Resimli Büyük Milif Ronan - TOMBUL MİRASYEDİ Yazanı Sermet Muhtar 24 - 8 984 Tombul Mirasyedi | İçkiye Başlamıştı .. Vehbi Bey içkiye yeni siftahı çekiyordu. Delikanlılık davasında değil mi? Erkeğiz, biz de içeriz yok mu ya? İşte bu gayretle bu işe onun da ağzının suyu akıyor, yüzünü bu- ruştura buruştura, iki üç kadehi zor yuvarlıyor, derhal bir sarhoş- luk ve omuzdaşlık tavru takınıyor, dili açılıyordu: — No kadar İçsem beni tutmu- yor be amcabeyciğim, kâtipçiğim. Boru değil, susuz olarak, hem de Üst üste on kadeh mi, on beş ka- deh mi ne yuvarladım. Küçük şi- şeden içtiklerim de cabası... Alla- sen bir onluk verin, ağzıma so- kun... Soktunuz ya, şimdi dikkat edin. Bak fırıldak gibi dönmiyor mu?... Sarhoş olanın ağzında me- telik dönmezmiş. Olur şey değil, yarım okkaya yakın rakı çektik, banamısın demedi. Aslı astarı olmayan ne palav- ralar uydurmuyordu : — Ulan Sezal, geçmişi tene- keli çiroz, kıtırmı atıyorum? Kıtır atıyorsam yüzüme — vur, hepsi yalandır, atmasyondur... de sakallının suğlığında, Edime ka- pısından dışarı fayrabı verdiğimiz günler kaçfkere rakı içmedik mi?... Hani bir defasında koca bir bin- liği devirmiştik de bitişik virane- deki çukurda akşam ezanına ka- dar sızıp kalmıştık ... Bir dafasın- da da Eyipten aşağı sarkarken mezarlık arasında kafaları vur- muştul... Bu Hergele ne cılız, ne çürüktür bilmezsiniz. O gün benim yarımın yarısı kadar İçmemişken üstüme bir kussun, bir kussun... Sulu Sezal, kahve dövücüsü- nün bık deyicisi gibi, boyuna ÇÂevet!) diye kafa sallar, kaşlarım kaldırıp dilini çıkararak hepsinin yalan olduğunu iİşaret eder, bir taraftan da: — (Yeter artık, benl utandır- ma beydilıııî) derdi. Or!ıyı Iuııyık ıılılldıı sonra Nabi efendi büsbütün gayrete gelmişti. Kâtip Raifin Hicaza meftunluğu yukarı kattakilerin kulağına mm gitmişti, yoksa tesadüf mü, onlar da Kicazı bırakmayorlar, ardarda alıyorlardı: Efzun oluyor günden güne bu hali melâlim. Sahrayı gama saldı yine çeşmi gazalim ©o mahım Arkasından: El'aman ey nuru didem el'aman gaman Bari gel kıl bir nigâhı cansitan Daha arkasından: Şu — yıkılmış gönlüm — âbât elmuyor Aşka düşmüş gamdan azat eolmuyor Efxzun olan hali pürmelâller, el'aman ey nurudideler, abat olmayan gönüller aşağıya uakset- tikçe, kâtip Raif te fesi yıkap biyiği ele aldıkça Nâbi Efendi entbent — olmaya, — kekelemeye, gevelemeye başlıyor, Vehbi Bey de elini keseye saldırıp atılıyordu: — Sulu, bey amca da islim azaldı, neredeyse istoperi basa- cak... Al ça âki mecidi, büylük bir şişe kap getir! Büyük gişe de geldi. Tirbuşon, İ Olmaz mı acep vuslatına çare | ter, billahi geldiler... |orin şangir şuagür zincir şakırtı- | Yarını duymadınız mi?.. Sağır m- | sınız be allahlıklar?.. Gözlerin derdile halim pek mirbuşuna hacet kalmadan, kâtip Raif avucuna tükrüğü bastı; şişe- nin — dibine Şşaplağı — yapıştırdı; mantar fırladı. Şişe yine elden ele dolaş- maya, kadehler dolup dolup boşal- maya başladı. Fakat Nabi efendi, beş dakika evvelki Nabi efendi değildi. Biraz evvelki keyfi, meşesi, zindeliği sanki bıçakla kesilmiş de çöplüğe atılmış. Başına balyor yemiş — gibi sersemlemiş, veca çekiyormuş gibi rengi gitmiş, yalmız iç çekerken gözleri oynuyor, bir tavana diki- lip bir kâtip beye çeviriliyor, ( üst perdeden çıksanal,, Meyanı bas- sanal.) Gibi teşviklere rağmen, şarkıyı ııtekılı ve kirahen oku yordu. Çektiği ezanın ve ıztırabın sebebi ancak kendine malumdu. Ötekiler farkında bile olmayor- dardı. Duba Cambaz Küheylanları Getiriyor Pencere — önündeki — hezaren sandalyede bir teviye geyiren, Ç(obh yaradı!.. Getirin karma kü- rekleril!) Gâl gevezelikleri, artık — Müjde!.. Mı.dı Vehbi bey- ciğiml.. Müjde kâtipciğimi Müjde bey babacığım!.. Sayım suyum yok, müjdemi isterim!.. Hep bakıyorlar, © tükürükle- rini saça saça şamataya devamda: — Amma da adamsınız, kalkın, kımıldayın yahul.. Vallahi geldi- Küheylanla- Kimse tetiğini bozmiıyor, Se- zaj çırpınıyordu: — Kofti stıyorum zannediyor- #unuz pencereden başınızı uzatın, || sokağa bakın... Allâh, ne Rus kadanaları, bayıldım gitti!.. Elinde yine mezat mali ayna- sı ve yanik findik, sarhoşluğa Üzenerek muttasil dişlerini emen, ! Çpöffi, yavaş yavaş konyak sarı- | yori) diye söylenen Vehbi Bey, kâtip Raiften örnek alarak, bir omuzunu — kaldısıp ağzını yana eğritti, dudaklarını büktü: — Sülu cırtlak, atma, marta- val yeter! — Vallahi martaval değil | Vehbi Beyciğim!. Yalanım varsa gu anda iki gözüm sönsün, ya- rına leşim çıksın... Kütip, lâfıma inanmıyorsunuz amma — Canbaz Ahmet dubasımı tanımaz mıyım?. Terbiyeler elinde, beygirler de yağız... Araba sokağın ortasında, tam önümüzde durdu... Baksanı- za be mübarekler, şişko arabadan atladı, sete doğru yürüyor. Bize gelmiyecekse yüzüme tükürün!.. Kâlip Raif, tekrar parmağını yalayıp kulağına soktu; bıyıklarını burduktan sonra yanpiri, yanpiri pencereye yaklaştı: — Vehbi Bey, yalancının evi yanmış, kimseler inanmamış, şa- kayı bırakalım, hakikaten fıçı gibi bir alâmet.. Seti çıkıyor, bize doğru geliyor. Vehbi Bey: (Etme!) diyerek pencereye saldırdı : — Ta kendisi, cambaz Abmet Ağa hani ya kadanalar ? — Elmasım, caddenin ortasına, tramvay yoluna göz gezdirsenc.. Tombul mirasyedi, kırk yıllık tulumban aracısı imiş gibi, tamtı- raklı bir nara attı: — Ayyyt, yandım aman kü- beylânlara |.. Allânah, vurduk be, enseledik be yaşadık bel... Bun- dan sonra var mı bize yan bakan?. (Arkası var) Felekiyat Tahsil Eden Bir Hanım | Erenköy kırz lisesi mezunların- dan Nüzhet Zihni hanım Hükü- met tarafından riyaziye ve feleki- yat tabsili için Fransaya gönderil- mişti. Nüzbet Zibai hanım tahsi- lini - muvaffakiyetle bitirmiş ve Providans vapurile dün İstanbula gelmiştir. Kütüphanelerde Teftiş İstanbulda bulunan Maarif Ve- kâleti Kütüphaneler umum m- dürü Hasan Fehmi Bey bazı kü- tüphaneleri teftiş etmiş memur- larm ve kütüphanelerin ihtiyaçla- ryım sormuş ve noflar almıştır. 23 - 8 - 1934 iasuş Londra 632,00 Prag Wev - yerk — OŞRUTRTE| Viyana Parla ıRE —— Miadel! Müilkr o ada — Berlin Brüksel Atina Cenevre Selya 64085 Ameterdam — İN ESHAM ve Lize | İş Gank.(Nama) Tz0 » (Hümile) — 0,70 | » (ölllesale y TüZ — | Varşova ( Peşte Bükreş Bolgrat Bloskora — 1086,50 TAHVİLÂT Lima Bemonti a) 1033 tetikiram * DEÇE İTatlkrnm Dahitit Düyunu Mu. Bağdat terlip | 00— 5,30 a 37 rAsTo Ünklidar su Terkor ııuv- 4430 Soyahuriyeij Benkuet (Oa. B.) "' | Kalın başibirlik aitın (Cümhuriyet) çAvala) Dil Kurultayı Altıncı Toplanh İle Son Kararını Verdi ( Baştarefı 1 inci sayfada ) Cemiyetin senelik Bütçesi 27 bin lira raddelerindedir. Bundan sonra takrir ve tek- lifler komisyonunun — mazbatası okundu. Bu mazbatada gelecek Iki senelik faaliyet programı tas- lağı tetkik edilmiş olduğu anla- şiliyordu. Kurultaya 7 takrir ve- rildiği, bu takrirler hakkında mer- kez heyetinin karar vereceği kay- dediliyordu. Bu mazbata da kubul edildi. Bundan sonra nizamname ko- misyonu muzbatası okundu. Marz- batada merkez çalışma kollarının 6 dan 8 kola çıkması, ve merkez heyeti aza adedinin ile iblâğı muvafık olacak mütalâası serde- diliyordu. Nizamname encümeni mazba- tası da aynen kabul edildi. Mü- teakiben Hasan Cemil Bey bir bitabe İrat ederek Türk tarihi tetkik cemiyeti namına kurultayı kutluladığmı söyledi. ve alkışlandı, Saat 15,15te ikincdi celse açıldı. Başkan Kâzım Paşa Hz. de- di ki: — Şimdi Reis, Katibli Umumi, Umumi Merkez azaları intihabatı yapılacaklır. Bu —hususta (50) hdu imzalı, takrir vardır. Bu Harp Emmareleri Yine Arttı Londra, 23 (A. A.) — Deyli Telgraf'ın Berlin muhabiri bildi- riyor: İyi haber alan 'bir Anglo-Sak- yaya ladesi teşebbüsü takip ede- cek ve bütün bunlar yapılmazsa bırp içtinap edilmez birgey vla- 'Lnıdn. 23 (A. A.) — Mosko- vada kc’ı.kııı İzvestiya — gazetesi öyoı n demiryolu- Hükümeti tarafından Iııgııiıı hükümetine satılması hakkında cereyan eden müzake- rat münasebetile çok vahim ifham ve mukabil ithamlar serdedilmek- tedir. Japonya, birkaç milyon dolar tasarruf. etmek maksadile demiryoluna — vazıyet — eylemek | niyetindedir. “Demek oluyor — ki, nüfuzu malüm olan Japon askeri fırkası, bugh birkaç para lçh dünyayı ateşe vermiye ve boyamıya hazırdır... Diğer taraftan Jıpnn menabli Sovyet propaganda teşkilâtının bu tarzdaki protestolarını Şhaksız göstermektedir. Amerika Donanması Artıyor Vaşington, 23 (A. A.) — Birleşik Amerikanın deniz kuv- vetlerimi arttırma proğramma göre, Bahriye Nezareti, mulrtelif tez- gühlarla 24 harp gemisi İnşası için mukaveleler yapmıştır. Ön bir harp gemisi hususl tezgâh- lara, on üçü de hükümet tez- gühlarına smarlanmıştır. Programı — haber — verirken, Relsicümhur inşaatın — mümktün olduğu kadar çabuk başlanacağını da bildirmiştir. Bu 24 harp gemisi bitirilince, Birleşik Amerikanın Londra — muzahedesi — İle — verilen hududa varabilmesi için, muhtelif #ipte 78 genml daha yapması İcap yapılıp lıkrh—do bir teklif yapılmaktadır. Bu takrir okundu. Takrirdae Cemiyet Reisliği için Erziucan meb'usu Seffet, Umum! Kâtiplik için Ibrahim Necmi, muhasebecilik için Besim Atalay, azalıklar - için de Abhmet Cevat, Ali Canip, Celâl Sahir, Hasan Reşit, İzzet Ulvi, Naim Hâzım, Yakup Kadri, Rafet Beyler teklif ediliyordu, Takrir reye kondu ve kabul ecdildi. Bundan sonra Cemiyetin yeni Reisi Erzincan meb'usu Saffet Bey, kısa bir hitabe irat ederek teşekkür — ettl Saffet Beyden sonra, Fazıl Ahmet Bey, Gz türkçe olarak yazdığı manzumeyi okudu. ve alkışlandı. Manzume- ain demi « Gözümle gördüm. » Bağlığını taşıyordu. Fıııl Ahmet Bey ııııııııııhi merkez beyetl gösterdiğiniz yolda çalışacaktır. Kurultay — azasının tercümanı olarak Büyük Gaziye saygı ve minnetlerimi bir daha sunarım. Merasime, Kurultay margı ça- hınarak, samimi bir şekilde miha- yet vernildi. Çinli Bir T ürk — Müzeden Türk Silâhlarının Resimlerini İstedi Nankinde oturan Çin Cümhu- riyeti hükümeti milki meclisi ara- sından Hacı Celâleddin Han is- minde bir Türk âlimi, askeri müze Adaresine müracamt ederek taritb- ten evvel ve tarihi devizlerdeki Türk silühlarına we orta zaman- daki Türk top ve tüfenklerine ait «ski kitaplar ve bunların fotoğraf- larımı n—ü Bu Türk —dlimi Çinde sski #silâhlarına ait zengin bir iollıkıbmı yapmıştır. Türkiyeden alacağı resimlerle bu keolleksiyonu x iste- mektedir. Müze müdürü Şükrü Bey bu YPürk âlimine Gazi Hiz. nin büylük kıt'a bir beraber müzedeki Türk ailâhlarının, tap ve tüferiklerin resimlerini yolla- mıştır. Ondan da müzeler namına kendisindeki Türk eserlerinin fo- toğraflarını İstemiştir. Denizyolları İŞLETMESİ _u 1 Tel. 42362 — Sirkaci Mühürdarzade Han Tel, 77740 Ayvalık Sür'at Yolu vi 25 ANTALYA ;ğ:'“ Cumartesi 17 de Sirkeci zıhtımından kalkacak ve Ay- valık yolunun mutat iskelelerine uğrayarak İzmir'e gidip döne- cektir. *5050,, Mersin Yolu iNEBOLU # SE Ağustos Pazar 10 da Sirkeci sih- tımından — kalkacak. — Gidişte Çanakkale, İzmir, Küllük, Bod- zum, Rados, Marmaris, Dalyan, Fethiye, Kalkan, Kaş, Finike, Antalya, Alanya, Mersine, Dö- müşte bunlara ilâveten Taşucu, Anamur, Kuşadası, Gelibolu'ya uğrayacaktır. “5051)