Uzak Şarkta İngiltere, Rusgya Japonya Tan gazetösinin * diş meseleler , Oütunu — içlmi “ İngilterenin Uzak Şarktaki endişeleri . ne dalr olgun bir yazı gözüme ilişik Andre Dü- bosk'ın kaleminden çıkan bu tetkik Mserini, Dahvale yükif bir. adamın düşüncesi Üzerinde durabiliriz. Muharrire göre İngiterenin gerek menfeati, gerek hüluzu Uzak Şarkta mütemadiyan düşmektedir. Onun içindir ki Uzak Şark ahvaline İagilizler hus #hemmiyet — vermiye başlamilşlardır. Bilhassa Mançuriye bir İngilir Iktisadi tetkik heyetinin gönderilmesi, İngiliz Matbuatını ziyadesile memnun bırak- Muştır. İngiliz Hecaretinin Uzak Şarkta daştığı müşkilât yalnız Mançur tahasına — İnhisar etmiyor. — Savyet Ru; sıkı bir anlaşma Ve iktlsat ip eden El histan ve İranda da varziyet iyi git- Miyor. Ayrıca OÖrta Asyada, yanl Sing-Kiyangda da — İngiliz — ticareti bacalıyor. M. Andre Dübosk — vaziyeti bu Turetle tenbit ettikten sonra ttmana dönüyorn. 19 uacı Göze çarpan İagiliz - Rus r dayandığı — 1907 itilâfini — anlatıyor, iganistan — ve Tibetin İngiltereye, se da nasıl Rusyaya nüfuz mınta- olarak ayrıldıklarını kaydediyor Ve bugünkü vaziyeti, Çarlık Rusyanın düvrilmesinin tabil bir metlcesi adde- derek İngilterenin bu vaziyet! lehine istismara çalıştığını, bu hususta da Japonyanın Sovyetlerel olan - bazı İbtilâflarından — lstifade — ettiklerini tesbit ediyor. M. Andre Dübosk'a göre ticari ve İktasadi noktadan - İngiltere için en büyük rakip Japonyüdır. Fakat bu doğruya karşılaşmak lstememekte de İngilte- tenin bazı düşünceleri olabilir. Bina- mabsulü olurak ele ahp | bir | Avusturyada Mahkümiyetler Bir Kişi İdama Mahküm Oldu Viyat 30 (A. A.) — (Enstal) da temmuz nına kumanda etmiş olan ve bir jandarmayı öldürdüğü de sabit bulunan — Nazi Franzebner — idama, diğer Iki ael mücbbet küreğe ve om kişi de 10 seneden 20 seneye kadar muhtelif kürek cezamna — mahküm olmuşlardır. Sırpların Bir Tekzibi Belgrat, 30 (A. A.) — Avala ajansı neşrettiği yeni bir tebliğde, Yugoslav memurlarinın, — Yugoslavyaya — iltica ederek nezaret altına alınan Nazilere eshilât göstermekte ğu hakkında Rayhpost gazetesinin naşrettiği ma- kaleyi protesto etmekte ve alâkadar makamattan aldığı salâhiyete lstinaz den bu haberin amıl ve esastan ürl olduğunu kaydeylemektedir. M. Hitlerin Temsili Vazifeleri Berlin, 30 (Havas) — Bazı siyasi mahalilde, Başvekilin — temalll me- selesinin Nazi — firkasının — Nürem- berg kongresinde halledileceği bildi- rilmektedir. Halen M. Hitlerin firka Idaresindeki mümessili olan M. Hes şimdiki vazifesini muhafaza edecek | ve M. Göring bir. nevi Başvekil mu- #naleyb Japon emperyalizmini Sovyet | Rusyaya kargı hususi bir hassasiyet RBöntermeye sevkeden, İşte bu İngiliz | e#malidir. Bu itibar ile Urzak Şark darası — Japonya,” Savyet Rusya lltere arasında oynanan mühim bir Partidir. Bu partide Amerikanın da Mühim rolü vardır. Amerikanın Sovyet Rusyayı tasdik otmesi, Sovyet Rusyanın Şarki Sibirya sahillerinde asker top- İsması, oynanan — partinin muhtelif tafhalarından ibarettir. Bir iddiaya Wöre Japonya, 1935 senesinde — toplar Hacak olan deniz. —konferansına hu n ştirak — etmiyecek, #dacek oluran behemehal gartlar de- Aşk ve Gençlerindir ar —©. 