! İstikbalin Büyük İstifhamı Meşhur bir. İngiliz diplematı ge- Şenlerde demişti kil “ — İstikbal harbi Avrupanın gö- beğinde patlıyacak ve milletler son kozlarını büyük Okyanosun dibinde Paylaşacaklar., * Son Avusturye hâdiseleri karşısında, İrlli ufaklı bütün milletlerin harekete Beldiğini, siyaset ufkunda fırtına alâ- Metlerinin belirdiğini görür gibi olu- Yorur Avusturya yüzünden — patlıyacak tek bir. kurşunun niçla bir dünya bine sebep olacağına bazı kimse- lerin akılları ermiyebilir. Dünya gaze- telerine göz gezdirdikten ve dünya- >ın dört bir tarafından gelen haber- “niçin?,, sualine cevap hiyeti kendimizde buluyoruz. Bugün İtalyanın Almanya ile hudut komşuluğu yoktur. Fakat Almanya - Avusturya — İttihadı temin — edilirse başucunda — bir — tehlike ktır. Şu halde Almanyanın Avusturya He birleşmek hususunda #a ufak hareketine İtalya silâhla mu- kabola #edecek ve mevzli bir harp Patlamış olacaktır. Fransa böyle bir harpte Almanya- Bin galip gelmesini istemiyeceği İçin ©Ona göre vaziyet alacak ve eğer A Manya muvaffak olmaya — başlarsa Fransn da onun dalına binecektir. Bir da İtalyanın galip gölebileceğini farz edelim. Buna ne Yugoslavya ve nö de Fraansa katiyen muvafakat ede- #nezler ve böyle bir vaziyette Yugost- üyya ordusu Tiryeste, Fiyume ve Venedik katikametlerinde harekete ı:sıhmı. Fransa da hiç olmazsa İyanın Afrikadaki müstemlekelerine &l koymaktan uzak kalamaz. Peki amma.. Fransanın bu şekilde Muvaffakiyeti İngilterenin işine Mi? Elbette ki hayır, Şu halde tere de gerek İtalyanın ve gerek Fran- #Banin bugünkü statuko — harlcinde iyümemesl için bir tedbir alacaktır. Fakat İagilterenin böyle bir tedbiri | Amerika e Japonyayı da kuşkulandı. Tacağı için Merkezi Avrupada — patlı Yan bomba, gu son vaziyette büyük Okyanosun dibini kaynatabilir. Kaldı ki Sovyet Rusya da bu variyatten İstifade etmeyi pekâlâ düşünecektir. Fakat bu büyük gürültü nasıl bir iüetice ile biter? Büyük bir fstifham Üşareti halinde duran bu suale şimdi. den hiç klmse cevap veremez. — * Elmas ağzı kulaklarında geldi. Ve ne getirdi, biliyor musun? Necdete yazdığın bir moktubu : Bursada İmişsin sen. “Altın Ko- zanı,, teftiş ediyormuşsun. Necdet bunları zarfın köşesine yazmış ve bana #eni, yine kendi yarzıla- rınla göndermek İstemiş. Yamımda — olsa onün — öllerini öperdim ben. Şimdiki artık, elimi venin söründüğün yerlere sörüyorum. Mavl - bir mektup — kâğıdı bu. Keşke daha nzuün yazmış olsay- din, Keşke mektubun sonu hiç gelmeseydi. İ Sen Necdeti hiç mi sevmiye ceksin Nesrin? Neden öyle mah- zun gibisin? Neden - bir tuhaf geldi bana bu mektup? Yoksa hâlâ mı?.. Hayır, buna imkân yok değil mi Çocuğum? Sen daha çok kafanla yaşayan bir kızsın. tığın, aklın gönlüne hâkim- dir değil mi senin? Necdete yaz- diğin her kelimeyi, her - satırı " " Siyaset Âlemi !ı -| Anlaştılar | — îî"ııı 4.’»— !11 il ÇöL GİBİ Fransa ile Almanya İki Devlet Arasında Bir Ti- caret Mukavelesi İmzalandı! Berlin, 29 (A. A.) — 22 hariran tarihinde başlamış olan Fransız - A man ticaret mukavelesi müzakereleri 1 ağustosta meriyete — yirecek olan bir. itllâf silsilesile nıüc:lınml.!ln Evvelâ, eskl ticaret ttilâfnamesinin esasları dahilinde ve urun bir müddet için bir ticaret, ikamet ve geyrisefain itilâfnamesi, sonra her ikl memleket beynindeki — mütekabil — kontenjan sirtemini hafifleten İtilâflara teallük eden bir mukavelename ve Fransanın, müstemlekeleri de dahil olduğu halde her tarafından gelecek ticari eşya için, iki memleket arasında umum! bir kliring mukavelesi imzalanmıştır. | Bir Muvaffakıyet | Bir Tayyareci Yeni Bir Hava Rekoru Kırdı' Berlin, 20 (ALA.) — Alman tayya- recilerinden Ditmar, bundan Üç gün evvel Volf Rit'in 360 kilombtre ka- tetmek süretile kırmış - olduğu yel- kenli tayyara zekorunu yeniden kar- mıştır. Fulda yakınında kâin Vosserkupe- den hareket etmiş olan Ditmar, ha- reketinden altlı saat 25 dakika sonra Çekoslovakyada hareket noktasından 375 kilometre mesafede karaya İn- miştir. İngiltere Ve Sulh Londra, 29 (A.A.) — Kraulda bir nutuk İrat eden hariciye müsteşarı Lord Eden, İngiltere devletinin hava siyasetini müdafua etmiş ve hüküme- tin harici siyasette başlıca - gayesi Bulgaristanda Yeni Araştırmalar Ve Birçok Tevkifler Yapıldı (AA) — Zabıta dün ve birçok kimseleri tevkif etmiştir. tta buluma Katrol ta mevkuflar Parla, 29 (A. A.) — Hariciye Na- z M Bartu Yugoslavyanın Paris sefirini kabul etmiştir. sulh olduğunu beyan etmiştir. Sofya, 29 birtakım binalarda taharriyat !lr:;_' Makedonya İhtilâl Komitesi ile mü- nasebat arasındadır. Pariste Bir Görüşme KP * | ayrı - tartıyorum, ayrı süzgeçten geçiriyorum ve seviniyorum. ÂAm nen gibl hayal budalası değilsin. Kadınlığım tamamen sıyırmamış, içli, fakat doğru iyi düşünen bir kızsın — Nesrin. Her zaman da böyle olursun inşallah. Keşki da- ha taştan, daha az duyan bir ân olsaydı. Anlayamadığım, anlamak — istemediğim bir şey daha var. Neden hep etrafında esrar arıyorsun ? Necdete şöyle yazıyorsun: “Bir dilenci çocuğu gördüm dün. Para verdim. Annen baban vyar mı diye sordum. AÂnnem öldü, babam sağ, dedi. Bu çocu- ğa ne söyledim, biliyor musun Necdet?Annenin öldüğünü gözünle dün mü? Diye sordum. Çocuk korktu ve kaçtı 'ben de © gece saat ikiye kadar dehşetli çalış- tım. Tam bir iş adamıyım, kabil olsa da babacığım beni görsel,, Diye yazıyorsun. Nedir bu? Hâlâ mı şüphe içinde, esrar ara- | hareket etti. Dör. Mes'ut Bir Başvekil M. Dumerg—lîısı Bir Zamanda Bir Büyük Buhran Halletti Bir hafta kadar evvel Fransız ka- binesinde şiddetli bir ihtilâf — çıktı. Kabine relsl isti. rahat etmek Üüzere sayfiyeye gitmişti. Nazırların — dağıl. mak tehlikesi baş- gösterdi. Kabine- nin ikinel — relel derhal Başvekilin yanına gitti. Ken. disini çağırdı. Baş. vekil tesani — ile hal bu davete lca- bet etmedi, — İki gün sonra Parise geldi. O müddet zarfında fikirlere sükünet geldi. Başvekil M. Dumerg gelince de tarafeyal barıştırdı. Eğer kabineden bir tek kişi ayrılırsa umum? İstifa vereceğini, bir daha kabinenin teşkili vazifesini Özerine almıyacağını, binaenaleyh ona göre ve seslerini kı -A—l—manyavı:ın Muaz-| zam Borç Yekünu edilmesi lüzumunu söyledi. Nazırlar vaziyetin vehame- stiler. Resim, Başvekil ve karısını, işleri düzelt. ekrar sayfiyesine dönerken gösteriyor. “Amerikada Grev Yine Başladı 12 Milyar Mark Kadar Bir Müsademe Neticesinde Birikmiş Borcu Var Berlin, 29 (A.A.) — Maliye Neza- retinin bir raporuna göre Almanyanın urun ve orta vadeli borçları haziran nihayetinde 9 milyar 938 milyon ve dalgalı borçları da iki milyar 231 mil- yon marka baliğ olmakta idi. Bine- enaleyh o tarihte Almanyanın bütün horçlarının yekünu 13 mllyar 169 mil- yon idi. 31 mari 1934 tarihindenberi muntazaman yapılan — tediyeler neti- cesinde borçların umum! yekünu 245 milyon mark kadar azalmıştır. Moskovada Siyasi Bir Ziyatet Ve Kebul Resmi , 29 (A A.) — Sovyet Rusyayı rensmen ziyaret #tmek Üzere buraya g Letonya Hariciye Nazırı M. Seljamaa'nın şerefine dün akşam M. Litvinof büyük bir ziyafet vermiş ve ziyafette hükümet erkanı da hazır bulunmuştur. Ziyafeti bir süvare takip etmiştir. Süvareye bükümet erkânı, | sefirler ve diğer birçok zevat iştirak | eylemiştir. maktasın? Her şeyi olduğu gibi | kabul etmek lâzım Nesrin. Aran- mak, aramak, öğrenmek istemek, bu her zaman iyi olmuyor, Amma, tuhaf; insanlar ne ga- ripleşiyor. Ben yıllardır. hep sen bilmiyesin temiz güzel bir hayalı kirletmiyesin diye neler çektim, melere katlandın ve ne zaman kuvvetimin azaldığını görsem sem den uzaklara, dağların denizlerin ardına kaçtım. Buraya girdikten | sonra da seni bir gün müdürün | odasında ı*”h vakit ölümün üstümü okşayıP geçtiğini hisse- decek kadar sarsıldım. Bütün korkum, yıllardır. her akitki kâbusum “ öğrenebilmeni ,, a uü. Necdetle de buna | karşı komak için Bebek cinaye- tini işliyen kadını bir takım ya- lanlarla sana tanıltırdım. Halbuki dün; Bursadan yaz- dığın mektubu okurken, kendim- de bam başka bir değişiklik his- settim. O : “öldüğünü gözünle gördüm mü?,, — Satırında — yüre- ğim burkuldu. Şüphelerinin büs- bütün tükenmediğini görerek, kork- Çmalı ve üzülmeli idim değil mi? Şimdiye kadar bütün dileğim an- nenim Ömür karasını, her gçeyi temizleyen tam ve mutlak ölüm- den sonra, © da ancak meçbur Kırk Kişi Yaralandı San Fransisko, 29 (A. A.) — Ta- vassut için yeniden sarfedilön gay- retlerâ rağmüön büyük Okyanosun bütün lHimanlarında grev devam et- mektedir. Viskonsin'de zabıta ile bir fabrl« kaya tecavüz eden grevciler arasında vukua gelen bir. müsademede bir kişi ölmüş, 40 kişi yaralanmıştır. Bulutların Üstünde 17,2 Metrede Vaşington, 29 (A. A.) — Binbaşı Kepnerin — idaresindekl — Stratosfer balonu 16,000 metreye yüksâldikten sonra 14,000 metreye inmeye mecbur olmuştur. Biraz sonra tekrardan 17 bin İki yüz metreye çıkan balon muntazam inişe — başlamak — istemiş ine de, ötesinde berisinde aakatlık olduğundan ve iniş pek hizh vukuü bulduğundan, — içerisindekiler — 1500 metreden — paraşütle — atlamışlardır. Balon kendi kendine karaya inmiştir. kalınırsa benden öğrenmen, bu satırlardan dinlemendi, değil mi? Bilmiyorum onca yıllardır. da- yana dayan kuvvetim mi tüken- di? Bu hapishane duvarlarının ilk aylarda — hissedemediğim harap edici irade kırıcı bir zulmu mu oldu, yoksa kömür — çarpması günündeki ölüm boğuşmasından benliğime —bir — uyuşukluk, bir zavallılık aczi mi geldi anlamıyo- rüm, « Annenin öldüğünü gözünle gördün mü ? » Sözüne, yüreğim korku ile değil, başka garip bir hisle çarpıyor Nesrin. Zayıf oluyorum yine. Yıllardır çeke çeke, artık tamımasını teş- his komasını bildiğim © dayanıl- maz buhrana yine tutuluyorum ben. ş Necdete de kendime de “Ta- hammülüm kalmadı!,, dedirtece- ğginden Ürktüğüm o irade takat- sizliğine düşüyorum. Allahtan, büyük peygamber- lerine nasip ettiği o eşsiz sabır hazinelerini — dileyorum. — Bunca yılın azabına, istırabına boş yere katlanmış olmiyayım... Ne fera- gatler bahasına kurduğum şeyi, hiç olmazsa kendi elimle yıkmır yayım,. Diye düşünüyorum. Evlenecek Bir Gencin Ilk Düşüncesi Okuyucularımdan biri almak istediği bir kaz hakkında benden fikrimi sormuş, mektubundan öğ- rendim ki: “Kendisi zengin bir ail-, « mensuptur, yaşı 22 dir ve meş- galesi de Üniversiteya — talebe olarak devam etmekten ibarettir.,, Sorduğu esuale derhal cevap vermiyeceğim, Bu mesele az son- ra da halledilebilir.. Mektubunun bana öğrettiği hakikat üzerinde durmak daha faydalıdır: Dikkat ettiniz mi, bu genç henüz 22 yaşında ve talebedir. Eli para tutmaz, açacağı evi her ay ba- basından alacağı aylıkla idare edecektir. Karısının istiyeceği tu- valeti yine babasından alacağı aylıkla yapacaktır. Güvendiği aile servatinin sağlamlığı derecesini bilmiyorum. Fakat ecnebi esham tahvilâtının — 24 saat içinde sıfıra indiği, mağaza ve apartı- man kiıymetlerinin günden güne düştüğü bu zamanda hangi ser- vete — sağlam denilebilir? Bu genç Üniversite talebesidir. Far- zedelim ki bir iki sene sonra tahsilini bitirecektir. Yalnız dip- lomaya kavuşan her genç mektep kapısın! geçer geçmez geçime kavuşamaz, birkaç sene staj yap- mak mecburiyetindedir. Maazallah bu alle serveti bu müddet zarfın- da eksilirse ne olacak? * Ben genç yaşta yapılan evlen- melerin lehindeyim, kız da, erkek te mümkün olduğu kadar erken, bir Iihtiyatsızlık yapımya vakit bulmadan yuva sahibi olmalıdır. Yalnız bu yuvayı başkasının de- ğgil, kendisinin. emeğile kurmak şartile! Genç okuyucum düşüncesinde ısrar ederse, almak istediği kız hakkında — mütalealarımı — söyle- mekte de mahzur görmem! HANIMTEYZE Mareşal Liyoteyin Cenazesi Paris, 29 (ALA.) — Mareşal Liyotoy ölmüştür. Cenazesi merasimle kaldı« nlacaktır. Ben böyle düşünürken hisse- diyorum ki, içerimde başka bir ses de: « Ben yıkmış olmıyayım amma, tükensin artık bu... Anne« sinin ©o bulsun... 13 yıl evvelki suçun — kirini” karasını, öksüze yetime, askere bakan hastabakıcı Nazan yıkadı, temizledi artık», diyorum. Sonra birden, bir tabanca, gözleri kaymış bir ölü görüyorum. Senin o adamı sevmiş oldu- ğunu... O adamın da ben nesi olduğumu düşünüyorum... O vakit - içerime, hâlâ, bunca yıl sonra da yine bir utanç ürpertisi geliyor... « Araya ölüm de kan da gir- di... Ben amnesi olamam onun. Tertemiz yüreciğini verdiği insanı bir. kadın öldürdü. Bu kadın annesi olmasın! Bu kanın neye aktığını bilmemeli o ... Dayana- maz... İçi hisleyi çürür, bu olma- sın, çilemi sonuna erdirmeliyim..» orum, Mavi mektup kâğıdını göğeli- me koyuyorum. 18 yaşındaki Nesrinin değil, küçücük beş ya- şındaki çocuğumun değdiği, içine «portreler» çizdiği bir defterciği açıyorum. Necdet mektup yazıp “Kuvve- tim bitti, gel Ona da her şeyi söyle, getir bana... Yüzünü f'— yim artık! » demek istiyen kale- mimi — tutuyorum. ( Arkası var ) B