İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur — Beşinci eacerersereeAAA. gesüneeneeesaNaEAeeeneEaaeanae » Ziya Şakir Hüriyet Ve İtilâf Fırkası Mensupları İttihatçılar Aleyhinde Uğraşıyorlardı.. , Halbuki ordunun o günlerde ir eserihayat göstermesi, imkân ve ihtimal haricinde idi. Çünkü Ütün —Çatalca —ovası, içinden çıkılmaz bir bataklık heline gel Mişti. Bu vaziyette orduyu hare- kete getirmek, düşman ateşleri altında mahve mahküm etmek demekti.. Bir taraftan bu imkân- sızlığı — İttihatçılara — anlatmıya çelışan İzzet Paşa diger taraftan da gösterilen sabırsızlıktaki mak- sadı takdir ederek onlara hak vermiş.. — Bulgarlara — cepheden yapılması ihtimali olmıyan şu taarruza mukabil, Marmara sahi- linin Bolayir cihetlerinden karaya çıkarılacak bir ordu ile düşman kuvvetlerini geriden vurmak için bir plân tertip etmişti. Bu plân mucibince Hurşit Paşanın ku- Mmandasında bulunan 10 uncu kol> ordu Şarköy civarına çıkarılacak. Bu esnada Bolayirde bulunan Fahri Paşa kolordusu, bu harekete Müzaharette bulunacaktı.. — İzzet Paşa, 10ucu kolordu erkânıhar- biye reisi Enver Beyi karargâhı- na davet etmiş, yapılacak olan bu harekât hakkında uzun uza- dıya izahat — vermişti. Halbuki I0uncu kolordu kumanda heyeti- ni amiri mutlakı gibi hareket eden Enver Bey, İzzet Paşanın verdiği tahriri ordu emrine ve bu emri izah eden şifahi direktifine muhalif hareket etmek yüzünden acı bir hezimete uğramış, - Fothi Beyin erkânıharbiye reisi bulun- duğu -Fahri Paşa kolordusunu da pek müşkül bir vaziyette bıraka- rak daha feci bir akıbete uğ- Tatmıştı. Bu hezimet, efkârıumumiyede pek (fena bir tesir husule ge- tirmis, bizzat ittihatcılar da dahil olmak üzere pek çok kimselerin beklediği zafer ümitlerini kırı» Vermişti. Ayni zamanda, orduda yeniden birtakım menfi cereyan- lar husule getirmişti. Mahut as- keri cemiyet ve gruplarla, Hür- riyet - İtilâf fırkamına — mensup ve mütemayil zabitler bu fırsattan istifade ederek yine İttihatçılar aleyhinde propagandalara başla- mişlardı. Karargâhlardan siper- lere kadar bir fısıltı rüzgârı esi- yor, kulaktan kulağa şu sözler deveran ediyordu : — İlttihatçılar, ardunum mağ- lübiyetini Nâzım Paşadan biliyor- lardı. Onu öldürdüler, ordunun başına geçtiler de, sanki ne ya- pabildiler... Artık, iş işten geç- miştir. Boşuna harbediyoruz. Bey-« hude yere kan döklüyoruz. Rumeli çoktan elden gitti. Bu sözlerin ihtiva ettiği mana, biç şüphesiz ordunun son günler. de iktisap ettiği vahdet ve imanı sarsacak hain bir P'm_"“ı'ğm Wadesi idi. Ordunun zahiri vazi- yetindeki acılığa rağmen ?ıenüı iş İşten geçmemişti. Mağlübiyeti ka- bul etmek için son kurşununu at- ması ve son süngüsünü de kır- ması İlâzimgelen ordu, — henüz Rumelinin muhtelif köşelerinde harbediyor; kanlı süngülerinin ucuyle cihan tarih harbine şerefli sayfalar hakkeyliyordu. (İşkodra) da, ve (kahraman Edirne) de he- nüz Osmanlı sancakları dalgalar Kısım No. 4 ü Nasıl Doğdu ?.. Nastl Yaşadı?.. 22-7- 954 — Nasıl Öldü?. Ce Çatalca harbine giden piyade ve sücarilerden Birer grup kalesinin niyor.. bu iki Osmanlı cessur ve pervasız müdafileri, düşman muhasara ordularının ba- şma Ölüm yıldırımları yağdırıyor- du. Etrafı yüzbinlerce düşmanla çevrilmiş olan Garp ordusunun perişan kıt'aları, silâhlarını düş- manlara teslim etmemek — için kartal — sürüleri gibi — dağdan dağa süzüliyorlar; acz ve fütur içinde bıraktıkları düşman kıt'a- larını tepeliye tepeliye son vazi- felerini ifa ediyorlardı. Gerebe- neli Bekir Bey, bu aslan yürekli yüzbaşı, yanındaki beş on kah- raman Türk neferi ile Bulgar, Sırp, Yunan, ordularına meydan okuyor; düşman memleketlerinde bile esatiri menkıbelere mevzu teşkil ediyordu. * Fakat (Yanya)... bu talisiz Türk kalesi.. vazifesini tamamen ifa edememiş, namzet olduğu tarihi şerefi kaybedivermişti... Bu da, İttihatçıların — vaktile yaptıkları bir hatanın neticesi idi. Arnavutlara ve muhalif züm- relere mensup olan Arnavut meb- uslara karşı takip edilen ılyııeuıg Arnavutlukta — hüsüle — getirdiği tesirlerden vaktile bahsetmiş.. ve Lâtin harflerini kullanmasından endişe edilen Arnavut milletinin, nihayet bir sürü politikacı ı_lhı düşürüldüğünü izah eylemiştik... gem ©3 Harp başlayup ta şimalden yürü- yen düşman orduları Arnavutluğu istilâya başladığı zaman şimali Arnavutluk bütün eski kin ve husumetleri bir tarafa bırakmış.. elinde kalan kırık ve dökük silâhlarla — müstevli — kuvvetlere karşı müdafaaya başlamıştı. Hattâ © havalide bulunan asker kıt'a- larının erzak ve Sair — ihtiya- cını bile temine çalışmak gibi civanmerdâne hareketlerden ka- çınmamıştı. Fakat buna mukabil, Cenubi — Arnavutlukta — gizli ve sinsi hareketler meydan almıştı... Senelerden beri Arnavutluk istik- lâlini hazırlamakla meşgul olan- lar, artık bu emellerinin tahakkuk edeceği zamanin geldiğine hük- metmişler ve yâvaş yavaş hare- kete geçmişlerdi. O sıralarda istanbulda - bulü- nan Berat meb'usu İsmail Kemal Bey, Sadrazam Kâmil Paşa ve Şeyhislâm — Cemalettin Efendiyi ziyaret etmiş, Cenubi Arnavute luktan aldığı salâhiyetnamelere istinaden fikrini açıkça söylemişti. İsmail Kemal Beyle rüfekasının fikri, şundan ibaretti: — Arnavutlar, orada bulunan Osmanlı müdafaa ordusuna bütün kuvvetlerile müzaheret edecekler; düşman ordularını - Arnavutluğa sokmamaya gayret — eyleyecekler. ( Arkası var ) ATİErmn YERLİ MALLAR SERGİSİNDE açtığı Orada daireyi mutlaka ziyaret ediniz. faideli yenilikler bulacaksınız. Bir Zilliyet_ M_Şsei;sî' Bu İşte Acaba Belediye Mi, Yoksa Halk Mı Kabahatlidir ? Beykozun meşhür çayır mesi- resinde büyük çınarın altında (1163) senesinde Istanbul kümrük emini İshak ağa tarafından yapıl- mış zarif bir çeşme vardır. Çeşme beyaz mermerdendir ve bir abide halindedir. Her iki tarafında da bol ve serin su akar. Yanlarında, birer ucları çeşmenin mermer gövdesi altına kadar girmiş yek- pare büyük mermer havuzlar vardır. Bu havuzlardan köyün sığırları ve davarları su içer. Şimdi, bu çeşmenin üzerinde mürekkeple yazılmış şu maclde bir yazı okunuyor: “Bu çeşmeden su içmek ve su almak ve bir şey yıkamak suretikatiyede yasaktır. ,, Buna rağmen ellerinde desti- ler, su bardakları olduğu halde çeşmenin başında yüzlerce insan bekliyor ve'bardak bardak buz gibi suyu midelerine indiriyorlar. Belediye tarafından yapıldığı ha- ber verilen bu yasağı okuyan bile yok. Belediye, bir yasak koyma- miş, güya: 10 Milyon Şişe Memlekette 25 Milyon Da Bardak Var Ölçüler nizamnamesi mucibince şişe ve bardakların üzerlerine de hacimlerinin yazılması ve yanla- rına taksimat yapılması icap ettiği için alâkadarlar şimdiden hare- kete geçmişlerdir. Yapılan bir hesaba göre bütün memlekette takriben 10 milyon şişe ve 25 milyon kadar da bardak ve kadeh mevcuttur. Bütün bunların kânunusani baş- langıcına kadar — işaretlenmesi Tâzımgelmektedir. Bunun için de şehrimizde yalnız bu işle uğraş- mak Üzere yeni bir esnaf zümresi teşekkül — etmeye — başlamıştır. Bunlar, çişe ve bardakları hamızla işaretlendirmek için işe başla- mışlar, hatta birçokları sipariş kabul etmişlerdir. Beyoğlu dördüncü sulh hu- kuk mahkemesinden: 1 — Beyoğlunda Müeyyetzade na- mi diğer Yazıcı sokağında atik 32 - 39 cedit 28 numaralı mhkaddema iki bap bane elyevin Brooşlayn — ismindeki aparlımanın tamamı — ( 24185 ) kıymetindedir. 2 — Boyoğlunda Müsyyetzade ma- hallesinde Makrr çıkmazı — sokağında atik 41 -43 cedit 51- 58 mnumaralı iki bap hane, bunlardan 63 numaralı hanenin tamami 1440 lira ve SBl nu- maralı hanenin tamamı ( 2304 ) lira kıymetindedir. 3 — Galatada Bereketzade mahal- Tesinde — Yüksekkaldırım — caddesinde atik 54 cedit 562 numarzalı — dükkün tamamı ( 3250 ) lira kıymetindedir. 4 — Galatada Arapcamiü mahalle- sinde Hezaran sokağında atik 18, 13 18 mükerrer cedit 19-21 — numaralı yekdiğerine maklup dükkânı müştemil bir bap büne tamamı ( 22083 ) lira kıymetindedir. Yukarda yazılı gayti menkullerin Jak Bronştayn — elendiden mütevelfiyo Madam Mari uhdesine intikali lâzım- gelen (48) de (2) tam mülkiyeti ve (48) de (4) intifasız mülkiyet açık mrt- tırma suretiyle 23-8-034 — porşembe Bant 16 da satılacaktır. Tellâliye resmi ve ihale pulu mü n peşindir. Talip olanların mezkür his selere isabat eden kıymetlerin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesi ile mozkür gün ve saaite Beyoğlu dör- düncü sulh bukuk mahkemesinde ha- zır. bulunmaları ve fazla — malümat almak isteyenlerin 932/12 numara ile mühkeme kalemine müracaatları lüzu- mu ilân olunur. (1297) lira H Z— — Bu çeşmenin suyu âbıha« yattır. Derde şifadır. Ey ahali! Hemen için, demiş. Bu manzara, bizde yasakların nasıl telâkki edildiğine bir mi- saldir. | Hâdiseye tesadüfen şahit olan | bir muharririmiz bu yasağın neden icap ettiğimi Beykozlulardan sor- muş ve şu cevabı almıştır : — Bu su bir mandıra yanın- dan geçmekte ve geçerken man- dıradan akan gübre suları ile karışmakta imiş. Yasak ondandır. Bundan başka ortaya atılan garip bir iddiaya göre çeşmenin iki önündeki büyük mermer har havuzlar Belediye — tarafından | parça parça kırdınlmış ve bu zarif abide mahvedilmiştir. Buna sebep olarak şunu söylüyorlar: Bu havuzlarda biriken suları hayvanların içmemesi için Belediye bunları kırdızmış'ır. Belediyenin böyle bir tahrip ya- pacağına ihtimal vermedik. Fakat hâdiseyi gözönüne koymaktan da kendimizi alamadık. Afyonda Zelzole: Afyon (Hususi) — Dört gün- denberi şehrimiz ve havalisinde fasılalı ye hafif zelzeleler devam etmektedir. Evvelki gün çıkan bir fırtınada şehir baştanbaşa toz içinde kalmıştğğ. — * Son Posta: Bu zelzelenin ev- veliyatına dair Ajans ta ayrıca malümat vermişti Kütahyı liye hukuk hökim- liğindem Hütahya muhasebei husu- siye vekili Şaban Şükrü bey tarafıne dan olbaptaki mukavelo ve şaraiti fene niyeye muhalif olarak yapılıp kabul edilen havuz için dairei mezkürenin sarfetmiş olduğu (434) lira zararın taz- mini hakkında müddesaleyhim Hıâı& mahallesinden Mehmet oğlu Rıf ve a mustafa mahallesinden Mazlum zade mimar Şahabettin ve vilâyet encümen azasından Emetli hacı Rıfat beyler aleyhine ikame olunan tazminat dava- sının tebligatı kanuniyeye rağımen gel miyen müddeaaleyhimin gıyaplarını iora kılınan muhakeme neticesinde: Mübelağı müddeabih 494 liranın * de beş ücreti vekâlet ve 30-10-982 tarlindem itibarön *& üç faizle aleyhimden mü: ken bittahsil Idareimez! sine 2/5/931 tarih ve 21/306 numara ile karar verilmiş olduğundan hukuk weulümuhakemeleri kanununun 407- inci maddesi mucibince taribi ilândan itibaren 15 gün zarfında kanuni yollârâ müracaat etmedikleri surette hüküm Iktisabı kat'iyet edeceği başkâtip ihe barnamesi makamına kaim olmak üzere ilânen ihbar olunur. Sultanahmet — sulh Üüçüncü hukuk hâkimliğinden: Lüsi Siyon Hanım ile Ali Bey ve Fatma Binnaz ve Perihan ve Belkis ve Raife Tamm- lar ve Ekrem Emin ve Kemal Beyle» rin şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları — Beyoğlunda sokağında eski 171 190, 201, 203 mumaralı aparlımanın ve önündeki 18 arşın mahallin izalei şuyu zımamda fürübtu takarrür ederek lora kılınan açık arttırma neticesinde 51500 lira bedel mukabilinde Golatada Bozkurt hanında Tahain Sermet ve Osman Nuri Beylerin (14 numaralı dairesinde Ekrem Lâtif Bey uhdesin- de kati ihalesinden icrasına 90-5-984 tarihinde karar verilmiş idi. Semeni meb'i teslim vezne — edilmediğinden paranın teslimi alâkadar hissedar ta- rafından talep edilmesi üzerine para- nın teelimi hakkında gönderilen ihbar: nümenin mumaileyh Ekrem Lütif Be- yin ikametgâhının — meçhuliyeti -hase. bile bilâ tebliğ inde kılınmış ve bete mücibi talep ilânen tebligat icrasına karar verilmiştir. İşbu ilân tarihinden itibaren on gün zarfında semeni mebi in tealim vezne edilmesi aksi takdin icta ve iflâa kanununun 133 ünçü maddesine tevfikan muamele ifa kı 1 tebliğ. makamına kaim olmak nacı üzere ilân olunur. (1278)