8- 94 Dünkü kısmın hülâsası: Reşit; Harbiyeden yeni çıkmış genç bir zabittir. Bir akşamüstü, arkadaşlarile yaplığı bir eğl den eve dönünce aannesinin sert yüzile kazşılaşıyor. Ânnesi ondan gikâyetçidir. — “Yant — öbürrün yazifeye geçip gideceksin. - Kız kardeşini — biç düyündüğün yok Zavallı gezme, eğlenme istemaz mif Sen gidince büsbütün yalnız kalmıyacak mı?,, Diyor. Aznesl- nin Söylenmesi —Reşidin canını sıkıyor Ve odasına — çıkıp yatıyar. Annesi alt kattaki — odada hâlâ söylenmektedir: cee vınl::ı pek haşarı Durup - dinlendiğ yok, mektepta iken belli ıılııı:—ı yordu. H bir geliyor, yirmi dört saat kalıp gidiyordu.s Şimdi :lııln ı= Böceyarıı olma- an eşil atmıyor. Bir yey değil Kadıköy _l'ı-y_ Filiz gibi oğlanı — gören Şıllık hazlar kokusunu aldılar mi vaydır Kğli, Nigâr Hanımın oğlu geçen Çij bahriye zabiti çıkmıştı. lan lekeleden evine gelinciye kadar - albtnn — ali. | | avini olarak M. Hitlari temail sektir. Silâh Fabrikaları- nın Kontrolü Vaşington, 30 (ALA.) — Mühlmmat meselosi hakkında tahkikat yapan Ayan komlsyonu, gelecek haftadan İtibaren — toplanı Komlayon leşik Amerikada yapilan mühimmat ve techirzatın temamen hükümet kontu- roki altında olması taraftarıdır. ede- graflarta bu hususta Japonyaya bazı emeller atfetmesi ve Vaşington deniz karar verdiğini şemmiyeti halzdir. çarkta Sovyet Rusya- ya düşman yapan Japon rekabetlidir ve iki hasmm — biribirine boğdurarak partiyi kazanmak siyaseti — İngiliz ananesine uygun olduğu — icindir ki İngiltereyi Japonyaya koltuk Yvermiş ' nerzareti, Allas fFilosunun Bahrimuhite | hareköti tarihinl 29 Eylâl olarak tes- husut ir muhabbeti değil — Süreyya Burhan Cahit başladı. Bu zaman oğlun mu var derdin var. Eskiden kız evlât başa belaydı. Şimdi erkek - evlâttır... Hemen Rabbım benimkini kötü diline düşmekten saklasın. Zemane kızları evlenecek delikanlı buldu- lar mı sinek gibi kanat çırpıyorlar. Korkuyorum — bizim — ağlanı da baştan çıkarmasalar. Bu zamanda erkek evlât piyango gibi birşey, elinde dört kaşlı bir — delikanlı oğlun oldu mu elini öpene, haz- nesini dökene verirsin. Eskiden — delikanlılar ağırlık, yüzgörümlüğü — verirlerdi. -Şimdi iş tersine döndü. Frenkler gibi biz- de de şimdi ağırlığı kız. tarafı veriyor. Doğrusu da bu ya. Bu zamanda erkek nerede? Benim de bir kızım var amma daha evlene- cek yaşa gelinceye kadar zaman geçer.. Hem onu kurtaracak yine | ağabeyisi.. Reşidi şöyle zengin bir yere mı bir kızla namıl olsa başa çıkarız. İile velü- kin şu bizim Leylânın halini be- | yenemiyorum. Reşitle aralarından su sızmıyor. Vakıa hala kızı, amca | gocukları amma- dünyanım hali İK Ges e B Cemiyeti Akvamı İtham ı Bir Gazete, Büyük Devletlerin Elinde Bunun Bir Oyuncak Olduğunu, Bir Daha, TU LAİ Söylüyor Milletler cemiyeti bir toplantı helinde Cenevre, 80 (ALA.) — Uzak Şarkta harp tehlikesinden bahseden Nasyon gazetesi, Sovyetler - Japonya münasebetlerin! hukukf — bakımdan tetkik ederken bir misal olarak Maa- çurl harbi melesi Ürerinde duruyor. Büyük devletlerin Mançur! hâdiseleri esnasındaki tavsiyelerinin yerine geti- | Kmî:rikah Donanması 29 Eylülde Maneavra Yapacak 30 (A.A.) Vaşington, — Bahriye bit