I Dünya Hâdiseleri l Golf Sahası Çalınır Mı? Nevyorklu zengin banker M. Halbuki :rtur Pırkeı: seya- ate mıştı, etgerkta Doıtlırileçğerıı;îıı çalınmış! seyahatte döner- ken bir. müddet daha say- fiye hayatı geçirmeye karar ver- miş, bulunduğu otelden vekilhar- cına bir telgraf çekerek herşeyi bu arada Golf sahasını da hazır- Tamalarını, — davetlilerile beraber pek yakında geleceğini bildirmiş- tir. Ayni günün akşamı şu cevabı almıştır: * Golf sahası çalınmıştır efen- dim , Peterson M, Parker bu garip cevaptan © derece hayrete düşmüştür ki derhal ilk nakil vasıtasına atlamış ve köşkünün yalunu tutmuştur. Eve geldiği zaman bu telgrafın doğruluğunu, fakat bir parça lisan hatası otduğunu öğrenmiş- tir. Çalınan şey bittabi Golf sahası değilmiş. Golf sahasını kaplayan çimenlermiş. M. Parker derhal zabıtaya şikâyet etmiş, —tahkikata girişilmiş ve öğrenilmişki bu çimenleri bazı meçhul — adamlar bir — mezar- hk şirketine satmışlar. Bu şir- ket mozarlıkları yeşil ve çayırlı bir halde bulundurmakla mükellef olduğu için kendisine yapılan bir çayır satış teklifini kabul etmiş ve bu suretle, vekilharcın bir Hisan yanlışlığı, koca bir golf sahasını çalınmış gibi göstermiş. * Çıplıkhk meselesi — ortaya çıktı çıkalı, meden! cemi- ik meden?! Y:Şn oıls:: 'ıtıç':_z plak insan çıktığı merakı mu- cip olmuş ve tetkikat yapılmıştır. Bu tetkikata göre ilk çıplaklık teşebbüsü yapan matmazel Aymas isimli bir Fransız tiyatro artistidir. Bu artist 1908 senesinde Foli - Pi- gal tiyatrosunda çırçıplak sahneye çıkmıştır. Edep yerinde pembe bir kurdela bağlı, eşya olarak vücudunda da bilezikleri vardı. Hâdise büyüdü, işe zabıta karıştı ve artist mahkemeye verildi. Fa- kat hâkim artistir beraet ettirdi Çünkü san'atkârla seyirciler ara- sındaki mesafenin bir hayli uzak ve sahne ile salon arasında bir tül perde gerili bulunmasının da çıplaklık istihcanımı men eden mahiyette telâkki etmişti. ŞYLR SLAKOYULEN bese AA ER AA LA sesreneRAnAe kan ea ArcArİR SEKAMEER A LAT Son Posta “Yevmi, siyasi, Havadie ve Halk götetesi | Tski Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazelemizde — çıkan yazı ve resimlerin bütün hakları Mahfuz ve gözetemize nittir. Abone Ledeli peşindir. Adres değişlirmek 25 kurüştur. nn Gelen evrak geri verilmez. llâl—'—lidn mes'uliyet alınmaz. evap mektuplara 10 kuruşluk pul tlivıııplâııudıı. y Posta Kutusu: Tti Lstanbul af :Sonposta Tol,; Telefon :20203 Ayasolya Müze Olurken Ayasofyanın İnşasında Tam 3000 Amele, 7000 Hamal Çalıştırılmıştı Ayasofyanın Birçok Taşları Romadan, Mısırdan, Efesten Radostan, Truvadan Getirilmiştir Ayasojyanın 20 - Son günlerde Ayasolya oamiinin ismi ak sık dillerde dolaşıyor. Bu münasosbetle İstanbulun en büyük tarihi abidelerindenbiri olan bu bir kaç asırlık camümizin tarihçesini okuyucularımıza bildirmeyi faydalı bulduk. Bü yazımızda Ayasofyanın kaç defa yapıldığını, kaç defa yandığını kimler — tarafından, kaç amele ile vasıl yapıldığını bula- caksmnız. Ayasofya, okoca heybetile bugünkü haline gelinceye kadar bir çok kesalar, bir çok değiş- meler, ilâveler gürmüş, Bizanslı- lardan, ta Osmanlılara kadar ge- len kıral ve padişahlar, muhtelif zamanlarda, bu bina — Üzerinde muhtelif şekillerde işlemişlerdir. Ayasofyanın ahşap olarak ilk inşası Milâdın 325 senesine düşer, Yani bundan tam 1609 sene evvel.. O zamanlar İsa dini bütün hızile devam ediyordu ve Roma İmperatorlarından büyük Kostan- tin bu sene içinde dinini deği miş, hıristiyan olmuştu. Kıral bu binayı yaptırdıktan sonra ölmüş, haleflerinden kıral Konstans Aya- sofyayı biraz daha genişletmişti. Fakat Milâdın 404 ünde kıral Arka- diyüs Şarki Romayı idare edere ken bir yangın çıkmış, Ayasofya- nin bir kısmı yanmıştır. 11 sena bir harabe halinde kalan Aya» sofya, yeniden yanılmış, fakat | 532 milâdi senesin' n çıkan ve 20 gün süren bir yangından sonra Kıral — Yüstinyanüs — tarafından kârgir olarak yapılmıştır. Binanın plânlarını zamanın meşhur riyazi- yecilerinden — Antimüs ile İzidor çizmiştir. Daimi bir felâket içinde ça'kanıp duran Ayasofya yine bir kazaya uğramış. Bir zelzelede | kubbesi tamamen çökmüştür. Bu | kubbe yine mühendis İzidorun | kendi ismile Aanılan yeğeni tara- fından ıştır. Üç meşbur riyaziyecinin vü- cuda getirdiği ve senelerden beri aynı dayanıklıkla duran bu tariht abidenin hemen her parçası düya- nın bir tarafından getirilmiştiştir. Meselâ —büyük kubbe ile alt tabakayı — tutan sütunlar — 40, üstündekiler de 60 tanedir. Bu sü- , tunlardan bazısı Roma mabetlerin- !" den, bazısı da Efesten, Truvaden, DD7 !:::ğ-—_g <B N ( 25 söne evvelki güzel bir g örünüşü darbelerile — sarsılan — Ayasofya, Fatihin eline geçtikten — sonra, Fatih Sultan Mehmet burasını cami haline koymuş ve tuğladan minare ile yanına bir de medrese yapmıştır. Bu minareler git gide fazlalaşmış, etraf genişlemiştir. Bayazıt, Topkapı sarayına giden eeki bâbıhümayun tarafına bir minare ilâve etmiş ve Fatihin yaptığı medreseyi genişletmiştir. Diğer iki minare de ikinci Selim zamanında — yapılmıştır. Birinci Mahmut ta camin — bitişiğinde kütüphane, mektep ve imaret yapmiş, “ Celli ,, tarz yazıların birine Abdülhamit devrinde hattat kazıasker Mustafa İzzet efendiye yeni yazılar yazdırılmıştır. Aya- sofyanım — son — tamirl ( 1265 ) de Abdülhamidin elile yapılmıştır. Ayasofyanın ismi bir çok ta- rihlere göre muhtelif şekillerde tefsir edilmektedir. Meselâ ahşap olarak ilk İnşasında hıristiyan eizzelerinden birinin namına de-« ğgü, Hikmeti ilâhiye nisbetle “Hikmeti mukaddese,, manasına gelen “Ayasofya,, ismi verilmiştir. Bir rivayete göre de Kıral Vezendun İsminde birinin bir kızı dünyaya gelmiş ve Makedonyanın Sofya şehrinden doğduğu için Agasofyanın içi.. Süslü ve göz çeken gazıları Mısırdan. - alınmadır. Kubbenin | tuğlaları Radosta yapılarak - geti- rilmiş, 12 si bir tuğla ağırlığında olan hafif şeylerdir. Camün uzunluğu 75, genişliği 70 metrodur. Zemin ile kubbe arasında 65 metro — yükseklik | Atinadan, Delüsten, Sirikten ve | vardır.Uzun #eneler yangın, zelzele bu kiliseye