— Bana yüzme öğretir misiniz beyefendi ?. — Ben yüzmek bilmem ki ! — Öyle ise ben size öğrete- yim; olmaz mı ? GELİNCİK SANDIM Dudakları lırnvm Taze gelincik sandım.. Ben o sarışın kızı; Güördüm biricik sandım. Pembeydi yanakları, Bir küçük bebek sandım.! Sapaarıydı saçları; Kıvırcık ipek sandım. Dökülmüş bukle bukle Gönlümü bağlar sandım; Gelirken güle güle, Darılaam ağlar sandım. Vücudü bembeyarzdı, Güneşte yanar sandım.. Sevgime inanmazdı, Gün gelir kanar sandım !.. Mizahçı — Şimdı kocanı gördüm, çok hiddetli idi; herhalde plâjda gör- düğü yarı çıplak kadınlar onu hiddetlendirmiş olacak.. — Herhalde öyledir, çünkü gözlüğünü evde unutmuştu. S DN HOŞ GÖRÜN Buraya şimdi geldim Zevke dalsam hoş görün ! Bir sarışın güzeldim : Kalpler çalsam hoş görün ! Gözlerim lüciverttir; Her gönülde bir derttir.. Bakışım fazlı Korku salsam hoş görün ! İsmim çıkmış yaramaz Yaramaz, hem de kurnaz; Hiç kimse kandıramaz, Ben uysalsam hoş görün ? Acap buna kim ne der? Ayıp mı? herkes sever; Hoşlandığım bir enmer Genci alsam hoş görün ! Naciye sareseseseAsAAAAAAAAAAAAAAA AAA AAA AAA LA ee dAS AAASSS ASA AA SAA SA AAA SAA SAA SAA ASA AAA LA AM Ka HND D K 0 Perşembenin Gelişi | | Hanımetfendiciklerim .. Gözleriniz bende olsun, can kulağınızla dinleyin, söyleyecek- lerimi başkasından duyamazaınız, ve bir daha ben de söylemem. Beni kendinize yabancı hisset- meyin! Ben sizi teker teker isim- lerinizle tanırım. Hattâ istesem şimdi, roplarınızın adedini bile sayarım. Birdenbire şaşmayın, yalancı demeyin; şaşılacak şey değil, ve ben yalan söylemem! * Hanımefendiciklerim.. yolları- nızın Üzerinde tesadüf ettiğiniz size dikkatle bakan erkekler hak- kında bir fikriniz var mdır? Var olsaydı bilecektiniz; o erkekler size birer isim koymuşlardır. 'Asıl isminiz Selma, yahut Belma ola- bilir; fakat size dikkatle bakan İâalettayin bir genç sizin için: — Benimki! Der; gencin arkadaşları da, eğer o gencin adı Ahmetse: — Ahmedinki! Derler.. bazıları ismin peşine bir de lâkap takarlar: — Benim karagözlü! Yahut: — Benim tombalak.. Veyahut ta bu biraz kaba: — Benim koca şişkol * Hanımefendiciklerim, biz yani er kişiler; —sizi bu isimlerinizle benimsedikten sonra her hareke- tinizi takip|ederiz, size sokuluruz; ve aramızda yabancılık kalmarz. daha doğrusu kendi kendimize gelin güvey oluruz.. Gülmeyiniz, bu bizim zevkımizdir. — Allah v.ve de vapur batıp bir kazaya uğramasak |.. — Ne fena şeyler aklınıza geliyor; bilhassa benim yeni bir iydiğimi biç düşünmüyor musunuz ? Â üü Bierani dk —ii di FO — Emrediniz şimdi istediğiniz eğlenceyi Icat edeyim .. — Kartopu oynamak Iistiyoruz ! serer ee ea nseseAA AAA sesssesceAALAAAAAA BAA LA AA AA AAA AAA BAA LA AA SAA AAA BAA A BAA AAA SA SAA AAA BAA gea AAA AAA ASA ae e AAA AAA AAA MA e Daha lyı Hasisin karısı plâja gitmek için kocasından para istedi. Ko- cası yirmi kuruş verdi: — Bu da ne? yirmi nereye gidilir? Hamama, denize girip te ne yıpıı.ıkıın? Hamamda sıcak su ile dala iyi yıkanırsın! Ayrı Ayrı Bir dostum söyledi: — Bu yaz bizim kadar iyi vakilt geçiren, güzel eğlenen ol- munıı;tır kuruşla e * — Karım Boğaz içinde, an- nem Adada, ben de Suadiye- deyim.. — Şimdiye kadar bir karagöz balığı bile yakalayamadın mı? — Ne gezer, bir karagöz ba- hğı değil ya bir kara gözlü bile yakaliyamadım ! Çelenk Suphi Beyin dostlarından biri ölmüştü. Cenazesine bir çelenk göndermek istedi, Çiçekçiye: — Üzerindeki yazıyı çok bü- yük harflerle yazacaksınız, dedi, merhumun gözleri miyoptur da kolay kolay okuyup, çelengin kiriden geldiğini öğrenemez! Verin Otomobil bir duvara - tosladı, parça parça oldu, şoförle müşteri sağ kaldılar, şoför müşteriye elini uzattı: — Gidip gelme pazarlık et- miştik, verin parayıl Zayıf kadın kendi kendine «e Bütün cisimlerin sıcaktan ge lediklerini söylerler.. Ya bu man kadın da plâjın sıcağında biraz daha genişlerse ne hale gelit serererreLAAEALAAAA AAA Ne Yapay1ı Hasta doktora anlatıyordu: — Doktor benda bir hal var, akşamları yemeği yeryemez dalii masadan kalkmadan uyuyuvyerir yorüum; ne yapayım? — Yemeğinizi bir az dahâ çabuk yeyin; o zaman - yatağımil gidecek kadar zaman bulur. ga? sada uyumazsınız! Bulursun Fena resim yapan ressam B.r tablo yapmıştı. — Bunu satabilecek bulsam! Dedi. Tabloya baktım: — Bulursun, dedim, dünyadâ gözü az gören insan yok değil yi Sıcak Havada Genç erkek, genç kıza balılii enç kız, genç erkeğe — güldü. &uç erkek cesaretlendi: — Sizinle iyi bir aile ocağı kurabiliriz! Genç kız tekrar güldü: — Bu sıcak havada, ocak © nereden aklınıza geldi? Pekâlâ Beş çocuklu kadın, çoculuja' rının — fotoğraflarını — çektirmti için fotoğrafcıya girdi: — Kaça çekersiniz? — Altı tanesini bir liraya.. Kadın düşündü: — Pekâla dedi, altıncı çoc! ğum da doğsun; ondan son gelirim! birtaf | — — Peşin sıra gelen budalf da kim ? e — Doğrusu hayret ettim, Ki camı o kadar uzaktan nasil mıyabildin ?