8 Birinel teşrin Avusturyanın istiklâlini bir beyan- name ile büyük devletlere kat'i su- g Tette tılıellal ettirmek istiyen Avus- turya projesl suya düştü. Çünkü, İn- giltere hükümeti kıt'avi Avrupada ıenı yeni taahhüt altına girmemek ararındadır. Binacnaleyh son Avusturya hâdiselerinden sonra Alman politika- sını açıkça kabahatli görmek demek olan bu aleni beynelmilel jest yap:la- # madıktan gayri İtalyanın şimaldeki Brenner bududunu —emniyet altına almıya matuf teşebbüsü de suya düş müştür. Şimdi İtalya için bir ümit Fransa ile anlaşmakta kalmaktadır. İtalyan ve Franmız hariciyelerinin bu yüzden mütemadi surette müzakere halinde bulunduklarını herkes biliyor. 40 Fakat iki memleketi ayıran menfaat ihtilâfları okadar fazladır ki dalmi ir Fransız ve İtalyan anlaşmasının tahakkuku imkânsız sayılmasa bile pek ıı) tür. : İala kaplarlada harp gemileri ıfıhtı Ihtilâfı — vardır; beynelmilel sahada İtalyanın Fransa !;ın'ııı:lın daima ikinci plâna atılmak zil tinden şikâyet vardır. Tunustaki h.ı. an tebaasının — vaziyetleri — vardır. tafya ile Yugoslavyanın anlaşama- mazlıkları vardır. Vardır, vardır. Şu halde, bir Fransız - İtalyan doğru konuşmasının verebileceği ne- tice ümitli değildir. Kalıyor: Brenner hududunu emniyet nltına aldırmak için Avusturya ile Almanyayı kargi- hk ve doğrudan doğruya anlaştır. mak, Bir taraftan Fransa İle davasını O halletmiye çalışan İtalya, diğer ta- Faftan kendisine her zaman müreccah Zörünen bu noktayı halletmek ve 9 alakadarları anlaştırmıya — sevketmiye e çalışıyor. — İstiyor ki: Almanya — ile Vüsturya arasında Avusturyanın tam ve kat'i surette istiklâlini temin ede- cak Bir anlaşmanın yapıldığı. Avus- * | turya tararafından resmen beyan edil. tin. Kendisi de rahat etsin. İtalya b:ylı blr ıııA'mı’ı bir idoal telâkki #diyor ve buna, aç bir kedinin ciğere bakması gibi bakıyor. — Süreyya —HD Bulgar Haricîyesînde Bir İstifa Şayiası Var , T(A. A.) — Harlciı İnsof’.klül(ıı Pe)dıfnnıi:u;: ettiği ve yerine matbuat umum müdürü Hıristof'un tayin edildi- ğine dair bir çayia deveran et ıııhodır. Fakat biz bugâıı onu büılelı nie acak, hareketlerden çekin- l::) meliyiz. Sen dargım olarak gide- ire Seksin. Son güne kadar bizde kak diğin tabil duyulacak. O zaman yengemin benim için ne kadar ile- ve —Ti gideceğini düşünmez misin, :ıâ Reşit, Leylânın fikirlerinde di hakikat ve asalet buldu- ğunu itiraf ederdi. Genç kız bu meselede de haklıydı, Leylâ ilâve etti; — Yarın — kendin — gidersin. İzmire tayin edildiğini söylersin. O belki de bu da geçirmeni S çana de isteyecektir. Sen arzu — edersen kalırsın, — istersen anı — kışlada kalmağa meecbur olduğu- ile Onu röylersin.. Herhalde annene : görünmeden gitmen doğru değil ı'; Genç kızın bu tavsiyesi onu uş fikrini değiştirmeye mecbur etti. ye Leylâ ertesi güne kadar ken- ve © dinde olan eşyasını hazırlatacağını öğ — Söylerken: — Bu bizim için bir imtih olacaktır Reşit, dedi. Sen lvurı(.l: yınca annen de sana kız SERE M L S ea 5 ak Havanada Yine Bombalar Patladı i Havana, 7 (A. A.) — Bütün ame- leler Pazartesi günü grev ilânına ka- rar vermişlerdir. Birçok bombalar patlamıştır. Tevkifat mıktarı büyüktür. Leh - Rumen Dostluğu Varşova, 7 (A. A.) — Bükreşten bildirildiğime göre kıral Karol Sinayada Lehistan elçisi M. Ariclösxewaki hazır bulunduğu halde son zamanlarda Romanya ordusunun manevralarına iştirak etimiş olan kataatın ve talkların geçit resminde bulunmuştur. Geçit resminden sonra Lehistan elçisi İle Leh asker? ataşamilitöri mira- lay Covalevski vö birçök Leh zabit« keri kıral tarafından — öğle yemeğine davet edilmişlerdir. Kıral birçok zabit ve zabit vekile lerine mühtelif nişanlar vermiştir. Yugoslav Kıral ve Kıraliçesi Belgrat, 7 (A.A.) — Yugoslarya kıral ve karaliçesi dün akşam Zeleniko â:lıı işler ve geceyi orada, Doubrovnik üvazöründe gaçirmişlerdir. Sabahleyin saat onda Doubrovnik krüvazörü Yugoslau sularını terketmiş ve halk krüvazörün hareketi esnasında kıral ve kıraliçeyi hararetle alkışla« mıştır. Portekizde Af Hükümet Bir Beyanname Neşretti Lizbon, 7 (A.A.) — Resmi ga- zete, Dahiliye nezaretinin bir ka- rarnamesini neşretmiştir: Buna nazaran, resmi eşhasa karşı yapılan bütün matbuat cü- rümler! affedilmişse de büküme- tin dabili ve harici emniyet ve Mlıınnı ayıpdııpıul_ af- Asunlerm Hicreti Cenevre — Asurilerin Suriyede yerleştirilmesi meselesini tetkika me- mur Milletler Cemiyetinin — Altılar Komitesi, yakında toplanıp, önümüz. deki hafta zarfında Konseyin bu bapta vereceği kararları tayin edecektir rada mevzuu bahsolan mesele 35 bim hıristiyan Asurinin Iraktan muhaceretinin | eder. kabil ohıp olıııdı[ıdıı. aramaktan kurtulacak belki. Reşit hayretle sordu: — Halâ arıyor mu? Son Beşiktaş vakasını kayma- kam beyin hanımı birkaç ehba- bına anlatmıştı. Leylânın kulağına kadar giden bu gülünç macerayı birkaç kelime ile anlatınca deli- kanlı yine hiddetlendi. Annesinin adeta onun haysiyeti ile oynadır ğına kızıyordu. Leylâ onu yine teskin etti: — Annen fena bir fikirle yap- mıyor Reşit. Maksadı seni kendi arzusuna göre bir kızla evlendir- mek. Reşit baykırdı: — Peki onun arzusu benim zevkime gidecek mi! Leylâ bahsi değiştirdi: — Annen güzel — arzularını Türkân için saklasa daha isabet edecek.. Türkân melek gibi bir kız. Asıl üstüne titrenecek 0.. Fakat yengemin huyunu öğren- dim. O öyle işlerde kendi karar- larına karşı durulmasını hazmede- miyor. İhtiyarlar çok bildiklerini iddia ederler. Belki doğrudur. : İspanyada Dahili Harp Katalonya İstiklâl 31 İlân | Ettı, Madrit Asken Tedbirler Alıyor Hareketin merkezli olan Barslam şehri Madrit, (A. A.) — Katalony ahvali ve bu ahval ile müvazi yürüyen vazriyet son derece gerginleşmiştir. Merkezi Barslon olmak üzere Kata- lonya müuhtar bükümeti, * İspanya Federal — Cümhuriyeti — Katalonya devleti,, unv:ıı altında resmen ilân edilmiştir. Bu ilânı müteakip, sabık Tapanya sosyalist Başvekili M. Azana- nin riyaseti altında Barslonda muvak- kat bir hükümet kurulacaktır. Bars'on, 7 (A.A.) — Cümhuriyetin ilânı, hükümet konağında reis M. Companys marifetile vaki olmuştur. Dün akşam, saat ( 20 çeyrek aai B BAA A DA n alkışları arasında balkona çıkmış ve şu hitabeyi irat etmiştir; * Katalonyabhlar! dapane — Kıral yada Üzere ikti. dar mevkiine ıoqlılı Cumhuriyet teh- likededir. Bütün halis cumhuriyetçiler rejimin selümeti için ayaklanmışlardır. Katalonya, hürriyet için savaşan her İspanyolla birliktir. Kılılonyı, İspan- yayı idare eden her mücssese ile irli- barını kesmiştir. Hükümet, İspanya fe- deral cumhuriyetinin bir cüzü olan Katalonya devletinin teşokkülünü ilân Bu ehemmiyetli anda, Katalonya Fakat his ve sevgi davalarında gençlere hak vermeyide bilseler... Sen yol için bir şey isteyomusun? Dadım İstediklerini hazırlıyacak.. Şimdi hatırıma geldi Reşit, baba- mın güzel bir seyahat çantası yardı. Sana onu hazırlıyalım. İşine yarar. Reşit genç kızın ve yengesinin gösterdikleri bu candan ve yakın- dan alâkaya nesil teşekkür ede- ceğini bilemiyordu. Nihayel annesinin evine git- mek için Leylâ onu razı etti, Öğle yemeğinden sonra ne zamandanberi ayak atmadığı ve atmak ta istemediği evinin kapısını çalarken içinde ifade edilmez bir acı kabardığını hissetti. Kapıyı Türkân açtı, Ve bir serçe cıvıltısi ile ağa- beyisinin boynuna atıldı. Iki kardeş kendilerini kaybe- decek bir heyecan içinde biribir« lerine sarılmışlardı. — Istanbuldan, Leylâdan, yirmi bir yıl içinde ya- şadığı büu yerlerden — ayrılışımın yarattığı büyük sarsıntı Reşidin artık çözülmek için son bir tecs- sür bekliyen sinirlerini gevşetiverdi ve delikanlının gözleri sulandı. Annesinin karşı gelinmez kararları ile ağabeysini görmekten bile mah- rum kalan genç kız birkaç hafta- hık tahassürlerini kandırmak için bütün sevgisile ona sarılmıştı. İki kardeş içten gelen çoşkun Muvakkat Barslon hükümetinin ba- şına getirilecek olan eski Başvekil! M. Azana milleti parlamentosu ve hükümeti ikti. darı tamamen ele alıyorlar. ,, M. Kompanyı hitabesini şu sözlerle bitirmiştir: “ Bu fevkalâde vahim anda, her- kesten tam vo ibret verici bir İnzibat ve intizem beklerim. Yaşasın Katalonya, yaşaşın hürriyet. ,, ( Devamı 11 inci sayfada ) bir sevgi buhranı ile bir zaman tek vücut gibi kaldılar. Hasibe Hanım evde yoktu. Türkân ağabeysinin iki elle- rinden yakalıyarak odaya sürük- lerken anlattı. — Annem kaymakam beylere gitti ağabey, amma gideli çok oldu. Şimdi gelir. Reşit annesinin evde olmayı- şına sevindi. Türkâna yarın İzmire gideceğini söylediği zaman genç kızçok mü- teessir oldu. Annesinin gittikçe kızışan zorbalığına karşı yegâne tesellisi, ümidi ağabeysi idi. An- nesi Reşide diş geçiremeyince bütün hırsım sevgi şeklinde Tür- kâna yükletiyordu. İki kardeş adeta gizli bir ka- bahat işler gibi minderin köşesine ilişmişler, konuşuyorlardı. Türkân anuesinin bugünlerde sık sık kaymakan beyin hanımına gittiğini, beraber kız bakmak için dolaştıklarını anlatıyordu. Reşit Türkândan birşey sakla- maya lüzüm görmedi: — Abnem boşuna kendini zah- mete sokuyor, dedi. Ben leylâdan başkasile evlenecek değilim. Ve onunla buna nasıl karar verdiklerini, kaç haftadır yenge- sinde kaldıkça neden içi rahat ettiğini anlattı. Türkân eskiden Leylâyı çok severdi. Leylâ onun için adeta bir Okuyucularıma Cevaplarım... Demir Beyet Mütalâa bildirdiğiniz yazımız- da söylediğimiz gibi “aşk,, mev- zuu insanlar kadar yaşlıdır ve o gündenberi geçen binlerce ve on binlerce sene içinde yüz binlerce eser yazılmış, milyonlarca — söz söylenmiştir. Esasen bu gibi mev« zular muayyen bir kaideye ve değişmez bir kanuna bağlana- mazlar. Bunun gibi "ıık,, mevzuu etrafında söylenecek fikirler de zaman ile değişmiye mahküm indi fikirlerdir. Vertere gelince; Göte bu eserinde eflâtuni bir aşktan bahsetmiştir. Fakat bu- günkü maddi dünyada eflâtun! aşkın hükmü yürümiyor. Bu se- bepledir ki bugün aşk iki kısım- dır. Biri eğlenceye vasıta olur, diğerl evlilikle ııodcokalı Ankarada “S ,, Hınıııı. Cemiyet 20 nci asırda kadınla erkeğin dııını müsavi o'duğunu ilân eder, fakat bu müsavatı, bazı sahalarda filen hiçbir zaman ka- bul etmez. Hatıra gelebilecek teşebbüsü yapmayımız, İleride ara- nızda bir münasebet tesis etse bile, hakir görülmenize sebep olabilir. Fakat buna mukabil sa- mimi bir arkadaşınızın bahs ara- sında, alâkadar göründüğünüzü söylemesi, nazarıdikkati celbede- bilir ve mahzursuzdur. * Hayrettin Recai Beyet Sizi seven bir kızın, ailesi ta- rafından gösterilen tazyik netice- si olsa bile, bir başka semte ta« gındığı zaman, gittiği yeri size bildirmemesine imkân yoktur. Bi- raz bekleyiniz, istedi; mektup belki de yoldadır. Eğer hakika- ten gelmezse sizi sevmiyor de- mektir, arkasını bırakırsınız. * Eskişehirde H. F. Beyo; Sulh hâkimini bulunuz, çok muhterem bir zat olduğundan şüphem yoktur, rica ediniz, tavas- sut etsin, mesele kabili haldir. HANIMTEYZE öz abla gibi idi. Fakat annesine sürekli propagandalar, ağabeyisi- nin'Leylâ yüzünden annesile da- rılıp evden uzaklaşması ve niha- yet kendisinin de artık bir genç kız çağına girip ana gayretile görümcelik hislerinin canlanmasını bu eski sevgiyi çürütmiye, hatta sevginin yerine bir kin tohumu yeşertmeğe başlamıştı. Ağabeyisinin bu açık ve kat'l sözleri genç kıza İğne gibi battı. Her gün annesinden Leylâ aley- hinde dinledikleri kafasına okadar yerleşmişti ki ağabeyisinin — bu kararını âdeta bir facia haberi gibi karşıladı. Biraz düşündükten sonra: — Fakat ağabey, dedi. Leye lâdan güzel kız yok mu? Annem madem ki onu İstemiyor. Reşit kardeşinin tesiri altında hialerindeki asaleti bile kaybet- tiğini anlıyordu. Onu kırmamak için şaka etti: — Bunu sen söyleme Türkân, dedi. Sevmek için dünya güzeli aramaya ihtiyaç yoktur. Sen ev« lenecek olsan dünyanın en gü- zel erkeğini mi — arayacaksın. Türkân kıpkırmızı oldu. Önüne bakıyordu. Reşit devam etti; j — Leylâ ile biz beraber bü- yüdük. Birbirimizi çok yakından tanıdık. Anladık. Annem cekiden Leylâyı adeta gelini gibi tutuyordu. ÇArkanı var )