Fransız ü Gazeteleri Ne Demek Istiyor ? Fransız gazeteleri dünden İtibaren kendilerinin ortaya sürdüğü yeni bir teklif Başladılar. Başta en büyük Fransız Büzeteleri olduğu halde hemen bütün Paris matbuatı - İtalya ile Fransanın Yulh ve selüâmet aamına derhal bir Ütüfak yapması zaruretini ateşli bir Hade ile müdafaa ediyorlar. Bu teklif sebepsiz değildir. Çünkü Alman - Avusturya — ittihadını temin için patlak verdirilen #son Avusturya hadiseleri karşısında İtalyama asabi hareketi, Fransaya, böyle bir ittifak teklifinin tam zamanı olduğu kanas- tini vermiştir. İtalya gibi Fransada Alman» Âvusturya - ittihadının şiddetle aley- hindedir. Fakat bu Ittihat daha ziyade ı'A'Ylyı korkuttuğu için son hadiseler #tnasında Fransa Ai bir vaziyet Almadan evvel İtalyanın nasıl hareket *deceğini gözledi ve gördükl İtalya fena halde asabileşmiş ve hududa 50 Bln kişilik bir kuvvet göndermiştir. İşte bu vaziyet karşısında Fransız Büzeteleri, — İtalyanm — bir — ittifaka Muhtaç olduğunu anladılar ve sular dürülür. dürülmaz - tekliflerini ortaya Gttılar, İtalya bu teklifö derhal yanaşacak Mi, dersiniz? Buna ae evet, ne de hayır demek — şimdiden —mümkün değildir. Fakat şu kadar söyliyebiliriz ki, İtalya buna evet dese bile dahâ völ bir takam ta'vizat ileri sürmesi üvvetle muhtdmeldir.— # Hindenburg Büyük Merasimle Defnedildi Berlin,; © ( Husust ) — Mareşal Hindenburgun cenaze merasimi çok Uktişamılı ve tantanalı bir şekilde icra Şöllmiştir. Cenaze bir top arabası Üstünde Nödek şatosundan kaldırılmış ve Tanenbörg meydan muharebesiain İdare yeri olan Jenürallar külesine Yötürülerek — gömülmüştür. Merasim Yüz binlerce kişi tarafından takip #dilmiş ve Alman milleti büyük ölüye bürmet hissini izhar etmiştir. Milli ve edebi tefrika 74 Yorganı, yastık — kılıflarının fentenesi, herhalile, anası babası sağ olan bir çocuğa, İyi rahat iu:ll]" gösteren bir karyola idi timamları d:,dh._ lnç:h:hnınm:- mes'ut bir yataktı. BARAİ Kadın çarşafının kardı, evinin her kı.'.d.._"':ğ','_'_î' havası, onun içine hemen uyı.' sinmiş ve sokulmuştu ki, eli eski fıııklığı Hle iğaeleri konsolun üs- ündeki penbe iğne yaslığına, başını çevirip bakmasına lüzum kalmadan hemen birer — birer batırdı. Peçesi, etekliği çabucak yer- lerini buldu, çekmelerine — girdi, her biri sevile sevine karşılandı. Gözlerimin küçük çocuk ya- tağından ayrılamayışmı -gördüğü Vakit; — Ya... Orhan büyüdü... Ko- Caman oğlan oldu hâlâ böyle önü Palı yatakta yatırıyoruz... Gece Siyaset Alemi | etrafında —hararetli neşriyata | —xş“ıiı.uıl r"% Mebrure Semi ÇÖL GİBİ d Avusturya Nihayet Kırallığa Mı Gidiyor ? Londra, 6 (â. A.) — Deyli telgrü- fın R: ha birinden: ö Xı'ı’ı::ury-ı tahtına mamzet Aı—d— Otto'nun bu ay içinde M. Musolini ile görüşeceği ve bu görüşmede —Avus- turya Başvekili hazır bulunacağı malâmdur. Hahaburg'lara müşait mehafil, M. Musolininin Eıhüoırılı:ın tahta geçmelerine daha riyade müasadekâr, Papalığın ise tamamen