyordu. — —— Onları tekrar - bankaya kadar getirip ayrıldığı zaman arkâdaşı- na sordu: — Nasıl buldun? Bir kelime ile cevap verdi: — Mükemmel, Ayten elinde olmıyarak nışan- bolur. Yeni” Kadın, Eski Kadın. Akşamları, daima ayni saatte balkonumun önünden geçer: Bu, hiç değişmiyen siyah kostüm gi- yinmiş, kır saçlı bir kadındır. Yokuşu yavaş yavaş çıkar ve kö- şenin dönemecinde gözden kay- Karanlık çökerken onu, bu defa aksi istikamette yine görü- rüm, dönemeçten belirir. Gözle- rimle yokuşu yavaş yavaş indi- ğini takip ederim. Gidişinde de gelişinde de elinde küçük bir kitap vardır, gözleri dalgındır. Belki etrafını görmeden yürür. 4 »Bir gün köyün eskilerinden birine kim olduğunu sordum : — Bir Italyan kadınıdır, de- diler, bazı allelerin çocuklarına Franşızça, ders vererek geçinir. Beş sehne evvel kocası ölmüştü. Her akşam' muntâazamen onun meza- yvına “gider: Dua eder, düşünür, ölüsünün ruhile başbaşa bir saat geçirir, sonra döner. Balkonunu- zun Önünden hergün muayyen saatte geçişinin sebebi budur! * * Ben' çocükken evimizde bir “Sevgili İltiyarı , kaybettik. Beyaz saçlı ihtiyar bir kadın hıçkırarak Blünün karyolasına kapandı, onu kolundan. tutup kaldırdılar: — Artık ; 0, sana namahrem- dir, diyorlardı, dışarıya çıkardılar. Fakat beyaz saçlı kadın: — Ölümle - nikâhın bittiğine we 40 yıl birlikte yaşadığı erkeğin öbür dünyada dört tane yabancı huri alacağına bir türlü inanmak üşme tehlikesine-bile s istemedi. Yalmız sesini kesti: — Peki öyle olsun, dedi. * Ben bw iki- hatıramdan birin- cisinde, bize yabancı ırklardakl sile hayatının ve binnetice bütün cemiyet hayatının niçin kuvvetli olduğu sualina iyi bir cevap bu- lürüm, Ikttiti hatıramın da: Vaziyetin bizde aksi olu- şunun âmillerini bulmıya çalışırım ve derim ki: — Bizde adları asırlardanberi (Devamı 13 üvcü aayfada ) hsından . bahsedilmesini İstiyordu. Leylâ onun bu ihtiyacını hissettiği için ilâve etti: — Terbiyeli, nazik bir genç. Herhalde seni mesut edecektir. Bugünden sonra Rasim Cemal Bey haftada bir iki defa bankaya gelmeye başladı. Ayten bü tecrlibe devrinde onu inceden İnceye kontrol edi- yordu. Çapkın diye adı çıkan, hatta Almanyadan bile bir çok macera- ları işiten Rasim Cemal Beyin nişanlı hayatı pek uslu geçiyordu. Belki de artık doymuş, bıkmıştı. Fakat Ayten muhakkak bir ipucu yakalıyabilmek için onun bir hareketini gözden kaçırmı- yordu. —| “Rasim Cemal Bey ona daha ilk güüleri #rtık bankada çaliş- mamasını, bü nişanlı devresini hergün beraber yaşamaları daha doğru olduğunu söylemişti. Fakat Ayten ona - emniyetsizliğini göş- termiş olmak için buna ram olmadı. — Acelesi yok, dedi, evlen- diğimiz zaman çekilirim. Şimdi benim için iyi bir meşguliyet. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: