5 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 15

Yazan: Kembriç darülfünunu Farsça mualli- mi: Âkay Bebrüz Nakleden: F... KİM HAKLIDIR? Birinci Perde İranda bir valinin resmi dairesi, Vali makamındadır. Yanında müste- gan ve bususü şairi Hacı Fazıl, et ralında ferraşbaşısı ve hizmetçileri, Karşıda, uzakta okadın, erkek halk. Vali — Bu herifler ne diye bağirışıyorlar.. Susturun şunları... Vurun peder suhtelere.. Vurun... Ferraşbaşı: — (Hizmetçilerej vu- run kafalarına şunların... | Hizmetçiler sağa sola sopa sak larlar, balk feryat eder. | Hacı Ali Isfahani | yolda soyulan bir tacir | — Ah, malım gitti, kal yanım gitti, canım gitti, varım yoğum gitti, gitti, hepsi gitti. Vali: — Bu herif ne Şi bakayım u, derdi ne Si AN Tef (yaklaşarıik ve ağlayarak) : — Ey âkay Beyler- beyi.. Malım gitti, kalyanım gitti, canım gitti.. Herşeyim gitti.. Hep- si gitti. Vali: — Sus herif... Sus pe- der suhte. Seni mi dinleyeceğiz. Bak Hacı Fanl şiir okuyacak, rahat bırakmıyorsunuz ki.. Hacı Ali Isfahani: — Ah.. Ab.. Malım gitti.. Kalyanım gitti... Vali: (Bağırarak) — Vurun şu peder suhtenin kafasına, kırın kalyanını.. Vurun... Ferraşbaşı (Ilacı Ali Iafahaniyi ge- riye sürükliyerek) — Haydi yürü. Sus.. Bak Hacı Fazıl şiir oku yacak... Hacı Ali Isfahani: — Yani kalyanma mersiye okuyacak... Vay.malım, vay canım.. Vay kal yanim benim... ' (Hacı Fazl kendi yazdığı saçma- sapan beyitleri mağrur bir eda ile &heste aheste okur ve bazır bulunan- lar söylenirler.) . — Peh.. Peh,. Peh... Hacı Fazıl yer yüzünde biriciktir, eşi yoktur., manendi yoktur... Peh.. Peh.. Peh. Hacı Fazıl: (Valiye hitaben) — Aka adlü hikmetine payân yok- tur. Cihan durdukça payidar ol.. Başımızın tacısın! (Halkın arasında bir kadın kolun. dan tuttuğu bir kızcağızı sürükleyerek ve ağlayarak ilerler.) Kadın: — Bizim derdimize bir çare bulun... Biz de insanız. kaç saattir bu kapıda bekleyoruz... Göz yaşlarımza aldıran yok... Günah bize... Vali; — Kim bu?, Ne istiyor bu kadın... Rahat yok mu bize. Hacı Fazıl şiir okuyacak... Rahat yok mu bir İahze?, Kadın: — Günah bize, Âka... Ağlayoruz kaç gündür... Bana değilse $u masumeye © aci .. Allah için... ra Vali: — Peki, derdin ne senin, çabuk söyle? Kadın: — Kocam Hacı Kâzım ili sene evvel allahina kavuştu. Vali: — Bundan bana ne? Kadın: — Ağlayarak bu yetim e Kocam zengindi... ali; — iu : Paraları nerede? ça- Kadın: — Babası (öldüğü zaman bu yetim yedi yaşında idi. Kocamın bütün servetine kar- dek yani bunun amcası vazıyet Vali: — Kadın çabuk söyle, (9) 1342 tarihinde berlinde tab ve bunun peder suhte amcası şimdi nerede? , Kadın : — Molladan izin almış, Âka, dediler ki bukız büyüyün- ceye kadar amcası ona vasi oldu. Büyüsün babasınm bütün serveti onundur. Bende peki dedim, amcasıdır, yabancı değil diye.. Bu amcanın oAbdülhüseyin isminde elli beş yaşlarında bir oğlu var. Bunun üçte karısı var. Kocam öldükten sonra Abdül hüseyin bizi teselli için her gün evimize gelip gitmiye başladı.. Vali : — Bana ne yahu.. Bana ne?, Kadın: — Merhamet edin... Dinleyin.. Derdimize bir çare bulur... Bir gün amcası dediki: Oğinm her gün size gidip geliyor. Bu, doğru olamaz. Siz onun mahremi değilsiniz.. Bu işi şeriata uydurmak lâzım. Ben düşüneyim bir çare bulayım. Ben de: — Siz. bilesimiz;: öyi olur, dedim. Amca birkaç gün sonra yine geldi. oOBen işi hallettim. Kızın ile oğlumun nikâhını kıydım. Şimdi oğlum serbestçe buraya gidip gelebilir, artık mahreminiz- dir, dedi. , (Kadın da, kız da öğlerler) Vali; — Budala kadın... Ey cahil kız.. Ne diye ağlıyorsunuz.. Düğünde cümbüş yapılır, siz ise ağlıyorsunuz... Susun ve gülün. Kadın: — Nasıl gülelim Âka Kızım şimdi dokuz yaşında, Abdülhüseyin ise elli yedi yaşın da, nerede ise altmış olacak. Vali; — Yaşını küçültsün.. Kadın: — İki büklüm.. Aker rıklı tıksırıklı, sarsak, kel, kam- bur, bir gözü kör.. Vali: — Başka yok ya? Kadın: — Daha ne olsun. Üç te karısı var. bir kusuru Vali: — Dörde kadar cevaz varl Kadın: — Atmış yaşına ge liyor.. Vali: — Pulu var mı? Kadın: Kızımın mirasım gasbediyor.. Vali: — İyi ya İşte.. Demek pulu da var.. Kadın: — Seyyidüşşüheda aş- kına, on iki imam aşkına bizi kurtarınız bu dertten. Üç karılı, sakat, alil, on parasız, bir ayağı çukurda bir bunağa onurtopu gibi dokuz yaşındaki yavrumu nasıl vereyim? Vali : — İşimz var yahu... Hacı Fazıl şiir okuyacak, senimi dinliyeceğiz... Şeyhislâma git... Kadın : — Gittim... Şeyhislâ- ma da gittim. Vali: — Ne dedi?. Kadın : — Beni sonuna kadar dinlemedi bile.. Hacı Ali İsfehani ; (Dipten ağ hyarak bajınır | — Ah ben de git- tim şeyhislâma,.. Sözümü yarıda kesti, malım gitti dedim güldü, kalyanım gitti, dedim, sen tönba- künün iyisini nerede alıyordun dedi, lânet olsun onun sarığına... Vali : Ayağa kalkar vurunşu pe- der suhteye.. vurun, şu kâfirel.. Hizmetçiler koşuşurlar Hacı Ali İs fehaniyi döğmeye başlarlar. Kadın : — Evet beni dinleme- di bile şeyhislâm... Dedi ki, elcevap... Vali ; — demi: ak e İM Kadın : Elcevapj dedi amma, SON POSTA Hitler Rayştağı - Topluyo Sayfa 15 2 Fevkalâde Ahvalde Fevkalâde Ted- bir Alabilmek Selâhiyetini İstiyecek ( Baştarafı 1 ini sayfada ) “ Böyle hareket (edilmemiş olsaydı binlerce kişinin hayatı mahvolurdu,, demiştir. Milli Müdafaa Nazırı Jeneral Von Blomberg Başvekile kabine ve ordu namına teşekkür etmiş ve cesurane (o hareketile Alman tarmış olduğunu beyan eylemiştir. Kabine “devletin müdafaai meş- ruası,, Kanununu kabul etmiştir. Bittabi makabline şümulü olan bu kanun bir maddeden ibarettir. Bu madde şudur: Devletin Müdafaası Kanunu “Suikastı ve ( hiyaneti vataniyeyi tenkil için 30 haziran, bir temmuz ve iki temmuzda ittihaz olunan tedbirler devletin meşru müdafaa (tedbirleri olmak itibarile yneşru ve kantnidir., Adliye nazırı söz alarak, hi- yaneti vataniye ( tehlikesi karşı- sında alınan tedbirlerin (yalnız kanuni değil fakat (bir devlet adamı için vazife olduğunu söy- lemiştir. Kabine keza ( devlet İle fır kanın birliği kanununu tadil eden kanun da kabul etmiştir. Vaktile Heines ve Röhm bu kanun mu- cibince nazır olmuşladır. Bupdan böyle milli sosyalist hücum ( kıt'aları o Erkânıharbiye Reisinin mutlak surette kabine azası Olmasına lüzum yoktur. Havasın Bir Haberi Paris, 4 (A. A.) — Havas ajansının Berlin muhabirinden: slkmlmiskeriz miş gibidir. Kabinenin meşretmiş olduğu bir tebliğ, hükümetin Almanyada kanunun büküm ve nüfuzunu kâfil bulunduğunu teyit eylemektedir. Bütün bunlara rağmen, birçok esaslı meseleler henüz aydınlan- Şimdiye kadar nasyonal s0s- yalist hükümet, halkın mistik he- yecamına istinat etmekte idi. Propaganda Nazırı, şayet bu- gün reyiâmma müracaat edilecek olsa, neticenin geçen 12 teşrini- evvelde olduğu gibi, Hitlere syni derecede müsait olacağını, fakat Başvekilin, böyle bir müracaatte bulunmak niyetinde olmadığını Diktatörlükte sebat edebilmek için, Başvekil, halkın sukutuhayale uğradığından dolayı kısmen zail olan teveccühüne ve ordu ile ——- (amca haklıdır, irsen onun oğlu da haklıdır, çık dışarı, kadın ) dediydi. Vali : — ise ne duru- eğ Peki ben kime gide- yim? Kızımı zorla elimden alıyor- lar, bakın nasıl ağlıyor. ciğerleri > günah değil mi bu masumeye?. Vali; — Şeybislâma git.. ona a eyle. iğ ne : — Gittim dedim ya âka| Vali : — Ya.. ne dedi? Kadın : — Elcevap, dedi. Vali : — İyi ya işte sen şey- hislâmdan daha mı akıllansın? Kadın:— Akıllı değilim amma, kız benim, anayım beni Vali : — Haltetmişsin, kız da geriatindir, değil mi hacı Fazıl? Hacı Fanl: — (mağrur, azametli| Beli... Kadın zaten aklı nâkıs bir mahlüktur. Bu sebeple iki kadının Son defa Rayştag meclisinin kapanma natku okunurken zabitanın o merbutiyetine İstinat etmek mecburiyetindedir. Avusturyadaki Akisler Salzburg, 4 (A.A) — Avar turya Başvekil Muavini Prens Starhemberg, Almanyada cereyan eden hâdiseler münasebetile şu beyanatta bulunmüştur: — “Biz Alman milletine bağ- lıyız. Fakat Alman milletinin idarecilerine değil, Röhm ve ar- kadaşlarının katledilişleri, Alman- yayı idare edenlerin hareket tarzlarını mazur gösteremez. Alman şerefinin lekelenmesi ve Alman milletinin barbar bir millet telâkki edilmesi bizi lâkayt bırakamaz. Hâdiselere dair yapı- lan resmi tebliğler, Almanca ya- zılmış vesikaların en çirkinini teş- kil etmektedir. Almanya bâdiseleri istiklâli- mizi mubafaza etmek hususunda mevcut kanaatimizi bir kat daha kuvvetlendirmektedir. Fon Papen'in Vaziyeti Berlin, 4 (A.A) — Havas ajansı bildiriyor: Kabine içtima: biter bitmez Başvekil M. Hitler derhal Nöy- dek'e hareket etmiştir. Başvekil muavini Von Papen'in mukadde- ratı reisicümhurun arzusuna tabi bulunmaktadır. Reisictimhurun Von Papen'e beyanı itimat et- mesi ve Başvekil muavini ole- rak kalması hususunda israr eylemesi ihtimali çok kuvvetlidir. Bu takdirde Von Papen bubran- dan dah» ziyade kuvvetlenmiş olarak çıkacaktır. Hitler Orduya Mı Dayanacak? Berlin, 4 (A. A.) — Havas şahadeti bir erkeğe bedeldir. Şeri- atin hükmü budur. Amca haklıdır irsen oğlu da haklıdır, şeybislâm da haklıdır. Kadın fağlıyarak) — Kızım da- ha dokuz yaşında... Hacı Farık — İhtiyarlık ayıp değildir. Dokuz yaşındaki bir kıza da yaşlı bir erkek gerektir. Çiftten biri mutlaka yaşlı olma- lıdır... Şeriatin hükmü budur... Şeyhislâm haklıdır... Kadın: — (hüngür hüngür ağl- yarak) baksız bizmiyiz? Vali; — Tabii mademki Şeyh- islâm haklıdır.. Hem seni dinli- yecek değiliz..Hacı Fazıl şiir oku- yacak... Buyurun Hacı Fazıl... İhizetçilere hitap eder) bize kalyan getirin, yorulduk vallahi... Hacı Fazıl fneğrur ve azameti bir eda ile okur) Kör 517 Dağ ir ei dilin al Ajansı bildiriyor. Kabine o içtimamden sonra Deşrolunan resmi tebliğ 30 hazk randanberi siyasi vaziyeti örten esrar perdesini kaldırmıştır. Ordu mümessili Jeneral Vor Blomberg Başvekili icap eden harekette (o bulunmuş (olduğun dan dolayı tebrik ettiğinden bugünden itibaren Hitlerin ordu namma İdareci hükümet edece- ğine hükmolunabilir. Bir Firari Aranıyor Berlin, 4 (A. A) — 30 He zitanda Münihte öldürülen polis müdürü O(Heinesin emir (zabiti Şmidt zabıta tarafından ar nılmaktadır. o Şmidt otomobille kaçmıya muvaffak olmuştur. İntihabat Kanununda Değişiklik Berlin, 4 (A.A.) — Kabine im tibabat kanununu tadil eden bir lâyiha kabul etmiştir. Bu o tadilâta göre milli Sosyalist oRayştag gurupundan ayrılacak veya tardolunacak bir mebus Millet Vekilliğini kaybet» mektedir. ÇANAKKALE Şehitlerini Ziyaret Seyahati | 26 Temmuz Perşembe GÜLCEMAL vapurtle yapılasaktır. Bu sene Boğazın Rumeli sahilinde kara” ya çilalirak Şehit'ikleri İmar Cem 'yeti- sin temin ettiği vesaitle “MEHMETÇİK ABİDESİ, na gidilecek ve meras'm ora” da yapılacaktır. Bu vazifeyi Ha için Şe- hiti leri İmar Cemiyetinin haşırladığı hrsattan istifade edilmelidir. Hacı Ali Isfehani — (iküşesinden bağırır) nasıl olur yahu... Sirke baldan tatlı olur mu? Vali: — Sus peder suhte, sen ne o bilrsin, sus Ome den ki Hacı Fazl söylüyor, Hacı Fazıl haklıdır. Hacı Fenl (Ayni eda ile tekrar eder) Seyhislâm haklıdır. Sirke baldan tatlıdır. , Ferraşbaşı ve hademeler hep bir ağızdan: — Peh.. Peh.. Peh.. der ve Hacı Fazıl ile beraber aheste aheste tekrar ederler: Şeyhislam baklıdır. Sirke baldan tatlıdır. Amca da haklıdır. Oğlu irsen haklıdır. Kadın lAğlayarak) — Demek bu gürültüye kızım gitti. Hacı Ali İsfahani (Feryat & Behey nakısülalai ,. Gitti söz mü. Yalnız © mu, benim mahm, canım, kalyanım da şittil, (PERDE İNER) |