Muharriri: A. R. Pek Parlak Bir Plân .. — Hulâsa Haşmetmeap.. Yarın Gün_eş Doğarken' Yegâne Rakibinizden Kurtulmuş Olacaksınız .. Daha — sonra da, babasının l ölümile Fransa tahtina çıkacak | olan veliaht Hanri ile metresi Diyan dö Puatye'yi katil ile | itbam ederek hakkında (fafaroz) | hükmü zaman | Fransızların dindar güruhbu, bu katillerin aleyhine kıyam edecek. Belki de Fransada büyük bir ih- | tilâl vukua gelecek. Fazla değil, bir tek ordunuz, Fransayı nihayet bir hafta zarfında — baştanbaşa “istilâ ederek Paristeki Luvr sara- yının üzerine saltanat bayrağınızı dikecek, » Şarlken, papazın yüzüne hay- retle bakıyor.. bu korkunç fakat pek parlak plânı düşünen ve ses- siz sedasız tatbikine girişen Lö- yülanın zekâsını takdirle karşılı- | yordu. İnsan iradelerini ezen ve çiğ- niyen bir kudrete malik — olan Löyulanın ağır sesi, yavaş yavaş devam ediyordu: — Hulâsa haşmetmeap.. yarın sabah güneş doğarken, imparator Şarlken, yegâne — rakibi - olan | Fransuva dö Valva'dan kurtulmuş | | | vereceğiz... O olacak.. mukaddes kilisede, din düşmanlarile — gizliden — ittifaklar yapmıya teşebbüs eden bir mert- | ten, bir zındıktan, bir rafaziden | halâs bulacaktır. Birkaç saniye süren sükütu, | Şarlken'in hafifçe — titriyen sesi ihlâl etti: — Ya, hakiki katil ne olacak?. | Löyüla hafifçe — dudaklarını bükerek omuzlarını kaldırdı: ı — Hiç... Susacak.. hem de, | Fransuvayı öldürdükten sonra, bir | tek Allah kulile temas edip te | bir tek söz söylemiye muvaffak | olamedan ebediyen susacak?.. onu şatodan gçikararak bir zafer şarabı içmek bahanesile meyha- | neye davet edecek. Tam bir tenha yere gelirgelmez, kalbine indireceği bir hançer darbesile ebediyen susturuverecek. Şarlken, pek açık hayret ifade eden bir sesle sordu: — Fakat bu papss, o kadar karakolların, nöbetçilerin arasın- dan böyle serbestçe nasıl geçe- cek.. katili nasıl geçirecek?.. Rahip Löyulanın çehresinde müstehzi bir tebessüm — husule geldi. Her kuvvete hâkim oldu- ğunu hissettirmek istiyen azametli bir sesle şu kısa cevabı verdi: — Gizli teşkilâtımızın önünde her manianın bir anda (erimiye mahküm olduğunu bilirsiniz haş- metmeap. Şarlken, tepeden tırnağa ka- dar - titremişti. Bu cevap, hiç şüphe yok ki kendisine pek açık ve sarih bir tehditti. Fakat o, şu anda hissettiği korkuyu belli etmemek için sözü derhal değiş- tirdi: — Pekalâ, muhterem peder.. bu katil kimdir?. Nerede buldu- nuz?... — Nerede bulduğumu sorma- yınız, haşmetpenah.. bu, bize ait bir sırdır. Kim olduğuna gelince: Bunu gsöyliyebilirim. Bir budala.. kendisine şövalye süsü veren bir ahmak. — Pekâlâ onu nasıl ikna ede- bildiniz?... Saray kilisesinin saati, ağır on ikiyi çalıyordu. Löyula ayağa kalktı. — Ona.. İspanya — orduları başkumandanlığımı vadettim. Diye mırıldandı. Fakat bu ağır Rahip | sözleri söylerken rahibin tavrında Katili şatonun nöbetçileri arasın- dan geçiren ve Birinci Fransuvanın mabpus bulunduğu kuleye ithal eden bir papazdır. Bu papas Fransuvanın dairesinin kapısında katilin avdetini bekliyecek. Katil işini bitirip te avdet eder etmez ' KÖRR SAA Son Posta Yevmi, siyasi, Haevadis ve Halk gasetesi Beki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan yazı ve resimlerin bütün hakları Müahfuz vo güzetemize aittir. ABÖNE FiATLARI ' Abone bedeli peşindi değiştirmek 25 kurüştur. samama Gelen evrak geri verilmez. Hânl n mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzıadır. Posta kutusu: T4i İstanbul Telgraf :Sonposta Telefon :20203 daha fazlasını söylemek istemi- yen bir hal vardı. — Haşmetmeap!.. Saat on iki. Yarın kuvvetli bulunmıya ihtiya- cımız var. Geliniz, sizi - takdis edeyim. Ondan sonra da İstirahate çekilelim. Şarlken, rahibin önünde diz çökerek, ellerinin parmaklarını biribirine kilitledi, ve başım eğdi. Ayakta dimdik duran Löyula, yavaş yavaş sağ elini kaldırdı. Serçe parmağile yanındakini ka- pıyarak diğer Üç parmağını açtı. Ağır ağır üç defa havada salladı. Ve sallarken söylediği şu sözler, ahretten gelen titretici bir seda gibi odanın boşluklarında dalga- landı: — Ey, tahtını semavata kuran aziz peder!. Senin.. mukaddes oğlun.. mukaddes ruhun namına.. ben, senin azimkâr mücahidin.. kilisemizin büyük oğlu Şarl'ı tak- dis ediyorum. Daima sıyanet ve | selâmetin.. onun Üzerinde olsun.. Amin.. * Bir Hançer Darbesi Birinci Fransuvaya — mahbes ittihaz edilen şatonun kulesi, üç kattan ibaretti. En üst kat, esir kıralın ikametine, orta kat kıral ile beraber esir olan onun sadık üç silâhşoruna, en alt kat ta her her yirmi dört saatte bir değiş- tirilen muhafız kıtasına tahsis edilmişti. ( Arkası var ) Erkek — Yarın Evleniveririz | değil mi sevgilim? Genç kız — Evet, yarın Evle- | niveririz ve artık aşka elved. Dünya İktısat u.ıı.rı.ııl Pire Limanı Bi Komşu Yunanistanın günden | güne ehemmiyeti K artan ve dünya itkaldilan buhranına rağmen fazla faaliyeti — azalmı- yan Pire limanınım (1933) senesi ithalât ve ihracat vaziyeti hak- 'hracatımız kında dikkate değer bir tetkik | neşrolunmuştur, Memleketimiz ti- caretini de alâkadar eden bu ya- zıdan bazı ihsai parçaları alıyoruz: (1933) senesi içinde Pire lima- nından ecnebi memleketlere — ve Yunanistanın — diğer kısımlarına ( 319,249 ) ton muhtelif ihracat mevadı sevkolunmuş ve buralar- dan ( 1,745,975 ) tonluk eşya ve ticaret maddeleri ithal edilmiştir. Pire limanına en çok ithalâtta bulunan memleket Sovyet Rusya- dır. Bir senede Sovyet Rusyadan (361) bin ton eşya gelmiş ve bu miktar umumi ithalâtın yüzde (20,65) ini teşkil etmiştir. Sov- yetlerden sonra Ithalâtta ön alan memleketler ayni seviyede olmak | üzere — İngiltere, — Romanya ve Arjantindir. Bu memleketlerin umumi ithalâttaki hisseleri yüzde yediden biraz fazladır. Bunlardan sonra Pire limanına | ithalâtta bulunan — memleketler sırasında beşinci olarak Türkiye gelmektedir. Memleketimiz (1933) senesi içinde Yunanistanın limanına yaptığı ihracat lâtın yüzde altı buçuğuna baliğ olmaktadır. — Türkiyeden sonra altıncı olarak Belçika ve sonra sırasile Almanya, Mısır, Amerika, Hollânda ve diğer memleketler istatistikte yer almaktadır. Türkiyeden pire limanıma ya- | pılan ihracat bilhassa şu madde- ler Üzerinedir: Tuzlu ve kuru sebzeler, taze meyva ve ku- ru yemişler, zeytin çekirdeği, odun kömürü, kereste, Zongulak ma- den