8 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

8 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İTTİHRAT »» TERAKKİ .*Ziya Şakir 85 inci kuam No. 81 Nasıl Doğdu?.. Her haklaı mahfuzdur. Nasıl Yaşadı?.. 8 - 10- 934 Nasıl Öldü? İngilz Ve Fransızların 3 Zırhlı, 2 Tor- pitoları Deniz Dibini Boylamışlardı.. Düşman filosunun uğradığı bu ar, müdafilerin maneviyatını &ada arttırmış; mevcut top- larla| açılan şiddetli bir ateş ne- | 7 ticesinde İngiliz filosumun en kıy- metli gemilerinden (Ağamemnun) ve (Englekabil) zıhrlıları da yara- lanarak gerl çekilmek — mecburi- yetinde kalmıştı. Güneş, Ege denizinin koyu lâcivert ufuklarında gurubeder. ken, zafer, arslan Türk topçula- rının yüzüne gülümsüyor; mecruh düşman zırblıları, mağlüp arka- daşları tarafından çekilerek, ::.ı- caadaya doğru sürükleniyordu... Fransız vonî:lüıla'-. bugünkü teşebbüsleri, mühim bir felâketle neticelenmişti. 3 büyük zırblıla- rile 2 torpitolarını Boğazın kanlı sularına gömmüşler, Üç zırhlıları nın da derin rahnelerine teesgelif- ler ederek mağlüben geri çekil- mişlerdi, Bu zafer müjdesi İstanbul ve Anadolu üzerinde büyük bir tesir busule — getirmiş.. Aylardanberi hoşnutsuzlukla kalpleri kararan halka, büyük bir ferah ve sürur vermişti. * Halbuki bu esnada kabine, birdenbire zuhur eden bir endişe içinde kavraniyordu. Çanakkale boğazını kolay kolay geçemiye- ceklerini anlıyan İngiliz ve Framw gzlar, Bulgaristanı elde etmiye | karar vermişler; Ingiliz jeneralle- rinden (Pakel)i sofyaya gönder- mişlerdi. Maksatları, Bulgaristanı müttefik devletler aleyhine harbe sokmak ve cenuba doğru yürüye- cek Bulgar ordularile Çanakkale mlüdafilerini arkadan vurdurmak.. Bu karışıklık esnasında da boğazı geçerek Marmara denizine ve İs- stanbula sokulmaktı. - Jeneral Pakelin Sofyada giriş- tiği müzakerat Istanbula akseder etmez, derhal Enver Paşa ile Leyman Fon Zandres ) Pa- şa Edirneye gitmişler, oradaki müdafaa kuvvetini gözden geçir- mişlerdi... Hükümetin büyük bir itina ile saklamak istediği bu ha- vadis, çarçabuk intişar etmiş, hal- ka yeni bir korku ve dehşet ver- mişti. Sofyadaki müzakerata Rus- lar tarafından gönderilen murah- hasların da Iştirak ettiği havadisi meseleyi büsbütün alevlendirmişti. Ruslar, Bulgarlara daha müsait şerait gösteriyorlar; Odesada bu- lunan bir ordunun Bulgaristandan Çanakkale lzerine geçirilmesini teklif ediyorlardı. Efkârı umumiye bu mesele ile Meşgul olurken, İngiltere hükü- meti Akdeniz filosu kumandanı tarafından Izmir valisi Rahmi be- ye bir mektup göndermişti. Ami- ral, bu mektubunda şöyle diyordu: Ingiltere devleti, Türklere düş- man değildir. Türklerin düşmanı, ancak Almanlardır. Enver paşa ile onun hemfikirleri, Almanların Iğfalâtına kapılarak Devleti Al- yeyi müellim bir vaziyete İlka ettiler. Devleti Osmaniye, Alman- lar gibi yalancı dostların rey ve fikirlerini kabul ederek asırlar- danberi devletinizin dostu olan İngiltere e kat'ı münasebat etti ve harba girişti. İşte bu halin sallklikse veğ d A Talât Bey neticesi, Devleti Osmaniyeyi felâ- kete doğru sürüklemektedir. Rus orduları Kafkasyada muzatfer bir mevkidedir. — İzmir — istihkâmları süküta mecbur olmuştur. Mısır aleyhindeki — toşebbüs, akamete , îoo Lira Bir Yahudi Matmazeli Tarafından Kaçırılırken Ele Geçmiş Evvelki Kuledibindeki “tuhaf bir Yahudi yankesicilik hâdisesi olmuştur. Lida adında açıkgöz bir genç kız Beyoğlunda oturan G0 yaşla- rında Madam Avroi adında bir Yahudi kadınmın mevcut parasını her vakit yanında