5 Eylül 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Sıvaslıların Cuma Mesiresi Sıvas, (Hususi) — Elektrik fabrikasının — bulunduğu Sıvasın mesiresidir. Bilaassa cuma gün- leri bütün Sıvas halkı buraya gider ve şehirde derin bir sessizlik hüküm sürer halkın Paşa fahri- kası ismini verdiği bu mesire yöksek kavak ağaçlarının gölge- lediği geniş bir sahayı ihtiva et- mektedir. Yer yer küçük şelâleler yaparak akan gür suyun kena- rında oturup tabiat güzelliklerinin doyumu olmayan zevkini yudum yudüm içen bahtiyarlar bütün bir haftanın yorgunluğunu unu- turlar. Paşa fabrikatma- giden yolda bu derenin kenarından ve kavak ağaçlarile gölgelenmiş, temiz bir yoldur. Her cuma genç, ihtiyar, kadın, erken bütün Sıvaslılar Pa- şa fabrikasına giderler. Burası her cuma yüzlerce çadırlarla do- lar. Yer yer eğlenceler — kurulur, danslar yapılır, mill! oyunlarla ve nezih eğlencelerle saf ve açık havada tam ve ferah bir gün geçirilir, Sıvasta cuma günlerinin zevkine doyum olmaz. Biga Köylerinde Son Posta Biga (Hususi) — Yetmiş beş haneden ibaret bulunan “Çavuş- köyü,, Biganın adeta bir maha- Tesi mesabesindedir. Köyün halkı şehirde bir sigara yakarlar. Bi- tinceye kadar köylerine varırlar. Kadim yerli köylerinden olan bu şirin köyün evleri hep birer kat ve kerpiçten — yapılmıştır. Damlariı —tamamen kiremittir. Ahâlisi — reçperlikle — meşguldür. Tarlaları çok verimli olduğu için hiçbir sene mahsulden muhrum kalmazlar. Hayvan basledikleri için ka- sabanın tereyağını çok vakit bu köy temin eder, Kışın güzel kaz ve hindi besleyip satarlar. Bu köyde birkaç hanede kızanlık muhaciri vardır, bunlar, reçberlik yapmakla beraber bir taraftan da yetiştirdikleri gül bahçelerin- den gülyağı ve gülsuyu istihsal ederler. Geçen sene bu köyde ekilen şeker pancarları çok verimli ol- muşsa da civarda şeker fabrikası olmadığı için bunlar Biga şeker- cilerine yok pahasına satılmış, ba- mları da bu pancarlardan pekmez yapmıştır. Gülcülük ile meşgul olan mu- hacırlar, bu işten fevkalâde istifa- de etmekte ve rençberlikte bul- dukları randumanın bir mislini bulmaktadır. Köyün pek yakınındaki “Arap dede,, çınarlığı Biga ile müşterek pek güzel bir mesiredir. Buradaki yıl görmüş ulu çınar ağaçlarının ve kenarda akan Biga çayının manzarası çok bedildir. Buköyün kadınları erkeklerin- den daha cebbar, daha becerik- lidir. Tarlalarında kışın yiyecek- leri patates, soğan, kurufasulya, nohut ve saireyi yazdan anbara koyarlar ve çokluk çarşıya mub- taç olmazlar. Köyde, üç dershaneli bir mek- tep açılmıştır. — M Ş. I Münakaşa Yine Tokatın İmarı İçin Şehri Evvelemirde Söhret Yeşilirmak Kenarına Çekmek Lâzım Tokat (Husu- si) — Kayalık- lar arasında dar bir boğaza kus rulmuş olan to- kat kasabası içi- lecek İyi bir su $ membama ma- - lik değildir. Ar- zi — teşekkülâtı itibarile lâğım- ları — kasabanın içinden — geçen üstü açık dere- ye akmaktadır. Tokatlılar yazın bağlara çekile- rek şehrin bu sıkıntılı vaziyetinden senenin mah- dut bir mevsiminde kurtulmak- tadırlar.Bugünkü vaziyetle şehir bü- yümeğe