Mükâjat Kazanan At Se.. ı....... kadskkesssseseceLAARAAAAAA AAA AAA AAA ki Ahbap Çavuşlar il isi - Fakat —buna mukabil Palabıyıkla Sırığın bi İkisi de İ'ıev,her mü ; “ı"'.".lrıâ:_ lnul';fmm(: | sabaka ıııı'ıdürîi:lgün: gçlt- ıı;ııınılr’ _m;u:;;ğ'l"fı:::: sabakada — birinci — gek | tiler. Altın bir vazo ka- ı: :ıâ):,ı. | zandılar. |D *tkasas aa şa aa eas ea caceAAAAABAAE AM — Olurum anneciğim. ötmiyöt. — Ben © yirmi beşliği seni denemek için oraya koymuştum. — Ben de onun için geri veriyorum ya! Denemek için koy- duğunu anlamıştım. — Vazgeç Cingöz, bu balık- lar çok büyük tutamayız.. Oltayı koparırlar !.. şikâyet olsana!. Başlarını Ne İle parlatıyorlar . “Gökte kara bulutlar, Diyorlardı yağmur var, Şimşek çaktı, gürledi, Döküldü, yağmur: Şar şar! | Ben seyrettim odamdan, Sesini duydum camdan, Oluklar doldu, taştı, Yağmur düştükçe damdam!. | L a ESMEA.. eee eee ÜN İnsanlar Ve Hayvanlar Eski zamatılarda — insanlarla hayvanlar bir arada yaşarlardı. gün — Tann | Koşup ağzına biribirlerini — yemiye bı_ılıdılıı. iç geçinemediler. Tanrı göğün yedinci katından bütün bunları seyrediyordu: — Olmıyacak, dedi. Hayvan- lar insanlardan dahâ fena çıktı. iç olmazsa insanlar çok çalış- ani, mektebe gidecekti. Gerindi, e6- nedi..: Odaya giren - annesine baktı: Hayırdır inşallah anne? Ne var? Bir rüya gördüm. Hayırdır. inşallah.. dı. seasaRasesAsAsAAe AA SA SAĞ ecAsAK AA LA LER AA AAA SAA RASASACASAĞASA SAA ASA - kasssaa a swa seyesseseı ELEAAAKAA AAA AAA - v.A HaksesareekasakAN LA K AAA AAA «4 ; Düdük | a w Denemek | Sevinmek Bir gün afacan annesinin ya- Babası afacana bir düdük aldı. | Cingöz oyuncak trenini dola- hına - koştu: İ Eve getirdi.. Fakat düdük bir | Uba saklarken, —Afacan gördü, — Anne, bak bu yirmi beş türlü” ötmüyordu. Babası fena a : x " senin — masanın — Üzerinde hılde_ kazdı.. * sordu; buldum. Ertesi günü, düdüğü aldığı — Ne o?. Ne yapıyorsun “"'A"; Te SÖĞE e G dükkâna gitti: | orada?. — a ç er ZAl in L LE ' böyle ..;::[ıuç:cıugum — Yahu, buraya baksanal.. dc"'fh pişkin pişkin cevap a ! verdi: Dün bizim çoçuğa aldığım düdük Düdükçü güldü: — İyi ya efendiciğim. Neden ediyorsun?, YAZ YAĞMURU ol ilâ 6 k baz el YA EDL VB adam “bir. düğüne KOĞ Müamilez YNT A u daha veri we davetliyiz de |.. — eee ee A he ae he MAD SO ç. ö bi rin Hikâyeleri " İkisinin ara- dirlâr, yani sında hiçbir â Bir- fark yoktu. leşik Ames j Fakat — bir rikanın yerli Fakat kamyon bir- a Bir başka | Aptal beygirin Tz ğ " ğ la Ame- insanlara ze- | , Şğir araba- MA U aldı. Hayalis- | — denbire hızlanınca ipin döküldü. Şekerler ortalığı ĞÜU kâ verdi ve | min — önünde z l dier "ıîlı" ;_3;: bağlı — olduğu sandik kapladı. -Aptal beygirle a SöSE hayvanlardan Jıgllv i:î"u'_ lardan birinden, | $? i' zenhedis dışarı fırladı. sahibi — korkudan — don- Bi kp | ayırdı « du. — Bir ipi | sarkan bir İp | '::du_ muşlardı. " » eee sanlar yavaş %—:—”———— — kökünü — kurutmuş, — nesillerini — — yavaş terak- | Ha r Konuşuyor!.. İ tüketmiştir. İ ki ettiler ve medeniyeti V"_'"'l"' j Z - Işte bir gün bu kırmızı deril; j lnııîııhiü b*ıdl:.E:::İ :': 'mf: m | Amerikalılardan Küçük bir çocuk ! ü ğ KŞ S | T'"n:ır kızd::dılı.r. Tanrı nihayet / kırda ıııır.lnn ııfıı:ığ. mini YAi | İnsanları cezalândırmak için Tahi- n YC“’CCCR beyaz derili l'ı_lrçuuıı ıııige_lr!ı_ | tilileri zekâlarından mahrum etti Rüya Kıskıvrak bağladı ve ©o tepinip | ç zel lAırııı DA İ Ğ ; Gd Afacan, babası, annesi Bakır- | durürken: X * bu zekâyı hayva! '"ıııi S Sabahleyin Alıcı!ıkt "'_" köye gidiyorlardı. Tam Beyazıta, — Söyle bakalım, neden öyle Fakat onlar da geçinemiy tembel — yataktan — kalktı, yi otobüs durak yerine — gelince, tepiniyorsun? j "ğ%_" Hayvanların Zehirli Gezleri p i K * - — Eyvah, buraya — naftalin aeti h ak, büyüyünce manikür Ve insanların zekâlarını yine ğ lt iyvah, — bi çB | atla, yoksa karışmam — annem | Jarımı yak, ! geri verd:.Hıvvınlltv.W hayvan M_ku::::âut’m a Wüw ığ-* S arkandan yelişecekl. ü Pf"- vermemi. —— İ Çöp bacak Hadiye | bir türlü bir hesabı he- | saplıyamıyordu. Başı çatlıyacaktı. He- | men başına bir kalıp buz koydu. Yine düşünmeye | başladı. Anlaşıldı. Hesabı yapa- mıyacaktı. Fakat arkadan onun başı, bakın ne garip görünüyordu. —e — v e İ_:.' — Oyuncağımı saklıyorum. — Benim de boyum keşki bu 'ı kadar uzun olsaydı !.. — Amma yaptın ha! Neden? — Babam © zaman kulağımı ( çekmek için uzanamazdı !.. oerrCCCCose ——— — — E, ne olacak sonra? — Arayıp bulunca sevineyim Memnun diyel, Melekler Arasında ... - Olmuş iken pek kurak, Güneşten yanan toprak, Yeniden canlandılar, Ağaçlarduki yaprak !.. Yağmurdan canlandılar, Doya doya kandılar, Taze bir kuyvet ile İlkbaharı andılar !.. — Söyleyiniz çocuklarım, benden ne dileyor- sunuz 7.. Arkadaki Arap melek — Beenim kanatlarım üpü —— l Kırmızı Derili Kırmızı derili insanları bilir- siniz.. Bonlar hakiki Amerikal- Ve sandık caddeye halkıdır. Za- otobüs kalktı. Afacan koştu at- ladı. Fakat babası ile annesi kaldılar. İkisi de otobüsün arka- sından koşuyorlardı. Hasan Bey önde, Teyzehanım arkada İdi. Afacan babasına seslendi: — Çabuk kaş baba, çabuk — Beni yakacak mısın? — Elbette yakacağım? — Ben yakılmak istemiyorum. Yakarsan ben de senin gibi kırmızı derili olurum. Fakat — mütlaka yakmak istiyorsan yalnız tırnak- 4 ) İ