taşıdığını ha- ber almış ve bu paraları sızdir- mıya karar vermiştir. Günlerden beri ihtiyar Yahudi Madammı gizliden gizliye takip eden Lida nihayet Madam Avroi'nin evvelki gün Kuledibindeki Yahudi Hav- rasına girdiğini görerek arkasına takılmıştır. Madam Avroi Havra- ya girdikten sonra ibadete dal- mış, bir aralık elindeki ve içinde 400 küsur lira bulunan çantasını yamna koymuştur. — Bu fırsatı bekliyen Lida hemen çantayı kaparak savuşurken Madam Av- rol tarafından görülerek yaka- lanmıştır. Ticaret Odasında Ticaret odası meclisi, bugün aylik toplantısını yapacak, intihap işi için komisyonu seçecektir. 9 — uykusuz bi gece takip eder, uğramıştır. Istanbul da, yakında tarafımızdan İşgal olunacaktır...| Amiralın bu mektubunu (Ta- nİn) gazetesi aynen dercetmiş; şu mealde bir cevap vermişti: (Bu muharebeye, Enver paşa | ile hemfikirleriniu reyile değil; bütün Osmanlıların arzusile girik miştir, Bütün âlemi islâm, Alman- ların galebesi için dua etmek- tedir,.. (Tanin) in bu cevabı, İttihat- çılar ve Almanlardan — başka kimaeyi tatmin etmemiş.. Efkâr umumiye üzerinde büyük bir in- G_ıl ve hoşnutsuzluk hbusüle ge- tirmişti. ittihatçı gazeteler, halkı oya- lamak için heyecanlı yazılar yaz- maktan geri kalmıyorlar; (Rusyanın, ktmıldayacak hali kalmadı.| (ingiltere şaşkına döndü.) (Fransa, mahvli perişan olu- y“G]lhl başlıklar altında sütun sl- tun yazı yazıyorlar.. pek yakında (zaferi nihai ) ye vasıl olunacağına dair Ümitler saçıyorlardı. ( Arkası var ) îîalp Para Yapanlar (Buştarafı 1 inci yüzde ) ve oğul, ceplerindeki kalp yirmi mak süretile aya koyuk- muşlar, nihayet bir — tütüncü bunların kalp olduğunu anlanışı ve Nuri yakalanmıştır. Üzeri arandığı sakıt altı tane kalp (25)lik zımpara kâğıdı ve bir mika bulunmuştur. Nurinin baba- sının — yattığı — garajda yapılan araştırma neticesinde de bir mik- tar kalp para, kalıplar ve çinko- lar bulunmuştur. Hacı Halil bun- ları Elâzizde bir adamdan aldı- gını söylemiştir. Tahkikat derin- leştirilmektedir. — * ç.ymnırdı Eski Eserler Kütahya, TJA A) — harabalerinde yapılan hafriyatta yeni ve çok laymetli sski eserler zuhur etmiştir. Şeker Fabrikası Uşak, 7 (A. A.) — Şeker fabrikası dün işe başladı. Yeni şeker bugün çıktı. * a Her şey tena görünür. İnsan huysuzlamı, kederlenir ve hiç bir yeyden memmnun olmaz. Her muvaflakliyelin ilk yarı darı dirlenmiş Bir Vücut ve dinlenmiş sinirlerdir. Egtr sinirli iseniz, Bromural «Kknoli- komprimeleri sizi kurtarıt, p Müsekkindir. ve uykuyu temin eder ve Kiç Bir zaratı yoktur, bültün günya vanır; © 40 ye.2€ komprimeşi tevi p derde cessmelerCe reçece Be katıtır moll A>Ü, kimyevi maddeler ftabrikâları, Ludwigsbaten $/Rhin K Ğ “>N a D, Komik " Bir. Hüdise Radyo Dalgalarının Çarp- | ması İnsanı Bayıltır Mı? Galata köprüsü birkaç dakika içinde çok komik bir hâdiseye sahne olmuşta ( Baştarafı 1 inci yüzde ) Asabi — kayınpeder — müstakbel damadına bir hiç yüzünden da- rılmış ve kızına nişan yüzüğünü iade ettirmiş ve bu hâdise üze- rine bazı işleri için on beş gün evvel hiç kimseye haber verme- den İstanbula gelmiştir. Bu vak'a üzerine deliye dönen (M.) Bey ne yapacağını bilmez bir hale gelmiş, kendini affettir- mek için hayli uğraşmış, fakat kayınpederin nereye gittiğini bir türlü öğrenmek kabil olamamıştır. Nihayet müstakbel gella hanım (M.) Beye şu haberl göndertmiştir: — Babam İstanbula gitmiştir. | Hiç vakit kaybetmesin, atlayıp Kstanbula gitsin. lik rastgeldiği yerde babamın elini yüzünü öpüp kendini affettirsin. Başka çare