müsait değildir. Tokadın Tokattan bir manrara şünmek bunun için de şehri ya- mıyıvıı bir kilametre mesafe- Yeşil Irmak kenarına çek- mek lâzımdır. Bu vaziyetin doğ- imarı bahsinde müstakbeli dü- | ması için Gazi Hazretlerinin rekze-| bir eş yaratılmış olacaktır. A dapağarında Pancar Sevkıyatı Başları Adapazarı ( Hususi) — Bu sene ilk defa olarak şehrimizde ve civarında ekilen pancar mah- sulü artık kemale gelmiş ve Pancar şirketi tarafından Eskişe- hirde geker fabrikasına sevkine başlanmıştır. Pancarı ilk defa merkeze uzak olan köyler çıkartarak getirmek- tedirler. Köylerden yevmiye 400 araba pancar getirilmekte olup hergün —muntazam şekilde 17 vagon mal Adapazarından, 10 vagon mal da şehre bir saat mesa- fede bulunan Arifiye istasiyonun- dan sevbalunmaktadır. Eskişehir fabrikasına diğer pancar merkez- lerinden de yevmiye 160 — vagon mal gitmektedir. Şehrimizdeki Pancar şirketi memurları zürraa hüsnümuüamele yapmakta ve biçbir veçhile haksızlığa meydan bırak- mamaktadırlar. 90 Yaşında Dişi Çıkan İhtiyar Kayseri vilâyetinin Pınarbaşı Kazasına bağlı Kırkısrak köyünde Bekir oğlu 98 yaşında Mehmet ağa yetmiş yaşında iken ağzındaki dişlerini tamamen kaybetmiştir. Şimdi yeni baştan ve tamamen çıkmıştır. 80 Ağuztos Zafer ve Tayyare bayramı memleketin her tarafında hüyük tezahüratla tes'it edilmişti. Muhabir- lerimiz bu tezahürata ait resimleri göndermektedirler. Bugün hneşrettiğimiz resimlerden Üstündeki 1, 2, 3 numaralılar Kırklarelinde yapılan tezahürattan geçit Memlekette Zafer dilecek heykelle- Fi ile resmi bina- ların köprü ba- şını ve kışlaların önünü süsleme- si küfidir. Yarın bunlara inzimam edecek — hükü-: met konağı,hapls- hane, Tıbbı Ad- İt Tokatı Yeşil irmak - kıyılarına doğru çekecek- tir, Bu takdirde Yeşil irmakta iş- lemesi pek müm- kün olan şehir Tırhala bağlanacak bu suretle rhlr hem iktısaden yükselecek, em de Sen nehri kenarında ku- rulmuş olan Parise Yeşil yurtta Karapürçek Nahiyesi Hükümet Konağı Yapıldı Karapürçek nahiyesi hükümet konağı sun, Karapürçek, (Hususi) — Nahiye halkı nahiye merkezinde"ihtiyacağl| bulursak — bulalım, kâfi ve uygun yeni bir hükümet konağ ahalinin yardımı ile yapılan bu yeni hnE:ı 30 Ağustos zafer bayramında yapılmıştır. Alpuda Yakalanan Hırsızlar Eskişehir ( Husust ) — Kıpti Mustafa isminde bir adamla 3 arkadaşı Alpu Nahiyesinde Buğ- day satıp köyüne avdet etmekte- olan Hamamköylü Mustafa Efen- dinin yolunu kesmişler, hayvan- larından birisini öldürüp diğerini yaralamışlar, 16 lirasını alıp kaç- mışlardır. Jandarmanın - takibi neticesinde yakalanan mütecaviz- ler Adliyeye teslim edilmişlerdir. göztermektedir. Bay_ ramı yaptırmışlardır. Tamamen met konağının küşat resmi Trakyada Panayırlar Tekirdağ, ( Husust ) — Her sene olduğu gibi bu sene de Hayraboluda bir hayvan ve eşya panayırı kurulacaktır. 15 Eylülde başlıyacak olan panayır 3 gün devam edecektir. 5 gün devam etmek Üzere Malkarada da 14 Eylülde bir panayır açılacaktır. Malkara kanayırında — pehlivan güreşleri de yapılacaktır. $ . Meedier Bea & Pai d resmini ve nutuk söylemektö olan Livâ Kumandaniıni göstermektedir. 