etmiştir. Torpido mubripleri müz- tesna, bütün filo Kübada, Guantana- moya gidip manevralara İştirak ede- cektir. Makon — balonu da Panama kanalını filo ile beraber geçecektir. Sarda Kurulan Mahkeme Cenevrü, 30 (A. A.) — Haber verll- diğine göre “ Sar , âraylumumiyesi için teşkil edilecek yüksek mahke- meye İtalyan M. Bindogalli riyaset edecektir. Irlandalı M. Meredit, ikinci rele olacak, öteki 6 hakimden 2 l İsviçreli, birisi İsveçli, birisi Nerveçli, birisi de Portekizli olacaktır. Ateşle barut.. Geçtim oğlanın niyeti bozulur. Gönül verir. Hiç yoktan başıma dert açılır. Bir şey değil biz oğlanı zengin, nüfuzlu bir adama damat yapalım, o | sayede kendimizi de toplayalım derken Üstelik bir de püsküllü belâ alırz. Oğlan daha maaşa geçeli şunun şurasında iki ay olmadı. Kendi geçimimiz kendimize yetmiyor. Bir de o içimize gelirse halimize yedi kat düşmanlar güler. | Vakıa iki çıplak bir hamamda yakışır derler amma.. zaman © zaman değil.. şimdi el; adamın eline bakıyor. Benim yarın öbür gün gelin olacak kız evladım var. İki parça eşyam varsa ancak ona yetişir..... Doğrusu tam göz açacak sıra.. Reşidin haline dik- kat etmek lâzım. El kızları bal alacak çiçek arıyorlar. Zamane fingirnozları fettan mı fettan... Erkek gördüler mi peynir kokusu almış findik - faresi gibi etrafım alıyorlar. Reşitciğlim de alımlı delikanlı doğrusu.. böyle çınar gibi deli- kanlıya hangi taze gönül vermez. Onlar versinler zarar yok. Oğlan eğlensin, öteye geçsin. Kendi tutulmasın da geçtim, Hele şu Leylâya çok kıziyo- ram. Oğlan — mektepten — çıktı çıkalı — türlü —bahanelerle bize geliyor. Üstelik maksadı sanki a dağilmis gibi! bana: | taklar... rilmediğini söylüyor ve gu neticeye varıyor: * Çünkü büyük devletler kuvvet. Terini, İlân etmiş oldukları hakkın #mrine vermek İstemediler. Şu halde milletler cemiyetinin müdahalesi, hu. kuki bakımdan xiyade büyük devlet. lerin siyasetine bağlıdır.., Bir Yarış Dolandırıcılığı Almanyada Bir Çete Tutuldu Hamburg 30 ( AA Fransa at koşularının neticslerini şifreli olarak alan ve kazanan hayvanlar Üzerinde oymuyarak — dolandiricilik yapan . altı | kişilik bir çete yakalanmıştır. Bunlar milyonları aşan bir para dolandırmış- lardır Bir Yol Kazası Verşova, 30 (ALA.) — Pozman el a bir otobüle - tren çarpışımas 1 kişi yaralaı b Alman Donanma Manevraları Kiyel, 30 (A.A.) — Alıman filosu Baltık denizlerinde manevralar ya pacaktır. Gönül İşleri Evde Ecnebi Mürebbiyenin Rolü Aşk bahsama dolayısile temas eden bir mesele. Bir Kadın oku- yucum anlatıyor : — Çocuğum üç buçuk yaşına geldi ve zevcim bir mürebbiye getirtmek Mtizumundan bahsetmeye başladı. Kocama karşı hudutsuz bir emniyetim var, beni sevdiğini bilirim, Buna rağınen içimde yene- mediğim bir endişe var, müreb- biyeler hakkında okadar çok şey işittim ki korkuyorum, zevelme: «Hayır istemem » desem, bill- rim, en büyük arzusunun bu ob masıma rağmen beni kırmaz, vaz- geçer, fakat bu takdirde de çocu- ğuma fenalık etmiş olmak endişe- sile üzüleceğim, kuzum banım teyzeciğim, ne dersiniz. Getirtelim mi ve getirtirsek necinsten olsun?» Bu okuyucumun endişe et mekte hakkı vardır: Fakat, serveti yerinde olan bir ailenin çocuğu için mürebbiye