taraftar oldu- Kuna dair çıkan şayinlarla fazla heye- cana düşmürtür. Amerikada Mey- dan Muharebesi Cümhur Reisi M. Ruzvelt Taarruza Geçiyor Montana, 6 ( AA ) — Relsicüm- hur M. Ruzvelt söylediği bir anutukta eemiştir ki: “ — Hükümet ıwıh benüz lunmaktadır. at ve :.'nı.ylıııı:“lıl-'lu ferdin hodbin- liğladen kurtarmak İçin vereceğimiz mühim meydan muharebesinin arife- sinde bulunuyorur. » Bankalara Hücum Vaşin gton, 6 (A.A) — Âyan Mec- lisinin bankalar encümüni, bankacıla- rin rolü ve yedi mlilyarlık ecnebi eahaminın Amerika piyasasına sürül- müş olması hakkında gayot şiddetli bir. capor neşretmiştir. Birçok banka- lar, mllli elâkasızlıkla itham - edil- mektedir. Amerikada Müthiş Bir Kaçakçı Şebekesi Bruklayn, 6 (A. A.) — Zabıta bir milyon 500 bin Frank kıymetinde uyuşturucu madde müsâdere etmiş, Parla v& Nevyorkta çalışan beynel- milel çetenin iki azasımı tevkif eyle- miştir. Kızıl Orduda Moskoya, 6 (A- A.) — Uzak şark- ta kızilordunun beşinci kuruluş #ene- vi münusebetile Sovyöt komtnist fir- kazı merker komitesi bu orduya »t lâmlarımı göndermiştir. 7-8 -934 çok açılır.. Yorganını düşürür de... dedi. Gözleri daldı: — Orada... Şeyde... Ne yapr tınız? Açılıp üşüdü mü acaba? diye usulca, kendinden utana utana sordu. Güzel sözlü, ateş dolu, dayı oğlu - çekilmişti. Belki gönülde küçücük bir sızı vardı. amma, doktorun genç karısı - artık ı_ıdı anne olmuştu. Orhanın annesil! * İşte o günü Beşiktaştaki evden çıktığım vakit ayaklarım Darliley- tama değil Nesrin, Şişli sonların- daki bir mektebe doğra - gilti. Gözümün / önünde - iki yanyana karyola ile, bir de önü açılır kapanır beyaz çocuk yatağı vardı. Yollarda ben hep buuu görü- yordum. Yağmur başlamıştı. Şişli sonanda tramvaydan indiğim za- man dişlerim —adeta atıyordu. Mektebi sordum : — Şöyle doğru yürürsünüz.. | HARİCİ TELGRAFLAR Almanya, Fransaya | Dosf_ Eli Uzatıyor M. Hitlerin Muavini Çok Mühim Ve Açık Sözler Söyledi Berlin, 6 (A. A. ) — Deyli Telgraf muhabirinin haber aldığına göre, baş vekil M. Hitler, Rayştağda söyliyeceği mutukta, Almanya'nın harici siyasetini izah edecek ve maavininin isminl bil- direcektir. Muâvinlik için, (Göring) ile Fon Blomberg'in — isimleri mevzuu bahe edilmektedir. Londra, 6 (A.A.) — Deyli Telgraf Paris muhabirinden: Rayştag'ın fevkalâde İçtimm ari- fesinde M. Hitler'in, en samimi mah- remi esrarı M. Hes vaztasile Fransa He döstlük lehine kuvvetli bir beza- bürde bulunmuş olmasına — burâda büyük bir ehemmiyet verilmektedir. M. Hex, ezcümle demiştir klı “— İki milletin eski —muharipleri namına bir anlaşmanın — yapılması Iâzımdır. Fransa ile Almanya'nın ta- mamen mutabık olmaları İâziım oldu- gu kanaatladöyim, Avrupanın sulhu, kültürü ve me- deniyeti, Fransa ile Almanyasın yak- laşmasına bağlıdır. Diğer taraftan, M. Hes, hücum katantını da kontrol edecektir. Lider- leri M. Hitleri hüâkümetin en yüksek ——— ae z İngilterenin Kork- tuğu Mesele .. Deniz Kuvvetinin Azlığı Üzerinde İsrar Ediliyor Londra, 6 (A.A.) — Yeni bir nutuk #öyliyen Amiral Bitti, demiştir ki » fenperatorluğunmun arazisi okadar geniş ve okadar uzak- lara — yayılmıştır ki, İmperatorluğun refahı, ancak denizlerin emniyeti ile mümkün olabilir. Bahri kuvvetlerimi- zin bu #mniyeti temin edecek kadar olmamasından endişe ediyoruz. Dünya sulhu, daha kuvretli bir İngiliz bah- riyeni ile temin edilmiş olacaktır.,, Avusturyada Dahili! Yaziyet Viyana, 6 (A.A.) — Memleket, tabti manzarasını iktisap elmek - üzeredir. Örfi idare ile diğer memnuiyetler 'Tımarhane binasını göreceksiniz.. pencereleri demir - parmaklıklı.. Taş bir binadır. Yanıbaşındaki ahşap köşk, —Fransız - sörlerin mektebidir. Yürüyünce görecek- siniz, tahini boyalı bir yer.. dediler Yağmur yağıyordu. Ben yürü- yordum Nesrin. Kırlık bir yere gelmiştim. Kırmızı boyalı küçük bir bahçe kapısı gördüm. Üstünde mektebin adını taşıyan bir levha vardı. Duyarın boyunca yürüdüm. Taştan bir bahçe duvarı idi bu. Yüksekliği göğsüme kadar geli- yordu. Daba yukarısına da demir pırınıldlkl" konmuştu. Ellerimle bu demirlere tetundum, kafamı unfl;':" ensiz. bir bahçe iÜdi. de sıra Sira ceviz ağaçları :'_',"*_' Ea sonunda da, söyledikleri tahini boyalı, iki katlı ahşap mektep binasI görünüyordu. o yarım azattı galiba. Hiç ses, gürültü yoktu. Çıkmıştınız. Sade yağmar, bahçede yaptığı küçük g.ıguılı;rde şıpırtılar çıka- ran kuşvetli bir yağmur yağı yordu. Ben duvarın — epey bir zaman, ellerim gdemir parmaklığında, ktum. Acaba bu kapı- ::": ::,7 Şa “karşıki odada — gel şöyler? Şu bahçede mi Fransaya dost eli uzatan sözler sögliyen M. Hes vazifesine geçmiş görmeklâ hücum kıt'aları nevmit olmuşlardır. M. Hitlerin — bunların — idaresini terketmesi müövzubahs olmakla beraber hücum kat'aları, liderlerinin “kendileri için çok farla büyüdüğü , kanaatin- dedirler. Mi Ediyorlar ? Amerikada Bir Konsoloshanesini Taşladılar Nevorlean, 6 ( AA) — Üç kişl dün Alman konsoloshanesine tecavür etmiştir. Bunlar konsolosa müracaat ederek, — könsoloshanenin — üzerinde Nazi bayrağımın sallandığını görmiye tahammâl edemediklerini söylemişler ve sonra binanın kapı ve pencerele- Fini taşa tulmuşlardır. Zabita, konso- loshaneyi muhafaza altına ulmıştır. kuldırılmıştır."Bununla beraber, sokak - larda birçok asxker ve polis müfreze- leri görülmektedir. oynar, koşar? Diye düşündüm. » Üstüm başım ıslanmıştı. Yüzümü gören olsa şaşmazdı. «Zaten yağınur çok yağıyordul» Iki büklüm, geri dönerken, etrafa baktım. Arkadaki tımar- haneyi gördüm. İçindeki stırabı derdi, dışına vurmayan, duyur- mayan suskun bir yerdi orası, Ne görünen vardı ne de bağıran. İstasyonda tramvay beklerken yine çok bakındım. Evler, koca koca — apartımanlar, köşede de İngiliz askerlerinin girip çıktık- ları bir karakol vardı. Kimse bana seslenmedi. Kim- se beni çağırmadı. Ve öylece kafam yerde, dön- düm gittim Nesrin. Alman 4 O akşam yemekten kalkınca, küçük hastalarımı yukarı çıkar- dıktan sonra, Orhanı — çağırdım, Beşiktaştaki evin — anahtarımı verdim: , — Al bunu, annen evde, Ağ- hiyor musun? Babanın elini, yü- zünü öp. Bu akşam eve gitmeye razı et. Ben de bir şeyler söyler- dim ama, takatim yok. Biraz hasta- yam, yatacağım. Göreyim — seni. onları da, kenini de kurtar, dedim. Hastalarım yattılar. Erkenden odama çekildim. Pencerenin önüne Nazilikle Mücadele Aşkımı Nasıl Ilân Edeyim ? Bu suali bana soran bir erkek okuyucumdur. Kendisi 31 yaşında- dır, büyük ümitler veren bir. is- tikbalin eşiğine ayak atmıştır . ve —did—..bi'ınnd:yl geçindirecek HT 6, onun #saadet verebileceğine, sonra ken- disine mütemail olduğuna kanaati vardır. Fakat ilk adımı masıl atsın?, Okuyucuma her şeyden evvel, birinci derecede her hangi bir dostun tavassutuna müracaat et memesini, İikinci — derecede de mektup — yazmamasını — tavsiye ederim. Bu ikl şeklin haricinde müracaat odilecek her hangi bir T msul maksadı temin edebilir. Ye- ter ki zemin, zaman ve şekil iyi seçilmiş oleun. Unutmadan söy- İlyeyim, ben okuyucuma aşkını Wün için — peşinden cümle hazırlamamasımı da tavsiye ederim, O dakikada kalpten dudağa yük- selen — hiç kelime muhakkak aşk kitabının en sami- mi cümlesinin başlangıcı olacaktır ve o nisbette çok tesir edecektir. * Ankarada R. T Beyer Sıraladığınız 52 sualden her birinin cevabı ayni derecede mü- himdir ve en aşağıdan bir sütun yer tutar. Vekünu 52 sütun eder, Son ilân sayfasım istisna ederse- niz tam bir gazete doldurur, farzediniz ki ben bunları yazdım, gönderdim, yazı müdürü alınca: — Bu kadın muhakkak bu- namış, demez mi? Ümit ederim ki görüretinüz. * Hhcret Doğu Beye: Bazı kadımların aldıkları mek- tuplara — cevap — vermeyişlerinin sebebi, buldukları cevabı kendi- lerinin de beyenmemiş olmalari- de. Hayır, gartaya — mütevassıt koymanın tavsiye etmem. Son derece nazik, fakat 1&kayt kalımız, hakiki hissini anlarsınız. Maamafih bu derece yakın bir akraba kızile evlenmeyi tavsiye etmem. HANIMTEYZE beni mazur bir. iİskemle Ççektim. Gözlerimi denize — diktim. Saatlerce, taş kesilmiş gibi oturdum. Gecenin kaçı idi bilmem, bir aralık, çocuklara bakmaya dışarı çıktım. Doktorun oğlu ile bera- ber yattığı odanın kapısı açıktı. Yatak bozulmamıştı. Gitmişlerdi, Artık küçük Orban Beşiktaştaki evin, yastık kılıfları — tenteneli, yorganı mavi, bembeyaz - bir ya- tağında — uyuyordu. — Bir — aile direğini testerelemişlerdi. Yarısı kesilmiş, direk kurılmaya, çatı çökmiye yüz tultmuştu. Küçük Orhan bu temel direğinin desteği idi. Çatı çökerse altında ezilecek- ti Bunu o da hissetmişti. Küçü- «ük boyundan üstün bir kuvvetle dayanıyor, abanıyordu. Artık kur- tulmuştu. Sekiz yaşında iken, ona yardım eden, beyazlı, çi kağkar va, zavallı bir kadımı bugün ha- tırlar mı hiç bilmeml... * Dört gün yağmur yağdı Nes- vin ve ben de orada, o mektep kapısında, sırtımda hademe ka- bir çarşafla, ekmek istiyen bir =ııu' gibi dört gün hep bekle- ( Arkası var )