aZiya Şakir Kabie Tasfiyesi İçin Londra Müzake- İTTİHAT .- TERAKKIİ Vx — Her hakkı mahfuzdur — Dördüncü Kısım No, 143 Nasıl Doğdu ?., ; POSTA SON Nasıl Yaşadı?.. 6-7- 9344 — Nasıl Öldü? ratının Neticelenmesi Bekleniyordu.. Tokatlıyan ziyafeti, diğer ka- bine azaları tarafından da haber alınmış, bazılarında epeyce telâş uyandırmıştı. Dahiliye Nazırı Reşit Beyle Maliye Nazırı Apturrahman Beyler Kâmil Paşaya mürcaat et- mişler; -« bazı hâdisat zikrederek - hükümet otoritesini ihlâl eden Nazım Paşa ile Hariciye Nazın Gabriyel Efendinin tebdilini iste- | mişler., ve hatta, bunlar tebdil edilmediği takdirde istifa edecek- lerini sölemişlerdi. Kâmil Paşa bu iki zate hak çermiş: — Ben de bu fikir ve kana- atteyim. Ancak, Londrada sulh müzakeratı cereyan ederken, ka- binede bir tebeddül husule ge- tirmek caiz değildir. Biraz daha sabredelim. Sulhün imzasını bek- Byelim, Sonra, kabinede istedi- ğimiz tasfiyeyi yaparız. Demiş ve bu iki zatı ikna ederek - istifalarma meydan ver- memişti, * Londra konferasında müzake- rat devam ederken, İttihatçıların hazırlıkları da ilerliyordu. 328 senesi — kânunusanisinin ikinci gecesi Talat Bey bir içtima tertip etmiş, cemiyetin mühim erkânından Enver, Hacı Adil, Mithat Şükrü, doktor Nüâzım, Hakkı, İbrahim Fethi, Kaymakam Cemal, Ziya Gökalp, Mustafa Necip, Şükrü Beyleri -cemiyetin en sadık ve en fedakâr azaların- dan- Beşe zade Emin Beyin (Vefa) meydanımdaki evine JI| davet eylemişti... Bu davete, Beyden maada diğer zevat kâmi- len icabet etmişlerdi. Enver B, © aralık vazifesi dolayısile İzmitte bulunduğu için o gece bu içtimaa yetişememişti. Bu zevat, toplan- dıktan sonra Talât Bey Ortaya bir sual koymuştu: — Hükümeti devirmek.. ve, iktidar mevküne geçmek lâzım mıdır, değil midir?... Derhal bir münakaşa başla- mıştı. — Fethi — Bey, - vaziyetin nezaketinden bahsetmiş; — böyle bir teşebbüse girişilmenin kat'iy- yenin — caiz — olmadığını söyle- mişti. Diğer zevat ise; bugün bu derece fena bir mütarekeyi kabul eden, yarın da bundan daha fena bir sulhü kabul etmek istidadımı gösteren hükümetin memleketi derin bir felâket UÇurumuna sü- rüklediğini ileri sürüyorlar. Fakat kaçamaklı ifadelerden ileri ge- çemiyerek kat'i bir şey söyliye- miyorlardı... Fethi Beyin: — Artık — komitecilikten ve İhtilâlcıdıktan vazgeçelim. Sulhün neticelenmesini bekliyelim, Sonra yapılacak intihapta var kuvveti- mizle çalışalım. İntihabatı kaza- nahım. O zaman hükümeti meşru bir surette ele alalım, Diye ısrar etmesi, diğer zeva- tın fikirlerini tereddüde sevket- miş.. bu içtima, Talât Beyin Gmit ettiği şekilde neticelenme- maşti.... Bu — vaziyet karşısında (1) Vefa meydanında, meşbür. bo- | Pooman ilet tarafındaki ev. i Beşe zade Emin Bey sükütu tercih eden Talât Bey, ancak ertesi günü Enver Beyle mülâkat ettiği zaman, gerek Fethi Beyin ve gerek * onun sözlerinin tesiri altında kalan - diğer arka- daşlarının gösterdiği tereddütten şikâyet etmiş: — Birkaç gün sabredelim. Ahval her halde bize daha mü- sait bir şekil alacaktır. O zaman bu içtima) bir daha tekrar ederiz. Fakat behemehal, sen de bulun. Demişti. Hâdisat, Talât Beyi tekzip etmemişti. Londra konferansında leri notada (Midye - İnoz) hattının kabulünü teklif etmişlerdi. Şimdi hükümet te buna cevap vere- cekti... Hükümetin vereceği ce- wap, çarçabuk anlaşılmıştı. Yeni- den harbe devam imkânmı göre- miyen hükümet, esas itibarile bu teklifi kabul ediyor; ancak ken- disini —mes'uliyetten — kurtarmak için padişahın huzurunda büyük bir meclis aktedilerek verilecek cevabın bir kere de orada mü- zakeresine lüzum gösteriyordu. Bu mesele duyulür duyulmaz Talât Bey beklenilen zamanın geldiğini hissetmiş, ve derhal harekete geçmişti. Bir taraftan hükümet aleyhinde sokaklara ve cami — kapılarına yaftalar — ya- pıştirilirken, — diğer — taraftan da yine Beşe zade — Emin Beyin evinde ikincl bir içtima hazırlanmıştı. Bu içtimada, Fethi Bey bulunmamıştı. Buna mukabil, Talât Beyle tamamen anlaşmış olan Enver Bey vardı.. Enver Bey, Talât Beyle verdikleri karar mucibince adeta münfell ve tehditkâr bir tavır almış: — Arkadaşlar!, Geçen içtimada konuşulan şeyleri haber aldım. Doğrusu, hayrette kaldım. Kâmil Paşa kabinesinin memleketi hangi uçuruma sürüklediği açıktan açığa görünürken, bu kabinenin daha hâlâ iktidar mevkiinde kalmasına taraltar iseniz, hiç bir şey ko- nuşmadan derhal dağılalım. Diye herkesten evvel söze başlamıştı.. Enver Beyin bu sözleri derhal : — Hayır.. — Hişâ.. — Ne münasebet7.. Sözlerile karşılanmıştı. Geçen içtimada tereddüt ve cebanet gösteren İttihat röesasının çehre- lerinde ve tavırlarında, bu defa bir kat'iyet ve cür'et vardı. Enver Bey, muhiti müsait bu- lur bulmaz derhal sözüne devam etmiş: — Şu halde, sür'atle hareket etmeli.. Ve hükümeti devirmeliyiz. ( Arkası var ) — Son Posta İstanbul BORSASI kuruş 19,15 | Lira Lira İş Bank.(Nama) W — | Bomonti Ki » (Hümllej) 9, — | 1031 Satikram — 9880 » (Müces'e)TOZ,— | İstikrazı Dahilir 9300 Osmaalı Banlk S5— | Düyunu Mu, — $2,50 Selkalk — , — 5403 | Bağdat tertip 10000 Şirketi Hayriye 1500 ” » H ü00 Maltş *0,17 | Reji 5,00 Anadolu 46G0V. 2680 | Tramvay Çür « W G0P. 2485 | Rıhtam 2300 Asade'ui 100V. 4850 | Üsküdar su — T0 Şark D, Y *24,60 | Terkon 41,50 İat. Tramvay — 68,50 | NuzrKr.Fo.1886 138,00 Üsküdar su — IN00 | , ç , 1903 vepö Terkos 2675 | , Ç , I9İN VS0 Havagasl M,— | Elektrik -— Telelon TIŞIS MESKÜKÂAT |') dira Lira (Hamlt) Ha (Reyat) 49400 (Vahti) Müzs İnce beşibirlik altın (Cümhuriyet) —5,75 (Hamit) armalı 52,40 (Reşat) , 47,50 (Vahtt) — 5 — 400 Mecidiye Banknot (Ca B.) 237 Kala beşibirlik allıa (Cümburiyei) 46,15 Galatasarayın Spor VBayramı Bugün Si // Bugün Taksim Stadyomunda Galatasaray kulübünün spor bayramı var. Birçok atletizim müsabakalarından başka Galatasaray, Yunan Panatinaikon takamile karşılaşacaklır. Resimde Yunanlı sporcuları görüyorsunuz. Üzüm Bağlarımız Bu Sene Çok Verimlidir ( Baştarafı 1 inci sayfada ) O zaman bu zat bana Avus- tralya ve Kaliforniyadaki sergi tentelerinden bahsetmişti. Üzüm- ler sergiye bırakıldığı zaman, herhangi bir yağmur tehlikesine karşı derhal tenteler — açılıyor, en küvvetli yağmurlar mahsulü taramadan — tehlikenin önününe geçilecek imkânlar ölde edili- yordu. 931 de mahsulün mahvolması üzerine, ziraat bankası müstahsile vergi tenteleri —temin etmeğe karar vermiş, Adanadaki mensu- cat fabrikası tente imaline baş- lamıştı. Hava kapalı olduğu için tente işini hatırladım : — Nasıl, bağlara tente sere- bildiniz Mi? Dedim. Manisanın bu varlıklı müstahsili biran düşünür gibi oldu ve cevap verdi : — Esefle söylüyebilirim ki tente işinde muvalfak olamadık. Ancak üç beş bağcı, o da bağr nın mahdat birer kısmına tente serebildiler. — Neden? — Neden olacak, parasızlık- tan... Geniş bir sahayı tente ile kaplayabilmek için binlerce lira tente parası vermek lâzım... Bu- günkü üzüm fiyatlarile hemen hiç bir bağcı bütçesinden böyle bir parayı ayırabilecek imkânı elde edemerz. Ziraat bankası tente işinde ön, ayak oldu. Üç serde, vade ile tente vermeye razı oldu. Bu vade, tente gibi fözuli görülen bir masraf için pek az görülü- yordu. Bana kalırsa tente işi, bir devlet işi olmalıdır. Devlet bunu uzun vadelerle, meselâ sekiz, on senelik taksitlerle bağcıya ver- melidir. Aksi takdirde tente te- min etmemizin imkâmı yoktur. — Tente için sarfedilecek pa- raya “füzuli masraf,, buyurdunuz. Şu halde tentelerin pek okadar kıymeti yok... — Nasıl yok... Para olmayın- ca, öyle kabul etmek lâzım... Her sene Üzümler sergide iken her bağcı ayrı, ayrı tam birer hafta yağmur yağacak. diye ecel teri döküyor. Bir senelik devamlı bir emek, bağa sarfedilen masraflar yüz üstü Allaha emanet ediliyor. Maazallah yağmur yağacak olur- #a mahsul mahvoluyor. d Manisada Uzüm işile uğraşan milli bankalarımızla yaptığım te- maslar, üzümün bu sene çok verimli ve nefis olduğunu mey- dana çıkardı. Rekoltenin geçen seneki yekünu tutacağı meşkükse de, Manisa üzüm mıntakasının her halde 15-16 milyon ton is- tihsalât yapacağı zannediliyor. Müstasil şimdilik vaziyetinden emin ve hatta memnundur bile.. Temmuzun ilk haftasında Üzüm- ler kemale ermeye başlamıştır. Tanaelerde en basit bir hastalık bile mevcut değildir. Bu sene, mahsulün hastalıksız oluşunu, Ziraat Vekâletinin he- men hergün hava vaziyetini na- zarı itibara alarak bağlarda yap- tırdığı devamlı mücadeleye atfet- memek mümkün değildir. Açık söylemek lâzım gelirse, hu sene- ye kadar bağlarımız. bu kadar devamlı bir ihtimamla bakılma- mıştı. Bağlarda tatbik edilen Bar- do bulamaçları hakikaten çok verimli neticeler vermiştir, Hasada bu ayın son haftasında başla- « nacaktır. (Hekçe) ameliyesinin ağustosun ilk haftasında başla- yacağı, Üzümlerin bugünkü ot — gunlaşmasından anlaşılıyor. : * Size geçen mektuplarımdan birinde, Amerika Ticaret Ne- zaretine bağlı mahsul lâboratuva- rının Üzümlerimiz hakkındaki bir — tahlil — raporunu - bildirmiştim. Hamburgta büyük bir müessese, * Hamburgisekes Staatstitüt für Angewandte Botonik,, müessese- sinin raporunu aşağıye nakledi- yorum : * Gönderilen İzmir — Sulta- niye Özümlerine ait nümune; barici evsaf itibarile küçük taneli ve kuru Üzüm cinsini temyiz eden — vasıfları arzeder. Açık kehriba — sarisından altın sarısına kadar giden şeffaf bir renk, çok nefla bir rayiha, nefis ve hafif bir — lezzeti muhtevidir. İ «İzmir üzümlerinin 100 tanesi- — nin sikleti 69,7 gram, — Yunan — Sultaniye Üzümlerinin yüz tancak nin smıkleti 36,8 gram, Kaliforni- yaların 45,8 gramdır. “ Mukayese edilen Yunan ve Kaliforniya üzümlerinin tetkikinde kükürt tesbit edilmiştir ki bu, Kaliforniya Üzümlerinin sun'i ola- rak ağartıldığına delâlet eder. Kimyevi muayenenin neticesi: “İzmir Sultaniye üzümlerinde şeker miktarı yüzde 97, Yunanis- tan üzümlerinde yüzde seksen dokuzdur. İzmir üzümlerinin yüz — gramında bulunan kalori miktarı Ş 272-275 arasındadır.. — A, Adnan — Kötü Arkadaşlar ( Baştarafı 1 inci sayfada ) boşaltmıştır. Fakat şayamıhayret — bir tesadüf eseri olarak, kurşun« lar Mustafanın karnına saplandığı halde ölmemiş, bilâkis mütecavüz arkadaşının haddini bildirmek Kadirin üzerine çullanmıştır. z kafadar bir müddet altalta, üst- üste boğuştuktan sonra, Mustafa — saldırmasını çekmiş, Kadirin kar- nma saplayarrk bir anda bağır- — saklarını dökmüştür. Kadir derhal — ölmüş, Mustafa karnındaki ( 6 ) kurşunla hastaneye kaldırılmıştır. : On sene evvel iki arkadş ta katil yüzünden ağır hapse maküm — olmuşlar ve Cümhuriyetin 10 uncu yıldönümünde alfedilerek serbest bırakılmışlardı. — »4 Ihtilâl Şampiyo- nu Bir Kadın Meksikalı Senorita Cubillas — memleketin en gözü pek bir ka- dinı olmakla maruftur. Şimdiye — kadar Meksikada kaç defa ihtilâl çıkmış ise hepsine de karışmış — tır. Devirdiği hükümetlerin sayısı — 16 dır. Cabillas — bekârdır. — Milyonlarca Meksikalı arasında — kendisini Almıya cesaret eden çıkmadığı, o da bir ecnebiye vare — mak İstemediği — için an'aşılan — ömrünün sonuna kadar bu vazi- — yette kalmıya mahkümdur. Hâve edelim ki bu kadının — ayda Türk parasile 12 bin lira — varidatı vardır. Beynelmilel Nakliyat i Komltasi ö Karokovi, $ (ALA) — Beynelmilel —— Nakliyat komilesi top'anmışlır. Rüze — namede başhca iş, nakliye vasıtaların — nn yeknesak bir hale kovulması — meselesi vardır. j