getirtmesini faydalı bulurum. Çocuk — küçükken garp ter- biyesi ile ve garp İisanı ile Ünsk yet poeyda — eder. Müreb- biyenin hangi milletten olması meselesine — gelince, bu nokta allenin servetinin derecesine ba- kar. İlerde tahsilini -ikmal için Avrupaya gidecekse ve bu mak- satla kendisine ayda (250) lira verilebilecekse, mürebbiyenin İngiliz olmasını tercih ederim, Aksi halde —Alman olmalıdır, çünkü Almanyada ayda (100) lira ile tahsil etmek mümkündür. Bu noktayı hallettikten sonra asıl korku veren bahse geliyoruz. Genç - bir mürebbiye, güzel bir mürebbiye kocaya beslenen İti- madın derecesi ne olursa olsun bir ihtiraxz sebebidir. Fakat mü- rebbiyenin fayda vermesi İçin tecrübe görmüş olması lâzımdır. Tecrübeli bir mürebbiye Ise (40) yaşmı aşmıştır, bir tehlike teşkil edemez, Yalnız unutmadan söyle- yeyim. Ben bu ailenin yerinde olsaydım mürebbiyeyi İstanbulda kapı değiştirmiş olanlardan al- mazdım, yerinde görmek şartile getirtirdim. HANİMTEYZE ——— —— — — Hanımteyzemi — göreceğim di | Diye şaklabanlık ediyor. Hey kızım hey.. Ben böyle ağızları yütar mıyım. Reşitçiğim sırmasını yedi gırı kız anaları bile kırk yılhk ehbap gibi kapımızı aşındırıyorlar... Bir yıl evvel aklınız. neredeydi. kal- Şimdi nereye — gitsem adım: — Hammefendi! - Oldu. Bir izzet, bir Ikram.. Öyleya bugüne bugln delikanlı oğlum var. Dedim ya, Fırsat bu fırsat. Göz açacak zaman. Reşidi kaptırmağa gelmez. Kur'ası da İstanbula çıktı. Uzak bir yere gitseydi. o0 kadar yanmazdım, İstanbul çocuğu, ne kadar olsa öyle kenar yerlerdeki — kızlarla anlaşamaz. Fakat İstanbul.. İlle bu Kadıköy. Allıı*ılı burada yedi evliyayı baştan” çıkarırlar... Rabbim sana emanet, biricik evlüdımı sen muhafaza et. Vak lahi yüzüne baktıkça içim ha- zel yaprağı gibi titriyor. olsun ele avuca da sığmaz. Amma bu akşam epey çıtlattım. Sesini çıkarmadı amma herhalde lâfla- rım kulağında kalmıştır.. Herhal- de arasıra biçimini getirip fısla- malı.. Başıboş bırakmaya gelmez.. Delikanlılar bu yaşlarda kelebek gibidir. Allah vere de bizim oğlan çabucak koza olan kelebeklere benzemesel.. Köşe minderine oturup bir cigara yaktıktan sonra gözleri daldı. Sonra yine mırıldanmaya başladı: — Rahmetli de nur yatsın bize bir şeycilder bırak- madı., Bir hizmetçi tutacak kude retimiz yok, Bu yaşta mutfak- | larda sürtüyorum. Evlâdımın mü- | rüvvetini gördüğüm gün ben de sırtımı verip dinlenmeliyim. El- bette hakkım.. Bunca yıl çile çektikten sonra.. Çok şükür başımızı sokacak bir evimiz var. Amma şu oğlanı bu yaşa getirinceye kadar neler çektiğimi ben bilirim. Yavrucağa yetimlik acısı duyurmamak için nem var nem yok sattım dim. Rabbim kimseye sıkıntı yüzü ü 'arasızlık su.. Hele iki evlât ııHb_l olan ana için.. Çok şükür Reşi- dim kendini kurtardı. Dalyan gibi delikanlı oldu. Artık ana eline bakacak değil.. Kısmeti de açık doğrusu... Bütün arkadaşları uzak uzak yerlere tayin edildi- ler. O Istanbulda kaldı. Amma bir haftada iki gece eve gele- cekmiş. Zarar yok. Şanlı, şerefli zabit oldu ya. Artık vazifeye da onun bu gezip tozma- larından kurtulsam, aksi gibi on beş gün izin vermişler... Şu ild haftayı bir geçirsek... Eh, artık vakit to geç oldu. Arkamı var