de (Ayasofya) ismi yerilmiştir. Evliya Çelebi, meşhur seyahatnamesinde Ayasofyayı an- latırken, inşası sırasında buranın Ahırkapı derinliğine kadar kazıl- dığını, içeriden su çıktığını, 3000 amele, 7000 hamal çalıştırıldığını Ayasofya civarının altı tamamile Kari Mektupları Bir Aktarın Temennisi Ben Pangaltıda, Hılııki'l'i caddesinde 119 No. dükkândü tütün, kahve, çay, şeker, gazettı aktariye ve buna mümasil eşy8 satmaktayım. Gündüz İşimiz mahduttur. ve ancak saat 18- dan sonra halkin tatil ve gezinti zamanlarında biraz İş — ya; imkânı vardır. Dükkânimda yiyer cek maddelerden hariç sair mah lar bulunduğu için ben de saâl 19 da kapamıya tabi tutuldum. Ve yahaut dükkânda bazı tebed* dülat yaparak malları — tefrik etmek İâzım — geldiği söylendi. Buna İse dükkânım müsait olma” dığı gibi, sırf tütün ve kahvt ile yine bir İstifade temin etmek gayrıkabildir. Diger taraftan dükr kânımda mevcut malların el 21 & kadar açık kalan bakkal dükkânlarında mevcut çeşitlerdel başka birşey değildir. Bütün gü İşsiz oturup İş saati olan 19 daf sonra kapatmak hiç yapmamak demektir. İşte bu sebeplerdel bizim de bakkallar gibi saat 21 * kadar istisna edilmemizi muhtrem belediyemizden rica ederim. Pangaltıda Halaskârgazi caddeti Aktar: Emil Ankarada et Kemal Beyet — Mektubnuz çok uzun oldu” ğu, altındada sarih adresini olmadığı için dercedemedik efen* dim, * Ankarada terzi Esat Beye: — Ecnebilere memnu kü sanatlar meyanında terzilik te vaf dır. Alakadarlara kimsenin kaçar mak yapmasına müsaade etme” mektedirler. Eğer böyle kaçamak yaptığını bildiğiniz kimseler varsâ mahalli polis dairesine habef vermeniz (âzımdır. efendim. * Yukarı Söğütönü Küyünden Met” tan oğlu'Hasan Efendiye: — Mektubunuzu takip ediyo” rüz. neticeyi size bildireceği? efendim. * İzmirden ve Çorludan imzasız Ke* sampaşadan Hayrullah imzalı mektuf gönderen karilerimize: -— asız, — adressiz — veyâ bunlardan biri eksik mektuplar nazarı dikkate alınmaz nfını.:l_ig boş olduğunu, Yerebatanın bü surette teşekkül ettiğini ve eski” den bu derin ve muazzam sarnıç” larda kayıklar yüzdürüldüğünü söyler. Yine Evliya Çelebiye gör© fetihten sonra Fatih kubbenil ortasına bir zincir ve bir ıll':: top koydurmuş.. Rivayete göre ılıpdn?: altında (40) namaz kılaf Hızır ile karşılaşıp, konuşuyormut Yine Evliya Çelebiye görü 4üncü Murat zamanında Ayas! yanın muhtelif direkleri, muht köşeleri hep birer derde devâ olarak tanınmıştır. Bazı yalJ terlermiş ve buraya haşını süre? baş ağrısından, toprağından aliP yutan sıtmadan, Üç eıııııı'tlJ Ayasofya içindeki sudan aç kar” nına - içen sinir illetinden kurt!” lurmuş ve bütün Ayasofyanın ber köşesi, her diregi, her kaptf ©o zamanlar birer derde deva 0=: rak halk tarafından istifade © lirmiş. Yine ©o zamanlar Aya! anın ıııht:üf köşelerine iği, soğuk pençere makamkı ı:f: direk, yediler kapısı ilâbe isimleri verilmiştir. y Işte bugünkü Ayasofya, Bar ları sinesinde toplayıp bize inde kalmış böyle ihtiyar ve sinesi F türlü — efsaneler — taşıyan binadır. — *