Geliboludaki Kumluğun . Efsanesi Gelibolu (Hususi) — Bugün- lerde Geliboluda Üç şey rağbet- tedir: | — Hayuzlar bağlar âlemi! Cuma günü kasabada ne kadar araba varsa halka kiralanır. Bun- larım bir kısmı Küçük ve Büyük Havuzlar namı verilen bağların arasındaki eğlence mahallerine, bir kısmı bağlara gider. Akşam 7-8 de bu 150 - 200 araba bir- biri ardına dizilir ve pek ağır yürümiye başlarlar ve beş daki- kade bir dururlar. Her arabada ut, kemandan tutunuz da def, darbuka bile vardır. Eski yeni şarkılar gazeller okunur. Bu ara- ba kafilesinin iki tarafı da seyir- cilerle çevrilmiştir. Kasabaya ya- rım saatlik olan bu yol bu suret- le ikl saatte katedilir. 2 — Panayır: Gelibolunun tam karşısında Anadoluda Çar- dakta bir haftadır devam ediyor. Bütün Gelibolu halkı en küçü- ğünden en büyüğüne kadar her- gün kayıklar ve motörlerle gidip gelir. Bigadan, Çanakkaleden, İs- tanbuldan ve her yerden gelen binlerce insanlarla — burası bir mahşeri andırıyor. 3 — Kum Banyoları: Bütün bu panayıra gelen köylü ve ka- sabalı halk aynı zamanda kumla- ra girerler ve kızgin kuma gö- mülerek saatlerce kalırlar. Güya ağrı ve sızılarını orada bırakırlar. Bu kumlar iki kısımdır. Birisi Anadoluda panayırın olduğu Çar- dakta denize uzanan bir dilde, diğeri Gelibolunun — Hamzabey koyundadır. ki burası bilhassa fevkalâde güzel bir kumdur. Bütün bu kumların şifa hassasını halk şöyle bir efsane ile izah ederler: Çardaktaki kum dilinin henüz mevcut olmadığı devirde Çardak- tan bir kayık Geliboluya hareke- te hazırlanmış. O sırada bir ço- ban gelmiş, kendisinin de Geli- boluya geçirilmesini rica etmiş. Kayıkçılar çobanı şöyle bir süz- dükten sonra hiç aldırmamışlar ve Geliboluya hareket etmişler, Çoban bunların gidişine biraz baktıktan sonra eteğine oradan biraz kum alarak denize dökmiye ve derhal kara kesilen bu kum fzerinde yürüyüp kayığın arkasın- dan golmiıîı başlamış, Bunu hay- retle ve korku ile gören kayık- çılar kemen dönüp çobanın elini ayağını öpmüşler, ve kayıklarına alıp Geliboluya geçirmişler. Bu çoban Hızır aleyhisselâm imiş ve bu kum da bundan dolayı pek mübarek ve şifalı imiş. Trabzonda Yumurta Ve Fındık Satışı Trabzon, 6 (A. A.) — Bu bafta Tubzon“.l:oıı;undı 4 kuruş par 7 kuruşa kadar 40,080 kilo iç, 16 18 kuruşa kadar - 111,800 kilo kabuklu fındık, 13 kuruştan 14 kuruş 10 paraya kadar 26,500 kilo yaş fındık ve 50 paradan 221,500 adet birinci yumurta ve 20 paradan 11 bin adet ikinci yumüurta salılmıştır. Çorluda Bir Kaza Çorlu ( Husust ) — Kazamıza bağli Balaklı köyünde çok acıklı bir kaza olmuştur. Köy halkından olan Mustafa oğlu Abdullah baba- sının Karadağ tabancasile düğün- de ateş etmek Üüzere oynarken yanında bulunan arkadaşları 12 yaşında Âdem ve sekiz yaşındaki Kâmili sol baklarından vurmuştur. SFT UN c YNMN D MEMLEKET HABERLERİ Osmancık Kasabasının Müs- takbel P_lânı_ Hazırlandı Osmancık, (Husust) — Ço ruma bağlı bir kaza olan Os- mancık pek eski zamanlarda ku- rulmuş bir kasa- badır. Kızılırmak kasabanın orta- sından geçmek- tedir. Osmancık yakın — zamana kadar —mühmel bırakılmış, imar- dan mahrum kal- mış bir kaşaba idi. — Yolsuzluk yüzünden iktısa- den de geri kalmış olan Osman- cıkta- son zamanlarda canlı bir imar faaliyeti başlamıştır. Bilhassa yol yapılmasına ehemmiyet veri- mektedir. İrmağın şimal tarafında büyük bir — kayalık — vardır. Bu —kayalığın — vaktile — Türk | beylerinin — ikametine — mahsus | Osmancığın 15 gözlü köprüsü bir mahal olduğu söylenmekte mevcut bazı eserler de bu ciheti te'yit etmektedir, bu kayalığın etrafında bir de kale vardır. Belediye kasabanın müstakbel plânmı bazırlatmıştır. Kasaba ev- leri en mütekâsif olduğu kayalık muhitinden yavaş yavaş kasaba- | mın merkezine ve # — belediye muhi- S — tine doğruyayıl- maktadır. Kasabada ve Kızılırmak — Üze- rinde 15 göz lü kârgir ve pek büyük bir köprü yardır. Köprünün beş gözü karada on gözü ırmak için- dedir. Yazın sular azaldığı için an- cak beş gözün den su akmak- tadır. Kaza arazisi çok münbit olduğu içi her nevi ekime müsaittir. Bağlar ve bahçeler mahsul ve meyva verimi noktasından pek bereketlidir. Kasaba 3 - 4 saat mesafeden gayet cesim ve balta girmemiş denecek kadar gür ormanlarla muhattır. Armutlu Suya Ve Telgrafa Kavuştu Armutlu (Hususi) — Armutlu halkı, posta ve telgrafsızlık yü- zünden müthiş bir müşkü'ât için- de bulunuşordu. Armutlunun bu ihtiyacı karşılanmış, burada bir posta ve telgraf şubesi tesis edil- miştir. Bursa Valisi Fazlı, Bele- diye Reisi Muhittin, Gemlik kay- makamı Gani Beyler tarafından küşat resmi yapılan telgrafhane- de ilk tel yazısını Vali B. ver- miştir. Kasabamızda su sıkıntısı da hüküm sürmekte idi. Bu iş te halledilmiş, Diyarıbekirden gelen genç mühendislerimizden Namık Bey, yol ve sair işlerini ikmal ettikten sonra, Vali Beyin emrile, asri bir çeşme plânı tertip etmiş- tir. Vali Fazlı Beyin himmetile, çeşmeye sit bütün İecvaztmat ve ustalar Bursadan getirilmiş, der- hal işe başlanarak çeşme inşa edilmiştir. Çeşmenin küşat resmi pek yakında Vali B. tarafından fera edilecektir. Çoruh Emniyet Memurluğu Muş ( Hususi ) — Emniyet Me- muru Tahir Bey Çoruh Vilâyeti Emniyet Memurluğuna tayin edil- miş ve yeni vazifesine başlamak Üzere hareket etmiştir, Koşan Panayırı Keşan ( Hususi ) — Kazamız- da Eylülün dokuzuncu günü bir hayvan ve emtla panayırı kuru- lacak ve bir hafta devam ede- cektir. Her sene olduğu gibi bu sene de panayırda - hararetli alış veriş yapılacağı tahmin olun- maktadır. Balıkesirde Sünnet Düğünü Balıkesir ( Husust ) — Himayel Etfal Cemiyeti tarafından 30 ağustosta büyük bir sünnet düğünü tertip — edilmiştir.. Düğüne 75 şehirden, 25 köylüden olmak üzere yüz çocuk girmiş ve Himayel Etfalin candan alâkası İle bu yavrular — sünnet ettirilmiş — ve eğlendirilmiştir. Muşta Maarif Hayatı Müaş birinci mektebi ve talim heyeti Muş, (Hususi) — 60 bin küsur liralık bir bültçeye malik olan Muş maarifi, kıymetli eller tara- fından idare edilmektedir. Geçen sene Mardinden naklen buraya gelen Maarif Müdürü Hüsnü Beyin gayretleri neticesinde bütün mek- teplerin eşya ve ders İevazım mümkün mertebe temin edilmiş ve umumi mesalyo gayeli bir veçhe verilmiştir. Bu sene bütçenin tasdikini müteakip - merkez de dabil o- duğu halde - birçok kaza ve köy mekteplerinde esaslı tamirat ve inşaat yapılacaktır. Bugün vilâyet dahilinde (20) mektep vardır. Bunlorın (4) tanesi Bitlis kaza- sinda olup ikisi tam devrelidir. Ayrıca bu kazada (75) mecutlu bir ortamektep vardır. Bu mek- teplerde çalışan (44) muallimin (19) unu yeni mezunlar — teşkil etmektedir. Bu sene bu mekteplerden (82) talebe mezun olmuştur. Bunlar- dan birçokları da geçenlerde Maa» rif dairesinde yapılan Usta inşaat ve San'atlar Mektebi müsabaka imtihanına iştirak etmişlerdir. Mü- him bir kısmı da İleyli meccani ortamektepler İçin yapılacak imti- han gününü beklemektedirler. Bitlis Ortamektebinden mezun olan efendilerden birçoğu da ilerlke | de yapılacak Lise ve Muallim mektepleri müsabaka imtihanına hazırlanmaktadırlar. — Bunlardan bir kısmı daha şimdiden vilâyet merkezine — gelmişlerdir. -Ayrıca birkaçı da asilleri askerde bulunan muallimlerin — yerine vekil tayin edilmeleri için Maarif Müdürlü- ğüne müracaatta bulunmuşlardır. Bütçenin henüz — tasdikten gelmeyişi ve bu yüzden de tamirat işlerinin kalmış olması dolayısile mektep — tatilinin bir müddet daha temdit edileceği umulmak- tadır. Bura muallimleri arasında , çok samimt bir hayat vardır. Birçok günlerde Maarif idaresinde ve birinci mektepte kendi