Tabut Işini gören Bavullar Çoğalıyor! Takriben bir ay evvel Ingil- terenin Brigthon istasyonuna terke- dilmiş bir bavulun içinde başı ve ayakları kesilmiş bir kadın cesedi bulunmuştu, hemen birkaç saat sonra bu defa da Londra istasyo- nunda başka bir bavul ele geçti. bundada bir çift ayak vardı. O zamandan beri yapılan bütün tahkikata rağmen kadının kesik başı bulunamadığı gibi, hüviyeti de tesbit edilemedi. Halbuki bu hâdiseden tam bir ay sonra, yani bu hafta başında yine Londranın bir pansiyonunda yine bir bavul içinde başka bir kadın cesedi bulunmuştur. Bu defa kadının baş ve ayakları kesilmiş değildi, başına bir topuz indirilmek sure- | tile —öldürüldüğü — anlaşılıyordu. | Hüviyeti de malumdu. Mis Key isminde bir dansözdü. Zabıta yaptığı tahkikat neti- cesinde Mancini isminde bir İtalyanın bu dansözle alâkadar olduğunu anlamıştır. Fakat İtalyan meydanda yoktur, cesedin mey- dana çıkmasından evvel meydan- dan kaybolmuştur. a a Moskovı şehrinde kira oto- mobili ve arabası çok Meskücade :i:ğildiı. ıMevc:î Yeraltı şi- AAA Söndiri halkı taşımıya kâ: fi değildir, bunun için on beş kilometre uzunluğun- | da bir yeraltı şimendiferi yapıl- masına karar verilmiş ve şimen- diferin Üçte biri şimdiden bitiril- miştir. Mütebakisi 7 Teşrinlevvel 934 tarihine kadar ikmal edile- cektir. Rus dostlarımız bu ilk metre- politeni müteakip bir - ikincisini yapmayı düşünmektedirler. * f Bllyuk muharebeyi müteakip geniş sosyalistler Viyana şebrinin idaresini ele aldıkları za- man milyonlar sarfederek ame- leye mahsus uçuz apartımanlar vücude getirdiler ve bu apartı- manları da üç beş lira gibi hiç denecek kadar az bir para mukabilinde ameleye kiraya ver- diler. Bu aparltımanlara amele #partımanı ismi -veriliyordu. Ha- kikatte hepsi de tamlasri konforb haiz birer daireydi, ve değil bir | amele ailesini, orta hallileri, hat- ta refah içinde bulunanları da pek Alâ tatmin edebilirdi. Yalnız bu amele evlerinin inşası belediyeyi © kadar borca sokdu ki, esasen nüfusunun Büyük kısmı Viyana şehrinde oturan Avusturya hükü- metini bile sarstı ve son hâdise- lerde belediye bu geniş sosyalist- lerin ellerinden alınınca hükümet kiraları artırmayı bir vazife bildi. Artırılan miktar yüzde elli ile yüzde yüz arasındadır ve (60000) mileyi alâkadsr etmektedir. Viyanada kirelık v | -— TAKVİM —— Gün 31 PAZAR 22 Temmuz 934 Arabi Rumi g Rebahar 1333 | 8 « Temmuz - 1388 — — |Ezani | Hızır 78 Vakit Güneş Öğle İkladi Ezani|Vasati| Vakit 44 012 20| Yataı Baz | 16 (8| İmsak | döşeli Halı, mazimizi renkli şekille- rinin kıvrımlarında saklıyan en güzel şeylerden biri değil midir? Çocukluğumuz dört parmak ka- lnlığında parlak, yumuşak halı- © larla döşenmiş divanhanelerde, duvarları küçük, güzel renkli ve antika seccadelerden görünmeyen odalarda geçmemiş midir? Bay- ramları el öpmelere giderken, sarı kehrüba gibi temiz merdi- venlerdeki — halılara basarak çıkmamışmıydık, odalara girerken, beyaz çoraplarımızla, kat kat halılar Üzerinde koşmaz mıydık?, Çok görüp te, sonra bir gül gibi kuruyan insanlar, halıya karşı en büyük tahassürü duyar- lar ve halı, bize düşkünlüğümüzü, yok oluşumuzu her zaman hatır- latır. Ben ne zaman bir satıcı omuzunda, bir oda içinde, bir Balonda güzel, parlak, yumuşak ve cana yakın bir halı görsem, daima, hiç değişmeyen bir şekille umumi harp gözüm önüne gelir. Langadaki evimizi, hergün birer parçası odalardan eksilen yığın yığın Sivas, Şiraz, Keşan halıla- rimı hatırlarım. Bu belki, içiniz- den bir çoğunuzun daha başına gelmiştir. Fakat ne yapacaksınız, madem ki mazi böyle yumuşak tüylü halılara gömülüdür, kendisi gibi, bunları da keraber sürükler, götürmez mi? e İbrahim Hoyt Bey iyi bir edebiyat tetkikçisidir, fakat on- dan evvel kuvvetli bir halıcıdır. Onun Mahmutpaşadaki — büyük halı mağazası, belki içi çok çeşitili halılarla dolu bir müzeye benzer. Bütün duvarlar, döşeme- ler, kenar göşe hep halı ile do- ludur. — Nereden — baksanız, ne tarafa baksanız, hep kat kat katlanmış naftalin kokan halılarla karşılanırsınız. Belki on beş halının vücuda getirdiği yumuşak bir mindere yan yana oturduk. Konuşmağa başladık: — İnşallah yalandır, dedim. Bizim balıcılık, halı ticareti gün geçtikçe sönüyormuş? İbrahim Hoyi Bey durgun durgun başını salladı: — Maatteessüf —yalan değil, gerçek, dedi, işlerimiz dehşetli bir durgunluğa doğru gidiyor. Eski kazanç ile şimdiki sında kıyas kabul etmiyen bir fark var. Misal mi istiyor sunuz?. Verelim: Biz eskiden cirolu veya cirosuz 30 bin lira iş yapardık.. Şimdi bin lira yapsak, öpüp başımıza ko- yuyoruz. — Sebep? — Sebepl. Evet sebep:, Fakat bu sebebi derecelerile kısımlara — ayıralım.. Bir kere kontenjan.. Bu halı ticaretimizin, — halıcılığı- mizin en büyük engeli.. Neden mi diyeceksiniz?: Anlatayım: Eskiden İran l İstanbul ' SON POSTA ON a Y Halı, Bizim u D | Mi?Çocukl halılarının- tran- sit merkezi idi, Diyebilirim ki, bü. tün dünya, halı ihtiyacını İstanbul vasıtasile gö- rürdü. Meslâ Viya- na, Berlin, Paris, Roma halı tacir- :—]"i' burada biz- en, yahi ikinci ellerden hahlar FeeE GA sipariş ederler, günde belki bin- lerce balya sevkederdik. Dedim ya, bu yüzden 30 bin liralık satış bizim gündelik işimiz olurdu. Fakat kontenjan ihdas edilince Iran halıları derhal bir müşkülle karşılaştı. Buradaki tüccar, bir- denbire şaşırdı. Çönkü Viyanaya satacağı mal, muayyen bir fiyat Üzerinde idi. Kontenjan dolayısile inzimam eden parayı, Viyanalı alıcı — kabul etmemiye başladı. Tüccar da zararına gitmek iste- medi ve arada birdenbire bir sükünet, ve hareketsizlik başgös- terdi. Fakat buna mukabil, kisa bir müddet içinde Iran halıları yeni bir transit merkezi buldu: İIsken- derun.. İstanbulun — bütün — faaliyeti, bütün kazancı İskenderuna, geçti, halı ticareti bizde âni bir dur- gunlüğa uğradı ve o meyanda Türk halıları da müşterisiz kaldı. Ibrahim Hoyi Bey kelimeler üzerinde durarak anlatıyordu: — Sonra ikinci sebep: dünya üÜzerinde halıya karşı gösterilen rağbetin kesilmesi.. Birdenbire her yerde hüsnükabul gören kü- bik —mobilyada halının lüzumu yoktur. Bu yüzden halı gözden düşmüştür. Sonra halk artık evinin içine değil, kendi dışına bakıyor. Kazancı azdır. Masrafları müte- nevvidir. Okadar ki, bu tenevvü içinde bir çoğu temin edilemez.. Halı, şimdi ancak işçinin, üçüncü geryer e lensendene ei Son Posta iLÂN FiATLARI | — Gazetenin esas yarzısile (santim) sayıtır. 2-e Sayjasına göre bir santi- min ilân fiatı şunlardır; santimde — vasati 3- Bir (8) kelime vardır. 4—Ince ve kalın yazılar tutacakları yera — göre sentimle ölçülür. — - ——— ——— a— — ea Halıcılığımız Ne Halde Günde 30 Bin Liralık İş Yapan Halı ço,um; Sinek Tüccarları Bugün Ve Dilenci Bin Liraya Razı !.. Koştuğumuz Geniş ? Mazimizi Bütün Vuzuhile Gözümüze Getirmez ğumuzda Üzerinde Halılı Divanhanele- ri Hatırlatmaz Mı? KA güzel halılarımız mühürlenirken, bir halı tezgâhında çalışan kadınlar ve genç kızlar sınıfın gözündedir. Fakat onun da alacağı halı on iki lirayı geçmez. Biz eskiden Amerika ile çok İş yapardık. Fakat son iki sene içinde Amerika da küçük bir halı sanayil tesis etmiye çalışıyor.. Buradan kaçan Rum ve Ermeni halıcılar orada, Birleşik Amerika- nın himayesinde çalışıyorlar.. El tergâhlarile — şununla, — bununla Amerikaya halı yetiştiriyorlar ve bu bizim ve İranın halıları üze- rinde büyük tesirler yapıyor, Mü- tekabil kontenjan Amerikaya gön- derilen halıları pahaya çıkarıyor. Halbuki kendi memleketi içinde çıkan halılar yarı yarıya ucuza mal oluyor ve bittabi kendi halı- larını tercih ediyor. İbrahim Hoyi Bey az kelime- lerle çok şeyler ifade ederek, halı ticaretimizin, halıcılığımızın İyi bir istikbale gitmediğini söyliyordu. Sordum: — Buna çare?, Elbette bütlin bunları düşünürken çaresini de tasavvur etmişsinizdir?. — Ettim, daima da ediyorum. | Buna yegâne çare halı üzerindeki kontenjanı — kaldırmaktır. Evet, kontenjan halıdan kalktığı takdir- * de İstanbul, yine eski transit va- ziyetini elde edecek, memleket binlerce lira üzerinde çalışacak- tır. Çöünkü İstanbul İrana daha emin görünür ve ticaretinde endi- şesiz bir kazanç temin eder. Kon- tenjanın kalkmasının büyük bir iyiliği “de yerli halılarımıza iyi ve sağlam müşteri bulmuş olacaktır. İbrahim Hoyi Beyle bu mese- le üzerinde bir haylı konuştuk. Sıra halılara gelmişti: — En iyi halılar hangileridir?. — Tahran, — Isfahan - halıları ötedenberi en iyi halılardır. Son zamanlarda Kerman halıları da büyük bir güzellikle yapılmiya başlandı. Hülâsa İranin bütün halıları güzeldir. — Ya bizim?. — Bizim de halılarımızda gö- ze çarpan bir ilerleyiş var. Hele Isparta halıları.. Sıvas halılarının eskileri çok güzeldi. Şimdi ne- dense değişti. Eski - güzelliğini kaybetti. — * Konuşmamuz bitmişti. Ayrılır- ——— eee Çok Değil da Semiha Hanıma: rirsiniz. efendim. Nazif Beye: mektubunuzu Maarif Vekâletif” ken İbrahim Hoyi Bey halı gösterdi: Hraya, hiç - pazarlıksız aa 'olmazl.”'Dedi: — y Kari Mektupları i Bir muhabirimizin ÇDN.J havalisindeki seyahatlerinden tt sederek Çoruma ait yazdığ! tezi yazılardan birine bir C"i lu kariimiz şu cevabı veriyor v nen neşrediyoruz : ç Çorumun istihsalâtı bol, * gin, çalışkan, bağı, bahçesi zul hayli mamuür ve güzel bir saba olduğundan bahsetmi; yalnız sineğinden, kahvesl. dilencisinden hem de aslı © yarak bahsetmeyi doğru bul! dım. Çorumda sinek vardır V imhası için mücadele de lâzi! Fakat buradaki sinek her yerdf kinden fazla bir şey değildir. P" lenciliği maalesef hiçbir kasi mızdan kaldırmak mümkün OU Mamıştır, Çorumdaki dilendt”| diğer yerlere nazaran azdır 4 Çorumun — vasfımahsusu değildi! Kahvehaneler de — Çorum !" vüs'atine nazaran çok olmadi gibi gündüz kahvelerde bir bulunmaz, herkes iş ve güdl meşguldür. Geceleri başka eğlence —mahalli olmadığı kahvelere gidilir, saat 22 ye dar da kahvelerde kimse kal çünkü erken kalkıp iş başına dilecektir. Kahvede çay İsteyince şek! mi? Şekersiz mi? Diye sorul görülmüş, işitilmiş bir şey d dir. Bu sual kahve hakkında dır. En fazla sade kahve içili için kahve deyince sade getirilir, şekerliyi mükayyet “ rak istemek lâzımdır. ı[' 4 4 Çorüm: Enbiya oğlu fimzâ okunamadı| Bir Otobüs Şikâüyeti Bir okuyucumuz, Kerest ile Eyüp arasında işleyen otobi lerden birinin, resmen (14) yı taşıyacağı halde biletçi tarafın! (20) yolcu kabul edildiğini bildü Okuyucumuz diyor ki : * — Belediye memurları k trollarını sıklaştırmaz — ve sıkil tırmazlarsa bir kaza olunca şı ile biletçinin nesi alınacak?,, Bu otobüsün numarası bi mahfuzdur. Cevaplarımız Yalovada Halide Hanıma: Dosyenizin kaçıncı icra dairt” sinde olduğunu yazarsanız tahkik eder, size neticesini — bildi efendim. , * Bursa Kuruçeşme Mektep sokağlf" dalf hak' eti Mahalli Belediyesinden olarak fıkara olduğunuza ilmühaber getirirseniz çocu gerek Etfal, gerek Guraba tahanesinde bedava tedavi * Konya tüccarlarından Numık 1edt edersenif Eğer — muvafakat tevdi edelim efendim. aei ci Çi ları arasındaki pembe bir — Bu haliyı eskiden ıl:i“g şimdi 60 liraya verseniz: atf