yoktur.. $ Bey bunun Üzerine der- hal Istanbulda — solu; almıştır. Fakat (M.) beyin iki il':'ııııırcığızı vardır: Hatırı sayılır (miyop) lar- dandır, gözleri iyi görmediği için koca bir gözlük — takmaktadır. Bir de biraz unutkan tabiatlidir. Maamafih kayın pederine kendini affettirmeyi bir saniye unutmamış, İstanbula geldiğindenberi, — izinl kaybeden kayınpederi fırıl fırl aramış durmuştur. Hattâ, kayın pederinin Sirkecide bir saatçi mağazası İşletmekte olan akraba- sına da hergün uğradığı halde kayın pederin nerede olduğundan bir haber alamamıştır. Bu sıralarda Şşansı imdada yetişir gibi olmuş, (M.) Bey bir gün Topbaneden geçerken ansızın kayın pederinin geldiğini görmüş, hemen boynuna sarılmış: — Ben ettim sen etme muh- terem kayınpederciğimi,, Diye yüzünü gözünü öpmiye başlamıştır. Damadın elinden güç halle kurtulan zat ise hayretle: — Affedersiniz, beyim, yalı- gaz var.., Ben kayınpederiniz değilim, benim ismim Cemaldirl. Deyince (M.) Bey bu yanlış- hıktan fevkalâde utanmış, hica- bından donup kalmıştır. Maamafih (M.) Bey bu Gemal Efendinin kayınpederine bu kadar bezeyişine hayretler içindedir. Bu vak'adan bir iki gün sonra (M.) Bey Balıkpazarından ge- çiyormuş, yine kayınpederini bir- denbire görünce daha büyük bir basretle ve gözleri yaşlı bir halde boynuna atılmış, yüzünü gözünü öperek: — Geçen gün siz diye eşek herifin birinin elini yüzünü öptüm, meğer Cemal Efendi imiş.. Rezil oldum.. Artık yeter, muhterm ka- yınpederimi. Perişan oldum... Gibi acıklı sözler söylemiş, kayınpederinin kalbini var kuvves tile yumuşatmak istemiştir. Fakat bu zat kendisine: Affedersiniz.. Ben yine Cemal Efendiyimi. Demesin mi? Kayserili ( M. ) Bey bu sefer yerlere kayınpederine bu kadar benziyeü bu zata karşı fevkalâde mahçup bir halde, olduğu yerde çivilenip kalmış, yalnız: — Affedersiniz!. diyebilmiştir. Fakat (M. ) Bey biraz sonrâ saatini yoklayınca — Işin farkına varmıştır. Altın saati cebinde yok tur! (M. ) beyin, bunun üzerine, kayınpederine benziyen bu ada« mit, İstanbulun açıkgöz yanke- sicilerindenbiri olduğuna şüphesi kalmamış, bir daha — tesadüf ederse bu adamın yakasına ya- pışmayı aklına koymuştur. İşte (M.) bey Köprüden hızli hizli yürürken birdenbire aradığı adamın karşısına çıktığını görmüş ve: — Yankesici herifl.. ne yap« tığını anlamadım mı? ben Kay-« seriliyim! Diyerek hemen yakasına ya« pışmıştır. Bunun üÜzerine muhatabı olan zat, büyük — bir temkinle (M.) beyin: — Tuwu.. Deye yüzüne tükürerek: — Damadım — olacak — herif meğer ne çirkef imiş. Deyince zavallı (M. ) Bey mu- hatabınaın bu sefer hakik$ kayın- pederi olduğunu derhal — anla- mış ve hemen oracığa yığılıver- miştir. (M.) Bey ayılması akabinde hâdiseyi kayınpederine ve etra- fındakiler gözleri yaşararak anla- tirken — dinliyenler kahkahalarla gülüyorlardı. Kendisine benziyen zatın se- bebiyet verdiği bu yanlışlığa te- bessüm eden kayınpeder altın saat bahsi hâdisesini dinliyenlere tevcih etmiye lüzum gördü ve: — Tuhafı nerede?.. Dedi. B: zim damadın beni aradığını ben saat mağazası olan akrabamdan haber almıştım. Fakat beni ha« ber vermemesini kendisine rica ettim. Meğer, sağ olsun, bizim açıkgöz damat altın saatini tamir edilmek Üzere oraya bıraktığınt unutmuş... Aklına da mı gözlük takalım?! Maamafih şunu da unutmıyas h ki bu hâdise Kayserili kayin- pederle damadın barışmalarına sebep olmuştur. — İ.M Beyefendi, Amerikan Teksayt prezervalifleri fevkalâde ince ve sağlamdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: