Şi İuı' 79 ı( ,' Pamuk “Fena Kaderim Yakamı Bırakmamış, Beni, 16 - .-uu Nıkılı A. İ. Ayşe Ka Emrazı Zühreviye Hastanesine Atmıştı,; —- Yanımdaki karyolada yatan Pamuk Ayşe ismindeki - resmi tabirile söylüyorum- alüfte, be- mimle zorla ahbap oldu. Üçüncü gece, karyolasından eğilerek ba- na şu teklifte bulundu : — Kaçalım mı?.. — Nasıl. — Sen razı ol. Geri kusurunu bana bırak, — Hay, hay... * Ertesi gece, hastane derin bir süküt içinde iken teker teker aptesaneye gitmiş.. Oradan bir- gçok koridor ve kapılardan mut- fak tarafına geçmiş.. Pamuk Ay- şenin cesurane bir teşebbüsü sa- yesinde küçük bir pencereden atlıyarak hürriytimize sahip olu- vermiştik. Pamuk Ayşe, sımsıkı elimden tutuyar : — Söz veriyorsun değil mi?.. Beraber çalışacağız?. Artık ben e© kadar geçmiyorum. Senin yü- zünden belki ben de beş on kuruş kazanırım. — Hayhay, Pamuk Aygşe... Yalnız, can üzerinde bıraktığım bir hastam var. Gidip bir kere onu göreyim. Sonra seninle bu- luşuruz... Bana büyük iyilik ettin. Bunu unutmıyacağım. Velev, kendi menfaati mu- kabilinde olsa bile, Pamuk Ayşe- nin bu iyiliğini unutmamıya ka- rar vermiştim. Ne bilirdim ki bu iyilik, beni bir kan lekesinin üÜstüne kadar sürükliyecek.. * Nadirenin hizmetçisi Zehra, Nihattan aldığı birkaç para mu- kabilinde bana ihanet etmiş, Çengelköyündeki yerimi ona ha- ber vermişti. Buna binaen, artık oraya gidemezdim. Şu halde ne- reye gidecektim?.. Velevki bir gün, bir gece olmun — nerede barınabilecektim. Aklıma derhal, Feriköyündekt Madam — Agavninin evi geldi. Doğruca oraya gittim... Madam beni görür görmez şaşırdı: — Ay senmisin çapkın kız.. aman, bele kiçmi gayne... seni gördümse, yüreğim — birdenbire hop etti.. Geçen gece bizim Nadirenin yanında da, söyleyeme- dim.. o gece az kalsın seni şöyle dertop edip camımın içine kadar sokmak istedim. Hayatın iğrenç zevk ve ihti- rasları arasında yuğrula yuğrula, ekşimiş bir hamur — kütlesine dönen bu kadının bu maanalı sözleri — soğuk — bir — rüzgör dalgası gibi kulağımdan geçti. * Şevkete bir mektup yazdım. Onu pek acele çağırdım. Yirmi dört saat geçtiği halde, gelmedi. — Anlaşıldı.. Zavallı adam; bekledi, bekledi. Artık benden ümidini kesti. Belki de son gün- lerde geçirdiğim hayatı duyarak benden tamamen iğrendi. Dedim ve artık başıma başka bir. çare aramak mecburiyetini hissettim: — Şu halde yapılacak tek bir çarem var. Nihadın önünde eğil- mek.. Onun bütün tekliflerini | kabul etmek... Tam sekirz saat düşündüm, nefsimle mücadele ettim. Ve ni- hayet mağlüp oldum... Ağlaya ağlaya Nihada mektup yazdım: (Beni bu hayattan kurtarmak, sakin bir köşede bir dilim kuru ekmeğe katlanan mütevazı bir ev kadını gibl yaşatmak istiyorsan yarın gece gel. Seni bekliyorum) demiye mecbur kaldım. x Madam Agavni, — kardeşinin isim günü eğlencesinde bulunmak için evi bana terketmiş, gitmişti, Evde, yapyalnızdım. Bir baskına uğramamak ve başka bir adama yanlışlıkla kapıyı açmamak için karanlıkta başımı cumbaya sok- muş, sabırsızlıkla Nihadı bekli- yordum. Bir hayli bekledikten sonra Nihadın acele bir yürüyüşle gek diğini gördüm, Titreye — titreye kapıya indim. Hayatımın en bü- yük günahını işliyormuşum gibi nefretle kapıyı açtım. Onu, içeri aldım. Yüzüme çarpan sert ispir- to kokusundan — onun bir hayli sarhoş olduğunu anladım. O, galibiyetinden mağrur ben mağlübiyetimden makbhur bir hal- de idik... Odaya girdiğimiz halde dakikalarca birbirimize bir şey söyleyemedik. Nihayet o, uzun bıyıklarını kıvırmakta devam ede- rek, müstehzi bir tavurla: —E, söyle bakalım Melek Hanım.. hangi dağlara kar yağ- dı... Beni bukadar uğraştıraca- gına daha evvel bu işi yapsay- din olmaz mıydı?.. — Ben sana, benim elimden kurtuluş yok, de- memiş miydim?.. Bak, seni en son zabıtaya yine ben tevkif ettirdim. Hastaneden kaçtın. Kurtuldum, zannediyordun. Fakat emin ol ki ne yapıp yapacak, yine seni bu- lacaktım. Dedi... Bu son alçaklığım da öğrendiğim bu adamın yüzüne baktım. — Fakat Nihat Bey, bir ka- dına bu kadar eziyet etmek günah değil mi?.. Demeye mecbur kaldım. Nihat, hak kazanmak isteyen bir tavurla ellerini açtı: — Ya, senin aşkınla yanan tutuşan kalbime yazık değil mi?.. Diye homurdandı. Tam bu anda kapı çalındı. Nihat, telâşla ayağa kalktı : — Kim geldi?.. Diye heyecanlandı... Bu gece kardeşinin evine gideceği - için madamın hiçbir randevusu olma- dığını biliyordum. — Yabancı değildir. Dedim ve taşlığa çıkarak ka- pınin İpini çektim... Karanlıkta, içeriye bir gölge kaydı: — Melek) Hanım burada mı?.. Diye mırıldandı... Bu sesi, der- hal tanıdım. — Şevket.. Şevket.. Sen mi- sin?, Ah, ne kadar geç kaldın. Diye bağırdım. Madam (Arkam var) 8 POSTA Meşhur Dalgın .. TTT Gözlüğünü Gözüne takmış, Ingilterede Sun'i lpek Sanayii İngiltere hükümeti sun't ipek | | | yapan fabrikalardan aldığı vergi miktarını yarı yarıya İndirmiştir. Fabrikalarda hükümetin yaptığı bu teşvikten doğrudan doğruya alıcıları kârlı çakarmak için satış fiatlerini o kadar indirmişlerdir. Böylelikle İngiltere piyasasında yerli sun'i ipek ve bundan yapr lan eşya fiatleri birden bire ucuzlamıştır. Bu hal Fransız ipekli tüccar- larını telâş içinde bırakmıştır. Zira Fransa ile İngiltere arasında yapılan son ticaret anlaşmasının esası, hatırlarda — bulunduğuna göre, Fransaya İngiltere mahreç- lerine ipekli satmak imkânlarını temin etmekti. Şimdi gümrük resmi şeklinde olan zorluğu Fran- sız ipeklileri sun'i ipek fiatlerinde vukua gelen azalma suretile yine karşılarında görüyorlar ve İngilir sun'i ipek rekabetinden kurtula: miyorlar. Anlaşmanın hemen arkasından İngiltere —hükümeti — tarafından alınan bu kararla beynelmilel kaideleri uygun olmadığı yolunda da bir kanaat belirmiştir. Fransız tiüccarının telâşı yakında siyasi bir teşebbüsle de neticelenerek İngiltere hükümetinin bu tenzilât- tan vaz geçmesinin — teminine çalışılacağı söyleniyor. * Bükreşten bildirildiğine göre e | ea meti altın maden- leri hakkında ye- ni bir karar almıştı. Bu karara nazaran Romanya madenleri ta- fından elde edilecek altınlar kâ- milen mili banka vasıtasile hü- kümete satılacaktır. Bu müna- sebetle altın alım flatlarını gö terir bir cetvel tesbit olunmuştur. Bu altınların karşılığı (ley) ola- rak Romanya parasile ödenecektir. Fakat altın şirketlerinin kâr, ka- zanç hissesi ve faiz gibi ecnebiye gönderecekleri kıymetler için ko- layca döviz verilecektir. * ile — Yunanistan arasındaki ticaret anlaşmasının müld- deti bitmiştir. münasebatı Şimdi —yeni bir anlaşma yapmak için iki taraf müzakereye başlamışlardır. Fakat hemen bir ay olduğu halde bir türlü iki taraf anlaşamıyorlar. Müzakerelerde — rast gelinen zorluklar bilhassa hesapların gö- rülmesi için ileri sürülen şekil- lerdedir. Yunanistan Yugoslar- yaya olan borçlarını Almanyadan olan alacaklarile mahsup etmek istemektedir. Yugoslav murahas- ları İse böyle bir hesaba razı Yugoslavya | Zabıtanın Şehrimizdeki avcılar dün Halk Evinde — gürültülü bir toplantı yapmışlardır. Üç senedenberi gayrifaal hal- de bulunan Avcılar Cemiyetinin ihyası için yapılan bu toplantıya birçok avcılar iştirak etmişlerdir. Riyasete Cevdet B. seçildikten sonra, eski cemiyete ait hesapla- rin tetkiki İstenilmiş, bu istek münakaşalara yol açmıştır. Birçokları — toplantının yeni bir cemiyet teşkili için yapıldığımı ileri sürmüşler, mevcut avcıların eski hesapları lıtkıkı salâhiyet- Esas No. Mevkü ve Nev'i Te 20 — Nişantaşı Kâğıthane caddesi 100 No.lı Konak 75 461 Tophane Kışla altında 345/355 » Dükkün 20 — 566 — Teşvikiyede cami arkasında 18 No, lı eski Ka- 6 rakol binası j 165/1 Galatasaray Avrupa Pasajı 1 No.lı dükkân. 35 165/2 » " ge 1 AŞ ” 38 165/1 ”» w , Guk l ci "” 31 165/5 ” " nn Grerük » 33 165/7 " " yat. TETENE A 30 165/1 ; d M0 gB 30 165/11 » ” D 4A ğ . 36 165/1: » " B i SS . 26 165/1$ " » CARLL C ” 3ö 165/16 ğ " KP SÜa AŞ 31 165/17 ” ” B dlerlük ” 40 165/21 21 45 202/1 Gılıtı Kıılıdlu 1-3 No. h Iııııııiı bir odıı. 6 Yukarda yazılı emlâk birer sene müddetle ve müzayede ile kiraya verileceğinden taliplerin ihaleye müsadif 26/7/934 Perşembe günü saat on altıda Şubemize müracaatları. (411)| T olmamaktadırlar. Bu yüzden mü- | bu konuşmalar neticesinde zakereler durmuştur. Şimdi Yunan heyeti Atinadan yeni talimat beklemektedir. Diğer taraftan | temmuz tarl- hine kadar muvakkaten uzatılmış olan eski anlaşma bu yeni vazi- yet Üzerine yeniden on beş gün daha temdit edilmiştir. İki taraf da meselede hüsnüniyetle hareket ettiğinden yeniden eski anlaşmayı uzatmıya lüzum kalmadan iyi bir neticeye varılması — beklenmek- tedir. x Bürükselden bildiriliyor! - Bel- ka — hükümeti Bölgiükemin | Ko L v borçları cılardan — mürek- ucuzlayor | kep bir grupla bir istikraz — pazarlığındadır. Haber verildiğine göre bu konuşmalar Belçika hükümetinin çok lehinde olmaktadır. Ve grup yüzde beş faizle istenilen paranın verilmesini kabul - etmiştir. Holandalılardan alınacak bu para ile Belçika hükümeti geçen sene fransızlardan yaptığı yözde 6,5 faizli borcu ödeyecektir. Yani Belçikanın borcu ayni kalacak ve İstenılen Bır Toplan ! Dün münakaşalı bir toplantı yapan avcılar bir arada | emlâk ve Eytam Bankası llânları | Kiralık Emlâk Müdahal LAi aa DS İN BAA NARN leri olmadığını söylemişlerdir. arada, doktor Kenan Bey: —" Biz buraya eski cemli) yenilemek İçin toplandık. Yi bir. teşekkül kurmak isti; bizi serbest bıraksınlar. E içtimaın. sebebi iddia ettikle yeni bir cemiyet teşkili ise, toplantıya zabıtanın müda! icap eder.,, Demiştir. Bir hayli süren n dan sonra Ayvcılar cemiyeti Ihyasına karar verilmiş ve den bir idare heyeti intihap ııııçtır ...- wxrrmrırvysrr' | ( İ » miktarı yüzde altı buçuk! yüzde beşe inecektir. * | Bir zamanlar dünyaya b "MHM* ıııç?:dıbu tikçe çekiliyor. Bu hal elmat dır. Talepler Iw yontanların işsiz kalmasını olacak kadar vahim bir h almiştı. Bunun önüne goçı* meyanda elmas yontan san'atkâr” ların gündelikleri yhlı oı nisber elmasçılar biraz ufu $ lerdir. Ham yontulmamış .ııılş yükselmiştir. Alâkadarlar bu ted” birler sayesinde ölmek tehlikesin! kanaatindedirler. Yaz At Yarışları tertip ettiği yaz at yarışlarına bu ayın 27 sinde Veliefendide bai” Vilâyet baytar nldüflllll. X cuma sürecek olan bu seneki 1“' | üzere tedbirler düşünülmüş ve bi tinde — indirilmiştir. fiatları bu vaziyet üzerine maruz bir sanayüin kurtulduğ! Yarış ve Islah encümenisif lanacaktır. rışlar için hazırlığa başlamıştır: — ü