* vi Seksapil Artık Tarihe Karıştığı İçin Yıldızlar Sevindiler Nihayet «Cinsi cazibe»| diye torcüme ettiğimiz «Seksapil» de ta- rihe karıştı. Mütehassıslar *Cinsi cazibe,, diye birşey olamıyacağını ileri sürdüler ve bu fikirlerini isbat etmeye Mmuvaffak oldular. Seksapilin uydurma ve saçma bir fikir olduğunu iddia eden güzellik mütehassısları diyorlar ki: — «Kadın her yaşta başka bir güzelliğe sahiptir. Giyinme- sini, kendisine çeki — düzen ver- mesini bilen kadın daima gürel- dir. En çirkin bir kadını alınız. Ona, tipine ve biçimine uygun düşecek' şekilde makiyaj yaptırı- mız. Arkasına, vücudüne uygun gelecek şık bir elbise giydiriniz. Göreceksiniz. ki — birarz — evvel yüzüne bakılmıyacak — derecede çirkin olan bu kadın derhal kendine mahsus — bir carzibeye sahip olacaktır. Bu fıırdı güzel- lik denilen sırrı. temin eden şey, tuvalet ve elbisedir. Seksapil dedikleri şey, acemi güzelik mütehassıslarının uv_duı- madsıdır. Bu asırda tabil güzel- liğe itibar edilmez Güzellik, | şıklık — denilen sun'i meziyetle beraber yürür. Vücüdüne — müte- hassıs eli değmeyen kadın, güzel- likten daima mahrum kalmıya mahkümdur.» Bu yeni iddia sinema yıldız- larını hayli sevindirmiştir. B u vaka | Yeni yıldız Güzel sesil gıldızlardan Tanet Makdonahd'ın veni Bir. vermi ö ııı;nr.ı Karen Morley Solaklar Biliyor Musunuz: Üç Meş- hur Yıldız. Solaktır Bilmiyorduk. Yeni öğrnndik. En maruf yıldızlardan üçü s0- lakmış. Bunlardanbiri, son olarak Kleopatra filmini çeviren meşhur Marlen Ditrihtir. Bütün — işlerini gol elile görür. Yalnız yemeğzi sağ elile yer. İki” solak yıldız- lar da Gari Gran ve meşhur N Vesttir. Mae Vest okadar fazla sae- laktır. ki sofrasında - utanılacak kimse olmadığı zaâman yemeği bile sol elile yer. Klodet Kolber Büklüm büklüm kısa saçlarile meşhur. öolan güzel yıldızlardan Klodet Kolber saçlarını uzatmaya karar vermiş ve kararını da tat- bik etmeye başlamıştır. Bunun sebebini şöyle izah ediyor: — Saçlarımı — hiç - kesmeden sonuna kadar uzatacağım, Baka- hm topuklarıma kadar - uzaya- cak mı? Şirley Templ Yeni — küçük — yıldızlardan Şirley Templ, bugüne kadar hiç para harcamamıştır. Çünkü annesi ve babası, kızcağız daha çok küçük olduğu için eline hiç para vermemişlerdir. Halbuki küçük Şirley bolbol para kazanmaktadır. Donogoo - Tanka Maruf muharrirlerden J&l Ro- men'in bir romanından iktibas edilerek “Donogoo - Tanka,, isimli | yeni bir filim çevrilmektedir. Paris ( Hususi )— Gülmeyen | güldürücü komik Malek genç ve güzel karısile beraber, tatil gün- lerini geçirmek üzere Avrupaya geldi. Üç gün evvel de Parise uğradı ve burada birkaç gün kalarak Fransanın su ve eğlence şehirlerine gitti. Aylarca stüdyo- nun bunaltıcı havası içinde, seyir- cilere kahkaba attıracak filimler çevirmek için uğraşıp didinen Malek, istirahat etmek, kafasını dinlemek için yaptığı bu seya- hattan bin kere pişmanlık getir- miştir. Çünkü zavalh komik... Burada bulunduğu üç gün zar- fında, annesinden emdiği — süt burnundan geldi. Malek, Amerikada imzalamış olduğu mukavele mucibince gül- memeye — mecburdur. Sokakta, lokantada, kahvede, hulâsa evin- den başka her nerede olursa olun gülmeyecektir. Eğer gül düğü görülür ve sabit olursa kumpanya, mukaveleyi feshetmek ve Malekten 300 bin dolar tazminat istemek hakkına maliktir. Bunun içindir ki Malek gülmemeye çok dikkat eder ve hakikaten de gül- mez. Bugüne kadar onun tebes- tüm ettiği bile görülmemiştir. İ'hı bu mecburiyet, gülmeyen güldürücüyü az kalsın çileden çıkaracak, — çıldırtacaktı. Çünkü burada bulunduğu müddet zarfın- da gazeteciler, fotoğrafçılar ve Parisin yaramaz çocukları Ma- leğin peşini bırakmadılar, onu güldürmek için bir hayli uğraş- tılar, Malek kaçtı, onlar kovaladı, © saklandı, berikiler izini buldu- g NEY NŞ, *& lmeyen Güld Kalsın Çıldırıyordu Çocuklar, Gazeteciler Ve Fotoğrafçılar Komik Maleki Bir Türlü Güldüremediler ) ürücü AZ lar. Hulâsa zavallı komiki uğraş- tırıp kan ter içinde bıraktılar. İlk geldiğ gün istasyondan sn çıkar çıkmaz — şoförler — etrafıni sardılar, türlü türlü hokkabazlıklar yapmaya başladılar, Malek hiç beklemediği bu vaziyet karşısında evvelâ şaşırdı, sonradan meseleyi anlayarak bir otomobile bindi ve otele gitti. Artık kurtulduğunu sanıyordu. Fakat akşam — üzeri sokağa — çıktığı zaman Hosman buluvarından geçerken başı tek- rar belâya sarıldı. Bu sefer bir bir sürü çocuk peşine düştüler, alay etmeye başladılar. Malek baktı ki olacak gibi değil, tek- rar bir otomobile atlayarak - izini kaybetmeye çalıştı. Gece — ok muştu. Kansile beraber Opera meydanından geçiyordu. Bu sefer de bir alay genç kızın taarruzuna uğradı ve bu üçüncü belâdan yakasını bin müşkülâta katlan- mak süretile — kurtardı. Çünkü genç kızlar fazla samimiyet gös- tererek malekin yakasından, pa- çasından — tuttular. Gıdıklamaya başladılar. Vaziyet berbattı. Ni- hayet karısı polise müracaat et- mek — mecburiyetinde kaldı ve polisin müdahalesi sayesindedir ki Malek kızların elinden kurtula- bildi. Fakat zavallının ceketi genş kızların eline düştü. Çünkü kızlar bir hatıra olsun diye Malegin ceketivi — çıkarmışlar ve hemen parça parça ederek paylaşmış- lardı. Ve Malek otele kadar - ce- ketsiz gitmeye mecbur oldu. Paristen ayrılırken «Buraya bir daha ayak basmayacağım!» diye hiddetli hiddetli söyleniyordu, A, 8: