6 Temmuz —— rrernae - - Ziraat Bilgisi (*) Satış Kooperatiflerine Muhtacız Umümi istihsal mevsiminde bu- lunduğumuz şu sıralarda satış me- selesini bir daha hatırlamamak elden gelmiyor: satış mevsimi çiftçinin beklediği yegâne gündür. Çünkü o, bir senelik yorgunlu- ğunu, şahsına ve — milletine olan yaşama borçlarını hep o biricik günün ümidine bağlamıştır. Satışın İyi geçmesi çiftçiye yorgunluğunu giderirken başka yeni sene için de yeniden bir çalışma - kudret ve kuvveti verdiği halde satışın aksine olması da onu hem geçen senenin yükü altında — ezmiye hem yeni seneye evvelkinden daha yargun ve kudretsiz sokmı- ya sebebiyet verir. Onun için satış işleri müta- rakki memleketlerde umumi me- sainin ve geçim seviyesinin nâzımı bilinerek devlet tarafından düzen- lendirilmiştir. Satış — işlerinin dü- zene —konduğu — memleketlerde köylü kadar müstehlik olan hak kın da geçim seviyesi daima - bir esasa bağlı geçer. Fakat manlesef Türkiyedeki satış işleri bu düzene girmemiştir, Gariptir ki yurdumuzun hemen her tarafındaki satış teşkilâtı daima müstahsil olan köylünün aleyhine olduğu gibi müstehlik olan şehir- linin de aleyhinedir. Satış işlerinde daima kârlı çıkan ise bu arada çalışan mütevassıtlardır. Mütevassıtlar köylünün mah- sulü az olsun, çok olsun, şehir- linin alım kabiliyeti iyi olsun, fena olsun hep ayni derecede ve her iki taraftan da kazanç hisselerini alırlar. Bu suretle memleketin yaşama seviyesine nâzım olmak lâzım gelen satış işleri mahdut şabısların elinde kalmış olur. Bizde bu yolsuzluğun acısı istihlâk cephesinde günden güne hafiflemektedir. Istihlâk koopera- tifleri bu araya girenleri bir tar rafa çekerek müstehlikin sırtında- ki yükü azaltmaktadır. Memurin | kooperatifi, belediye ve liman kooperatifleri bunun çok kuvvetli birer misalidir. Fakat istihsal cep- hesinde bu iş pek geri kalmıştır. Köylü senelerdenberi kendisi- nin de şehirliler gibi alacağını değil satacağını kendi İlehinde devretmesizi özlemiştir. Lâkin şe- birlerde kolaylıkla - kurulan” bu kooperatif köylerde başsızlık yü- zünden kurulamadığı için böylece de seneler geçmiştir. Bugün inkâr olunamaz ki satış işleri bir facıadır. ( Harman vere- #iyesi ) ne an köylü malını satmayı emniyete koymak zarure- tindedir. Çünkü © hem kredi ile yaşamiya hem bu krediyi yarınki satışı ile Öödemiye mecburdur. Ona bu kolaylığı temin eden mu- tavassıt artık en ağır şartı da koşsa katlanıyor. Ve bunun için değil midir ki bugünkü satış âle- minde müstahsil ile mutavassıtı Ortak görüyoruz. Bu ortaklığın bazan enacı bir tecelliye de düçar olması olmaz yeylerden değildir. Hububat, hay- van, sebze, meyva ve ilâh.. Müs- tahsillerini dinlemek ve satış iş- lerinde üç beş gün bulunmak bu acılıkları sezmek için kâfidir. Hülâsa yeni satış mevsiminde bulunurken bu işin artık düzene konması zamanını geçirmemekli- ğgimize lüzum görüyorüm: 1 — Müstahsil ile müstehlik | batı haizdir. Hulâsa SON POSTA Bin Bir Geç_MaSâlı Gibi.. Parmağının Bir Tek Hareketi. İle_Ayıklı İki Aylık Mesafede Duran Bordada kırılan şampanya şişesi. Holânda - seyrisefain kumpan- yası Holânda ile Cenubi Af rika arasında İşletilmek Üzere Bloemfontein isminde yeni bir vapur yaptırttı. Bu vapur 17,000 ton istiap hacmindedir. Son de- rece süratlidir ve sıcak havalide işleyeceği için içine binen yolcu- ları hararetten kuruyacak - terti- fennin son terakkilerinden tamamen istifade etmiştir. Fakat anlatacağımız hâ- disenin en ehemmiyetli noktası bunda değildir. Bu vapur, Amı- terdam civarında Holândanın en maruf gemi tezgâhında yapılmış, fakat denize indirilmesi ta Ce nubi Afrikadan idare edilmiştır. Bu da şöyle olmuştur: Vapur kızakta iken, koca göv- deyi tutan bütün ipleri kesilmiş, yalnız bir tek kablo bırakılmıştır. Bu kablonu karaya bağlı olan ucuna İse bir keski ile bir tok- mak raptedilmiştir. O tarzdadır ki zamanı gelince bu tokmak keskinin üzerine inecek, keski de yukardan gelen tazyıkın altında, gemiyi karaya bağlıyan kabloyu kesecek ve gemi de kızak üzerin- den kayarak denize inecektir. Şimdi - bahsettiğimiz bu kes- kinin radyo mevcesi ile işler arasındaki mutavassıtların gayesi hiç şüphesiz tarafeynden ve dai- ma köylü tarafından biraz faz- laca kazanç temin — etmektir. Şehirli nasıl Çalacaklarında| bu mutavassıtı ortadan kaldırmaya çalışıyorsa biz köylünün de (sa- tacaklarında) mutavassıtları orta- dan kaldırmaya çalışması lâzım- dır. Bunun İçin yegâne çare ( Satış kooperatifleri ) yapmaktır. 2 — Satış kooperatifleri sa- yesinde bugün tarla veya bahçe- den pazara kadar yüzlerce yaban- giya verdiğimiz fahiş kazanç tar | mamen cebimizde kalacak ve biz biraz daha silkinip doğrulmiıya imkân bulacağız. Bizi her sene yeniden krediye muhtaç bırakan bugünkü yaşayışımız günden güne Bir Vapuru İıleteış Adam ! B bir elektrik cihazına — merbut başka noktaya geçelim : Cenubt — Afrika — Başvekili Jeneral — Hertzog — “ Pretorya ,, / hükümet — dairesinin endisine — mahsus — salonunda oturmakta ve telsiz telefon vası- tasile Amsterdam ile konuşmak- tadır. Bu, ayak ile iki aylık mesafeden — kendisine — söylenen şudur : — Vapur tamamen hazırdır. Merasimde bulunacak heyet rıh- tımda yer almıştır. Etraf halk ile hıncahinç — dolüdür. — Nutkimuzu söyleyebilirsiniz. Ve Jeneral söze başlıyor : — “Ben Cenubt Afrika Baş- vekili Jeneral Hertzog, yeni yap- tırdığımız vapurun denize indiril- mesi gününde size binlerce kilo- metre uzaktan hitap etmekle büyük bir heyecan hissediyorum.,, Amsterdamda inşaat tezgâhına ve rıltımlara birçok — hoparlor konuülmüştür. ve Jeneralin — sesi, halkın hemen yanından geliyormuş gibi işitilmektedir. Nutkunun son cümlesi şudur: —" Yesi istikbal gemimize parlak bir temenni — ederek, kendisini karaya bağlayan son aa. düzelecektir. e 3 — Kaldıki kredi koopera- tifleri de kredi ihtiyacını defede- cek bir vasıtadır. Izmir havzasında bu faideli teşekküllerin hayırlı hizmetlerini hepimiz — işidip — duruyoruz. - Bu hususta yeni ziraat bankasından yegâne temennimiz himayesinde ve murakabesinde olan bu teşek- küllere birer de satış kooperatifi Uhak etmesidir. Bilinmelidir. ki — satış işleri bütüa dünyada ancak satış koo- peratifleri sayesinde düzene gir- miş ve köylü ile şehirli dilediğine ancak bu yoldan varmıştır. Çıftçı —H () Zirsst hususundaki müşküllerinizi sorawuz. Son Posta'mın (çiftçi) 4! vize cevup — verecektir. Fen Aleminde Harika Addedilecek Bir Vak'a.. Yeni gemiye parlak istikbal temennisi ipl binlerce kilometrelik mesafe- olduğunu anlattıktan sonra bir | den kesiyorum. ,, Filhakika — Jeneralin —masası üÜzerinde bir elektrik düğmesi vardır. Bu düğme kablo ile telsiz telefon merkezine bağlıdır. Üze- rine basılınca telsiz merkezini işletmekte ve elektrik mevcesi havayı yararak -Amsterdama git- mekte, oradaki tokmağı İşlet- mekte, tokmak ta gemiyi tutan son kablayu kesmektedir. Fakat yalnız bu mu ya? De- nizcilikte âdettir: Yeni bir gemi denize indirilirken bordasında bir şampanya şişesi kırılr. Bu şam- panya şişesi de bir ipe bağlı olarak geminin yanında duruyor- muş, ip te bir elektrik cihazına bağlı imiş. Jeneral Hertzog Af rikadan bu elektrik — cihazını işletmiş ve ip sallanarak şişeyi gemiye vurmuştur. İngilir gazeteleri bu hâdiseden * bahsederlerken : — Femnin ilk defa olarak kaydettiği bir vakıa, binbir gece masallarından — bir — nümunedir, diyorlar ki, bunda şüphesiz hakaz değillerdir. Yeni Neşriyatı Ülkü'nün 17 nci sayısı — Guazi, İran Şehinşalı ve İsmet Paşa Hazretlerinin — nutuklarile — başlayan Vlkü'nün 17 nci sayımı da — Nusret Kemal Beyin — “İtan hakkında, bir meakalesi, Hilmi Z Beyin “Folsefe ye İlim, yazım, Kâzım Nami Beyin *“Homatizma,,, Zeki Mesut — Beyin “Ayın politikası,, , Hüseyin Namık Beyin “Türk adımın eakiliği,, yazıları ve halk — edebiyatı) üzerinde — lahak Rafet Boyin bir ;konferaası — ile M. Şakir Beyin halk edebiyatından seçtiği koşma örüekleri ve Behçet — Kâmil Beyin Atilânın 1500 üncü yıldönümü münasebetile yardığı bir yür, Ali Sami Beyin bir san'at yazım, zehirli gazlar hakkında Hikmet Rafet Beyin verdiği izabatın devamı ve Selim — Nuzhet Beyin biblografyamı ve daha birçok istiladeli tetkik yazıları vardır. erARa A M ADAE DU —Dünyada Olup Bitenler —— Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler Birer boya kalemi alacakları: İstanbul — Pangaltı — Mihitaryan lisesi 370 te Zare, Anbkara Hamamönü Muradiye mahallesi Öksüzce — sokak No. 16 da Gönül İsmail, — İstanbul sanat mektebi 5! Hediye Avni Ha- nim ve Beyler. Birer küçük suluboya ala- cakları Ankara 5 inci İcra memuru Salib Turgüt Beyden Sabit Ziya, İstanbul * kız ortamektep 297 Zahide, — Alyon lise müdür muavini vasıtasile Cemal, İstanbul 24 üncü İkmektep talebesine den Feride, lstanbul 37 nci İlkmektep talebesinden & Ayşe Hamm ve Beyler. Birer muhtıra defteri ala- caklar Dinar İlica mektebi talebesinden 180 Hurşit, Bolu merkez kaektıg 179 Ali, İstanbul kız ortamektep 21 Mediha, Afyon İsmetpaşa birinci mok- g:.li ikiıx:l sınıftan — Necip, lıu= ata Arapcamli t sokağ No. 24 te Perihan, Adana ':ııç-lııı mek- tebi müdürü kerimesi Feyzan Fazıl, İstanbul kız lisesi 216 Cenan, Uzun- köprü Malmüdürü hemşiresi Ruveyde, Deverek perükâr İbrahim çırağı Kadir Cemali, un Necipbey caddesinde No.175 te tüccardan Münip, — Talât Bey mahdumu Sabahattin Bey ve Hanımlar. Birer lâstik top alacakları Gaziantep Kalaaltı un fabrikasında makinist Ali efendi vasıtasile M. Ke- mal, Ankara İmaret mahallesi Bakkal- seyitkadın sokağında No. 40 ta Ahmet Orhan, Adana inhisarlar baş müdürü- etinde Enver Bey vasıtasile M. Yayar, ayındır mahkeme baş kâtibi Hasan en:(î' kızı Fehmiye, Tekirdağ Kurnalı İdesinde polis karakolu altında kabe veci Ali oğla İbrahim Bey ve Hammlar. Birer kolonya alacaklar: Polatlı inbisarlar memuru yeğeni M. Ziya, — Bahkesir — askerlik kâtibi Ali — Riza Bey kısı Pılıhhı!. posta kutusu — 64 Meziyyet hsan, Samsun İrmak caddesinde No, 81 de Şerefnisa, Edirne merkez Xııu darma kaleminde yazıcı onbaşımı Âziz Bey ve Hanımlar. Birer kurşun kalem ala- caklar; Devrek mahkeme — zabit — kâtibi Ahmet efendi mahduma 134 Mehmet, Tarsus memleket — hastahanesi idare memürüu mahdumu Turgut Ülvi, Bür« sa Yerkapı Finmeol No. 6 da Ni hal, Kayseri Merkez Kumandanı Zeki Bey oğlu M. Yahya, Mersin — hancı Hasan oğlu Necati Bey vekili Ahmet Bey oğlu Orhan Bay ve Hanımlar. Birer mürekkepli kalem ala- cakları Samsun Alişan Jan Mustafa Bey yanında Nesibe, Devrekto gazeteci Meli met kardeşi Mustafa, Samsun Yeris kırbaç maballesinde Şema sokağı: la No, 20 Muazzam Cihat, Bolu zir «t mücadele müdüriyeti kâtibi Mus'afa oğlu Sadettin, Devrek mahkeme zabil kâtibi Hasan Etendi kıı Sabahat Ha. nım ve Beyler. Birer kart alacaklar: Mardin A. 8. Hd. B. 222 Başçavuş Abdülhak Hümit, Mudanya M. Kemak paşa öaddesi IZT No, Yaşar Sami, Kayatri kolordu binbaşı Süleyman Bey kızı Celâdet, Ankara Nafıa Vekâleti demiryolları iüşaat dairesinde oda1 Faik, İzmir İkiçeşmelik caddesinde N ». 516 Hüsnü, Antalya maliye tahakkuk şubesi tebliğ memuru Tevfik Elendi biraderi Kemal, Salihlide Finike sabık hâkimi Sabri Bey kızı Saadet, Ankara Vilâyet encümeni daimi kaleminde S-« ziye, Babacakide tuhafiyeci Şevket B. v oğlu M.Ali. Salihli maliye dairesinl> Ahmet Muhtar Bey oğlu M. Oğuz Çarşamba mahallesinden Saraç Yak p oğlu Ahmet, Kayaeri Cümluriyet mu- hallesi No: 20 'de M. Sezai, Balıkesir Müftübedesteninde kunduracı|Rıza, & - lihli Mitatpaşa —mahallesinde Mekt p sokağında Dr. Cemil Bey hanesinde Hamdi Bey oğlu Orhan, Amasya Sıhe hat memuru Ahmet Bey oğlu Asmı, Isparta Camiatik mahallesinden No, 27 de Şehime, Balıkesir Karaoğlan ma- hallesi Kadı sokağı No. 7 de Şeküre, Gebzeden hamameı mustafa oğlu Ali Vehpi, Konya Akifpaşa mektebi 587 Sırri, İamir Damlacık Kilcı sokağı No: 1 de Rana, Ayvalık Fethiye mahallesi No. 7445 de Bekir Zikri, Nazilli kadın hapisanesi gardiyanı Hayriye Hamım ve Beyler. xa İSE SÜİ öi