kömürü. Bu mevadden bir kısmı Yu- nanistanda sarfolunmamakta ve tekrar transit tarikile başka li- manlara sevkolunmaktadır. (1933) Senesindeki ihracata gelince ilk safta yüzde yedi gibi az bir hisse ile Mısırı buluyoruz. İkinci mevkiü ihracatın yüzde be- şini temin ederek İtalya tutuyor. İtalyadan sonra hemen hemen ayni vaziyette olarak üçüncü va- ziyette Almanya Fransa ve Tür- kiye geliyor. Bu üç memleketin Yunanistandan aldıkları mal mik- tarı umumi ihracatın yüzde birin- den biraz fazladır. Yalnız Fransa ile Almanyanın aldığı miktar Türkiyeye nazaran biraz daha yükektir. Türkiyeye Pireden(1933) senesinde yapılan ihracat miktarı yalnız - (3200) tondur ve umumi ihracatın tam yüzde birini teşkil etmektedir. Bu faaliyete rağmen Pire li- manında rıhtımların kâfi gelme- diği ve bu yüzden daha fazla iş görülemediği hakkında — Yunan matbuatı şikâyet etmektedir. bu | miktarı | | (113,609) tondur ve umumi itha- taze balık, Mısır, | ——— — Borsada Hafta İçinde Neler Duyduk ? Afyon — İnhisar idaresi | tamaslarda bulunmaktadır. Sov- köylünün ekim izin tezkeresi ala- rak yetiştirmiş olduğu afyonları | usulü veçhile müracaat ettiği tak- dirde peşin para ile satın almak- tadır. Bu hareket yetiştiricilerin memnuniyetini mucip olmaktadır. Fakat bütün bu kolaylıklara rağ- men köylü müracaatları azdır. İstanbul İzmirden daha az satış | teklifleri gelmektedir. Hafta için- | de inhisar | tüccardan mal almamıştır. Vadeli idaresi yeni olarak olarak evvelce satın alındığını bildirdiğimiz. mallar bugünden itibaren teşlim alınacaktır. Serbest piyasada iki sandık Eskişehir, iki sandık Akşehir afyonu kilosu 600 kuruştan bir sandık ta Örhaeli kilosu 538 ku- ruştan olmak üzere hafta içinde beş sandık afyon satılmıştır. İnce mallar üzerine muamele yoktur. Şukadar ki Zile mallarının serbest piyasada kilosunun 700 kuruşa - bırakıldığı işitilmiştir. Yugoslavlarla inhisar idaresi arasındaki müşterek satış bürosu reisi Habip zade Ziya ve aza inhisar müdürü Ali Sami beyler ihracat satış işlerini yerinde gör- mek Üzere yapılan davete icabet etmek için hafta sonunda Ayru- paya hareket etmişlerdir. Yugos- lavya azası birkaç gün sonra Av- rupaya giderek heyete iltihak edecektir. a Tiftik — Bu hafta Almanya için satın alan kimseler faaliyet- lerinl arttırmışlardır. Ağustosun ilk on beşinde Almanya hesabına alınan tiftik miktarı bilhassa bu son faaliyetler üzerine çok artmış ve 3500 balyayı geçmiştir. Fiat- lar da bu umumi hareketten isti- fade ederek kiloda üç dört kuruş artmıştır. Alman alıcıları Cüm- huriyet Merkez bankası tarafın- dan gösterilen kambiyo kolaylık- iarından istifade ederek işlerine bu genişliği verebilmişlerdir. Şim- diye kadar satın alınan tiftiklerin karşılığı Istanbula gelinciye ka- kadar 15-20 günlük bir zaman geçmekte ve bu müddet zarfın- daki kambiyo temevvücatı ticari hesaplarını ihtimallerle yapmıya sevketmekte idi. Halbuki üç dört gündenberi Cümhuriyet Merkez Bankası Almanyaya gönderilen tiftiklerin bedelini de konşimento mukebilinde derhal Mark hesa- bile ödemektedir. Bu hal piyasayı çok takviye etmiştir. Sovyet Rusya Ticaret mümessilliği henüz yeniden mal alınamıştır. Büyük istok sahiplerile yakın yetlerin de bizzarure piyasaya uyacakları tabit -olduğundan bu hal fiatlarda yakın bir yükslişe bile ümit vermektedir. Bilhassa- son günlerde hareketsiz bulunan Ingiltera alıcılarında da hazırlık ammareleri görülmesi bu zanları takviye etmektedir. Yapağı — Almanlar alışla- rına devam ediyorlar. Bunu gören Sovyet Ticaret mümessiliği daha fazla beklemiye lüzum görmemiş hafta içinde o da yeniden müba- yaatta bulunmuştur. Hububat — Buğday piyasa- sına gelen mal her vakitki gibi ayni seviyededir. İç — pazarlara olan un satışları arttığından fiyat- lerin hafif düşmesine rağmen satış vaziyeti çok iştahalı ve sağ- lam gitmiştir. Pulatlı malları 5,25 ekestralar 4,75 kuruştan - satıl- mıştır. Mahlüt buğdaylara talep yoktur esasen bu sebebi bilen | yükleyiciler de böyle malları gön- dermiyorlar. Ziraat Bankası — Almanyaya kilosu 4,50 kuruştan seret buğday satmıştır. Bu işin 150 bin liralık bir parti olduğu işitilmiştir. Yeni mahsul piyasaya derpey gelmektedir. Arpa piyasası bu hafta hare- kete geçmişken #son günlerde gevşedi. Esasen alışları bilhassa yerli ihtiyaç için hareket eden kimseler yapıyordu. İhracatçıların harekete geçtiği son günlerde bir silo meselesi meydana çık- mıştır. Arpa ihracatında siloda malı elemek ve bilâhare sevket- mek zaruüreti - vardır. Silolar ise buğdayla doludur. Yalnız bir mü- essesenin elinde birkaç silo var- dır. ki bu da diğer alıcıları piya- sadan uzaklaştırmakta ve yalnız bu mücesseseyi, alıcı olarak mey- danda kalmaktadır. Fındık — “Yeni mahsul çık- mıştır. Bu hafta ağustosun 16 wın- dan itibaren yüklemek üzere yeni mahsulden 200 çuyal kadar sa- tılmıştır. Fiat 36 tur. Eski mala talip yoktur. Bun- ların piyasası ismen 31 kuruştur. Bu sene alivre fındık - satışı eski senelere kıyasla daha az olmuştur. Bunların fiatı 33 ile 35 kuruş arasındadır. Boluda Tayinler Bolu (Hususi) — Münhal bu- lunan hastahane baş hekimliğine opetatör Taki Bey, jandarma ku- mandanlığına da binbaşı Şerafettim Beyler tayin edilmişlerdir. pey- “Hilâliahmer Hastabakıcı Heı;ığireler Mektebi Müdürlüğünden: Genç kızlarımıza şerefli, emniyetli bir İstikbal hazırlıyan mektebimize talebe kayit ve kabul muamelesine başlanmıştır. Kabul garlları: 1 — Türkiye Cümhuriyeti tebaasından olamk. 2 — Yaşı (18)den aşağı (30)dan yukarı olmamak. 8 — Orta tahsili ikmal etmiş olmak. 4 — Evli olmamak (evvelce evlenmiş ve ayrılmış ise çocuğu bulunmamak) 5 — Mektebi terkettiği veyahut muayene mektepte yapılacaktır.) beş senelik meeburi etmeden evvel mesleği terkettiği veya çıkarıldığı takdirde mektep ması ödeyeceğint dair noterden musaddak bir kefaletname vermek. 6 — Sıhhati tam olmak ve boyu ( 1,52 ) den aşağı hizmeti ikmti rafıni olmamak. ( Tıbbi ba Mektep Hilâliahmer Cemiyetinin malı olup tahsil müddeti iki sent eli M aydır. Taliplerin kân, iaşe, ilbas ve tedrisatı. tamamen Hilâliahmer Cemiy* tarafından temin edildiği gibi aylık cepharçlığı du verilir. Mektebe girmek lstiyenlerin 15 eylül 1934 tari her gün, İstanbulda Aksarayda Haseki caddesinde mektep idaresine ları ilân olunur. e kadar Cumadan mardt mür! (