arala- rında toplantı yapan muallimler, mesleki birtakım hasbihallerde bulunmak - suretile tatil aylarını lstifadeli bir şekilda geçirmişler- dir. Hatta bazan temsiller vermek Buretile de halkın İstifadesine çalışmışlardır. İlk tedrisat müfettişi Nurettin Siret B. arkadaşlarını her sahada teşvik etmekte ve onlara rehber- lik yapmaktadır. Mui!ada_mıtışlan Muğla, 6 (A. A.) — Ergani dahilt lıiillı(::ınııın (C) Iâıtibluhı satışına anmıştır. iîrlul gîl'ııl' bu tertip tahviller de halkı- mız tarafından bü: bir teha- lükle satın alınmaktadır, Hariçte Bizim Hakkımızda Yeni Türkiye Nasıldır ? Almanya'da çıkan ve M. Hitler'in Hkirletini beğredan yazı resmi Völkişei Beobahter gazetesi, Gazi Türkiyesi bakkında bir tetkik serisi neşretmek- tedir. Biz bu yazılardan bir kısmınt buraya naklediyoruz: Son senelerde ve bilhassa Cümhuriyetin onuncu yıl dönümü münasebetile Almanya'da da bir çok mehafil alâka ile genç Tür« kiye'ye teveccüh ederek bu mem- leketin kendi dahilt ihtiyaç ve zaruretlerine göre devam etmekte olan iktısadi ve siyasi İnkişafını zaman zaman takip etmişlerse do bu mehafilde bir mesele hakkın- da ötedenberi bir anlamamazlık hüküm sürmektedir. Bu mesele şu suali ortaya atmıştır: Ankara niçin Yeni kiye'nin hükümet merkezi olmuştur? Bu sualin cevas bını vermekle ayni zamanda Als man okuyucusuna Türkiyenin büs yük ve mütebariz bir mikyasta Ankara şehrinde bir ifade şekli alarak tecessüm ettirilen yenl rubunu anlatmıya çalışacağız. Tamamen zahirf bir görüşe nazaran, yeni Türkiyenin hükümet merkezi, muhasım devletlerin te- cavüzünden masun bulundurulmak için Anadolu içine nakledilmiştir. Fakat aynı zamanda bu tedbir ile daha başka şeyler de vuku« bulmuştur: Kemalist idare; İstane bulun kozmopolit muhitinin an'a- ne ve iliyatlarile alâkasını kes- miş, Kapitülasyonlar zihniyetinden ve sahte medeniyet tezahüratın« dan uzaklaşmıştır. , Çölde bir şehir - Ankaranın hüökümet merkezi olarak intiha- bında başlıca sebep, burasının, devrinde — İstanbulu memlekelin içi ile bağlıyan âz miktardaki demiryollarından biri- sinin münteha noktasını teşkil etmiş olmasıdır. O vakitler Ân- kara halis bir Türk vilâyet mer- kezi idi. Çok fakir, civar ve havalisinin son derece gayri ikti- sadi şerait ve vaziyette oluşun- dan levantin parazitlerini kendisi: — ne çekecek biçbir cazibesi yoktu. Mamafih bu fakirane, fakat mühim olan şerait ve evsaf sayesinde « yeniden kurma » işinin ihlilâfsız bir surette yapılması ve kontrolü emniyet altına alınmıştı. Ankara - Hammer — Purgstak Vin (*) şairane bir tasvirine tama- men zit olarak - Avrupa mede- niyetine alışan herkes için fena bir çöl vaziyetinde idi. Gözün alabildiği kadar geniş ve kıraç bir ova - insana elem ve ıztırap; gam ve kasavet verici bir step halinde ve ancak bazı yerlerde yalçın — kayalıklarla katedilerek Sonsuz ve çıplak tepe silsileleri içinde uzanıp gider, Şehrin kapı" ları önünde evvelce malarya ba- taklıkları vardı. Toz - fırtınalari eserdi, su yoktu. Eski su yolları vo- çeşmeler harap olarak gayrikabili istimal bir hale gelmiş, membalar kurumuş ve bu suretle memleket ayri münbit ve fakir bir hale Sqmı. Bu gayri müsait şerait altında ve gayet mahdut vasıtar larla hükümet ve idarenin, kültür — ve medeiyetin yeni bir merkezini yaratmak ümitsiz bir teşebblsü irişmek demekti. Fakat o vakit emalizm, emel ve İdeali mad* diyet Üzerinde galip ve mu* zaffer kılarak kendi kudretlinif nüfuz — ve zindegisini iıü: için her hareketinde kat'i imtihan devresinde bulunuyordu: Kemalizm-Türke zengin mikyastâ nasip olan - siyasi bir kiyaset V8 dürendişlik göstermek — sur! imtihanda — muvaffak olmuş davayı kazanmıştır. edebiyatının tetkikçisi vü teroül olup 1774 te döğmüş ve 1 ölmüştür. TI Jos. v. Hammer Purgsteli ŞArk Mf, |