— Kaocara Ölü müne çok mütacsa r - Oldüm; her gece sa> bahlara kadar ağlır Tni G06DOVURLELEYE U SKKK A e aHa SAĞi Perşembenin Gelişi | ÜTT İ Tramvayda Tramvaya daima arka sahan- lktan binerim. Yer varsa oturu- rum, yer yoksa en arka sıranın arkasında ayakta dururum. Ve bütün seyahat müddetince önde oturan kadınları seyrederim, Beyaz bir ensenin Üzerine dökü- len kumral - kıvircık — kâküllere uzun uzün bakmak, bir hasır şapkanın altından görünen siyah saçların parıltılarile gözlerimi ka- muştırmak bana büyük bir zevk verir. Ne kadar çok baksam, gözlerim ne kadar fazla kamaşsa zevkim - okadar artar. Kondoktöre — bilet — parasını uzatan minicik bir elin hareket- leri ruhumda tatlı emeller uyan- dırır. Yazlık robun kesikleri ara- sından meydana çıkan muntazam bir omuz içime kaymaklı bir don- durma ferahlığı aşılar. İmerken yine arka sahanlıktan İnerim, — Niç'n ? Mi ?.. Ön sahanlıktan inmek- ten — korktuğum — için.. — Vat- manın yanına ygittiğim zaman dönüp arkama bakacak ölsam bütüm zevklerim o anda eriyip mahvolacaklardır. Kumral — kıvırcık — kâküllerin altında çiçek bozuğu bir yüz; par- lak siyah saçların bütün zevkini gideren upuzun bir burun, mini- cik elin tamamile zıddı yontul- mamış bir yanak ve nihayent muntazam omuzlara ekli sarkık bir. boyun görmiyeceğim — ne malüm |, Kd İMsET Sebep Bir Japon erkeği asla karısıniı döğmez.. Çünkü Japon kadınları- nin burunları gayet yassıdır. Bir to- kat değil; bir fiske bile vurulacak olur sa büsbütün yassılır burun- suz — kalırlar.. Yüzdeyüz YAŞA Çirkin demedim #asla, Ne göze, ne de kuşa. Yemin ederim hâlâ ; Demedim hüşa hüşal.. Çirkm amma sevimli, Hem ue de tatlı dilli. Çağırdım bili bili, Sokuldu şaşa, şaşa.. Baktılar balim'ze, Görenler gel dize Nazar değmesin bize.. Dediler yaşa, yaşa ! — Bugün yine annen gelecek. — Nereden anladın ? - i — Barometre, fırtınayı göste- riyor. İtiraf Ressam an- latıyordu : — Ben yüz liradan aşağı re- sim satmam ! Surdular : Şimdiye kadar kaç tane resim sattınız ? — Bir tane bile satmadım! y ü ei — Benim coğruluğuma Abah bile şöh tür. — Dünya yüzünde on- dan başka bir. gahit bu- lamadın. değ.l mi ? — SGerdanlığınızı bulup geti- rene yüz lira verecekmişsiniz.. — Evet, getirdiniz. mi? — Getirmedim amma, arıya- cağım; yüz İiraya mahsuben bir miktar avans yapar mısınış ? Merak İstatistik meraklısı saymakla meşguldü. — Ne sayıyorsun? Dedim, cevap verdi: — Bir sene içinde evlenen kadınlarla ölen erkeklerin adedini, — Ne yapacaksın? reneceğim, — bir sene içinde erkeklerden mi daha fazla evlenen ölmüş; yoksa kadınlar- dan mı? — Resminizi yarım mı çekeyim, yoksa bütün mü? — Hangisi daha iyi olur.. — Yarım. — Peki öyle çekin amma, yenl ayakkaj görünsün | plarım resimde muhakkak L NNSEN VAZGEÇTİM Hayattan zevk almadırı; Ben birar, biraz, biraz.. Bir plâjda kalınadım; Hem bu yaz, bu yaz, bu yaz.. Ne oldu? Ben de sevdim., Savgilimle istedim. Bebraber gi'sek, dedim; Dedi, ah olmaz, olmuz.. Attım düşeş çıkmadı, Bana bir eş çıkınadı; Yoklu beles, ç komdı.. Varzgeçtim, vazgeçlim, vaz!. Nimet Mustafa «ize nişan hediyesi olarak tabloyu yapıp getirdim.. — Çok teşekkür ederiz.. — Tabloya bir de isim koy» duüm: Fırtınadan evvel! bu Mada Hanımefendi, terziye — çıkıştı: — Yine bir güh sonraya bı- raktınız, hiç dü- şünmediniz mi, ya diktiğiniz ro- pun o güne ka- dar modası ge- çecek olursa |. Gana İzde etti mi ? €6012000060300C10000LDLACOLLAODADAAE*LDADA — l ndiğim za- sa babam kotsma beşbin Ü a Gallaç vermişti. — Kocan bu parayı aa ü Hoş Sözler Son Roman Romancı münekkide bir kitap verdi: — Size son romanımı veriyo- rüm Üstat.. — Bu son romanınız öyle mi? Demek bundan sonra hiç roman yazmıyacaksınız, çok memnun o dum azizim! İltifat İki küfürbaz arasında : — Sen küfürbazların — başı olmuşsun ? — Sen artık İstifa mı edi- yorsun ? Tercihe Sebep Erkek karısına sordu: — Pırlanta yüzükten vazgeçip piyano istiyorsun öyle mi? Evet kocaciğiım; piyano- nunun, elimi yıkarken musluğa düşüp kaybolmasına — imkâü yoktur. Şikâyet — Üstümüzdeki apartımanda oturanlardan hiç rahatımız yok, her gece saat ikiye kadar gra* mofon çalıyor dansediyorlar?. — — muzu çalamıyoruz! İki Kişilik Ufak tefek kadın, kasabın dükkânına girdi: — Külbastılık et istiyorum: İki kişiye yetişecek kadar olsun! İri yarı kasap, ufak tefek ka” dını tepeden tırnağa kadar si — Sizin gibi iki kişi için istiyorsunuz, yoksa benim gibi Fikri Ne İse Borsacının uşağı kapıdan [îl'J — Beyefendi, hasta amcı iri yarl ziyarete gitmiştim, çok d bir halde buldum! 4 — Ne duruyorsun, d.:bil borsaya koş on - bin liralık ** tan all