SÜÖT — e SON POsim — | Bu Sütunda Hergân Yazan: Firdevs İsmall TUTULAN SÖZ saaaeaneserasisanemme senRanmmenen. okumaz ni bir hareketle koltuk- yremsareenaaenenan Handan Hanım salonun - bir | köşesindeki kol:uğa oturmuş, tit- rek — ellerile yüzünü — kapamış, hıçkıra hiçkira ağlıyordu. Önünde, ayakta duran hizmetçisi, ağlamak- tan kızarmış gözlerile teselli elmiye çalışıyordu. Bir gün evveline kadar bahçeyi şen kal kahalarla çınlatan Neclâyı o sabah annesi yatağında — bulamamıştı. Handan Hanım evlendiğinin üçün Cü'senesi ebediyen — kaybettiği zevcinin — muhabbetini de — kızına Vermişti. Şimdi birdenbire, cera- rengiz bir şekilde onu da kaybet- mek — kadıncağızı - çıldırtıyordu. Her zamanki gibi o sabah ta kızı- nin odasına usulca girdi fakat yatağı boş, odayı karma karışık görünce dehşetten gözleri irkildi, tüyleri diken diken oldu. Neclâ- nın, sabahın — yedisinde kalkıp habersizce bir gezinti yapmak âdeti değildi. Zaten mevsim de buna müsait değildi. Zavallı Kadın omuzlarına bir atkı bile almadan arkasındaki ince geceliğile bahçe-, ye koştu. Teessürden titrek, kuru bir sesle * Neclâ ,, diye haykırdı. Neclâ değil, gölgesi bile yoktu. Hizmetçi, hanıma — biraz teselli vermek için: — Belki büyük annesine git- Miştir, dedi. O, hırçın bir tavırla: — Aman İkbal, Neclânin yab- nız, hem de habersiz Bursaya gidemiyeceğini sen de bilirsin, diye hırslandı. — Hanımcığım on sekiz yaşın- daki bir genç kız için Bursaya gitmek pek mi güç? Biraz sonra Neclânın yatak odasındaki gece masasının Üs- tünde buldukları “ Anneciğim ben çok betbahtım... Biraz teselli bulmak için büyükanneme gidi- Beni ne kadar “sevdiğini m için her halde affedece- ini ümit ediyorum. Neclâ,, yazılı gâ':t Handan Hanımı biraz sa- kinleştirdi. Handan Hanım kızının birak- tığı kâğıt elinde, her cümlenin manâsını derin bir mülâhaza ile anlamıya çalışıyordu. “Çok bet- bahtım,, Neclâyı betbaht eden sebep ne olabilirdi? * büyükan- neme biraz teselli bulmak - için gidiyorum. ,, Annesinin yanın teselli bulamaz mı idi? O, kaç sene evvel avukat Fehmi Bey gibi ıelfl, güzel, işttkbali parlak bir gencin izdivaç teklifini yalnız kızı için tehir etmişti. Böyle fedakâr bir annenin yanında acaba Neclâ ne- den teselli bulamıyordu?. Handan Hanım yalnız biricik kızı Neclâ için, Fehmi Beyin mütemadi ısrar- larına karşı: Çocuklarımız büyü- #ünler o zaman evleniriz.,, Demiş- ti. Fehmi Beyin de bir oğlu vardı. Adamcağız günden güne güzelle- şen bu kadını her arzusuna boyun eğecek kadar seviyordu. Böylece seneler geçti. Bu ge- çen seneler zarfında Neclâ bir genç kız oldu. O sırada hizmetçinin getirdiği mektubu aldı. Buı; avukat ll-'ekhmi beydendi. Daha iki gün evvel ken- diygeldiği halde ne maksatla bu mektubu gönderiyo'd“" Açtı, oku- du: “ Size bu mektubumla on sene evvel verdiğiniz sözü hatırlatmak istiyorum, Acaba henüz vadinizi ifa etmek zamanı gelmadi mi Ço- cuklarımız büyüdü. Oğlum Tibbi- yeyi bitireli bir sene oluyor. Kr zınıza gelince; © da artık bir genç kız denecek yaşta olduğu için daha fazla büyümelerini bekle- mek herhalde vadinizi tutmama:- E" için bir buhane teşkil edebi- r... — Senelerdenberi beslediğim Ümidi kırmıyacağından emin ola- tak yarın, uzun söneler bekledi- ğim vünü kararlaştırmıya gelece- ğim, Fehmi.,, mektubu okur Handan Hanım tan kalktı, telefona doğru - ilerle- di. Fakat önündeki aynada sap- sarı yüzünü, ağlamaktan kızarmış gözlerini görünce... Döndü, yerine oturdu. * Ertesi akşam hizmetçi, Fehmi Beyin oğlunun geldiğini haber verince Handaa Hanım hayretten dona kaldı. Nuri salonda derin düşünceli insanlara mahsus bir dalgınlıkla — ayakta pencereden bakıyordu. Handan Hanımın sa- lona girdiğini duymadı. Kadın bu dalgınlıktan istifade ederek Nu- rinin babasına benzeyişini dik- katle seyretli: Ayni alın, ayni yüz cesur kara gözlü, ince dudaklı güzel ağız, geniş omuzlar. Nuri, babasının gelemiyeceğini | söylediği zaman kadını tuhaf bir his, bir korkma kapladı. O halde neden telefonla gelemiyeceğini kendi ıöyl:mımişü#()ğ'lurıu gön- dermesine sebep me idi? Bir hissikablelvuku kadına, istemediği bir şeyi Nuriden öğrenmek kor- kusu veriyordu. Daima samimi karşılanan ve Handan Hanımı hiç bu kadar mütereddit görme- miş olam Nuri de şaşırdı. Genç adam kendini toplıyarak arala- rındaki şaşkınlığı izale için ağır cümlelerle söze başladı : — Sitajım bittiği için bir aya kadar yeni vazifeme başlamak üzere İzmire gitmek mecburiye- tindeyim. — Ne kadar mütcessir haliniz var. Yoksa İzmire gitmekten memnun değil misin? Memnundu. İzmirden de, yeni | mesleğinden de memnundu, Fakat iki üç sene, kim bilir, belki daha urzun zameon İzmirde kalmak; Istanbula dönmemek — düşüncesi onu müteessir € a. — Bütün genç erkekler ser- güzeştlerle dolu, ebeveynlerinin himayesinden uzak serbes hayat arzu ederler. Halbuki siz... — Ben Büsbütün başka.. Bir yuva kurmayı arzu ediyorum. — Kaç yaşındasınız? — Yirmi beş. — Anlayorm. Siz vazifeşinas bir çocuksunuz. Istanbuldan ay- rılmak istememenize bir aşk se- olmalı.. — Hattâ siz bile sevdiğim kızın kim olduğunu tahmin ede- bilirsiniz. ğ Handan Hamm, iki aile ara- sındaki samimiyete rağmen Nuri- nin sevgilisinin kim olduğunu bulamamaktan biraz sıkıldı. O, on sene evvel ettiği vaitler, bit- mez tükenmez hulyalarile gözü bağlı yaşamıştı. Herhalde pek sevdiği kızma da ayni lâkaydiyi gösterdiğinden . teselli bulmak için büyük annesinin — kollarına atılmıştı. Etrafındakilere ve bil- hassa kızına karşı gösterdiği bu lâkaydiden vicdan azabı duydü. | Kabahatli bir çocuk gibi başı önünde, sık kirpiklerinin arasın- dan süzülerek ince derili, tatlı pembe anaklarına — yuvarlanan yaşları beyhude yere zaptetmiye uğraştı. Genç adam Handan Hın yaşlı gözlerine, şüphenin irilettiği lerle bakıyordu. Acaba kızını sevdiğine memnun olmamış mı idi? Evlenmelerine itiraz mı ede- cekti ? K Kadın kalktı, yazıhanenin Us- tünden bir kâğıt aldı. Birkaç sa- tır yazdıktan sonra huzün ile titreyen bir sesle: — İşte, diyerek genç adama tta, e Kadın, Nuriye korku verecek kadar sararmıştı. — Ne olı'luıuııâk — Birşey yok. usanıza. Nuri kâğıtta şu cümleyi hece- ıediıfçıbuk gel Nuri seni bekli- yor. v mem* hemen telgrafhaneye gidiniz. aĞ yeLi ” Tereddüt ! — Ame, ellerimi mi yıkasam, yoksa eldi- ven mi giysem? Hangi Mektebe Gireceksiniz ?.. |'Hava Makinist Mektebi Hava makinist mektebinin meecanidir. Talebe askeri lise tale- besi gibi giydirilir ve bütün levazımatı mektep tarafından — verilir. Mektebe girebileceklerin başlıca Türk olmaları, ortamektep veya İiar sekizinci tahsilini bitirmiş olmaları, 17 yaşla 20 yaş arasında bulunmaları lâzımdır. ÖOrtamektep tahsilinden daha yüksek tahsil görenler, ortamektebi bitirmiş şehit, malâl ve askeri çocukları, ec- mebi dili bilenler tercih edilmektedir. Talip miktarı kadrodan farla olduğu takdirde şahadetname ehemıniyet verilir. Örtamektebi ikmalden veya daha fazla sene tahsilsiz geçiren- ler örtamektep sekizinci sımıf imti- hanlarına tabi tutului Bu şartlar meyanında yüksek mütehassısları Lu- lunan bir bastane heyeti shhiyesinden aihbat raporu almak, ahlâkça mazbut olduğuna ve mahkümiyeti bulunma- dığına dair po'isçe tasdikli vesika temin etmek (âzmdır. Mektebi bitirenler 12 sene müd- detle hava gedikli küçük zabiti olarak vazife görürler. Mektepte tahsil esna- sında arzularile ayrılmak - isteyenlere, okudukları müddet zarfında kendile- rine yapılan masraflar ödetilir. İmti- hana tabi tutulması lâzım — gelenlerin imtihanları bu sene eylülün ilk hafta- sında hava mektebinde yapılacaktır. Müracuat yeri Yeşilköy hava makinist mektebidir. Anadoluda — bulunanlar birer mektupla müracaat edebilirler. Karilerimize Cevaplarımız Tekirdağında Akçeşmede kahveci Vahbi çavuş vasıtasile Mehmet Beye: — Deniz gedikli küçük zabit mektebinin kayıt ve kabul muamele- sine 1 temmuzda — başlanmıştır. — 15 Ağustosa kadar devam — edecektir. Bir kaç gün sonra bu mektep hak- kındaki yazıyı okuyunuz efendim. Samatyada Cebe Beye: —İstediğiniz deniz ti olacak. Be sene mektebin tali birinci Sanıfına talebe alınacak."-Ortamektep mezunu olmak ve 18 yaşından büyük bulunmamak Tâzımdır. Kayıt — musmalesi 16 eylüle | kadardır. Birkaç güne kadar bu hu- sustaki daha mufassal yazımın oku- yunuz efendim. ——— okuyunca derin bir minnetle göz- leri parladı ve Handan Hanımın elini Üplükten sonra sevincinden uçar gibi telgrafhaneye koştu. * “Fehmi Bey.. Bu akşam ge- mediğinize çok iyi ettiniz. Genç- liğimizde biribirimize verdiğimiz sözü evlâtlarımız tutacak... Onlar biribirlerini seviyorlar... Bundan ronra - bizim İ evlâtlarımızın saadetini görmekten büyük san- det olamaz... Handan ,, Elleri titreyor, yaşlı gezleri altında kelimeler büyüyor, büyü- yor, sonra okuyamıyacağı kadar küçülüyordu. O, on senelik ümi- dinin bir anda mahvolmasına rağ- men kizinın saadetinde - teselli buluyordu. snıf derecelerine sonra 2 sokağa çıkacağım, | tahsll | müddeti iki senedir. Mektep leyli ve | ret mektebi Tarafından VERESIYE satılan elektrik cihazları sayesinde AYFİYEDE RAHA YEDİ SATIŞ MAĞAZASI; Metro Han Telefon 44800 Cümhuriyet meydanı 40918 Necati Bey caddesi 43439 Elektrik Evi 24377 h_'lııvıkkillıın: cad. No, 83 60790 Şirketi Hayriye iskelesi — Üsküdar 60312 23 Nisan caddesi No, 19 Büyükada ” 55128 DEKTMREERE SADA KOUT ST Te Tummemesan » (X) Beyoğlu Taksim ö Salı Pazarı * Beyazıt * Kadıköy y besinden : Kabata; Belediye malı su haznesile methali ve ınc:v:“gccıî(;l":îîl ı::bı?ğr:n:: seneye kadar kiraya verilmek üzere açık müzayedeye konmuştur. Talip olanların şartnameyi görüp anlamak üzere hergün Yazı İşleri Kalemine ve müzayedeye girmek için de bir seneliği için “18, kiralık teminat makbuz veya mektubile 25 Temmuz 1934 Çarşamba günü saat on beşte Encümene müracaat etmelidirler. “3666,, el Müruru uburun temini intizamı maksadile Beyoğlu Tünelmey- dıım.ııdın Şişhaneye inen ilk Belediye ve müellif sokakları vesaiti peklıyeninA yalnız inişine tahsis ve seyrüsefer talimatnamesinin tek istikametli sokaklar arasına ithal edilmiş ve kiyfiyet belediye zabı- tası talimatnamesinin tenbibatı belediye kısmına zeyledilmiş olmakla lı!lifını hareket edenler hakkında belediye zabıtası talimatnamesi- nin ahkâmı cezaiyesi tatbik edileceği Daimi encümenin 1/7/934 tarih ve 1602 No, hı kararı iktizasından olduğu ilân olunur. “4115,, * * Aşağıda cüzdan numaraları yazılı tekaüt, yetim ve dulların birinci üç aylık maaşlarına ait bordrolar hususi idareler — tekalit sandığı İdare Heyeti Reisliğinden gönderilerek İstanbul Ziraat Bankasına tevdi olunmuştur. Bankaya — müracaatla maaşlarını almaları. İ (4112) 1761, 1052, 1273, 874, 855, 602, 2015, 1768, 2170, 1S31, 730, 639, 745, 892, 305, 409, 1764, 1280, 1770, 2006, 717, 857, 598: 2163, 1020, 1071, 2005, 1289, 753, 880, 709, 2185, 2023, : 2158, 2010, 863, 1035, 1257, 747, 1788, — 1027, l.")(üı 54. 2011, 726, 403, 1029, 510, 1528, 1287, 1522, 1509, 1520, 1019, 1038, 2165, 884, 1780, 713, 2161, 1769, &81, 878, 281, |3:ZJ 517. 1550, 900, 2025,5, 419, 1061, GAT TA4, 17B4, 1059, 2187, 280, 628, 1526, 895, 1776, 2502, 608, 899, 1022, 1521 ğ | İstanbul Üçiıîıcü İcra Memurluğundan: Beylerbeyinde Bostancı Abdullahağa mahallesinde Ara İ eski 9 mükerrer yeni 39- 1 Numaralı hanede ıııııkiılı,ıı î;::'ıî:'ı:: _Ikımetgilu meçhul bulunan Hüseyin Hamdi Beye Hüseyin Hamdi efendinin Emniyet Sandığına 600 liraya birinci derecede ipotek irae ettiği Beylerbeyinde Bostancıbaşı Abdullahağa mahallesinde Araba caddesinde eski. 9 mükerrer yeni 39-1 Noli bahçeli bir evin tamamı 634 lira 79 kuraşun 2/k.evel/933 tarihin- den ı!ıyel bermucibi mukavele borçlu hesabına yapılacak bilümum ııı:ıjıhıı de borca ilâvesile 9 faiz ve *& 3 komisyon ve Faiz ve komisyon ve mesarif yekünundan * 2,5 muamele vergisi ve mesa- _n'fi icraiye ve *» 3 ücreti vekâletle birlikte temini tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolile ita ettiği 31 - k.sani - 934 tarihli takip talebi üzerine adresinize gönderilen ödeme emrine mübaşiri tarafından verilen meşruhattan mezkür adreste olmadığınız anlaşı» larak ilânen tebligat icrasına karar verilmişti. Tarihi ilândan itib, ren _kşvk beş gün zarfında yukarda yazılı borç ve masrafları remizin 934-186 numaralı dosyasına ödemeniz lâzımdır. Borcun tamamına veya bir kısmına veyahut alacaklının takibat icrası lı_ıkkındı_ b_iı itirazınız. varsa yine bu müddet içinde yazı ile ve .:::ıhîı bildirmeniz lâzımdır. Borç Gödenmez veya itiraz olunmazsa ipotekli gayrimenkulün satılacağı ödeme emrinin tebliği makamına UnMümühıhu.z (m)iı