T ÜÜ Aşk ve macera romanı — Boynu hattâ göğsü midesi- ne kadar açıktı ve kendi yanıba- gşında da bir kitare yerde yatı- yordu: — Bana bir şey olmadı efen- dim dedi... Ve kitareye melül melül baktı. Başı açıktı, siyah kıvırcık saç- ları vardı. Jems koluna girerek onu yerden kaldırdı: — Bir şey olmadı ya. — Hayır efendim. Bunu söyliyen adam birinci defa olarak kendini yıkân insana baktı ve © anda gözleri acaip- leşti. Âdeta şaşılaştı ve içinden: “A ... Çantalı adam diye düşündü, Tiergarten'de takip et- tiğim insan.,, Evet bu insan Ivan Rabakoviçti. Birkaç gündenberi hep siyah lelbiselerile — profesörün — evinin önünde dolaşan beyaz Rus... Bu kılıkta — oralıların mazarı dikkatini celbetmiş olması ihtima- Hni düşünerek bu kılığa girmişti. Profesör genç kızlarla birlikte otomobille uzaklaşınca o da ev- velâ kendisini bekliyen Hans'ı gidip bulmuştu. Ve bir gecelik elbise değiştirmelerini teklif et- Mişti. O gün iyi para kazanmış olan genç prusyalının o akşam niyeti Berlinin amele mahallelerinde bu- kunan ve Witwen Ball yani dullar balosu tesmiye edilen bir dans mahalline gitmekti. Siyah elbise biyle bir yerde daha gibel gö- rünaeceği İçin genç prusyalı bu teklifi memnuniyetle kabul etmişti. Bir garn tuvaletinde - elbiseleri doğiştirmişler Rabakoviç kitarayı da beraber almıştı. x Jems yere düşürdüğü adama selâm vererek karşı kaldırıma doğru atıldı... Fakat bu defa da bir otomo- bil altında kalmak tehlikesi ge- çirdi, Kurlfürstendammın tarafından gelen bu otomabil adetâ omuz- larını sıyırark geçmiş biraz ilerde demirparmaklıklı bir kapını önün- de tevakkuf etmişti. Mütemadi- yen korna çalıyordu. Birden içe- riden bir köpek havlaması işitildi. Demirparmaklıkların hizasına gel- miş olan Jems villânın arkasından doğru topal ayağını sürükliye, sü- rükliye gelen bir kadının: — Geliyorm... Bir dakikacık müsaade Her profesör dediğini duydu. Ve o anda mel'un vashnı seve, seve verdiği ve önünden Azrailden kaçar gibi kaçtığı met- resini unuttu. Ve oradaki bulunu- şunun sebebini hatırladı. Malüm villanın önünde İdi. Otomabilile gelen profesörü görebilmek için otomobile biraz daha yaklaştı... Fakat bu profesör aksi herifin biri idi. Geniş ke- marlı bir şapkası - vardı başını da Göbür tarafa çevirmiş duruyordu. İhtiyar kadın bahço kapısının iki kanadımı ta ardına kadar açmıştı. Ve otomobil birâz sonra bahçe- min içerisine M* Jems şimdi yolu katetti yine karşı tarafa Ve orada dur- du. Yeniden belâ ve © “>lâdan €meli Butün vozliğına bâkim > olmaşta, | Öldürür |- Yazan Suat Suzan Artık Doristen kaçmasını bir an düşünmiyordu. Ağrında piposu, elleri cebinde bir heykel gibi hareketsiz. duru- yor ve gu profesörün bu cinayetle olan alâkasını meydana çıkarmak için ne yapmak lâzımgeldiğini düşünüyordu. İvan Rabakoviçe gelince © Jemsi tanıdığı andenberi bir ağa- ca kendisini siper etmişti, ona bakıyordu. Onun da - profesörle alâkadar olduğunu otomobile ba- | kışından anlamıştı. İvan Rabakoviç olduğu yerde hem Jemsi hem de villâyı tarassut ediyordu. Sokak tenha idi. Üç kız ço- cuğu elele tutmuşlar şarkı söyliye #öyliye dönerek birşeyler oynıyor- lardı. Dükkânını temizliyen bir kasap ikide birde dükkânın kap- sına çıkarak bir Jemse bir de Ra- bakoviçe şüpheli nazarlarla bakı- yordu, Almanya'da sefalet o kadar büyük ve harsızlık vak'aları öyle çoktu ki... Jems hiçbir şeyin farkında değildi. Fakat Rabakoviç bunu seziyor ve muarzep oluyordu. x Birden efendilerinin köpekle- rini gezdirmeye çıkmış olan iki Alman hizmetçi kız Rabakoviçin imdadına yetişti. Bunlardan biri yüz on — kilolukt.. — İncecikl.. — bir şeydi. Ötekisi de arkadaşmın yas B ninda pek küçük kalıyordu. Ikisi de hem İvan Rabakoviç'in önün- de dolaşıyorlar bem de Alman kadınlarına mahsus bir usul ile ona söz bile atıyorlardı. Fakat asıl sözü atan da Raba- 1 Eylül 934 Cumartesi rife, ki Tesim- leri dahil olduğu halde aşağıda göz- terilmiştir : Öprü ve nukil vastal Birinci — İkinci Mevki — Mevki K. $. K. £. 1 — ? kıt'a e0 3 5 3-? « * 75 6 25 Zabit &N *B Zabit (karne) Ö M et d Küçük zabit ve efrat — 5 2 50 5 » ; » (karme) — 1 50 Harp malülleri 5. yi © Mektep talebesi 5 2 50 (15 yuşına kadar) Herstalep- vukırnda - biletlerin pasoların ibrarı mecburidir. î)iıleri : Kurtarır! Diş etlerini Kuvvetlen - dirir! Ağız kokusunu gdefeder ! Ağızdaki bütün muzir mikropları */. 100 M"-Fİ' ÜRDA YAY alım ? S1 - l koviçe göz koyan da yüz on kilo- luk — dilberdi.. Onun yanından geçerken yanındaki arkadaşına söyler gibi: — Kitare Te şarkı söyleyecek sını ona - birakırdım.. hem — zayıf erkekler benim tipimdir diyordu. Öteki de: — Ikimize bir nişanlı yeter.. Hangi Mektebe Gireceksiniz ?7.. Mesleğinizi Kendiniz St taP Seçmelisiniz!.. İstanbul, Ankara, İzmir ve daha birçok yerlerden bizo mektup gönde- zen karilerimiz, bizden aym şeyi soruyorlar: Bana hangi mesleği tavsiye eder- | giniz? Ben, ne olayım?.. Denilebilir ki biz bu mektupların herbirine ayrı ayrı, fakat lünlettayin olarak cevap verdik. Çünkü elde mevcut esas, sadece lah- sil derecesi, yaş ve esireden ibaretli. Kimine Nalın fen, kimine hava maki- nist, bazılarını makeri veya mülki mekteplerden - birini gösterdik. —Fakat her defasında hatırimıza gelen — sual çu oldu; Gençler mesleklerini kendileri seçmeli değil midirler?.. Bu mevzu üÜzerinde mutlak surette durmak İânmi — Hayata ilk adımmı atan İnsan, muhakkak ki bir baş dön- amesine uğgrar, İdu baş- dümmesinin te- Birleri mahteliftir. Eldeki bilgiye, ma- lümata göre değişir ve bu hal, üdeta bir balön yolculuğuna benzer. Yüksel- mek, çolkşyükselmek için torbanızdaki malümat yükünü dışarı atmanız lâzım- dır. Eğer bu yük çok azaa - olduğunuz | yerden kımıldayamazsınız Baş dön- mesi, bu malümat — azlığından ileri gelir. Kondinize mesnet — yapabilecek bir gey — bulamazsanız düşersinir. ve belki de kalkamazsınız. Gençlerin mes- lek seçiminde daima — müşkülpesent olmaları lüzundır. Kendi mesleğini lise veya ortamektep tahsillerinin sonunda intihap etmelidir. Hayatın bütün akai- liklerine rağmen — bu inühapta 1srar etmek, muvaffakıyetin — başlangıcıdır. Birdenbire ve löalettayin seçilen bir moeslek, bazan bize uygun olmayabilir. Birçok gençlerin meslek mekteplerinde muvaffak olamayışlarının — sebebi de budur, —Ani olurak — seçip gi i mektepler, kendilerini sıkar, sukultuha- ) yale üğralir, — sarsar y_ş'b.dbiığı | sürükler. ğ N Rğerseyi ve” muvafık “ bir meslek sahibi olmak isterseniz, ee veya orta- mektep tahailinizin — sonlarına doğru kondinize bir meslek #eçiniz. ve mes: lek tahailinize böylece başlayınız. Mu- yalfakıyet yüzde yüzdür. * Mamafih uygün gelmeyen bir mesleği terket- mokte de tereddüt etmemek lâzım gelir. Cevaplarımız Karilerimizden R. Abdullah Beye: Size Nafın fen, Orman fen, Deniz Ticaret İisesi, tavaiye edeceğiz. Fakat Eylülde imtihanlar kapanıyor. Çok acele edidiz. Yazımızı okur. okumaz . evrakı- Dızla derhal bunlardan birine müracakt ediniz. Nafın Fen mektebi Taksim Gü- oodadır. Orman Fen mektebi Büyükderededir. Deniz lisesi Beşiktaşla Ortaköy arasındadır. Acele ediniz. ve bugün bu işe kendinizi