4 - Denizilde yapılan tezahüratta bir safhayı, B - Bergamada resmigeçit sahasinda nutu': söyleyen bir zabiti, 6 - Tekirdağında geçit rosmlni Meselesi Nurullah Ata Bir ay kadar oluyor, bu sütun- da « Varlık » mecmuasından ve bilhassa Yaşar Nabi beyin «Şök- ret Tufeylileri» isimli bir yazısın- dan bahsetmiştim. Yaşar Nabi bey, mecmuasının 28 incl sayı- sında «Şöhrete, tenkide ve Nurul- lah Ata beye dair » isimli bir yazısında ©o mevzua tekrar dönüyor ve benim gibi «polemik- lerinde daima nezaket hudutları içinde kalmasını bilmiş ve şahsi- yat yapmıya tenezzül etmiş bir muharrirle — münakaşaya» hazır olduğunu — söylüyor. Hakkımda kullandığı sözlere teşekkür ede- rim; doğrusu baksız olmadığını zannediyorum. Davasında değil, şakam hakkında söylediklerinde... Gelelim davaya. Yaşar Nabi Bey «Şöhret Tufeylileri» yazısın- dan benim kuşkulandığımı, onda benim kasdedildiğiml — sandığı- mı söylüyor. Hayır, böyle bir zanna düşmedim; çünkü ekseriya böyle « şöhret tufeylisi » olmakla yani miülesses şöhretlere çatarak tanınmak arzusu beslemekle itti- ham edilenler gençlerdir; halbuki Yaşar Nabi Bey yaşça benim çok küçüğümdür ve elbette a makalesini yazarken benim gibi kendinden —evvel — işe — başla« mışları değil, kendindon sonra gelenleri kasdetmiştir. Fakat o ittihamın acısını bilirim çünkü ben de çok “uğradım. Derhal söylleyim gayet fena ve hemen hemen daima haksız bir ittiham- Kimseyi — samimiyetsizlil'a. ittihama hakkımız yoktur; okudu- bir daki — fikirler :.ııııuhd" ı= olursa — o onları ne kadar yanlış muaharririn onları söylerken cidden düşür- düklerini yazdığımı farzetmemiz lâzımdır. Bir adama: «Sen böyle düşünmüyorsun, mahsus — böyle Bö) l demeğe nasıl hak- kımız. olur? Hakkımız, — lüzüm görüyorsak, onun — düşüncesinia anlış olduğuna ispat etmektir. Biıiıı düşüncemize uygun olmı« yan — fikirlerin — samimiyetsizlik mahsulâ olduğunu iddia etmek olsa olsa kendimizi lâyuhti say- dığımızı gösterir, karşımızdakinin yanlış düşündüğünü iİspat etmez. Yaşar Nabi Beyin tasvir ettiği cinsten İnsanlar yoktur demiyo- rüm, fakat zannedildiğinden çok azdır. Hem bir fikri müdafaa edenin samimt olmaması o fikrin sakatlığını ispat etmez ki! İşimiz şahsiyat değil de fikir tenkidi iso muharririn ileri sürdüğü kanaato İştirak edip etmediğini değil, ancak ©o kanaatin doğru olup olmadığını araştırırız. Yerleşmiş şöhretlere çatan- lar İsterlerse bunu sırf kendilerini tanıtmak, kendileriaden bahset- tirmek için yapsınlar, biz onların gözlerini muhakeme eder, kendi düşündüklerimizi söyleriz; hücumüâ uğrayan —meşhur adamın, yeni münekkidi tarafından görülmiyeü meziyetlerini göstermeye çalışırız. Bittabi lüzum görürsek. Fakat © yeni münakkide: «Sen bunlari mahsüs — söylüyorsun, — samimi değilsini» — demek — bir. - aciğ alâmetidir, beğendiğimiz adami müdafaa edemiyoruz, o tenkitlert cevap bulamıyoruz demektir. aşar Nabi beyin sözlerini üzerime alınmadım; onları, btf kime müteveccih olursa ölsüt haksız saydığımdan tenkit ettirme — d