A eee a LA y ae ae rim di ekeder z rirüe SN M K İ Meyva e * Enstitüsü İstanbul mıntakasının meyva- alığa çok kabiliyeti vardır. Bu hususta senelerce süren teşvik- lerimizin, yazılarımızın artık fay- dalı neticelerini vermiye başla- * dığını görmekle — bahtiyarız. İyi meyva yetiştirmek hevesi o ka- dar artmıştır. ki hergün birçok mektuplarla, — müracaatlarla — ve sonu gelmiyen suallerle merak- hiların istedikleri öğütleri veri- yoruz. Memlekette evvelce İhtiyaçlara cevap verecek fenni bir müessese bulunmadığı - için bu fahri vazifeyi kendimize bir iş gibi telâkki ederek elden gelen gayreti gösteriyorduk. Bu kadar ehemmiyetli bir işin devlet kuy- | veti ile, hükümet ellile fenni bir bir sahada çerçevelenmesi lüzu- munu senelerce müdafaa ederken bu ihtiyacın ergeç nazarı dikkate alınacağını da tahmin ediyorduk. gerçi umumi harp içinde Bey- kozda — tesisine çalışılan böyle bir müessese siyasi ve İdari se- beplerle canlanamamıştı. Zaman ve ahvalin tebeddülü ile beraber devlet sisteminin, devlet düşün- | cesinin ve iktısadi varlık kabiliye- tinin yebvi devir içinde yarattığı kuvvetle ziraatin her safhasında olduğu gibi meyvacılıkta da bu ehemmiyetli teşebbüsler başladı. İşte büyükdere Meyva enstitüsü bu teşebbüslerin başında yer tu- tan en kiymetli bir iş sayılır. Bu işin temel taşımı koyan Vali Mubiddin Beydir. Onun merakı, gayreti, işgüzarlığı ile ziraatçilere olan itimadıdır ki bu müecsseseyi el birliğile meydana çıkardı. Bugün Türkiyemizde örneği olmıyan böyle fennt bir müesse- senin Üç senelik hayatını tetkik edenlerin hayretle kaydedecek- leri yenilikler az değildir. Salâhi- yetli bir sıfatla diyebilirim ki Büyükdere müessesesi — Avrupa müesseselerinden farklı olmıyan bir vaziyete girmiştir. Birkaç sene içinde burasının tam ma- nasile bir (Etablissement)olacağını ve memleketin her tarafına bura- dan fenni bilgi havası ile yoğrul- muş öğütler saçılacağını kuvvetle tahmin ediyorum. Daha şimdiden bu — mücsseseden — memleketin maddi ve manevi menfaatler gö- receğine şüphe edilemez. Avru- panın en mükemmel ve Pomolo- giğue vasıflarım cami meyva nevilerile bazı yerli nevilerine malik olan bu müessesenin istik- bali de çok geniştir. Zaman ge- lecek burası bir meyvacılık teknik bürosu — olacaktır.. Müessesenin başında bir İtlayan mütebassısı bulunmakta — olmasına — rağmen müessesenin tamamen Türk zira- atçilerinin eser ve gayrelile ca lanmış olduğunu takdirle mek bir vazifedir. Enstitünün yerli meyvalarımızın ıslahi için yapabilceği bazı işler dahi vardır. | Buna dair ikinci noktainazarımızı söyleyec Ziraat işlerinde — vali Muhittin Beyin göstermekte olduğu derin alâkayı memmnuniyet ve şiü karşılariz. Ve butün vali kendi mıntakalarında — Muhittin Beyin yaptığı iklim ve mın- takanın — kabiliyeti — nisbetinde böyle fenni bir yazı yapılacak her iş için himaye ve gayreti şarttır. Çünkü topraga istinat eden işlerin kâffesi ©o vilâyetin güzel- iktısadi varlığına, kazancına ve sıhhatine yardım eden âmilleri doğurur. Lütfi Arif Ki müşküllerinizi Postanın (Ziraat mü- #İze cevap yerecektir. valilerin leşmes'nt ve umranına, bu müesseseler vücude | getirmelerini arzularız. Ziraatte | ı Ziraat İşleri ’ Çermik_iyarıbekirin Yalovasıdır Diyarı bekir (Hususi) — Çer- mik, Diyarıbekir ve havalisinin bir Yalovasıdır.Şark vilâyet ve kasa- balarının yaz mevsiminde akın ettiği — Çermik ayni — zamanda tabiatin de diğer Türk elleri gibi müstesna vatan ö şeleri miz den biridir. Çermik şimalini — büyük ve küçük heykel namındaki — iki buçuk kilometre mesafedesinde Gelincik dağının cenubunda ve şark taraf» larını ise Titanik ve Zöhrap sırt ve bahçelerini süslediği bir çem- ber ortasında cidden” güzel bir beldedir. Köyler ve şehir etrafı serâpa bağ ve meyva ağaçlarile doludur. Kasabanın başlıca istihsalâtı pa- muk, kuru üzüm, badem, mazı ve yağdır. Bunlardan senevi beşbin Krahk ihracat yapılmaktadır. Çermiğe iki kilometre mesa- feden akan Sinek çayı suyun ta- tarafeynindeki köyleri kanallar ve- sıtasile sulamaktadır. Bu iska ve irva sayesinde birçok — mutena meyva ve sebre yetişmektedir. Kasaba halkı tamamen Türktür ve türkçe konuşmaktadır. Kasabanın etrafını — süsleyen dağlar sık ve milyonlarca yabani sakız ağaçlarile malâmaldir. Bu ağaçlar vilâyetçe celbedilen mü- ve fıstıkçılığa — kabiliyeti taayyün etmiş olduğundan iki üç sene- den beri bu dağlarda fenni bir şekilde tatbik edilen fistık aşıla- rında yüzde yüz muvaffakiyetler Geredede Birkaç Kadın Mantar Yiyerek Zehirlendiler Gerede, (Hususi) — Ergük Sadık Ef. ailesinden birkaç ba- nım komşu hanımlarla yaylaya giderken yol boyunda buldukları mantarlardan yemişler ve zehir- lenmişlerdir. Kadınlar yol Üzerin miş, sıhhat memuru —Eşref ve Eyüp Beyler derbal mahalline derek kadınları muhakkak bir | ölümden kurtarmışlardır. Bu vak'a münasebetije tekrar etmek (lâzımdır. ki kazamızda doktol ve eczane yoktur. 60 bin nüfusu olan kazamızın bir dok- tora ve ihtiyacı vardır. tehassıs tarafından tetkik edilmiş | | | | | | | | Çermik hükümet dalresi ve jandarma kumandanı Sılkı Bey | tepenin garbinde ve iki istihsal edilmektedir. Çermik kaplıcaları yüzünden bu mevsimde binlerce vatandaşın bir ziyaret mahalli olmaktadır. Bir heyetisıihhiye terafından tahlil edilen kaplıca sularının terkibinde sıhbate nafi kükürt, arsenik, çelik ve daha bazı maddeler bulunmuştur. Su harareti daima 38 ve 40 derecedir. Kasabamın on mühim doktordur. — Bagün demir ihtiyacı dörtbin | vatandaşın üÜrediği bu yere her gün yüzlerce ziyaretçi ve seyyah geldiği halde maalesef bir tek doktor yoktur. Saniyen böyle mühim bir kaplıca mahalli olan Çermiğin sıhhi ehemmiyeti nak- tainazarından doktorsuzluk biraz da garip görülmektedir. Hekimsizliğin doğurduğu dert- | lerden biri de salgın halinde bu- | lunan trahomdir. Günden güne artan trahom mevcudu bugün sırf tedabiri ibtidaiye alınamadı- ğgından yüzde yetmiş beşi geç- mektedir. Bahçeleri sulayan çavsak de- runundaki pislikler belediye reisi Tahsin Beyin bimmetile temizlik bitmiş, derenin Üzeri kapanıp ka- |Gebzede Yeni Orman Teşkilâtı Gebze (Husust) — Ziraat Ve | teşkilâtı | kâletinin yeni orman | münasebetile bir orman Amenej- man grupu Gebzeye gelerek me- saiye başlamıştır. Heyet yedi ki- | şiden mürekkep olup esaslı tet- de baygın bir halde kalmışlardır. | | Koyfiyek dertini kâsabayâ bildürik bir eczaneye şiddetle | kikat ve buna müstenit bir teş- kilât kadrosunun tanzimine me- murdur. Söylendiğine göre Koca- eli mımtakası orman teşkilâtına bir nümune ittihaz edilecektir. Ayni grup Karamürselde dahi çalışmaktadır. Grupun şefi Salih Sıtkı Beydir. Şimdiden kazanın eski teş- kilâtında bazı değişiklikler olmuş ve ezcümle yeniden bir fen me- murluğu ihdas edilmiştir. Kazada Asayiş vMükemmğidir. Mahküm Ve Mevkuf Ol- madığı İçin Hapishanenin Kapıları Ardına Kadar Açıktır malizasyon haline getirilmiştir. Bu suüretle sıtmanın yüzde seksan nis- betinde — önüne geçmiştir. Çermikte kay- de şayan baller- den biri de asa- yışın mükemmeli- yetidir. Bugün vatanın hiç bir köşesine miyesser olmıyan — asayiş mü kemme li ye ti yüzünden beşyüz hane dört bin nü- fuslu ve ziyaret- | cisi bol olan kaza hapishanesin- de bir tek mahpus yoktur. Bugün hapishanenin kapıları arkasına kadar açık durmaktadır. Günlerden, aylardanberi şehir dahil ve haricinde ufak bir Za-« bıta vak'ası bile olmamıştır. Gel- lerinin mahsulu olan bu asayışın mükemmeliyetinden dolayi zabıta amiri jandarma kumandanı Sıtkı Beyi can ve gönülden alkışla- maktadır. Çermiğin yol ihtiyaçları da mü- himdir. Gerçi Diyarıbekir ve Elâ- zizi bağlıyan Osmaniyeden uzan- mış bir şose vardır Fakat budan başka yolda yoktur. İstikşafatı ikmal edilmiş ve Siverekten Çer- miğe gelecek olan altmış kilome- relik bir yol inşa edilecektir. Bu yolun inşasi Çermiği ayni zamanda mühim bir güzergüh ha- line getirecektir. Vilâyetimiz ken- di hududu dahilinde on beş kilo- metrelik yolun tesviyel türabiyesini yaparak sonbaharda ikmal etmiş olacaktır. Kazamız '|(sıcak su| manasına gele (Çormuk) dan galet olara Çermik namını taşımaktadır. Vamık Falk İnegöld İzinsiz Kereste Kesenler Şiddetle Takip Ediliyorlar İnegöl (Hususi) — Ormanlar- dan izinsiz ağaç kesenler hak- kında şiddetli takibat yapılmak- tadır. Orhaniye mahallesinde da- hil hocada 1145 parça kereste kâtip Ahmet Efendinin evinde 45, Rüştiye köylü Kasımda 30, Bahçekaya köyünden Sabitte 70, Yenice mahallesinde Haci Velinin İbrahim Efendide 30 parça İka- çak kereste yakalanmış, musa- dere edilmiş, cümlesi mahkemeye verilmişlerdir. nıemumKemı—l Bey vazifesine başlamıştır. Muamelât memur- Fen luklarının ilgası da düşünül- mektedir, Türkiye Cümhuriyet MerkezBankası İstanbul Şubesi Galata'da Bankalar Caddesinde İnhisarlar Müdüriyeti Umumiyesinin bulunduğu binaya nakil ile 25 Temmuz 934 Çarşamba gününden itibaren orada muamelâtına devam edecektir. Nakil mü- nasebetile Bankamız gişeleri 24 Temmuz 934 Salı günü kapalı bulunacaktır. «4004» | Liseler On İki Sınıfa Çıkarıldı ! Vaktile hükümdarın birint devirlerin mektebi demek *O medreseler hakkında bir yapması teklif olunur. Hüküt “İyi amma medresslerin b""v liyakatı var mı?,, Der ve bizzat tetkik edeceğini söylef Eski devirlerin tetkik usuf! ekseriya tuhaftı. Bu hükümdüf yanına kâtibini abr, bir W sokağa çıkar, medreselerdet kalabalık olanının damına diven kurup yükselir, bir © deliğine kulağını dayayarak İf ride nelir kömüşulduğunu ( maya koyulur. — Tesadüf bü Hükümdarın tetkik gezinişi gecesine rast gelmiş imiş, ü resoliler, tatil şevkile eğleni larmış. Fakat ne eğlence?.. 54f sakallı — talebeden kimi hef taklidi yapıp ötüyor, kimi ayı Pf? tuna bürünüp homurdanıyor. V hengâme ki tarife sığmaz. h Hükümdar, böyle hayvınlI' bir cemaate iyilik edilemiyecelii söylüyerek döneceği sırada kâtif başka |bir tecrübe teklif edi) |Bu sefer, b ğzındai diği gündenberi intizamlı mesai- | A T ĞRRLELEN < GERE ya bağrıycrlar:' j — Hoca Ahmet, hoca MIJ' Biz gökten geldik. Sizin ketiff Hiniz melekleri hoşnut etti, semav! armağanlar getirdik. aî kıp alın.| Aşağıda — ilkin bir hayrei sonra bir fiskos başlıyor, mütef kiben bacadan sarkıtılan ipe tal? beden — biri asılıyor, “ çekin $£ melâike geliyorum,, diye haykıff yor. Hükümdarla kâtip, herifik yüzüne tükürmek azmile ipi ç yorlar. Lâkin —adam, bacadi” çıkar çıkmaz: “ Sizi gidi daltabanlar, İşisif yok ta ilim ehlile alaya geliyot” sunuz ha. İılo semaci ınıııl' böle olur ,, diye hükümdara dt kâtibe de — silleyi — yapıştırıyoi' Medreselerin haftada iki gün tatf yapmaları usulünün — bu hâdidt üzerine takarrür ettiği — riva) olunur. Teşbihte hata yok ya. Mııfı.' Vekâleti de liselerin gidişini, veriti derecesini - asri usullerle - !elw etti, onlara bir iyilik yapmı istedi ve nihayet kararını bildirdii On bir sene arzdır, on iki “/ okuyacaksınız |.. Gelecek yıl imtihanları da PU neticeyi verirse bu müddetin üçe çıkarılacağına hiç şüphe y M. T İlk Kuru Üzüm Mahsulil İzmir, 22 (Hususi)— İlk çekr deksiz kuru üzüm mahsulü ME hemenden — getirilmiş, barıl_" arzedilmiştir. İlk mahsulü yetif” tirene mükâfat verilecektir. Bartında Bir Çoban Boğuldu Bartın ( Hususi) — Balambâ civarında — Karaağaçlık denilef mahalde yıkanmak için 1rmâi giren bir çoban boğulmuştur: Kahveci Çıvgar Mehme çobanı olan 18 yaşında Ci Hasanın elbiseleri dere kenarı! görülmüş, kendisi — aranmışsa ' bulunamamıştır. Bunun - Üzef ırmağa — girerek boğuld“î“" kanaat — getirildiğinden, — s9X7” dibinde araştırma yapılmış, f":; kika biraz ötede, suyun dibi! cesedi bulunmuş, dışarı mıştır.