haarediniz. Ad- resinizi bildirmediğiniz için hususi bir cavap veremedik. x Kadıköyünde Hüseyin Ali Beye: Kadastrodan mezun — olan, Ka- dastro fen memuru olur. Mektep ortamektepten yüksek — derecededir. : 93 ğ bir nişanlı bulsam aylığımın yarı« | Zafer Ve Tayyare Bayzamı sas e— — Yurdun Her Yanı Milli Heyecan İle Kaynaştı Zafer bayramında tayyare temsili İstanbul dün zafer ve tayyare bayramlarını bir arada, çok engin bir milli heyecan içinde kutluladı. Şehir baştan — başa donanmış, halk kutlulama heyecanına bütün benliği ve varlığile iştirak etmişti. Beyazıttan Taksime kadar devam eden geçitresmi çok parlak oldu. Gazi Başkumandanının emir ve idaresi altında millete varlığını ve tarihe en büyük zaferi kazan- diran kahraman ordumuz - geçit resmi esnasında sarsılmaz ve yılmaz bir kudret şeklinde canla- nıyordu. Bu geçit resmi esnasında Istanbullular, kahraman orduyu candan ve gönülden alkışlamak bahtiyarlığına bir defa daha ermiş oldular. Ordumuz caddelerden geçerken halk: “Yaşa kahraman asker! ,, “Yaşasın Büyük Gazi!,, tememnilerile haykırıyordu. Beya« mt meydanında İstanbul Kuman« danı İ'(nliı Paşa orduyu teftiş et- tikten sonra ordumuzun en genç zabiti, ruhları heyecan İçinde çırs pındıran, güzel ve kuvvetli bir nu- tuk söyledi. Genç zabitimiz Dum- lupımar harikasının bundan on iki sene evvelki eşsiz heyecanını mil- lete bir daha yaşatmış oldu ve çok alkışlandı. Bundan sonra İstanbul kuman- | danı Halis Paşa, yüksek bir be- | İâğat ve hitabet eseri olan nut- | kunu okudu. Ordunun büyük Ga- zisine olan minnet ve şükran borcunu, çok veciz — cümlelerle izhar etti. Nutuklar bittikten sonra geçit resmi başladı ve Taksime kadar gidilerek abideye merasimle” çe- lenk konuldu. Tam öğle üzeri toplar atılmak suretile kutlulama merasimi ayrı bir heybet kazan- dı. Gece de - her taraf sabaha kadar elektrikle tenvir - edildi. Miltetin Kahraman Orduya Yeni Hediyeleri Şehrimizin orduya hediye et- tiği Üç yeni tayyarenin ad konma merasimi dün saat 16 da Yeşil- köyde hava limanında yapılmıştır, Yeni tayyarelerimiz Kadıköy, Kar- tal, Beykoz isimlerini taşıyacak- lardır. Merasim çok hararetli olmuş, halk yeni hava kuvvetlerini şid- Bolu, 29 (A.A.) — Zonguldak, Ereyli, Bartın tayyareleri geldi- ler. Mahallerinden heyetler de gelmektedir. Tayyarelere ad kon- ma merasimi yapılmak Üzere Be- luda şimdiden şenlikler başlamış- tır. Yarınki bayram emsalsiz su- rette heyecanlı olacaktır. Sinop, 29 (A. A.) — Ayan- cık, Bafra ve Çarşamba kara- ları mamına alınan — tayyareler bugün Sinop tayyare meydanına gelmişlerdir. Yarın saat Onda ad konma merasimi yapılacaktır. Memlekette Bayram Emet, (Humasi) — 30 ağustos Yukarda Halis Paşa, aşağıda genç zabit nutuklarınt okurlarken zafer ve tayyare bayramı burada pek büyük merasimle ve teza- huratla kutlulanmıştır. Saat 10,30dr askeri merasim yapılmış, bir yüze başı tarafından 30 Ağustos zale- rini anlatan bir ::I ıâylıenll- i yapılmış, | ::ı'emn"g:lk Mnıılıdı lı: toplantı, te de fener alayı yi pılı:ıı: hve ?::.Hop önünde Tıy:vıre cemiyeti tarafından bir eğlenti tertip edilmiştir. Dumlupınarda Kütahya, 29 (A.A.) — Meb- uslarımız da dahi! olmak üzere, Ali Beyin riyasetinde. bir h!_ycl Dumlupınarda yapılacak merasime iştirak etmek üzere buradan ay- nlıııiıı:dıı.” AA uat pınarda yapılacak olan merasime iştirak etmek Ürere buradan bir _I_ııyuı gi A K C TAR N -— TAKVİM —— Gün CUMA Hızır 31 31 Ağustos 934 118 I y Arasl Rum! 19 Cemeval 1953 | 18 - Ağustos > 1158 B ğ —- 10487 A2 (12 136 4022 Bn | 15 86 vasak ea |3